16. Nahl Suresi / 117.ayet

Dünyada kısa ve geçici bir haz, ahirette ise acıklı bir azap onları bekler.

Bknz: (2/126)(3/14)(6/70)(9/55)(9/85)(15/3)(46/20)(57/20)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 117 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Elde ettikleri pek az bir geçimden ibarettir ve onlara elemli bir azap var.

(Nahl 117)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Dini yozlaştıranların ve din istismarı yapanların bu dünyada kazandıkları) Pek az bir metadır. (Kısa süreli bir mal ve yararlanmadır. Ahirette ise) Onlara çok acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onların bu dünyadaki hali: Az bir geçim ve avunmaktan ibarettir. Onlar için, can yakıcı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Adem Uğur Meali:

(Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

(Nahl 117)

Ahmet Hulusi Meali:

Az bir faydalanma (yüzünden)!. . Onlara (gelecekte) acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara dünyada azıcık bir zevk ü sefa, âhirette de can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.*

(Nahl 117)

Ahmet Varol Meali

(Onlara dünyada verilen) az bir geçimliktir. Onlar için (ahirette ise) acıklı azap vardır.

(Nahl 117)

Ali Bulaç Meali:

(Bu dünyada olup biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acı bir azab vardır.

(Nahl 117)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab...

(Nahl 117)

Ali Rıza Sefa Meali:

Az bir geçinmedir. Oysa onlar için, acı bir ceza vardır.

(Nahl 117)

Ali Ünal Meali:

(Böyle yapmakla gözlerini diktikleri ve bütün bulacakları) zaten pek az olan dünya geçimliğidir; oysa Âhiret’te kendilerini çok acı bir azap beklemektedir.

(Nahl 117)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Onlar için dünyada) az bir yaşam ve (ahirette) elem verici bir azap vardır.

(Nahl 117)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kazandıkları pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

(Nahl 117)

Bekir Sadak Meali:

Az bir gecim ama ardindan can yakici bir azap onlaradir.

(Nahl 117)

Besim Atalay Meali:

Dünya az bir metadır, onlar için ağrıtıcı azap var

(Nahl 117)

Celal Yıldırım Meali:

Az bir yararlanma ve geçim ve kendileri için elem verici bir azâb..

(Nahl 117)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Uydurulan yalanlarla elde edilen dünyalık menfaatler) az ve geçici bir avuntudan ibarettir. (Ahirette ise) onlara acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Az bir geçim ama ardından can yakıcı bir azap onlaradır.

(Nahl 117)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Dünyada elde ettikleri) az bir yararlanmadır. Halbuki (ahirette) onlara acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Diyanet Vakfı Meali:

(Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

(Nahl 117)

Edip Yüksel Meali:

Kısa süren bu zevkten sonra onlar için acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Elmalılı Orjinal Meali:

Az bir istifade ve haklarında elim bir azab vardır

(Nahl 117)

Elmalılı Yeni Meali:

Bu az bir faydalanmadır ve onlara acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Erhan Aktaş Meali:

Bu yaptıkları az bir yararlanmadır. Onlara acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Gültekin Onan Meali:

(Bu dünyada olup biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acı bir azab vardır.

(Nahl 117)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onların dünyalıkları pek az bir kazanımdır. Ve onlar için çok acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Allah’a iftira edip, din hakkında bilgisizce konuşarak elde ettikleri) çok az bir meta! Onlar için can yakıcı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Harun Yıldırım Meali:

(Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

(Nahl 117)

Hasan Basri Çantay:

(Bu, ancak geçici ve) az bir menfeatden ibaretdir. Halbuki onlara (ahıretde) pek acıklı bir azab vardır.

(Nahl 117)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Dünyada) az bir faydalanma ve (buna mukabil âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır.

(Nahl 117)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Onların geçimi]¹ az bir geçimdir. Onlara can yakıcı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Hüseyin Atay Meali:

Az bir gönenç ve onlara acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

İbni Kesir Meali:

Az bir geçim ve ardından onlara elim bir azab vardır.

(Nahl 117)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Bu şekilde yalanlarla) Bir müddet yaşayıp giderler ama onlar için acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlar için elîm azap ve (dünya üzerinde) az bir meta vardır.

(Nahl 117)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dünyadaki gönenme pek az sürer. Onlar için öbür dünyada acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Kadri Çelik Meali:

(Kazandıkları) Pek az bir menfaattir. Hâlbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

(Nahl 117)

Mahmut Kısa Meali:

Onların yaptığı, âhiret nimetlerine göre küçücük bir menfaat olan dünya hayatının basit ve gelip geçici zevkleriyle oyalanmaktan ibarettir fakat öte dünyada, onlar için can yakıcı bir azap vardır! İşte, yiyecekler konusunda kaçınmanız gereken haramlar, yukarıda sayılanlardan ibarettir. Bunların dışında haramlar olduğunu öne sürenlere inanmayın. Gerçi;

(Nahl 117)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Az bir geçimden ibarettir elde edip kazandıkları. Onlara acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Mehmet Türk Meali:

(Onların dünyada kazandıkları) pek az bir faydalanmadır. Onlara (âhirette) çok acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Bu dünya,) pek az (ve geçici) bir faydadır. Onlara acı bir azap (mukadderdir).

(Nahl 117)

Muhammed Esed Meali:

(Onlarınki bu dünyada) kısa bir avuntudan ibarettir; (öte dünyada ise) kendilerini can yakıcı bir azap beklemektedir!

(Nahl 117)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Az bir çıkarın ardından onlar için acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Mustafa Çavdar Meali:

Dünyada kısa ve geçici bir haz, ahirette ise acıklı bir azap onları bekler.

Bknz: (2/126) - (3/14) - (6/70) - (9/55) - (9/85) - (15/3) - (46/20) - (57/20)

(Nahl 117)

Mustafa Çevik Meali:

116-117 Allah’tan gelen bir bilgiye ve delile dayanmadan, gelişi güzel, yalan uydurarak, “Şu helaldir, şu da haramdır.” diyerek hükümler koymayın. Helal ve haramı belirleme yetkisi yalnızca Allah’a aittir, kendi uydurdukları yalanlarla hüküm koymaya kalkanlar, asla iflah olmazlar. Geçici dünya hayatında bir miktar çıkar elde etmek için, kendi koydukları hükümlere uyan, başkalarını da buna uymaya teşvik edenlere âhirette çok şiddetli bir azap vardır.

(Nahl 117)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Bu dünyada) oyalayıcı kısa bir haz (duysalar da), (ahirette) onları can yakıcı bir ceza bekler.

(Nahl 117)

Osman Okur Meali:

(Uydurulan yalanlarla elde edilen dünyalık menfaatler) az ve geçici bir avuntudan ibarettir. (Ahirette ise) onlara acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(Bu) Biraz menfaatten ibarettir ve onlara pek acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Ömer Öngüt Meali:

Az bir geçimlik ve ardından onlara can yakıcı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Ömer Sevinçgül Meali:

Hakikati inkâr edenler için burada azıcık bir keyif, ardından da acılı bir azap vardır!

(Nahl 117)

Sadık Türkmen Meali:

Bu, birazcık geçinmedir/menfaatlenmedir ve sonra onlar için acıklı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Seyyid Kutub Meali:

Kısa süreli bir dünya mutluluğu tadarlar, ama acıklı bir azap onları beklemektedir.

(Nahl 117)

Suat Yıldırım Meali:

Onların bütün bulacakları, dünyanın azıcık bir zevkidir. Onlara gayet acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Süleyman Ateş Meali:

Azıcık yaşama(nın ardından), onlara acı bir azab gelecektir.

(Nahl 117)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bu pek az bir menfaatir. Onların hak ettiği acıklı bir azaptır[1].

1)Al-i İmran 3/197 esas alınmıştır.

(Nahl 117)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Dünyada biraz geçinir, sonunda da can yakıcı bir azaba uğrarlar.

(Nahl 117)

Şaban Piriş Meali:

Az bir menfaat ve onlara acı bir azap!

(Nahl 117)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlar için (dünyada) az bir menfâat (âhırette de) acı bir azâb vardır.

(Nahl 117)

Tefhimul Kuran Meali:

(Bu dünyada olup biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acıklı bir azab vardır.

(Nahl 117)

Ümit Şimşek Meali:

Bulacakları az bir menfaattir; sonra onlar için acı bir azap vardır.

(Nahl 117)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Az bir nimetlenme ardından, acıklı bir azap var onlara.

(Nahl 117)