45. Casiye Suresi / 34.ayet

– Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Artık sizin barınağınız ateştir ve size yardım edebilecek kimse de yoktur.

Bknz: (7/50)»(7/51)(10/27)(74/38)»(74/50)

Mustafa Çavdar Meali

Casiye 34 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve denir ki: Siz nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız bugün de biz, sizi unuttuk ve yurdunuz ateştir ve size bir yardımcı da yoktur.

(Casiye 34)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Cehenneme atılanlara:) “Bugüne (hesaba çekilmeye ve ahirete) kavuşacağınızı unuttuğunuz (inkâra ve isyana yüz tuttuğunuz) gibi, Biz de bugün sizi (rahmet ve nimetimizden mahrum edip) unuturuz (cezalandırırız). Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur. (Sizi cehennem azabından hiç kimse kurtaramaz) ” denilecektir.

(Casiye 34)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve o gün onlara denir ki: “Siz nasıl bu güne kavuşacağınızı unuttuysanız, bu gün de biz sizi unuttuk ve barınacağınız yer ateştir, size yardım edecek bir kimse de bulamayacaksınız.”

(Casiye 34)

Adem Uğur Meali:

Denilir ki: Bu güne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur!

(Casiye 34)

Ahmet Hulusi Meali:

Denilmiştir onlara: "Bu sürece kavuşmayı unuttuğunuz gibi; biz de bu süreçte sizi unuturuz! Barınağınız ateştir ve size yardım edecek de yoktur!"

(Casiye 34)

Ahmet Tekin Meali:

O gün kâfirlere: “Siz dünyada, bu gün diriltilerek hesaba çekileceğinizi, cezalandırılacağınızı nasıl unuttuysanız, biz de bugün, sizi öyle unutuyoruz. Sizin mekânınız ateştir, yardım edeniniz de yoktur.” denilir.

(Casiye 34)

Ahmet Varol Meali

(Kendilerine) şöyle denir: "Siz bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Barınağınız ateştir ve sizin için yardımcılar da yoktur.

(Casiye 34)

Ali Bulaç Meali:

Denildi ki: "Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir. Ve sizin için hiçbir yardımcı yoktur."

(Casiye 34)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ve (onlara şöyle) denir: “- Siz bu gününüze kavuşmayı unutmuş olduğunuz gibi, biz de bugün sizi unutacağız, (sizi ateşte bırakacağız). Yeriniz ateştir; ve size yardımcılardan hiç bir kimse yoktur.

(Casiye 34)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve şöyle denildi: "Bu gününüzü unuttuğunuz gibi, işte bugün, Biz de sizi unutuyoruz. Çünkü kalacağınız yer ateştir ve yardımcınız yoktur!"

(Casiye 34)

Ali Ünal Meali:

Ve kendilerine şöyle denecektir: “Siz nasıl size va’dedilen bugüne ulaşmayı unuttunuz ve hiç hesaba katmadı iseniz, bugün de (af ve mağfiret konusunda) Biz sizi unutuyoruz. Barınağınız Ateş’tir ve size yardım edecek hiç kimse yoktur.

(Casiye 34)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve onlara denilir ki: “İşte bugün siz, bu gününüz ile karşılaşmayı terk ettiğiniz gibi, Biz de sizi terk ederiz. Sığınağınız Cehennemdir. Ve size yardımcı da bulunmayacaktır.

(Casiye 34)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlara şöyle denilecek: "Siz, bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi,biz de sizi unuttuk. Sizin yeriniz cehennemdir. Sizin için hiçbir yardımcı da yoktur."

(Casiye 34)

Bekir Sadak Meali:

Onlara denir ki: «Bugune kavusacaginizi unuttugunuz gibi Biz de sizi unuttuk; varacaginiz yer atestir, yardimcilariniz da yoktur.»

(Casiye 34)

Besim Atalay Meali:

«Bu kavuşma gününü nice unutmuşsanız, bugün, biz de sizi öylecene unuturuz, durağınız cehennem, yardımcılarınız da yoktur!» denilecektir

(Casiye 34)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara: «Bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi, bugün de biz, sizi kendi hâlinize bırakacağız. Oturup karar kılacağınız yer ateştir ve sizin için yardımcılar da yoktur,» denilecek.

(Casiye 34)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Onlara) şöyle denir: “Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi (cennet nimetlerine kavuşturmayı) unutuyoruz. Barınağınız ateştir. Ve (sizi ateşten koruyacak) yardımcılarınız da yoktur.”

(Casiye 34)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlara denir ki: "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi Biz de sizi unuttuk; varacağınız yer ateştir, yardımcılarınız da yoktur."

(Casiye 34)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlara şöyle denir: "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz. Barınağınız ateştir. Yardımcılarınız da yoktur."

(Casiye 34)

Diyanet Vakfı Meali:

Denilir ki: Bu güne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur!

(Casiye 34)

Edip Yüksel Meali:

Ve onlara şöyle denir: 'Bugünkü karşılaşmanızı unuttuğunuz için biz de bugün sizi unutuyoruz. Yeriniz ateştir ve sizin bir yardımcınız da olmayacaktır.'

(Casiye 34)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve denilmiştir ki bu gün biz sizi sizin bu gününüzün geleceğini unuttuğunuz gibi unutacağız, yatağınız ateştir ve sizin için yardımcılardan bir eser de yoktur

(Casiye 34)

Elmalılı Yeni Meali:

ve denilmiştir ki: "Sizin, bu gününüzün geleceğini unuttuğunuz gibi, Biz de bugun sizi unutacağız. Yatağınız ateştir ve sizin için yardımcılardan bir eser de yoktur."

(Casiye 34)

Erhan Aktaş Meali:

"Bugüne kavuşmayı nasıl umursamadıysanız, Biz de bugün sizi umursamıyoruz. Kalacağınız yer ateştir. Ve sizin için bir yardımcı da yoktur." denir.

(Casiye 34)

Gültekin Onan Meali:

Denildi ki: "Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir. Ve sizin için hiçbir yardımcı yoktur."

(Casiye 34)

Hakkı Yılmaz Meali:

(34,35) Ve denilmiştir ki: “Bugün Biz sizi, sizin bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi unuturuz/ terk ederiz/ cezalandırırız. Yeriniz de ateştir. Sizin için yardımcılardan herhangi biri de yoktur. İşte bunlar, sizin Allah'ın âyetlerini alaya almanız ve basit dünya yaşamının sizi aldatması sebebiyledir.” Artık bugün onlar, ateşten çıkarılmaz ve özür dilemeleri de kabul edilmez/ Allah'ı hoşnut etmeleri de istenmez.

(Casiye 34)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Denildi ki: “Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, sizi unutur (azaba terk ederiz). Barınağınız ateştir. Size yardım edecek hiç kimse yoktur.”

(Casiye 34)

Harun Yıldırım Meali:

Denildi ki: “Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir. Ve sizin için hiç bir yardımcı yoktur.”

(Casiye 34)

Hasan Basri Çantay:

(Şöyle) denilmişdir: "Siz bu gününüze kavuşmayı nasıl unutmuş idiyseniz bu gün biz de sizi öylece (azabda) bırakacağız. Yeriniz ateşdir. (Dünyadaki) yardımcılar (ınız) dan (bugün) sizi (kurtaracak) hiçbir (şey ve kimse de) yokdur".

(Casiye 34)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve (onlara) denir ki: “(Siz) bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, (biz de) bu gün sizi unuturuz (azâbın içinde bırakırız). Çünki yeriniz ateştir; sizin için hiçbir yardımcı da yoktur!”

(Casiye 34)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Bu gününüzün karşılaşmasını unuttuğunuz [umursamadığınız] gibi, bugün sizi unutuyoruz [umursamıyoruz]. Barınağınız ateştir ve sizin için yardımcılardan [hiçbiri] yoktur."

(Casiye 34)

Hüseyin Atay Meali:

Onlara "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, Biz de bugün sizi unuttuk; varacağınız yer ateştir, yardımcılarınız da yoktur.

(Casiye 34)

İbni Kesir Meali:

Denilir ki: Siz, nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız, Biz de sizi unuttuk. Barınağınız ateştir, yardımcılarınız da yoktur.

(Casiye 34)

İlyas Yorulmaz Meali:

Suçlulara “Siz, bu dirilme gününü unuttuğunuz için, bugünde biz sizi unuttuk. Kalacağınız yer ateştir ve sizin için yardımcı da yoktur.”

(Casiye 34)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve (onlara): “Bugün sizi unutacağız, tıpkı sizin “bugününüze kavuşmayı” unuttuğunuz gibi. Ve sizin mevanız (kalacağınız yer), ateştir. Ve sizin için bir yardımcı yoktur.” denildi.

(Casiye 34)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«Siz bu güne kavuşulacağını nasıl unuttunuzsa Biz de sizi öyle unutacağız. Yurdunuz ateştir. Sizin için yardımcılar da yoktur.

(Casiye 34)

Kadri Çelik Meali:

(Onlara,) “Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir ve sizin için hiç bir yardımcı yoktur” denir.

(Casiye 34)

Mahmut Kısa Meali:

Ve onlara, “Ey kâfirler!” denilecek, “Siz vaktiyle bugünkü karşılaşmayı nasıl unuttuysanız, Biz de bugün sizi öyle unutacağız. Bu yüzden, varacağınız yer ateştir ve hiç kimse size yardım edemeyecektir!”

(Casiye 34)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yurdunuz ateş olacaktır. Nasıl ki siz bugününüzle karşılaşmayı unuttunuz, işte sizler Ebediyen orada unutulursunuz, yeriniz ateştir. Size artık hiç bir yardımcı da yoktur.

(Casiye 34)

Mehmet Türk Meali:

Ve onlara: “Bu gününüzle karşılaşacağınızı unuttuğunuz gibi bugün Biz de sizi (cehennemde) unuttuk.1 Artık sizin varacağınız yer ateştir ve hiç kimse, size yardım da etmeyecektir.” denilir.*

(Casiye 34)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onlara) denilecek ki: “Bugünkü karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, Biz (de) bugün sizleri unutacağız. Sığınacağınız yer (ise, ancak) Cehennem olacak. Yardımcılarınız (da) olmayacak.”

(Casiye 34)

Muhammed Esed Meali:

Ve onlara "Siz," denilecek, "bu (hesap) gününün geleceğine aldırmadığınız gibi Biz de bu gün size aldırmayacağız; sonuçta varacağınız yer ateştir ve size yardım edecek bir kimse de bulamayacaksınız;

(Casiye 34)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlara denilir ki; "Siz nasıl ki bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız, biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur."

(Casiye 34)

Mustafa Çavdar Meali:

- Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Artık sizin barınağınız ateştir ve size yardım edebilecek kimse de yoktur.

Bknz: (7/50)»(7/51) - (10/27) - (74/38)»(74/50)

(Casiye 34)

Mustafa Çevik Meali:

31-35 Gerçeği inkârı tabiatları haline getirenlere Hesap Günü şöyle denilecek: “Âyetlerimizle uyarılıp bugünlerle karşılaşacağınız bildirilmesine rağmen, kibirlenip böbürlenerek, umursamayanlar sizler değil miydiniz? Size, “Allah’ın vaadi haktır, Kıyamet ve Hesap Günü’nün geleceğinden hiç şüpheniz olmasın.” denildiğinde, “Kıyamet de neymiş! Biz böyle şeylere inanmıyoruz. O dediğiniz sizin uydurduğunuz boş bir zandan ibarettir.” diyordunuz. Hesap Günü, bu söyledikleri ve dünya hayatlarında yapıp ettikleri onların önlerine konulacak, önemsemeyip alay ettikleri gerçek karşılarına çıkacak ve azap onları çepeçevre saracak. O Gün onlara ayrıca şöyle de denilecek: “Sizler Hesap Günü ile karşılaşacağınızı ciddiye almayıp nasıl unuttuysanız; bugün de Biz sizin azap içindeki pişmanlıkla yalvarıp yakarışlarınızı duymayıp, cehennemde unutulmuş durumda bırakacağız. Orada bir yardımcı da bulamayacaksınız. Bu duruma düşmenize Allah’ın daveti ile alay edip, dünya hayatının geçici zevklerine aşırı tutkunluğunuz sebep olmuştur.” O günden itibaren onlar cehennemde kalacaklar. Pişmanlıkları ve dünyaya tekrar döndürülüp davete uyma istekleri de asla kabul edilmeyecek.”

(Casiye 34)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve onlara denilecek ki: "Siz yüzleşeceğiniz bu günü (dünyada) nasıl unuttunuzsa, biz sizi (ahirette) öyle unutulmaya terk edeceğiz: nihayet varış yeriniz ateştir, size yardım eden hiç kimse de olmayacaktır.

(Casiye 34)

Osman Okur Meali:

Onlara denir ki: "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi Biz de sizi unuttuk; varacağınız yer ateştir, yardımcılarınız da yoktur."

(Casiye 34)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve denildi ki: «Bugün sizi unutacağız nasıl ki siz bu gününüze kavuşacağınızı unutmuş idiniz ve sizin yurdunuz ateştir ve sizin için yardımcılardan (bir kimse de) yoktur.»

(Casiye 34)

Ömer Öngüt Meali:

Onlara denilir ki: "Siz nasıl ki bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız, biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur. "

(Casiye 34)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Siz nasıl bu günü ‘yargı sürecini’ umursamadıysanız, biz de bugün sizi umursamayız!” denilir, “Varacağınız yer ateş olacaktır, sizi kurtaracak yardımcı da yoktur.

(Casiye 34)

Sadık Türkmen Meali:

DENİLDİ Kİ: “Bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, Biz de bugün sizi unuturuz. Barınağınız ateştir! Ve size hiçbir yardımcı da yoktur.”

(Casiye 34)

Seyyid Kutub Meali:

Onlara denildi ki: «Siz bu günümüze kavuşacağınızı nasıl unutmuşsanız, biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur.»

(Casiye 34)

Suat Yıldırım Meali:

(34-35) Ve kendilerine şöyle denildi: "Siz Bizi, daha önce nasıl unutup terk ettiyseniz, Biz de bugün sizi unutup kendi halinize bırakacağız! Kalacağınız yer ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur. Bu böyle olacak, çünkü siz Allah'ın ayetlerini alay konusu yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı." Bugün artık ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri kabul edilip dünyaya gönderilirler.

(Casiye 34)

Süleyman Ateş Meali:

Ve (kendilerine şöyle) denildi: "Siz, bu gününüzle karşılaşmayı nasıl unuttunuzsa biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur!"

(Casiye 34)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bugün size ilgi göstermeyeceğiz, zaten siz de bugünkü yüzleşmeye ilgi göstermiyordunuz. Varacağınız yer ateştir. Size yardım edecek birileri de olmayacaktır.

(Casiye 34)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(34-35) O Gün, onlara: "Siz nasıl bu Gün'ün geleceğine aldırmadınızsa, Biz de bu Gün size aldırmayacağız. Varacağınız yer ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur. Bu duruma, Allah'ın âyetleriyle alay ettiğiniz ve dünya hayatına aldandığınız için düştünüz" denir. Artık ne ateşten çıkabilirler, ne de af dilemeleri kabul edilir.

(Casiye 34)

Şaban Piriş Meali:

-Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Sığınağınız ateştir. Sizin hiçbir yardımcınız da yoktur, denilmiştir.

(Casiye 34)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlara "bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unuttuk. Varacağınız yer ateştir; sizin için herhangi bir yardımcı da yoktur" denir.

(Casiye 34)

Tefhimul Kuran Meali:

Denildi ki: «Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir. Ve sizin için hiçbir yardımcı yoktur.»

(Casiye 34)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara denir ki: “Bu gününüze kavuşmayı nasıl unuttuysanız, bugün de Biz sizi unuturuz. Kalacağınız yer ateştir; hiçbir yardımcınız da yoktur.

(Casiye 34)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle denilir: "Unutuyoruz sizi bugün! Tıpkı sizin, bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi. İşte böyle! Sığınağınız ateştir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."

(Casiye 34)