20. Taha Suresi / 44.ayet

– Fakat ona yumuşak bir üslupla hitap edin, belki aklını başına alır yahut Allah’a saygı duyar.

Bknz: (3/159)(4/63)(4/148)(16/125)(29/46)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 44 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ona yumuşak bir tarzda söz söyleyin, belki öğüt alır, yahut korkar.

(Taha 44)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Her şeye rağmen) "Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar (siz görevinizi yerine getirin ve sorumluluğu ona yükleyin) ."

(Taha 44)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ama O'nunla yumuşak bir dille konuşun, o zaman belki aklını başına toplar, yahut da olur ki korkar.”

(Taha 44)

Adem Uğur Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

(Taha 44)

Ahmet Hulusi Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyiniz! Belki düşünüp değerlendirir yahut haşyet duyar!"

(Taha 44)

Ahmet Tekin Meali:

“Ona yumuşak söz söyleyin, olur ki öğüt dinler, yahut içi titreyerek Allah'ın azabından korkar, azgınlığından vazgeçer.”*

(Taha 44)

Ahmet Varol Meali

Ona yumuşak söz söyleyin. Umulur ki öğüt alır veya korkar.

(Taha 44)

Ali Bulaç Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp düşünür veya içi titrer, korkar."

(Taha 44)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Varın da, ona yumuşak söz söyleyin; olur ki nasihat dinler, yahud korkar.

(Taha 44)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Onunla, yumuşak bir dille konuşun; böylece, belki öğüt alır veya korkar!"

(Taha 44)

Ali Ünal Meali:

“Ama ona tatlı, yumuşak bir şekilde hitap edin. Olur ki öğüt dinler ve aklını başına alır veya hiç olmazsa kalbinde bir hareketlenme olur da biraz kendine gelir.

(Taha 44)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ona yumuşak bir söz söyleyin. Belki hatırlar, mesajları kabul eder veya gerçekleri görür, çekinir.

(Taha 44)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin, belki düşünür veya saygı duyar."

(Taha 44)

Bekir Sadak Meali:

Ona yumusak soz soyleyin, belki ogut dinler veya korkar.

(Taha 44)

Besim Atalay Meali:

Yumuşak söyleyin ona, ola ki öğüt ala, ya da, olur ki korka !»

(Taha 44)

Celal Yıldırım Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin; ola ki öğüt alır ya da (âlemlerin Rabbına saygı duyup) korkar.

(Taha 44)

Cemal Külünkoğlu Meali:

41,42,43,44. Ben seni kendim için seçip yetiştirdim. (Şimdi) sen ve kardeşin, artık benim mesajlarımla yola çıkın ve sakın beni anmakta gevşeklik göstermeyin! Firavun'a gidin. Çünkü o azmıştır. Onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki öğüt alır yahut ürperir.” *

(Taha 44)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar.

(Taha 44)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar."

(Taha 44)

Diyanet Vakfı Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

(Taha 44)

Edip Yüksel Meali:

'Ona yumuşak bir dil kullanın; olur ki öğüt alır veya saygı duyar.'

(Taha 44)

Elmalılı Orjinal Meali:

Varın da ona belki dinler veya korkar diye yumuşak dille söyleyin

(Taha 44)

Elmalılı Yeni Meali:

Varın da ona yumuşak dille söyleyin; belki dinler veya korkar."

(Taha 44)

Erhan Aktaş Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin. Umulur ki öğüt alır veya çekinip sakınır.

(Taha 44)

Gültekin Onan Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp düşünür veya içi titrer, korkar."

(Taha 44)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra ona öğüt alması ve saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürpermesi için yumuşak söz söyleyin.”

(Taha 44)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Ona yumuşak bir söz söyleyin. Umulur ki öğüt alır ya da korkar.”

(Taha 44)

Harun Yıldırım Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

(Taha 44)

Hasan Basri Çantay:

(Gidin de) ona yumuşak söz söyleyin. Olur ki nasıyhat dinler, yahud (Allahdan) korkar.

(Taha 44)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Buna rağmen ona yumuşak söz söyleyin; belki ibret alır ya da (Allah'dan)korkar.”

(Taha 44)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(41-44) "Seni, kendi benliğim için iyice düzenledim.¹ Sen ve kardeşin, ayetlerim ile [mucizelerimle] gidin ve hatırlatmam (zikrim) konusunda gevşeklik-kusur² göstermeyin. İkiniz de Firavun'a gidin, gerçekten o taştı, ona yumuşak söz söyleyin, öğüt alması veya çekinmesi beklenir"

(Taha 44)

Hüseyin Atay Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin, belki düşünür de saygı duyar.

(Taha 44)

İbni Kesir Meali:

Ve ona yumuşak söz söyleyin, belki nasihat dinler veya korkar.

(Taha 44)

İlyas Yorulmaz Meali:

Firavuna yumuşak bir lisanla mesajlarımı söyleyin. Belki o düşünürde, benden korkar.

(Taha 44)

İskender Ali Mihr Meali:

O zaman ona, yumuşak söz söyleyin. Böylece o, tezekkür eder (anlar) veya huşû duyar.

(Taha 44)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ancak ona tatlı söyleyin. Belki söz dinlerler, belki ürkerler.»

(Taha 44)

Kadri Çelik Meali:

“Ona yumuşak söz söyleyin; umulur ki o öğüt alıp düşünür ya da içi korkarak ürperir.”

(Taha 44)

Mahmut Kısa Meali:

“Fakat onunla tatlı dille konuşun, hikmetle ve ibret verici güzel öğütlerle onu hakîkate dâvet edin. Tartışmak gerektiğinde, kaba ve kırıcı davranmadan, gönül incitmeden konuşarak ona ayetlerimi tebliğ edin ki, belki bu sayede öğüt alır; yâhut en azından ilâhî azaptan korkup zulüm ve haksızlık yapmaktan çekinir.”

(Taha 44)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(43-44) Artık Firavun'a gidin. O gerçekten azdı. Yumuşak tarzda söyleyin. Belki öğüt alır, korkar.

(Taha 44)

Mehmet Türk Meali:

“Ona yumuşak söz söyleyin,1 belki o, aklını başına alır veya korkar.” buyurdu.*

(Taha 44)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ona nazik sözle hitap edin. Belki nasihat alır veya (Bizden) korkar.”

(Taha 44)

Muhammed Esed Meali:

Ama onunla yumuşak bir dille konuşun ki, o zaman belki aklını başına toplar, yahut (böylece, en azından kendisine) gözdağı verilmiş olur."

(Taha 44)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alır ve korkar."

(Taha 44)

Mustafa Çavdar Meali:

– Fakat ona yumuşak bir üslupla hitap edin, belki aklını başına alır yahut Allah’a saygı duyar.

Bknz: (3/159) - (4/63) - (4/148) - (16/125) - (29/46)

(Taha 44)

Mustafa Çevik Meali:

36-44 Allah Musa’ya, “Ey Musa! Dileğin kabul edildi. Harun da sana yardımcı olarak görevlendirildi. Bir zamanlar annene de yardım etmiş, ona ilham ederek, “Bebeğini bir sandığa koyarak nehrin akıntısına bırak, akıntı onu kıyıya ulaştıracak, kıyıdan da onu alıp hem bana hem de ona düşman olan birinin evinde, ona evlatlık olarak sahip çıkartacağız.” diye bildirmiştik. İşte ey Musa! Seni ta o zamandan beri şefkat ve merhametle gözetimim altında yetiştirip olgunlaşmanı sağladım. Kız kardeşinin de seni kıyıdan alan Firavun’un ailesine gidip, “O bebeğe bakacak birini size önerebilirim.” dediği zamanda, onun böyle olmasını Biz takdir edip, oraya yönlendirmiştik. Böylece seni annene yeniden kavuşturduk ki onun da yüzü gülsün ve üzülmesin. Derken erişkin bir yaşa gelince de, kazaen bir cana kıyıp birini öldürmüştün ve Biz seni bu tasadan da kurtarmıştık. Ey Musa! Seni birtakım sınavlardan geçirip olgunlaştırdık ve sonra da yıllarca doğup büyüdüğün yerden uzakta, Medyen halkının arasında kaldın, sonunda yine Bizim takdirimiz gereği tekrar buraya geldin. Ey Musa! Seni kendime elçi olarak seçip, hazırladım. Şimdi sen ve kardeşin Harun, sana bağışladığım mucize belgelerle Firavun’a gidin ve sakın onu ve beraberindekileri, yalnız Benim Rabliğime ve ilahlığıma davet konusunda gevşeklik, ürkeklik göstermeyin. İkiniz birden o nankör, azgın, küstahın karşısına çıkın ve ona erdemli, nezaketli bir üslupla hitap ederek, insanların yaratıcısı Allah’ın onların gerçek Rabbi ve ilahı olduğunu dolayısıyla insanlar üzerinde nizam kurmak, ahlak kuralları belirlemek yetkisinin yalnızca Allah’a ait olduğunu tebliğ edin. Belki bu gerçeği anlayıp da aklını başına alıp, düşünmeye başlar yahut yüreğine Allah korkusu düşer de gerçeğe yönelir.”

(Taha 44)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat ona konuşurken yumuşak bir üslup kullanın! (O zaman) belki söz dinler, ya da en azından (daha ileri gitmekten) çekinir.

(Taha 44)

Osman Okur Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer korkar."

(Taha 44)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ona yumuşakça söz söyleyin,belki öğüt dinler veya korkar.»

(Taha 44)

Ömer Öngüt Meali:

“Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar. ”

(Taha 44)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ona yumuşak söz söyleyin, belki etkilenir ya da ürperir.”

(Taha 44)

Sadık Türkmen Meali:

Ona yumuşak (kalbine tesir edecek) uygun söz söyleyin! Belki o düşünüp öğüt alır veya korkup sakınır.”

(Taha 44)

Seyyid Kutub Meali:

Ona yumuşak sözler söyleyiniz. Belki aklı başına gelir ya da kötü akıbete uğramaktan korkar.

(Taha 44)

Suat Yıldırım Meali:

Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitab edin. Olur ki aklını başına alır, yahut hiç değilse biraz çekinir."

(Taha 44)

Süleyman Ateş Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt alır veya korkar."

(Taha 44)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki aklını başına alır veya korkar."

(Taha 44)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ama ona yumuşak sözler söyleyin. Belki öğüdünüze kulak verir ve söylediklerinizden korkar."

(Taha 44)

Şaban Piriş Meali:

Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alır ve korkar.

(Taha 44)

Talat Koçyiğit Meali:

"Ona yumuşak söz söyleyin; belki öğüt alır, yahut korkar."

(Taha 44)

Tefhimul Kuran Meali:

«Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki o öğüt alıp düşünür ya da içi titrer, korkar.»

(Taha 44)

Ümit Şimşek Meali:

“Ona yumuşak söz söyleyin; olur ki öğüt alacağı veya Allah'tan korkacağı tutar.”

(Taha 44)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir."

(Taha 44)