Nuh, ey kavmim dedi, ya ben Rabbimden apaçık bir delille gelmişsem ve katından bana bir rahmet vermişse, fakat bunu, siz görmüyorsanız. İstemediğiniz halde kabul etmeniz için de sizi zorlayacak mıyım ki?
(Hud 28)
Nuh: “Ey kavmim” dedi. “Ne dersiniz, eğer ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem ve O, kendi katından bana bir rahmet sunmuş da, siz buna karşı kör kalmışsanız, şimdi siz ondan hoşlanmazken, biz sizi Allah'ın rahmetine zorla mı sokacağız?
(Hud 28)
(Nuh) dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbim tarafından (bildirilen) açık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de bu size gizli tutulmuşsa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?
(Hud 28)
(Nuh) dedi ki: "Ey halkım... Gördünüz mü? Ya Rabbimden bir açık kanıtım varsa ve O indinden bir rahmet (nübüvvet) vermiş de siz bunu değerlendiremiyorsanız? Siz ondan hoşlanmadığınız halde, biz size onu zorla mı kabul ettireceğiz?"
(Hud 28)
Nuh:
“Ey kavmim, eğer ben Rabbimden gelen apaçık hak bir delile, kitap ve şeriata dayanarak görevimi yapıyorsam, O bana, kendi katından bir rahmet vermiş, size de, bunu görecek göz nasip olmamışsa, buna ne diyeceksiniz? Siz bunu hoş karşılamazken, biz sizi onu kabule mi zorlayalım?” dedi.*
(Hud 28)
(Nuh) dedi ki: "Ey kavmim! Ne dersiniz? Ben Rabbimden bir delil üzere isem ve O bana katından bir rahmet vermiş de bu sizin gözlerinizden gizli bırakılmış ise? Siz istemediğiniz halde biz sizi buna zorlayacak mıyız?
(Hud 28)
Dedi ki: "Ey Kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana kendi katından bir rahmet vermiş de (bu,) sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?"
(Hud 28)
Nûh şöyle dedi: “-Ey Kavmim! Söyleyin bakayım, fikriniz nedir? Eğer ben Rabbimden verilen açık bir burhan (mûcize) üzerinde isem (Bu benim Peygamberlik dâvamı doğruluyorsa), bir de Allah bana kendi katından bir Peygamberlik vermiş de, size, onu görecek göz verilmemişse, istemediğiniz halde onu size zorla mı kabul ettireceğiz?
(Hud 28)
Dedi ki: "Ey toplumum! Görüşünüz bu mu?" "Ya ben, Efendimden açık bir kanıta dayanıyorsam ve sizden gizlenen bir rahmeti Kendi katından bana vermişse? İstememenize karşın, sizi buna zorlayacak mıyım?"
(Hud 28)
Nuh, tebliğine şöyle devam etti: “Ey halkım! Böyle diyorsunuz da, ya ben Rabbimden gelen apaçık ve kesin bir delile dayanıyorsam; ya O bana bizzat Kendi katından hususî bir rahmet vermiş de, sizde onu görecek göz yoksa? Ne yapalım, siz istemeyip dururken onu size zorla da kabul ettiremeyiz ki!
(Hud 28)
Nuh dedi ki: “Ey kavmim! Ya ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorsam, gözünüzden perdelenmiş, kendi katından bir rahmet bana nasip etmişse… Siz istemediğiniz halde, biz onu size zorla mı kabul ettireceğiz?”
(Hud 28)
Nuh, kavmine şöyle seslendi: "Ey kavmim! Bakın, bende Rabbim tarafından verilen açık bir delil varsa, O kendi tarafından bana bir rahmet vermiş ise ve siz de ona karşı körleşmiş iseniz, ben ne yapabilirim? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?"
(Hud 28)
Nuh: «Ey milletim! Rabbimin katindan bir delilim bulunsa ve bana yine katindan bir rahmet vermis de bunlar sizden gizlenmis olsa, soyleyin bana, hoslanmadiginiz halde zorla sizi bunlara mecbur mu ederiz?» dedi.
(Hud 28)
O dedi ki: «Ey ulusum ! Salık verin, benim için Tanrım katından, bir belge olsa, ondan bir de bana rahmet gelse, bu da size gizli kalsa hoşunuza gitmemişken, sizi nice sustururum?
(Hud 28)
Nûh : «Ey kavmim !» dedi, «ne dersiniz, eğer ben Rabbimden gelen açık bir kanıt üzere isem ve O kendi katından bana bir rahmet vermiş de o size kapalı kalmışsa, ondan tiksinip hoşlanmadığınız halde sizi ona zorlayabilir miyim ?»
(Hud 28)
Nuh dedi ki: “Ey Kavmim! Söyleyin bakalım; şayet ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O, kendi katından bana bir rahmet vermiş de siz ona karşı kör kalmışsanız, o rahmeti istemediğiniz hâlde, biz sizi ona zorlayabilir miyiz?”
(Hud 28)
Nuh: "Ey milletim! Rabbimin katından bir delilim bulunsa ve bana yine katından bir rahmet vermiş de bunlar sizden gizlenmiş olsa, söyleyin bana, hoşlanmadığınız halde zorla sizi bunlara mecbur mu ederiz?" dedi.
(Hud 28)
Nuh dedi ki: "Ey Kavmim! Söyleyin bakalım; şayet ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O, kendi katından bana bir rahmet vermiş de siz ona karşı kör kalmışsanız, onu istemediğiniz halde, biz sizi ona zorlayacak mıyız?"
(Hud 28)
(Nuh) dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbim tarafından (bildirilen) açık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de bu size gizli tutulmuşsa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?
(Hud 28)
Dedi ki: 'Ey halkım, ya ben Rabbimden gelen kesin bir kanıta sahip isem ve bana bir rahmet vermiş de bunlar gözünüze görünmüyorsa? Siz onu istemezken sizi ona biz mi zorlayacağız?'
(Hud 28)
Ey kavmim! dedi: söyleyin bakayım reyiniz nedir? Eğer ben rabbımdan (bir beyyine) açık bir bürhan üzerinde isem ve bana tarafından bir rahmet bahşetmiş de size onu görecek göz verilmemiş ise biz size onu istemediğiniz halde ilzam mı edeceğiz?
(Hud 28)
Nuh: "Ey kavmim, ne dersiniz? Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzerinde isem ve O, bana katından bir rahmet vermiş de size onu görecek göz verilmemişse, onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?
(Hud 28)
Dedi ki: "Ey halkım! Bakın! Ya ben Rabb'imden açık bir kanıt üzerinde isem ve O'nun katından bana bir rahmet verilmişse ve siz de bunu görmüyorsanız; istemediğiniz halde, onu size zorla kabul ettirebilir miyim? "
(Hud 28)
Dedi ki: "Ey Kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve rabbim bana kendi katından bir rahmet vermiş de (bu,) sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?"
(Hud 28)
(28-31) Nûh, “Ey toplumum! Hiç düşündünüz mü, ben Rabbimden apaçık bir delil üzere isem ve O, bana Kendi tarafından bir rahmet bahşetmiş de bu size saklı tutulmuşsa?! –Biz, siz ondan hoşlanmadığınız hâlde sizi ona zorlar mıyız?”– Ve “Ey toplumum! Ben sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim ücretim ancak Allah'a aittir. Ve ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar elbette Rablerine kavuşacaklar. Velâkin ben sizi cahillik eden bir toplum olarak görüyorum.” Ve “Ey toplumum! Ben onları kovarsam, Allah'a karşı bana kim yardım edecek? Peki, siz hiç düşünmez misiniz? Ve ben size, ‘Allah'ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ve ben görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği bilmem. Ben size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. O sizin kendinize göre, hor gördükleriniz hakkında, ‘Allah onlara hiçbir hayır vermez’ de demiyorum. Allah, onların içlerindekini, en iyi bilendir. İşte asıl o zaman ben kesinlikle yanlış; kendi zararlarına iş yapanlardan olurum” dedi.
(Hud 28)
Demişti ki: “Ey kavmim! Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Şayet ben Rabbimden apaçık bir belge üzereysem ve bana kendi katından bir rahmet (vahiy) vermişse, size de onu görecek göz vermemişse, istemediğiniz hâlde sizi ona zorlayacak mıyız?”
(Hud 28)
Dedi ki: “Ey kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben Rabbimden apaçık bir delil üzerinde isem ve Rabbim bana kendi katından bir rahmet vermiş de bunlar size gizli kalmışsa; siz onu istemediğiniz halde onu size zorla mı kabul ettireceğiz?”
(Hud 28)
(Nuh) dedi ki: "Ya ben (da'vamın sıdkına şahid olmak üzere) Rabbimden (gelen) apaçık bir bürhan üzerinde isem? O, bana kendi katından bir rahmet vermiş de bunlar siz (in kör gözleriniz) den gizli bırakılmışsa? Söyleyin bana ey kavmim? Sizi ona, kendiniz hoş görmeyib dururken de zorlayacak mıyız (sanki)"?
(Hud 28)
(Nûh) dedi ki: “Ey kavmim! Söyleyin bakalım; ya (ben) Rabbimden apaçık bir delîl üzerinde isem ve (O), bana kendi katından bir rahmet vermiş de, (o rahmet) size gizli bırakılmış ise? Siz onu istemeyen kimseler olduğunuz hâlde, (biz) sizi ona zorlayacak mıyız?”
(Hud 28)
(28-29) [Nuh] "Ey milletim! Bana haber verin, Eğer ben RAB'bimden bir açık kanıt üzerindeysem ve bana katından bir rahmet vermiş de o [rahmet/açık kanıt] size görünmez olduysa? Siz ona [o rahmete] isteksiz iken, sizi ona mecbur mu ederiz?" dedi. "Ey milletim! Ben, ona (vahye) karşı sizden bir mal istemiyorum, ücretim[i vermek] ancak Allah'a [düşer], inanmış olanları kovucu değilim. Kesinlikle onlar, RAB'leri ile karşılaşıcıdır. Fakat ben, sizi cahillik eden bir millet olarak görüyorum"
(Hud 28)
"Ey ulusum! Eğer, Rabbimin katından açık bir belgem olsa ve size gizli kalmış bir rahmeti katından bana vermiş ise, hoşlanmadığınız halde, sizi onlara mecbur mu edeceğiz, sanıyorsunuz?
(Hud 28)
Nuh dedi ki: Ey kavmim; eğer Rabbım tarafından bir delilim bulunur ve O, katından bana ihsan eder de bunlar sizden gizli kalırsa; onu istemediğiniz halde size zorla mı kabul ettireceğiz?
(Hud 28)
Nuh onlara “Ey kavmim! Dikkat edin! Bakın, ya ben Rabbimden açık, güçlü delillerle gelmiş ve yine Rabbim den bana bir rahmet (yol gösterici deliller) verilmişse, sizde onu görmezlikten gelip kör davranmışsanız (haliniz ne olacak). Biz Allah'ın bu mesajlarını size zorla mı kabul ettiriyoruz da, siz bunları hoş karşılamıyorsunuz?” dedi.
(Hud 28)
Dedi ki: “Ey kavmim! Sizin reyiniz (görüşünüz) bu mu? Eğer ben, Rabbimden bir beyyine üzerinde isem ve bana Kendi katından bir rahmet verdi ise ve artık o, size gizli tutulduysa ve siz onu kerih görüyorken, sizi ona mecbur mu edelim (zorlayalım mı)?”
(Hud 28)
Nuh dedi: «Ey ulusum! Söyleyin bana, çalabımın açıklayıcı belgesini taşıyorsam, Onun esirgeyiciliği de bana erişmişse, sizde görecek göz olmadıktan sonra nasıl olur da ben bunları size zorla gösterebilirim, siz bunları hiç görmek istemedikten sonra?
(Hud 28)
Dedi ki: “Ey Kavmim! Söyleyin bakayım; eğer ben Rabbimden gelen açık belgelere dayanıyorsam ve O bana kendi katından bir rahmet verdi de siz bunu görmekten yoksun bırakıldıysanız, istemediğiniz halde onu yine size zorla mı kabul ettireceğiz?”
(Hud 28)
Buna karşılık Nûh, zâlim yöneticilerin propagandasından etkilenerek hak dine soğuk bakan kitlelere yönelerek “Ey halkım!” dedi, “Düşünsenize, eğer ben Rabb’imin katından gönderilen ve ciddiye alıp dinlediğiniz takdirde kesin iknâ olacağınız apaçık bir delile dayanıyorsam ve O bana kendi katından, insanı dünya ve âhirette kurtuluşa ileten bir rahmet lütfetmiş de, bu gerçekler birileri tarafından sizin gözünüzden kaçırılmış ise, ne büyük bir hayırdan mahrum kalacağınızın farkında mısınız? O hâlde gelin, mesajımızı bizim ağzımızdan dinleyin, ondan sonra inanıp inanmamakta özgürsünüz. Korkmayın, sizAllah’ın rahmetini istemediğiniz hâlde, biz sizi ona zorlayacak değiliz ya!”
(Hud 28)
(Nûh da onlara): “Ey kavmim! Ne dersiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir mûcize üzereysem ve Rabbim bana kendi katından bir rahmet1 vermiş de siz, bunu anlayamıyorsanız (ne olacak?) Yani şimdi biz sizi buna zorla mı inandıracağız?” dedi.*
(Hud 28)
(Nuh) dedi ki: “Ey kavmim! Düşünsenize, eğer Rabbim tarafından apaçık bir delile sahipsem ve (Allah) Katından bana bir rahmet vermişse, ama o sizden saklı tutulduysa, istemediğiniz halde, onu size zorla mı kabul ettireceğiz?”
(Hud 28)
(Nuh:) "Ey kavmim!" dedi, "Ne dersiniz, ya benim, Rabbimin katından apaçık bir kanıta dayandığım; Onun katından bana (aydınlatıcı) bir rahmetin, (bir vahyin) bahşedildiği doğruysa ve siz de buna karşı kör kalmışsanız, söyleyin, hoşunuza gitmediği halde onu görüp fark etmeniz için sizi zorlayabilir miyiz?"
(Hud 28)
Nuh da dedi ki; "Ey halkım, peki şu söyleyeceğime ne diyeceksiniz? Ben, rabbimden apaçık bir kanıt üzere isem ve o, bana kendi tarafından bir rahmet sunmuşsa, size de onu görecek göz verilmemişse biz, istemediğiniz halde onu size zorla mı kabul ettireceğiz?"
(Hud 28)
Nuh şöyle dedi: - Ey halkım, düşünsenize, ya ben Rabbimden gelen apaçık bir belgeye/vahye dayanıyorsam ve bana katından bir rahmet/elçilik verilmişse siz de bunu görmüyorsanız? İstemediğiniz halde biz sizi iman etmeye zorlayabilir miyiz?
Bknz: (47/14)
(Hud 28)
27-28 Bunun üzerine kavminin ileri gelenleri, Nûh’un Allah adına yaptığı çağrıya karşı çıkıp, ona dediler ki: “Biz senin peygamber olduğuna da, söylediklerine de inanmıyoruz, sen de bizim gibi ölümlü sıradan bir insansın. Üstelik senin davetine toplumun zayıf, güçsüz, aşağı tabakasından olan insanların bir kısmından başka da ilgi gösterip katılan yok. Bu itibarla bizden bir üstünlüğünüz de yok. Bizler sizin birer yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.” Nûh bunun üzerine onlara, “Ey kavmim! Ya bana Rabbim tarafından peygamberlik verilmiş, Rabbimin gönderdiği apaçık âyetlerle sizi yaratılış sebebiniz olan sınırlarını Allah’ın belirlediği bir hayatı yaşamaya davet ediyorsam ve siz de buna rağmen inanmamakta direniyorsanız, akıbetinizin hüsran olacağını düşünemiyor musunuz? Ben sizi zorla söylediklerime inandıracak değilim.” dedi.
(Hud 28)
Dedi ki: "Ey kavmim! Düşünsenize bir: ya ben Rabbimin katından gelen açık bir delile dayanıyorsam; dahası, ya O bana katından bir rahmet bahşettiği halde siz bunu görmüyorsanız? Şimdi siz, (O'nun delil ve rahmetini) görmeye dahi tahammül edemezken biz kalkıp da ona (imana) sizi zorlayabilir miyiz?
(Hud 28)
(Nûh) şöyle dedi: - Ey halkım, düşünsenize, ya ben Rabbimden gelen apaçık bir belgeye/vahye dayanıyorsam ve bana katından bir rahmet/elçilik verilmişse siz de bunu görmüyorsanız? İstemediğiniz halde biz sizi iman etmeye zorlayabilir miyiz?
(Hud 28)
Dedi ki: «Ey kavmim! Bana haber veriniz, eğer ben Rabbimden bir açık bürhan üzere oldum ise ve kendi cânibinden bana bir rahmet vermiş ise, sizin üzerinize ise gizli kalmış ise artık siz onu kerih gördüğünüz halde onu size ilzam mı edeceğiz?»
(Hud 28)
Nuh dedi ki: “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de, bu sizin gözlerinizden gizli bırakılmış ise buna ne dersiniz? Hoşlanmadığınız halde, biz sizi ona zorlayacak mıyız?”
(Hud 28)
Nuh, “Ey halkım!” dedi, “Rabbimden bir delile dayanıyorsam, o bana katından bir rahmet ‘hakikat ilmi’ verdiyse, siz de bunlara ‘gerçeklere gözlerinizi kapayarak’ körlük ediyorsanız, ‘işinize gelmediği için’ ondan hoşlanmıyorsanız, sizi buna zorlamalı mıyız!
(Hud 28)
“Ey ulusum!” dedi; “Bakınız eğer ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve kendi katından bana bir iyilik vermişse; siz görmek istemedikten sonra, sizi ona zorlayabilir miyiz? Siz onu istemediğiniz halde!
(Hud 28)
Nuh dedi ki; «Ey soydaşlarım, baksanıza, eğer ben Rabbimden gelen açık belgelere dayanıyorsam, eğer O bana kendi katından bir rahmet verdi ise de siz bunu görmekten yoksun bırakıldı iseniz, istemediğiniz halde sizi bu açık belgeleri ve bu rahmeti kabul etmeye mi zorlayacağız?»
(Hud 28)
Nuh şöyle cevap verdi: "Ey benim halkım! Düşünün bir kere: Ya ben Rabbimden gelen çok aşikar bir belgeye, kesin delile dayanıyorsam, ya O, bana tarafından bir nübüvvet vermiş, bunlar size gizli kalmış da siz görememişseniz?Ne yapalım, istemediğiniz o rahmete girmeye sizi zorlayabilir miyiz?"
(Hud 28)
Dedi ki: "Ey kavmim, bakın, ya ben Rabbimden bir delil üzerinde isem ve (O), kendi katından bana bir rahmet vermiş de, o (rahmet) sizin gözlerinizden gizli bırakılmış ise? Şimdi siz onu istemezken, biz sizi o(Tanrı rahmeti)ne zorla mı sokacağız?"
(Hud 28)
Nuh dedi ki "Ey halkım! Ben Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam, bana O'nun katından bir ikram gelmiş de siz görememişseniz bu konuda görüşünüz ne olur? Siz hoşlanmadığınız halde ben sizi O'na bağlayabilir miyim?"
(Hud 28)
Nuh dedi ki: "Ey kavmim! Bir düşünsenize! Eğer ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanmakta isem, bana O'nun katından sizin görmek istemediğiniz bir rahmet gelmiş ise, sizi ona zorla mı sokalım?"
(Hud 28)
-Ey Halkım, dedi. Sonunu düşündünüz mü? Eğer ben, Rabbim tarafından açık bir belge ile gelmişsem ve O'nun yanından bana, bir rahmet verilmişse; siz de bunu görmüyorsanız? İstemediğiniz halde sizi (onu kabul edin diye) zorluyor muyuz?
(Hud 28)
Nûh da onlara demişti ki: "Ey kavmimi Şimdi bana söyleyin, Rabbımdan apaçık bir delile sahip olsam ve bana kendi katından bir de rahmet verse, bunlar da size gizli kalsa, siz istemediğiniz halde bunları size zorla mı kabul ettiririz"?
(Hud 28)
Dedi ki: «Ey Kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana kendi katından bir rahmet vermiş de (bu), sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?
(Hud 28)
Nuh “Söyleyin bana, ey kavmim,” dedi. “Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzere isem ve O bana kendi katından bir rahmet bağışlamış da siz buna karşı körlük içinde kalmışsanız, istemediğiniz halde biz size bunu zorla mı kabul ettireceğiz?
(Hud 28)
Nuh dedi ki: "Ey toplumum! Bir düşünün! Ya ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeysem; katından bana bir rahmet vermiş de o rahmet sizin gözlerinizden saklanmışsa! Siz ona tiksintiyle bakarken, biz sizi ona zorla mı ulaştıracağız?"
(Hud 28)