9. Tevbe Suresi / 112.ayet

Onlar ki Allah’a tövbe edenler, yalnızca ona kulluk edenler, onu övüp yüceltenler, seyahat edenler, rüku/boyun eğenler, secde edenler, iyilikleri teşvik edenler kötülüğü engelleyenler, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza edenlerdir. İşte bu müminleri müjdele!

Bknz: (4/173)(39/17)(41/30)»(41/33)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 112 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Tövbe edenler, ibadette bulunanlar, hamd eyleyenler, oruç tutanlar (savaş veya bilgi elde etmek için yurttan yurda gezenler), rüku edenler, secdeye kapananlar, iyiliği emredenler, kötülüğü nehyeyleyenler ve Allah sınırlarını koruyanlar. İşte bu inanmış kişileri de müjdele.

(Tevbe 112)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bunlar: (Hatalarından ve haksızlıklarından) Tevbeye yönelen (ve samimiyetle özür dileyenler, bütün hayatlarını ve icraatlarını İlahi emir ve yasaklar çerçevesinde dizayn ve disipline ederek) ibadet (şuuru ve huzuru içinde hareket) edenler, (her an kendisine lütfedilen sayısız nimet ve faziletlerin sahibi olan Allah’a teşekkürle) hamd edenler, (İlmi, İslami ve insani gaye ve gayretler için) seyahat edenler, (İlahi emirlere ve adil devlet yönetimine itaatle boyun eğerek) rükû ve secde edenler, iyilikleri emredecek ve kötülükleri nehyedip engelleyecek (bir adalet düzeni kurulsun diye) hizmet verenler ve Hududullahı (Allah’ın sınırlarını, Kur’an’ın kurallarını) muhafaza edenler; (çevresinde, ülkesinde ve yeryüzünde her türlü haksızlık ve ahlâksızlığa, İlahi değer ve dengelerin bozulmasına karşı mücadele verenler, işte bunlar gerçek ve örnek mü’minlerdir.) Sen, (bu özellikleri taşıyan ve Allah’ın sınırlarını koruyan) iman edenleri müjdele (onlar kurtuluşa ve sonsuz mutluluğa erişenlerdir).

(Tevbe 112)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu alışverişi yapanlar: Pişmanlık içinde tevbe ederek Rablerine yönelenlerdir. O'na yürekten kulluk edenlerdir. O'nu coşkuyla övenler ve O'nun hoşnutluğunu aramaya, durmaksızın devam edenler, O'nun önünde eğilen ve O'nun önünde yere kapananlar, doğru ve güzel olanın yapılmasını emredenler, eğri ve kötü olanın yapılmasına engel olanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerdir bunlar. Öyleyse ey peygamber! Allah'ın bu vaadiyle müjdele, bütün o mü'minleri.

(Tevbe 112)

Adem Uğur Meali:

(Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Ahmet Hulusi Meali:

Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rüku edenler (Azamet-i İlahiyye'yi müşahede edip eğilenler), secde edenler (mutlak kulluğunu itiraf edenler), olumlu olanı emredenler, olumsuzdan yasaklayanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları muhafaza edenler... Müjdele o iman edenleri!

(Tevbe 112)

Ahmet Tekin Meali:

Bu, cennetle müjdelenen samimi mü'minler, Allahın kanunlarına, bütün emir ve yasaklarına riayet ederek günah işlemekten vazgeçip, Allah'a itaate yönelenler, tevbe edenler, Allah'ı ilâh tanıyanlar, candan müslüman olarak Allah'a bağlananlar, saygıyla kulluk ve ibadette dâim olanlar, O'nun şeriatına bağlananlar, O'na boyun eğenler, her türlü hal içinde hamdedenler, oruç tutanlar, mescitlere devam edenler, cihad için tebliğ için yollara düşenler, cemaat halinde rükûa vararak namaz kılanlar, saygıyla Allah'ın emirlerine itaat ederek, İslâmî faaliyetlere-kamu hizmetine katılanlar, secdelere kapananlar, Kur'ân'ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü'minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planları, programları, adâleti uygulayarak kamu düzenini sağlayanlar, sekizinci olarak şeriatın suç saydığı, haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü'minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü akıllarını kullanıp yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin edenlerdir. Bu mü'minleri dünya hâkimiyeti ve âhiret saadetiyle müjdele.*

(Tevbe 112)

Ahmet Varol Meali

Allah'a tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, yeryüzünde dolaşanlar (saihun) [6], rüku edenler, secde edenler, iyilikle emredenler, kötülükten sakındıranlar, Allah'ın koyduğu sınırları gözetenler! İşte bu mü'minleri müjdele!*

(Tevbe 112)

Ali Bulaç Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Şirk ve nifaktan tevbe edenler, Allah'a ihlâsla ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar rükû ve secde yapanlar (Namaz kılanlar), iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın şeriat hükümlerini koruyanlar (onları yerine getirenler var ya)! İşte böyle müminleri cennet ile müjdele...

(Tevbe 112)

Ali Rıza Sefa Meali:

Pişmanlık gösterenler, hizmet edenler, övenler, arayanlar, eğilenler, secde edenler, iyiliği öğütleyenler, kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını gözetenler; inananlara, sevinçli haberi ver.

(Tevbe 112)

Ali Ünal Meali:

Sürekli tevbe halinde bulunmakla üzerlerinde hiç günah barındırmayanlar, Allah’a ibadetle meşgul bulunanlar, bütün hayatları âdeta Allah’a hamdden ibaret olanlar, (cihad, ilim tahsili, Allah’ı anlatmak ve tefekkür gibi gayelerle) Allah yolunda seyahat edenler, Allah karşısında boyun büküp rükûya varanlar, Allah’a tam bir teslimiyet içinde secde edenler ve rükû ve secdeleriyle namazı hakkıyla kılanlar, iyilik, doğruluk ve güzelliği teşvik edip yayanlar, kötülük, yanlışlık ve çirkinliğin önünü almaya çalışanlar ve Allah’ın koymuş olduğu hükümlere hakkıyla riayet edenler: (ey Rasûlüm,) işte bu gerçek mü’minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(İşte bu alışverişi yapanlar) tevbe eden, ibadet eden, hamd eden, (ibret için) seyahat eden, rükû ve secde eden, iyiliği emreden, kötülükten sakındıran ve Allah’ın yasalarının sınırlarını koruyanlardır. İşte, sen bu müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bu kazancı tövbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar elde edecektir. O müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Bekir Sadak Meali:

Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu oven, O'nun ugrunda gezen, ruku ve secde eden, uygun olani buyurup fenaligi yasak eden ve Allah'in yasalarini koruyan muminlere de mujdele.

(Tevbe 112)

Besim Atalay Meali:

Tövbe kılanları, kulluk edenleri, hamdeyliyenleri, oruç tutanları, rükû edenleri, secde edenleri, iyilikle emreyliyenleri, kötülükten alıkoyan kimseleri, Allahın çizdiği sınırını aşmayanları, inanlıları müjdeleyesin

(Tevbe 112)

Celal Yıldırım Meali:

Pişmanlık duyup tevbe edenleri ; ibâdete devam edenleri, (Allah'a) hamd edenleri; (ilim elde etmek, din, ahlâk ve fazileti yaymak için) seyahat edenleri; rükû' ve secde edenleri; iyilikle emredenleri, kötülükten men'edenleri; Allah'ın koymuş olduğu hududu (şer'î hükümleri, dinî sınırları) koruyanları, (evet bu şuurlu) mü'minleri müjdele!

(Tevbe 112)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(O mü'minler;) tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secdeye varanlar, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. (İşte böyle) mü'minlere (cenneti) müjdele!

(Tevbe 112)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rüku ve secde eden, uygun olanı buyurup fenalığı yasak eden ve Allah'ın yasalarını koruyan müminlere de müjdele.

(Tevbe 112)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bunlar, tövbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rüku' ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Diyanet Vakfı Meali:

(Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!  *

(Tevbe 112)

Edip Yüksel Meali:

Onlar: Tevbe eden, kulluk yapan, hamdeden, aktif, eğilen, secde eden, iyiliği savunan, kötülükten meneden ve ALLAH'ın yasalarını koruyan insanlardır. İnananları müjdele.

(Tevbe 112)

Elmalılı Orjinal Meali:

O tevbekarlar, o abidler, o hamidler, o oruç tutanlar, o rükua varanlar, o secdeye kapananlar, o ma'rufu emredib münkerden nehyeyleyenler ve Allahın hududunu muhafaza eyliyenler, müjdele hem o bütün mü'minleri

(Tevbe 112)

Elmalılı Yeni Meali:

O tevbe edenler, o ibadet edenler, o hamdedenler, o oruç tutanlar, o rukua varanlar, o secdeye kapananlar, o iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırı koruyanlar... Müjdele o mü'minleri!

(Tevbe 112)

Erhan Aktaş Meali:

Tövbe edenler, kulluk edenler, hamd edenler[1], seyahat edenler[2], ruku edenler[3], secde edenler[4], iyi olanı önerip, kötülüğe engel olanlar; Allah'ın hudutlarını koruyanlardır. Mü'minleri müjdele.

1)Övgüyü, yalnızca Allah'a özgü kılanlar.
2)Allah yolunda sefere çıkanlar.
3)Allah'a bağlılığı ortaya koyanlar, buyruklarına içtenlikle teslim olanlar.
4)Saygı gösterip, değerini takdir edenler, O'nun emirlerine içtenlikle boyun eğenler.

(Tevbe 112)

Gültekin Onan Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (islam uğrunda) seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği buyuranlar, münkerden sakındıranlar ve Tanrı'nın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) inançlıları müjdele.

(Tevbe 112)

Hakkı Yılmaz Meali:

(111,112) Şüphesiz Allah, tevbe eden, kulluk eden, övgüde bulunan, seyahat eden, Allah'ı birleyen, boyun eğip teslimiyet gösteren, herkesçe kabul gören iyi şeyleri emreden, kötü olan her şeyden vazgeçiren, Allah'ın hududunu koruyan inananlardan, canlarını ve mallarını şüphesiz cenneti onlara verme karşılığında satın almıştır: Onlar, Allah yolunda savaşırlar; sonra öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah'ın Tevrât, İncîl ve Kur’ân'daki gerçek bir vaadidir Ve sözünü, Allah'tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız alış-verişle sevinin. Ve işte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir. Ve mü’minlere müjde ver!

(Tevbe 112)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (Allah yolunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlar... Müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Harun Yıldırım Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlardır. O mü’minleri müjdele!

(Tevbe 112)

Hasan Basri Çantay:

Tevbe edenler, ibadet edenler, Hamd edenler, seyaahat edenler, rüku' edenler, secde edenler, (insanlara) iyiliği emredenler ve (onları) kötülükden vaz geçirmiye çalışanlar ve Allahın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da cennet ehlidirler. Habibim) sen o mü'minlere dahi (cenneti) müjdele.

(Tevbe 112)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Bu va'de mazhar olanlar:) Tevbe edenler, ibâdet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû' edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten men' edenler ve Allah'ın hudûdunu (ona riâyet ederek) muhâfaza edenlerdir. (Ey Habîbim!) O mü'minleri(Cennetle) müjdele!

(Tevbe 112)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Onlar] tevbe edenlerdir, kulluk edenlerdir, [Allah'ı] övenlerdir, [bilgi için²] seyahat edenler/kendilerini tutanlardır, rüku edenlerdir, secde edenlerdir, tanınanı [iyiliği] emir edenlerdir, tanınmayanı [kötülüğü] yasaklayanlardır ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. (o) inançlıları müjdele!

(Tevbe 112)

Hüseyin Atay Meali:

Tövbe edenler, kullukta bulunanlar, övenler, gezginler, rükû edenler, secde edenler, uygun olanı emredenler, kötü olanı yasaklayanlar ve Allah’ın yasalarını koruyanlardır. İnananları müjdele!

(Tevbe 112)

İbni Kesir Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rüku' edenler, secde edenler, ma'rufu emredenler, münkeri nehyedenler, Allah'ın hududunu koruyanlardır. Mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'a tövbe edip yönelenler, kulluk edenler, O nu övgü ile yüceltenler, O nun rızası için seyahat edenler, saygı ile önünde eğilip secde edenler, insanlara iyilikleri emredip, kötülükleri yasaklayanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları koruyup aşmayanlar (gerçek inanmış kimselerdir). İnananları müjdele.

(Tevbe 112)

İskender Ali Mihr Meali:

Tövbe edenleri, (Allah’a) kul olanları, hamdedenleri, oruç tutanları veya seyahat edenleri (Allah yolunda hicret edenleri, savaşmak için veya Allah’ın adını yüceltmek, dînini kuvvetlendirmek için, Allah yolunda hizmet için, ilim tahsil etmek için yurtlarından çıkanları, Allah’a ulaştırmak için ruhlarını yola çıkaranları, yeryüzünde ibretle gezip tefekkür edenleri); rükû ve secde edenleri, ma’rufla emredenleri, münkerden nehyedenleri (yasaklayanları), Allah’ın hudutlarını muhafaza edenleri ve mü’minleri müjdele!

(Tevbe 112)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar tövbe edenler, tapanlar, övenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, uygunu buyurup, uygunsuzu yığayanlar, Allah'ın yasasını koruyanlardır. Sen bu inanırlara müjdele.

(Tevbe 112)

Kadri Çelik Meali:

(Müminler;) Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (Allah'ın hoşnut olacağı bir iş için) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır ve (işte bu) müminleri müjdele.

(Tevbe 112)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, ilâhî rahmetten ümit kesmeyen, dâima Allah’a yönelerek günahlarından tövbe edenler, yalnızca O’na kulluk ve ibâdet edenler, en derin şükran ve minnettârlık duygularıyla O’nu övüp yücelterek hamd edenler, güzelce namaz kılanlar, oruç tutanlar, Allah yolunda cihâd etmek ve İslâm’ı insanlara tebliğ etmek gibi yüce gayelerle yeryüzünde gezip dolaşanlar, O’nun huzurunda boyun eğip secdeye kapananlar, insanlara iyiliği emredip kötülüğü yasaklayanlar ve Allah’ın çizdiği sınırları ve koyduğu kanunları hayata egemen kılan ve onları tüm güçleriyle koruyanlardır. O hâlde ey Peygamber, bu nitelikleri taşıyan müminleri, sonsuz nîmetlerle müjdele! Bu müjdeye nâil olabilmek için çaba harcadıkları hâlde, İbrahim Peygamberi kendilerine örnek alan bazı müminler, kâfir olarak ölen akrabaları için bağışlanma diliyor, senin de bu yönde duâ etmeni istiyorlar. Çünkü İbrahim, babası iman etmediği hâlde onun bağışlanması için Allah’a yalvarmıştı (19. Meryem:47 ve 26. Şuara:86). Onlara de ki:

(Tevbe 112)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

En doğru işleri yapanları; Tövbe edenler, kulluk edenler, hamd edenler, Ve seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, Buldukları kötülüğü nehyedenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, Elhak bu şekilde olan bütün inanan kimseleri müjdeleyiver.

(Tevbe 112)

Mehmet Türk Meali:

(İşte bunlar); tevbe eden, ibâdet eden, Allah’a hamd eden, oruç tutan,1 rükuya varan, secdeye kapanan, iyiliği emredip, kötülükten vazgeçiren, Allah’ın koyduğu sınırları gözeten, kimselerdir. Bunu, inananlara böylece müjdele.*

(Tevbe 112)

Muhammed Celal Şems Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, (Allah’a) hamd edenler, (O'nun yolunda) yolculuk edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler ve kötülükten alıkoyanlar ve (de) Allah’ın sınırlarını koruyanlar, (gerçek mümindirler.) Bu müminlere müjde ver.

(Tevbe 112)

Muhammed Esed Meali:

(Bu, ne zaman bir günah işleseler, hemen) tevbe ve pişmanlık içinde Rablerine yönelen kimselerin (bahtiyarlığıdır); O'na (yürekten) kulluk edenlerin; O'nu (coşkuyla) övenlerin; ve (O'nun hoşnutluğunu) aramaya durmaksızın devam edenlerin; ve (O'nun önünde) eğilen, O'nun önünde hürmet ve tazimle yere kapananların; doğru ve güzel olanın yapılmasını önerip, eğri ve kötü olanın yapılmasına engel olanların; ve Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerin (bahtiyarlığı). Öyleyse, (ey Peygamber, Allah'ın bu vaadiyle) müjdele, bütün o müminleri.

(Tevbe 112)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, tövbe eden, kulluk yapan, Allah'a övgü sunan, onun yolunda yolculuk eden, ona karşı saygıyla eğilen, onun için yere kapanan, iyiliği savunan, kötülükten alıkoyan ve Allah'ın yasalarını koruyan insanlardır. O halde inananlara müjdeler ver.

(Tevbe 112)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar ki Allah’a tövbe edenler, yalnızca ona kulluk edenler, onu övüp yüceltenler, seyahat edenler, rüku/boyun eğenler, secde edenler, iyilikleri teşvik edenler kötülüğü engelleyenler, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza edenlerdir. İşte bu müminleri müjdele!

Bknz: (4/173) - (39/17) - (41/30)»(41/33)

(Tevbe 112)

Mustafa Çevik Meali:

111-112 Allah’ın daveti olan hayat nizamını yaşamak uğrunda canları ve malları ile savaşırken ölen ve öldüren mü’minlerin, Allah canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır. Bu söz Allah’ın Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da da gerçekleştirmeyi vaat ettiği sözüdür. Vaadini yerine getirmek ve sözünde durmak bakımından Allah’tan daha sadık kim olabilir? Ey mü’minler! Allah’la yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinin; işte asıl kazanç, büyük başarı ve mutluluk budur. Bu mü’minler, tevbe ettikleri günahlara geri dönmezler, Allah’a gönülden teslim olur, O’ndan başkasını Rab ve ilah edinmezler. Yaratılışlarının sebebi olan hayat tarzından başkası ile yaşamayı kabul etmezler, bu uğurda malları ve canları ile cihat ederek, iyiliği emredip, kötülüğü nehyetmek peşinde koşarlar. Yalnız Allah’ı yüceltip överler, namazlarını kılar, oruçlarını tutar, Allah’ın belirlediği sınırlar içinde yaşamak için ellerinden gelen çabayı gösterirler. İşte tüm bu güzelliklerden dolayı Allah da onları cennetle müjdelemiştir.

(Tevbe 112)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Bu), ne zaman bir günah işleseler hemen tüm varlığıyla O'na yönelenlerin, yalnız O'na kulluk edenlerin, övgülerin tamamını sadece O'na hasredenlerin, seyyah olup O'nun rızasının peşine düşenlerin, yalnızca O'nun önünde eğilip, sadece O'nun huzurunda yere kapananların, iyi ve doğru olanı önerip kötü ve yanlış olandan alıkoyanların ve Allah'ın koyduğu sınırları kesintisiz koruyanların (mutluluğudur). O halde, (bu evsaftaki) tüm mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Osman Okur Meali:

(O mü'minler;) tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secdeye varanlar, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. (İşte böyle) mü'minlere (cenneti) müjdele!

(Tevbe 112)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(Onlar) Tevbe edenlerdir, ibadette bulunanlardır, hamd edenlerdir, oruç tutanlardır, rükûa, secdeye varanlardır, mâruf ile emir ve münkerden nehyeyleyenlerdir ve Allah Teâlâ'nın hududunu muhafazada buIunanlardır. İşte (o) mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Ömer Öngüt Meali:

Allah'a tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rüku ve secde edenler, iyiliği teşvik edip kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah'ın hududunu koruyanlar var ya, işte bu müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Kararlılıkla günahlarından sıyrılıp’ tevbe eden, ibadet eden, onu ‘durmaksızın’ öven, oruç tutan, onun önünde saygıyla eğilen, ‘içtenlikle’ yere kapanan, ‘var gücüyle’ iyiyi buyurup kötüyü engelleyen, Allah’ın yasalarına uygun davranmaya çalışan müminlere ‘inananlara’ müjde ver!

(Tevbe 112)

Sadık Türkmen Meali:

Bunlar tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Müminleri müjdele.

(Tevbe 112)

Seyyid Kutub Meali:

Allah ile bu alışverişi yapanlar, tevbe edenler, sırf Allah'a kulluk edenler, hamd edenler, Allah yolunda geziye çıkanlar, rükua varanlar, secde edenler, iyiyi emrederek kötülükten sakındıranlar, Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Mü'minleri müjdele!

(Tevbe 112)

Suat Yıldırım Meali:

O tövbe edenler, o ibadet edenler, o hamd edenler, Allah'ın rızası için sefer edenler, o rüku edenler, o secdeye kapananlar, iyilikleri yayanlar, kötülükleri önleyenler ve Allah'ın hudutlarını bekleyip koruyanlar yok mu? İşte o müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Süleyman Ateş Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten men'edenler ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar... İşte o mü'minleri müjdele (ne mutlu onlara)!

(Tevbe 112)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Tevbe edenler, Allah'a kul olanlar, işlerini iyi yapanlar, gezip görenler, rüku edenler, secde edenler, marufu (Kur'an ölçülerini) isteyenler, münkere (Kur'an ölçülerine aykırı olana) engel olanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları koruyanlar var ya; sen böylesi müminleri müjdele.

(Tevbe 112)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Çünkü onlar, bir günah işlediklerinde tövbe ederler, ancak Allah'a kulluk ederler, O'nu överler, O'nun rızasını kazanmaya çalışırlar; O'nun önünde eğilir, yere kapanırlar, doğru olanı yaparlar, kötü olana engel olurlar ve O'nun koyduğu sınırlara uyarlar. Öyleyse iman edenleri müjdele.

(Tevbe 112)

Şaban Piriş Meali:

Allah'a tevbe eden, kulluk eden, hamd eden, seyahat eden, boyun eğen, secde eden, iyilikleri emreden, kötülükleri yasaklayan, Allah'ın yasalarını koruyan müminleri müjdele!

(Tevbe 112)

Talat Koçyiğit Meali:

(Canları ve malları karşılığında cenneti Allah'tan satın alanlar), tövbe edenlerdir, ibadet edenlerdir; hamd edenlerdir, seyahat edenlerdir, rükû ve secde edenlerdir; iyiliği emredip kötülükten menedenlerdir; Allah'ın (yasakladığı) hududu koruyan (ve onu tecavüz etmeyen) lerdir. (Ey Muhammed! İşte bu vasıftaki) mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Tefhimul Kuran Meali:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.

(Tevbe 112)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler,(27) rükûa varanlar, secdeye kapananlar, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındıran ve Allah'ın koyduğu sınırlara riayet edenlerdir. Müjdele o mü'minleri!*

(Tevbe 112)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahet ederken oruç tutanlar, rüku edenler, secdeye kapananlar, iyiliğe özendirip kötülükten sakındıranlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o müminleri!

(Tevbe 112)