32. Secde Suresi / 14.ayet

Haydi vaktiyle bu buluşma gününü unutmanızın cezasını çekin bakalım. Biz de bugün sizi unuttuk, öyleyse yaptıklarınızın karşılığı olarak kalıcı azabı tadın.

Bknz: (45/34)»(45/35)(59/19)

Mustafa Çavdar Meali

Secde 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Tadın azabı, şu güne ulaşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı, şüphe etmeyin ki biz de unuttuk sizi ve tadın ebedi olarak azabı yaptıklarınıza karşılık.

(Secde 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Öyleyse bu (azap) gününüzle karşılaşmayı unutmanıza (küfür ve kötülüklere dalmanıza) karşılık azabı tadın (bakalım) . Biz de şimdi gerçekten sizi unuttuk; (unutacağız ve cehennemde kendi halinize bırakacağız), yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın” (buyrulacaktır.)

(Secde 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Artık bu güne kavuşmayı unutup, umursamamanın cezasını çekin bakalım. Şimdi biz de sizi unuttuk, öyleyse yapmış olduğunuz her türlü kötülükten dolayı, bu ebedi azabı tadın bakalım.

(Secde 14)

Adem Uğur Meali:

(O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

(Secde 14)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuzdan dolayı, tadın! Gerçek ki, biz de sizi unuttuk! Yaptıklarınızdan ötürü, sonsuz azabını tadın!

(Secde 14)

Ahmet Tekin Meali:

O gün onlara: “Bu güne kavuştuğunuzda, hesabını vereceğiniz sorumlulukları unutmanız sebebiyle şimdi cezanızı tadın bakalım. Aslına bakarsanız, biz de sizi, size rahmetimizle muameleyi unuttuk. İşlediğiniz ameller dolayısıyle ebedî azâbı tadın.” diyeceğiz.*

(Secde 14)

Ahmet Varol Meali

O halde, bu güne kavuşacağınızı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonu gelmeyen azabı tadın.

(Secde 14)

Ali Bulaç Meali:

Öyleyse bu (azab) gününüzle karşılaşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

(Secde 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Kâfirler cehenneme girdikleri vakit, melekler onlara şöyle der): “- O halde, bu günümüze kavuşmayı unutmanız, (O'na imanı terk etmeniz) yüzünden tadın azabı!...Biz de sizi unuttuk, (sizi cehennemde bıraktık). İşlemiş olduğunuz küfür ve isyan sebebiyle bitmez tükenmez azabı tadın bakalım...”

(Secde 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Bu gününüze kavuşmayı unutmuş olmanıza karşılık, artık tadın! Aslında, Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık, tadın sürekli cezayı!"

(Secde 14)

Ali Ünal Meali:

“Siz nasıl şu içinde bulunduğunuz günkü buluşmayı hiç hatırlamak istemediniz ve ona karşı hep kayıtsız kaldıysanız, şimdi de tadın bakalım azabı. Bugün de Biz sizi hatırlamıyor ve isteklerinize karşı kayıtsız kalıyoruz. Dünyada iken işlediklerinizden dolayı hiç eksilmeyecek ve sonu gelmeyecek azabı tadın şimdi!”

(Secde 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Onlara:) “Bu gününüz ile buluşmaya hazırlığı bıraktığınız için, azabı tadın!.. Gerçekten Biz de sizi burada böylece bırakırız. Ve yaptıklarınızdan dolayı ebedî azabı tadın!” (deriz.)

(Secde 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Suçlulara, "Bu gününüze kavuşacağınızı unuttuğunuzdan dolayı cezanızı çekin! Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan dolayı süreli azabı tadın!" denilecektir.

(Secde 14)

Bekir Sadak Meali:

«Bugune kavusmayi unutmanizin karsiligini gorun; dogrusu Biz de sizi unuttuk, yaptiklariniza karsilik ebedi azabi tadin» deriz.

(Secde 14)

Besim Atalay Meali:

Bugüne kavuşmayı unutmanın cezasını tadınız, biz de sizi unuttuk, yaptığınız iş yüzünden, tadasınız sonsuz olan azabı

(Secde 14)

Celal Yıldırım Meali:

O halde bugüne kavuşmayı unutup kulak ardına atmanız sebebiyle tadın tadacağınızı. Şüphesiz ki, biz de sizi unuttuk (rahmetimizden sizi uzak tuttuk). Artık yapageldiğiniz işlere karşılık sonsuz azabı tadın !

(Secde 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Onlara şöyle denilecek:) “O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk (cehenneme terk ettik). Yaptıklarınıza karşılık ebedî azabı tadın!”

(Secde 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Bugüne kavuşmayı unutmanızın karşılığını görün; doğrusu Biz de sizi unuttuk, yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın" deriz.

(Secde 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Onlara şöyle denilecek:) "O halde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedi azabı tadın."

(Secde 14)

Diyanet Vakfı Meali:

(O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

(Secde 14)

Edip Yüksel Meali:

Bugünkü karşılaşmanızı önemsememenizin sonucunu tadın, biz de sizi önemsemeyiz. Yaptıklarınızın bir sonucu olarak ebedi azabı tadın.

(Secde 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

O halde tadın unuttuğunuz için bu gününüzün çatmasını, işte biz de sizi unuttuk ve tadın huld azabını yapıb durduğunuz işler yüzünden

(Secde 14)

Elmalılı Yeni Meali:

O halde bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuz için (azabı) tadın, işte Biz de sizi unuttuk. Yapıp durduğunuz işler yüzünden tadın ebedi azabı!

(Secde 14)

Erhan Aktaş Meali:

Öyleyse bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz[1] için tadın azabı. Kuşkusuz Biz de sizi unuttuk.[2] Yapmış olduklarınıza karşılık, sürekli olan azabı tadın.

1)Hesap günü ile ilgili yaptığımız uyarıları dikkate almadığınız için.
2)Pişmanlığınızı, yalvarıp yakarmanızı dikkate almayacağız.

(Secde 14)

Gültekin Onan Meali:

Öyleyse bu (azab) gününüzle karşılaşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

(Secde 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

“Öyleyse bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuzdan/ terk ettiğinizden dolayı tadın azabı! Hiç şüphesiz ki Biz cezalandırdık sizi. Ve yapmış olduğunuza karşılık sonsuzluk azabını tadın!”

(Secde 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Onlara denilecek ki:) “Bu karşılaşma gününüzü unutmanıza karşılık (azabı) tadın. Hiç şüphesiz biz de sizi unutacak (kendi hâlinize terk edeceğiz). Yaptıklarınıza karşılık, sonsuzluk azabını tadın (bakalım).”

(Secde 14)

Harun Yıldırım Meali:

(O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

(Secde 14)

Hasan Basri Çantay:

O halde şu gününüze kavuşmayı unutduğunuza mukaabil tadın (azabı)! Doğrusu (şimdi) biz de sizi unutduk! Yapmakda (ısraar) etdiğiniz (kötülükler) yüzünden tadın o ardı arası kesilmeyen azabı!

(Secde 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

Öyle ise, bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz için (azâbı) tadın (bakalım)! Çünki (bugün de) biz sizi unuttuk; o hâlde yapmakta olduklarınızdan dolayı tadın ebedî azâbı!

(Secde 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"O halde, bu gününüzü unutmanız [dikkate almamanız]¹ sebebiyle tadın! Gerçekten biz sizi unuttuk [dikkate almıyoruz]. Bulunmakta olduğunuz eylemleriniz sebebiyle kalıcı olan azabı tadın." (denilir)

(Secde 14)

Hüseyin Atay Meali:

Bugüne kavuşmayı unutmanızın karşılığını tadın; doğrusu, Biz de sizi unuttuk, yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

(Secde 14)

İbni Kesir Meali:

Öyleyse şu günümüze kavuşmayı unuttuğunuzdan ötürü tadın azabı. Doğrusu Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonsuz azabı tadın.

(Secde 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sizin şu andaki karşılaştığınız günü unutmanızdan dolayı, azabı tadın. Şimdi bizde sizi unuttuk. Yaptıklarınızın karşılığında sürekli (ebedi) olan azabı tadın.

(Secde 14)

İskender Ali Mihr Meali:

Öyleyse bu "likâe" (Allah’a ulaşma) gününüzü, unutmanızdan dolayı (azabı) tadın. Muhakkak ki Biz de sizi unuttuk. Ve yaptıklarınız sebebiyle ebedî azabı tadın.

(Secde 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bu gününüze kavuşacağınızı unuttunuz. Buna karşılık, şimdi azabı tadın. İşte Biz de sizi unuttuk. İşlediklerinizden dolayı o sonsuz azabı tadın.»

(Secde 14)

Kadri Çelik Meali:

Öyleyse bu (azap gününüzle karşılaşmayı) unutmanıza karşılık olarak azabı tadın; biz de sizi gerçekten unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ise temelli azabı tadın.

(Secde 14)

Mahmut Kısa Meali:

“Öyleyse, bu Günle karşılaşacağınızı unutup zulüm ve haksızlık peşinde koştuğunuz için, kötülüklerinizin acı meyvesini tadın bakalım! Çünkü sizin vaktiyle Beni unuttuğunuz gibi, şimdi Ben de sizi cehennem azâbında “unutacağım!” O hâlde, yaptıklarınıza karşılık sonsuz azâbı tadın bakalım!”

(Secde 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Derken siz bugünkü buluşmayı unuttunuz ve bu unutmayı ömür boyu sürdürdünüz meğer, Emin olun Biz de bugün sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan ötürü, tadın bakalım. Bu ebedi azaptır.

(Secde 14)

Mehmet Türk Meali:

(Onlara o gün): “Öyleyse bu gününüzle karşılaşmayı unutmanızın (cezasını) çekin. Bugün Biz de sizi, gerçekten (cehennemde) unuttuk.1 Haydi, yaptıklarınıza karşılık ebedî azabı (bolca) tadın bakalım.” denilir.*

(Secde 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bugüne kavuşmayı unuttuğunuz için (azabı) tadın. Şüphesiz Biz (de) sizi unuttuk. (Artık) yaptıklarınızdan dolayı, kalıcı azabı tadın.

(Secde 14)

Muhammed Esed Meali:

(Ve Allah, günahkarlara şöyle seslenecek:) "O halde, bu (Hesap) Günü'nün gelip çatacağını umursamamanın (cezasını) çekin bakalım şimdi! (Artık) Biz de sizi bıraktık: öyleyse, yapmış olduğunuz (her türlü kötülük)ten dolayı (bu) ebedi azabı tadın!"

(Secde 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Bugüne kavuşmayı unutmanızın cezasını görün; doğrusu biz de sizi unuttuk, yaptıklarınıza karşılık sonsuz azabı tadın!" diyeceğiz.

(Secde 14)

Mustafa Çavdar Meali:

Haydi vaktiyle bu buluşma gününü unutmanızın cezasını çekin bakalım. Biz de bugün sizi unuttuk, öyleyse yaptıklarınızın karşılığı olarak kalıcı azabı tadın.

Bknz: (45/34)»(45/35) - (59/19)

(Secde 14)

Mustafa Çevik Meali:

Hesap Günü cehennemi hak edenlere şöyle denilecek: “Bugünle karşılaşacağınız size bildirilmişken, uyarıları önemsemeyip, kulak tıkamış, kabule yanaşmamıştınız. Biz de bugün azaptan kurtulmak için yalvarıp yakarışınızı umursamayacağız, böylece yapıp ettiklerinizin cezasını çekeceksiniz.”

(Secde 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Haydi, bu buluşma gününü hatırlanmaya değer bulmadığınız için azabı tadın bakalım! Çünkü artık Biz de sizi hatırlanmaya değer bulmuyoruz. Haydi, yapmakta ısrar ettiklerinizden dolayı ebedi mahrumiyeti tadın!

(Secde 14)

Osman Okur Meali:

"Bugüne kavuşmayı unutmanızın karşılığını görün; doğrusu Biz de sizi unuttuk, yaptıklarınıza karşılık sürekli azabı tadın" deriz.

(Secde 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Artık tadın, bu gününüze kavuşmayı unutmanız sebebiyle. İşte Biz de sizi unuttuk. Ve yapar olduğunuz şeyler yüzünden ebedî azabı tadın.»

(Secde 14)

Ömer Öngüt Meali:

Bu gününüzle karşılaşmayı unutmanızın cezasını tadın! Doğrusu biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan dolayı tadın ebedî azabı!

(Secde 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bu günün geleceğini unutmanızdan ‘umursamamanızdan’ dolayı şimdi tadın bakalım azabı! Biz de sizi unuttuk ‘umursamıyoruz’! Yapıp durduklarınıza karşılık tadın sonsuz azabı!

(Secde 14)

Sadık Türkmen Meali:

Öyleyse, tadın! Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuzdan dolayı... Şüphesiz, Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık, tadın sonsuz azabı!

(Secde 14)

Seyyid Kutub Meali:

Bugüne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

(Secde 14)

Suat Yıldırım Meali:

"Öyleyse, siz nasıl bugünkü buluşmayı unuttunuz ve bu unutmayı ömür boyu sürdürdüyseniz, Biz de bugün sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan ötürü, tadın bakalım sürekli azabı!"

(Secde 14)

Süleyman Ateş Meali:

"Bu gününüzle karşılaşmayı unutmanızın cezasını tadın! (Şimdi) Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan ötürü ebedi azabı tadın!"

(Secde 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara; "Bugünkü yüzleşmeyi umursamamanızın karşılığını görün; biz de sizi umarsamıyoruz. Yaptıklarınıza karşılık sizi hiç bir şekilde öldürmeyecek azabı tadın" deriz.

(Secde 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O Gün onlara: "Bu Gün'ün gelip çatacağını umursamayışınızın cezasını çekin. Bugün Biz de sizi umursamayız. Yaptıklarınıza karşılık sonsuz azabı tadın" denir.

(Secde 14)

Şaban Piriş Meali:

Bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuz için azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızın karşılığı olarak kalıcı azabı tadın.

(Secde 14)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ve onlara diyeceğim ki:) "Bu gününüze kavuşmayı unutmuş olmanız dolayısıyle onun azabını tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmış olduklarınızdan dolayı ebedî azabı tadın.

(Secde 14)

Tefhimul Kuran Meali:

Öyleyse bu (azab gününüzle karşılaşmayı) unutmanıza karşılık olarak azab tadın. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yapmakta olduklarınıza karşılık ebedi azabı tadın.

(Secde 14)

Ümit Şimşek Meali:

Bugüne kavuşmayı unuttuğunuz için şimdi tadın azabı! Bu defa da Biz sizi unuttuk; yaptıklarınızdan dolayı ebediyet azabını tadın.

(Secde 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Bu gününüzü unutmuş olmanın karşılığını tadın. Kuşkusuz, biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonsuzluk azabını tadın."

(Secde 14)