4. Nisa Suresi / 63.ayet

Allah, onların kalplerindeki gerçek niyet ve maksadı çok iyi bilir. Öyleyse, onlara itibar etme ama yine de onlara öğüt ver ve onlara vicdanlarını sızlatacak açık ve etkileyici söz söyle.

Bknz: (2/33)(64/4)(57/6)(67/13)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 63 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, öyle kişilerdir ki Allah bilir kalplerinde olanı, yüz çevir onlardan, öğüt ver onlara, kendi hallerine dair tesirli, dokunaklı sözler söyle onlara.

(Nisa 63)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Elçim!) Halbuki Allah, bunların kalplerinde olanı bilmektedir. O halde Sen aldırma, (şimdilik) onlardan yüz çevir, (dert etme, ama) yine de kendilerine öğüt ver ve onlara nefislerini ikna edici “beliğ” (anlaşılır ve vicdanlarında iz bırakır şekilde) açık ve etkileyici söz söyle (ki bu Senin görevindir).

(Nisa 63)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ama Allah, onların kalplerindeki herşeyi bilir. O halde, sen onları kendi hallerine bırak, öğüt ver ve onların durumları hakkında tesir edecek güzel söz söyle.

(Nisa 63)

Adem Uğur Meali:

Onlar Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir; onlara aldırma, kendilerine öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında tesirli söz söyle.

(Nisa 63)

Ahmet Hulusi Meali:

İşte onlar, Allah'ın kalplerindekini bildiği kişilerdir. Onun için sen söylediklerine aldırma ve onlara öğüt ver ve nefsleri hakkında içlerine işleyecek açıklıkta söz söyle.

(Nisa 63)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar, Allah'ın kalplerindeki, akıllarındaki asıl niyetlerini bildiği kimselerdir. Onların mazeretlerini kabul etme, onların faaliyetlerine karşı tedbir al. Onlara öğüt ver, sorumluluklarıyla ilgili uyarılarda bulun. Onlara, kendileriyle ilgili ruhlarına tesir edecek, etkili, açık sözler söyle.

(Nisa 63)

Ahmet Varol Meali

Bunlar Allah'ın kalplerinde olanı bildiği kimselerdir. Sen onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve kendi haklarında açık ve etkileyici söz söyle!

(Nisa 63)

Ali Bulaç Meali:

İşte bunların, Allah kalplerinde olanı bilmektedir. O halde sen, onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara nefislerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar öyle kimselerdir ki, kalblerinde olanı ve yalan yere yeminlerini Allah bilir. Onun için özürlerini kabulden yüz çevir ve nifakı terk etmeleri için kendilerine öğüt ver. Onlara, kendilerine dair tesirli söz söyle.

(Nisa 63)

Ali Rıza Sefa Meali:

İşte onlar, yüreklerindeki her şeyi Allah'ın bildiği kimselerdir. Artık, onlara aldırış etme. Öğüt ver ve içlerine işleyecek güzel söz söyle.

(Nisa 63)

Ali Ünal Meali:

Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onların kalblerinde ne var ne yok çok iyi bilmektedir. Bu bakımdan (ey Rasûlüm), sen onlara aldırış etme, kendilerine çok ciddî nasihatta bulun; içlerine işleyecek ve kendilerini kendilerine tanıtacak tesirli sözler söyle onlara.

(Nisa 63)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte Allah bunların kalplerindekini bilir. Artık onlara aldırma, onlara öğüt ver ve onları etkileyecek belağatlı söz söyle.

(Nisa 63)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ama Allah, onların kalplerindeki her şeyi bilir; o halde onları kendi hallerinde bırak; kendilerine öğüt ver ve onlara kendileri hakkında etkili söz söyle!

(Nisa 63)

Bekir Sadak Meali:

Iste bunlarin kalblerinde olani Allah bilir. Onlardan yuz cevir, onlara ogut ver, kendilerine tesirli sozler soyle.

(Nisa 63)

Besim Atalay Meali:

Allah bilir onların yüreklerinde olanı, onlardan kaçınasın, öğüt dahi veresin, özlerine koyacak, sözler söyle onlara

(Nisa 63)

Celal Yıldırım Meali:

İşte bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalblerinde olanı çok iyi bilir. Onlardan yüzçevir, onlara öğüt ver, onlara kendileriyle ilgili çok te'sirli açık-seçik söz söyle.

(Nisa 63)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar, kalplerinde olan (yalan)ı Allah'ın bildiği kimselerdir. Onları kendi hallerine bırak, onlara yine de öğüt ver ve onlara kendi durumları hakkında tesirli söz söyle!

(Nisa 63)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İşte bunlarin kalblerinde olanı Allah bilir. Onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver, kendilerine tesirli sözler söyle.

(Nisa 63)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar, Allah'ın kalplerindekini bildiği kimselerdir. Öyleyse onlara aldırma. Onlara öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle.

(Nisa 63)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir; onlara aldırma, kendilerine öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında tesirli söz söyle.

(Nisa 63)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH onların kalplerindekini bilir. Onlardan yüz çevir, onları aydınlat, ve kişiliklerini etkileyecek güzel sözler söyle.

(Nisa 63)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onlar öyle kimseler ki kalblerinde olanı Allah bilir, onun için sen onlara aldırma da kendilerine va'zet ve nefisleri hakkında kendilerine beliğ müessir söz söyle

(Nisa 63)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar öyle kimselerdir ki kalplerinde olanı Allah bilir. Onun için sen onlara aldırma da kendilerine öğüt ver ve nefisleri hakkında dokunaklı sözler söyle.

(Nisa 63)

Erhan Aktaş Meali:

Allah, bu kimselerin kalplerinde olanı biliyor. Onlara aldırma, onlara öğüt ver ve onlara etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Gültekin Onan Meali:

İşte bunların, Tanrı kalplerinde olanı bilmektedir. O halde sen onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara nefslerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra, “Biz, sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik” diye Allah'a yemin ederek sana geldiler. İşte onlar, Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir; artık sen, onlardan mesafelen ve onlara öğüt ver. Ve onlara, kendileri hakkında, derinden etkileyecek güzel söz söyle!

(Nisa 63)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bunlar, Allah’ın kalplerinde (gizledikleri asıl gayelerini) bildiği kimselerdir. Onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara (onları derinden sarsacak) etkili bir söz söyle.

(Nisa 63)

Harun Yıldırım Meali:

İşte onlar öyle kimselerdir ki Allah onların kalplerindekini bilir. O halde onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve kendilerine nefisleri hakkında etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Hasan Basri Çantay:

İşte bunlar! Allah öyle kimselerin kalblerinde olanı bilir. Artık onlardan yüz çevir, onlara öğüd ver, onlara kendilerine dair çok müessir söz (ler) söyle.

(Nisa 63)

Hayrat Neşriyat Meali:

İşte onlar, Allah'ın kalblerinde olan (nifâk)ı bildiği kimselerdir; öyleyse onlardan yüz çevir, kendilerine nasîhat et ve onlara kendileri hakkında te'sirli söz söyle!

(Nisa 63)

Hubeyb Öndeş Meali: /

işte bunlar, kalplerinde¹ bulunanları Allah'ın bildiği [kimselerdir]. Artık, onlardan ilgiyi kes, onlara öğüt ver ve kendi canları hakkında olgun söz söyle.

(Nisa 63)

Hüseyin Atay Meali:

İşte, bunların gönüllerinde olanı Allah bilir. Onlara aldırma, onlara öğüt ver, onlara işleyecek güzel söz söyle.

(Nisa 63)

İbni Kesir Meali:

Onlar öyle kimsler ki; kalblerindekini Allah bilir. Sen onlara aldırma da öğüt ver. Haklarında te'sirli sözler söyle.

(Nisa 63)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte Allah, bu şekilde davrananların kalplerinde taşıdıkları niyetleri biliyor. Onlara vahyi anlatmaktan vaz geç, sadece onlara öğüt ver ve onların kendi içlerinde anlayacağı bir şekilde, meseleleri açık konuş.

(Nisa 63)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte onlar, Allah'ın kalplerinde olanı bildiği kişilerdir. Artık onlardan yüz çevir, onlara vaaz et (nasihat et) ve onlara kendileri hakkında belagatli (güzel) söz söyle.

(Nisa 63)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunlar o kimselerdir ki Allah onların gönüllerinde ne varsa hepsini bilir. Onun için sen onlardan yüz çevir. Onlara öğüt ver, onların içlerine işliyecek sözü onlara söyle.

(Nisa 63)

Kadri Çelik Meali:

İşte bunların kalplerinde olanı Allah bilir. Onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver, kendilerine tesirli sözler söyle.

(Nisa 63)

Mahmut Kısa Meali:

Ama Allah, kalplerindeki gerçek niyetlerini bilmektedir. O hâlde, onları Allah’a bırak fakat tebliğ görevini asla ihmal etme: Bizzat kendilerini ilgilendiren, iç dünyalarına seslenen açık, anlaşılır, güzel ve etkileyici sözlerle onlara öğüt ver. Allah’ın Elçisine karşı gelenler, şunu iyi bilsinler ki:

(Nisa 63)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Şüphesiz bunlar, Allah'ın kalplerinde ne olduğunu tümüyle bildiği kimselerdir. Artık onları kendi haline bırak. Öğüt ver. Söyle onlara, çok etkileyici sözler.

(Nisa 63)

Mehmet Türk Meali:

Allah’ın kalplerindeki (fenalıklarının derecesini) iyi bildiği bu kimselere, sakın yüz verme, onlara öğüt ver ve onlara, gönüllerine tesir edecek güzel söz söyle!

(Nisa 63)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah’ın kalplerindekini bildiği insanlar, işte bunlardır. Sen onlara aldırma ve kendilerine nasihat et. Onlara, kendileri hakkında etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Muhammed Esed Meali:

Ama Allah onların kalplerindeki her şeyi bilir; o halde kendi hallerine bırak onları, öğüt ver ve onlarla durumları hakkında etraflıca konuş!

(Nisa 63)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah onların kalplerindeki kötü duyguları iyi bilir. Onlara aldırış etme, öğüt ver. Onlara kendileri hakkında içlerine işleyecek etkili sözler söyle.

(Nisa 63)

Mustafa Çavdar Meali:

Allah, onların kalplerindeki gerçek niyet ve maksadı çok iyi bilir. Öyleyse, onlara itibar etme ama yine de onlara öğüt ver ve onlara vicdanlarını sızlatacak açık ve etkileyici söz söyle.

Bknz: (2/33) - (64/4) - (57/6) - (67/13)

(Nisa 63)

Mustafa Çevik Meali:

60-63 Ey Peygamber! Sana ve senden önce indirilen kitaplara iman ettiklerini söyleyen şu münafıkların yaptıklarına bakar mısın? Onlar aralarındaki anlaşmazlıkların çözümü için ilâhî nizamın adaleti yerine tağuti nizamların adaletine başvurup adalet arıyorlar. Hâlbuki onlar Allah’tan başkasının nizamını reddetmekle emrolunmuşlardı. Oysa o tağuti nizam onların en büyük düşmanıdır. Böylesi ikiyüzlüleri ne zaman Allah’ın indirdiği kitabının hükümleri ile sorunlarını çözmeye davet etsen, senden uzaklaştıklarını görürsün. Fakat müracaat ettikleri şirk nizamlarının yasaları ile sorunlarını çözemeyip başları sıkıntıya düştüğünde hemen sana gelip, Allah’ın adını kullanarak yeminler edip, “Biz sadece iyi niyetimizden, aramızda uzlaşma sağlasınlar diye onlara başvurduk” derler. Allah onların kalplerinde olanları çok iyi bilmektedir. Sen onlara aldırış etme, öğüt verip, gerçek olana çağırmaya davet et.

(Nisa 63)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ama Allah, onların kalplerindeki her şeyi bilir. Şu halde onları kendi hallerine bırak; onlara öğüt ver ve içine düştükleri durumu net bir biçimde açıkla.

(Nisa 63)

Osman Okur Meali:

Allah onların kalplerindekini bilir. Onlara aldırma, onları aydınlat, ve kişiliklerini etkileyecek güzel sözler söyle.

(Nisa 63)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar o kimselerdir ki, Allah Teâlâ onların kalplerinde ne olduğunu bilir. Artık onlardan çekin ve onlara öğüt ver ve onlara nefisleri hakkında müessir söz söyle.

(Nisa 63)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir. Onlara aldırma, kendilerine öğüt ver ve içlerine tesir edecek güzel sözler söyle.

(Nisa 63)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah onların gönüllerinde olanı bilir. Sen onlara aldırma da nasihat et. Kendileri hakkında etkili sözler söyle.

(Nisa 63)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar Allah’ın kalplerindekini bildiği kimselerdir. Öyleyse onlara aldırma. Onlara öğüt ver ve onlara kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle.

(Nisa 63)

Seyyid Kutub Meali:

Allah onların kalplerindeki kötü duyguları iyi bilir. Onlara aldırış etme, öğüt ver, kendileri hakkında içlerine işleyecek etkili sözler söyle onlara.

(Nisa 63)

Suat Yıldırım Meali:

Allah onların kalplerinde ne var, ne yok pek iyi biliyor. Onun için sen onlara aldırma, fakat kendilerine öğüt ver ve onlara kendilerine dair, içlerine işleyecek beliğ sözler söyle.

(Nisa 63)

Süleyman Ateş Meali:

Allah onların kalblerinde olanı bilir. Onlara aldırma, onlara öğüt ver ve onların içlerine işleyecek güzel söz seyle!

(Nisa 63)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar var ya onlar! Onların kalplerinde olanı Allah bilir. Onlara karşı dikkatli ol, öğüt ver. Onların içlerine işleyecek etkili sözler söyle.

(Nisa 63)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah, kalplerinde olanı çok iyi biliyor. Öyleyse onları kendi hallerine bırak, onlara öğüt ver ve etkili sözler söyle.

(Nisa 63)

Şaban Piriş Meali:

İşte bunlar, Allah'ın kalplerinde ne olduğunu bildiği kimselerdir. Öyleyse, onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara içlerinde olanla ilgili açık ve etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte böylelerinin kalblerinde ne olduğunu Allah (çok iyi) bilir! Bu sebeple onlardan uzak dur; onlara nasihat et ve kendileri hakkında onlara tesirli söz söyle.

(Nisa 63)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte bunların, Allah kalplerinde olanı bilmektedir. O halde sen, onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver ve onlara nefislerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle.

(Nisa 63)

Ümit Şimşek Meali:

Onların kalplerinde olanı Allah biliyor. Sen onlara aldırma, onlara öğüt ver ve kendileri hakkında, durumlarına uygun ve anlayabilecekleri şekilde etkili söz söyle.

(Nisa 63)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah bunların kalplerindekini biliyor. Artık aldırma onlara; öğüt ver kendilerine ve öz benlikleri hakkında etkili sözler söyle onlara.

(Nisa 63)