34. Sebe Suresi / 46.ayet

De ki:
– Sizden tek bir isteğim var. İster bir araya gelip istişare edin, ister teker teker görüş bildirin, Allah için iyice bir düşünüp değerlendirin. Anlayacaksınız ki arkadaşınızda delilikten bir eser yoktur. O, sadece şiddetli bir azabın öncesinde sizi uyaran bir elçidir.

Bknz: (54/9)»(54/10)(68/2)»(68/15)

Mustafa Çavdar Meali

Sebe 46 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Ben size tek bir öğüt vermedeyim ancak: İkişerikişer, tekerteker kalkın da sonra bir düşünün ki sizinle konuşanda deliliğe ait bir emare bile yok; o, ancak ve ancak, şiddetli bir azaptan önce sizi korkutan biri.

(Sebe 46)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: "Size bir tek öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz (kalkıp evinize gitmeniz, kendi durumunuzu değerlendirmeniz), sonra da (akıl ve vicdanla) düşünmeniz (lazımdır.O zaman hak vereceksiniz ki) Sizin Sahibiniz (ve yakinen tanıdık kimseniz olan Peygamber) de hiçbir delilik (alâmeti) bulunmamaktadır. O sizi sadece, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır."

(Sebe 46)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: “Ben size birtek öğüt veriyorum: Allah için teker teker, ikişer ikişer kalkın da sonra bir düşünün ki, sizinle konuşan peygamberde hiçbir delilik yok. O ancak, sizi şiddetli bir azabın öncesinde korkutan bir elçidir.”

(Sebe 46)

Adem Uğur Meali:

(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.

(Sebe 46)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Size sadece bir tek öğüt veriyorum: Allah için ister ikişer - birlikte ister kendi başınıza kaldığınızda şöyle bir derin düşünün bakalım! Size sahip çıkanda bir cinnet söz konusu değildir... O ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için uyarıcıdır!"

(Sebe 46)

Ahmet Tekin Meali:

Rasulüm onlara: “İlimde, teknikte, ahlakî güzellikte çağınızın örneği, önderi olarak Allah için, ikişer ikişer, birer birer, harekete geçip İslâmî sorumlulukları sırtlanarak yerine getirmenizi; insanlara İslam esaslarını öğretmenizi; İslâmî eğitimi kurumsallaştırmanızı, İslamda sebatınızı; ailenizin ve halkınızın meselelerine itina göstermenizi; ihtiyaçlarını karşılamanızı, sorumluluklarının gereğini yapmalarını istemenizi; İslam ilkelerinin uygulanıp uygulanmadığını denetlemenizi; bunları yaparken mutlaka aklınızı ve düşünme kabiliyetinizi kullanmanızı, size öğütlüyorum, sorumluluklarınızı, sorumsuz davranmanızın doğuracağı sonuçlarıhatırlatarak sizleri uyarıyorum.” de. Hemşehriniz, arkadaşınız peygamberde cinlere mahkûm olmuşluk, delilik eseri yoktur. O, kesinlikle, şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak sizi uyaran bir peygamberdir.

(Sebe 46)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Size bir şeyi öğütlüyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker durup sonra düşünmenizi. (Göreceksiniz ki) arkadaşınızda hiçbir delilik eseri yoktur. O ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için bir uyarıcıdır."

(Sebe 46)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Size bir tek öğüt veriyorum: "Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz. Sizin sahibiniz (veya arkadaşınız olan Peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, yalnızca sizi, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır."

(Sebe 46)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm, Mekke kâfirlerine) de ki: “- Size sadece bir tek nasihat edeceğim: Allah için, (tarafgirlik için değil, gerçeği anlamak için) ikişer ikişer ve teker teker (peygamberin meclisinden) kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz; arkadaşınızda cinnetten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde sizi korkutan bir peygamberdir.”

(Sebe 46)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Size, bir tek öğüt veriyorum: Başkalarıyla birlikte veya yalnız olarak, Allah'ın karşısında olun, sonra düşünün; arkadaşınız delirmiş değildir. Yaman bir cezanın öncesinde, sizin için yalnızca bir uyarıcıdır!"[366]

366)Ayetin ilk tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Allah için, ikişer ikişer, teker teker kalkın." veya "İkişerli olarak, teker teker Allah'a yönelin ve düşünün." veya "Birer, ikişer gelin; sonra düşünün." veya "İkişer ikişer ve teker teker, Allah'ın karşısında, vicdanınızla baş başa kalın." veya "Allah için, gerçeği anlamak için, ikişer ikişer ve teker teker peygamberin meclisinden kalkarsınız." biçiminde, birbirinden çok değişik anlamlar verilerek çevrilmiştir.

(Sebe 46)

Ali Ünal Meali:

De ki: “Size tek bir şey tavsiye ediyorum: Kendinizi toparlayın, ister ikişer kişi halinde, isterse tek tek Allah için şöyle bir kenara çekilin (ve bütün önyargılarınızı bir tarafa bırakıp,) samimi ve ciddi olarak düşünün. Sizin arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, çok çetin bir azaptan önce sizi uyarmak için gelmiş bir peygamberden başkası değildir.”

(Sebe 46)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Ben ancak tek bir şeyi size öğüt veriyorum: ‘Allah için ikişer ikişer, birer birer (yanımdan) kalkasınız, sonra düşünesiniz ki: Arkadaşınızda hiçbir delilik yoktur. O ancak, şiddetli bir azabın önünde sizi uyaran bir Peygamberdir.’

(Sebe 46)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Size sadece bir öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkınız. Sonra arkadaşınızda kesinlikle hiçbir deliliğin olmadığını iyice düşününüz. O sadece, sizi önünüzdeki şiddetli azaba karşı uyaran birisidir."

(Sebe 46)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Size tek bir ogudum vardir: Allah icin ikiser ikiser ve tek tek kalkiniz, sonra dusununuz, goreceksiniz ki arkadasinizda bir delilik yoktur. O yalniz cetin bir azabin oncesinde sizi uyarmaktadir.»

(Sebe 46)

Besim Atalay Meali:

Diyesin ki: «Size yalnız öğüt veririm; Allah için, birer ikişer kalkın, gidin, sonra düşünün; deli değil sizin arkadaşınız, o ancak katı bir azaptan önce sizi kocundurandır»

(Sebe 46)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Size tek bir öğütte bulunuyorum: Allah için ikişer ikişer, birer birer ayağa kalkmanızı, sonra da iyice düşünmenizi (istiyorum). Arkadaşınızda cinnet diye bir şey yoktur. O, ancak çok şiddetli bir azâbdan önce sizi uyaran bir peygamberdir.

(Sebe 46)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) Onlara de ki: “(Ey müşrikler!) Size bir tek öğüdüm var: Allah için, (gerçeği anlamak için) ikişer ikişer ve teker teker (peygamberin meclisinden) kalkın, sonra da (vicdanınızla baş başa kalarak) iyi düşünün; arkadaşınızda (bende) cinnetten eser yoktur. O, sadece ağır bir azabın eşiğinde bulunan sizleri uyaran bir peygamberdir.”*

(Sebe 46)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve tek tek kalkınız, sonra düşününüz, göreceksiniz ki arkadaşınızda bir delilik yoktur. O yalnız çetin bir azabın öncesinde sizi uyarmaktadır."

(Sebe 46)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Ey Muhammed!) De ki: "Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed'de cinnetten eser yoktur. O, şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır."

(Sebe 46)

Diyanet Vakfı Meali:

(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: İkişerli olarak, teker teker Allah'a yönelin ve düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.  *

(Sebe 46)

Edip Yüksel Meali:

De ki, 'Size bir tek öğüdüm var: ALLAH için ikişer ikişer, yahut teker teker kalkın, sonra düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O sadece, çetin bir cezadan önce sizi uyaran birisidir.'

(Sebe 46)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: size sade bir tek nasıhat edeceğim şöyle ki: Allah için ikişer üçer ve teker teker kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz, arkadaşınızda cinnetten eser yoktur, o yalnız şiddetli bir azabın önünde sizi sakındıracak bir Peygamberdir

(Sebe 46)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Size sadece bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer, üçer ve teker teker kalkarsınız sonra da iyi düşünürsünüz; arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde sizi sakındıracak bir peygamberdir."

(Sebe 46)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Size yalnızca bir tek şey öğütlüyorum. Allah için ikişer ikişer ve teker teker bir araya gelin[1]. Sonra iyice düşünün." Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O, şiddetli bir azabın öncesinde bir uyarıcıdır.

1)İkişer ikişer sayısal bir değer değil, çokluk ifade eden bir deyimdir. İster kendi kendinize ister birçoğunuz birlikte bir araya gelip kafa kafaya verip düşünüp gerçeği görmeye çalışın."

(Sebe 46)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Size bir tek öğüt veriyorum: Tanrı için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz (tetefekkeru). Sizin arkadaşınız (olan Peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, yalnızca sizi, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır."

(Sebe 46)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Ben size sadece bir tek; Allah için ikişer ikişer, üçer üçer ve teker teker kalkmanızı, sonra da arkadaşınız Muhammed'de delilikten bir şey olmadığını, o'nun, sadece şiddetli bir azabın önünde sizi sakındıracak bir uyarıcı olduğunu düşünmenizi öğütlüyorum.”

(Sebe 46)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Size tek bir öğüt veriyorum: (Hakkı bulmak adına) Allah için ikişer ikişer, birer birer harekete geçin, sonra da düşünün. (Göreceksiniz ki) arkadaşınız (olan Peygamber’de) hiçbir delilik yoktur. O, çetin bir azabın öncesinde, (sizi uyaran) bir uyarıcıdan başkası değildir.”

(Sebe 46)

Harun Yıldırım Meali:

(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.

(Sebe 46)

Hasan Basri Çantay:

(Habibim) de ki: "Ben size sırf Allah için ikişer, ikişer, teker teker (karşımda) durmanız, sonra arkadaşınızda hiçbir mecnunluk olmadığını iyi düşün (üb bil) menizi va'z ederim. O, çetin bir azab (gelib çatmaz) dan evvel (bunu) size haber veren (bir peygamber) den başkası değildir".

(Sebe 46)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) De ki: “Size sâdece tek bir nasîhat edeceğim; şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da düşünürsünüz! (Ve anlarsınız ki)arkadaşınızda hiçbir delilik yoktur; o ancak, (pek) şiddetli bir azâbın öncesinde, sizin için bir korkutucudur.”

(Sebe 46)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Size, sadece bir tek öğüt veriyorum [o da] Allah için, ikişer ikişer ve teker teker kalkmanız sonra [şunu] kavramaya çalışmanızdır: dostunuzda hiçbir cinnet-delilik yoktur. O, ancak şiddetli bir azabın önünde sizin için bir uyarıcıdır." de.

(Sebe 46)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Kuşkusuz, size yalnız bir öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer ve tek tek ayağa kalkınız; sonra düşününüz, arkadaşınızda bir delilik yoktur. O yalnız, çetin bir azabın öncesinde sizi uyarmaktadır."

(Sebe 46)

İbni Kesir Meali:

De ki: Ben, size ancak Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalmanızı, sonra arkadaşınızda bir delilik olmadığını iyice düşünmenizi öğütlerim. O, ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için bir uyarıcıdır.

(Sebe 46)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlara deki “Ben, sizin Allah'ın huzuruna birer ikişer duracağınızı öğütlüyorum. Sonra (gerçekleri gördüğünüzde) arkadaşınızda bir delilik olmadığını ve gelecekte başınıza gelecek şiddetli bir azabın öncesinde, yalnızca bir uyarıcı olduğunu hatırlarsınız.”

(Sebe 46)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: "Size sadece tek bir şey vaazediyorum. Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkın. Sonra tefekkür edin." Sizin sahibinizde (arkadaşınızda) cinnet (delilik) yoktur. O, ancak sizin için önünüzdeki (gelecek olan) şiddetli azaba (karşı) bir nezirdir (uyarıcı).

(Sebe 46)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Benim size bir tek öğütüm var: Allah için birer ikişer karşıma dikilin. Sonra iyice düşünün ki sizin bu yoldaşınızda delilik yoktur. O, yalnız önünüzdeki ağır azaptan önce sîze gelen bir uyarıcıdır, okadar.»

(Sebe 46)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkınız, sonra düşününüz. Arkadaşınızda (peygamberde) bir delilik yoktur (gerçeğini görünüz). O sadece çetin bir azabın eşiğinde sizi uyarıcıdır.”

(Sebe 46)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! İnkârcılara seslenerek de ki: “Bakın, size bir tek öğüdüm var: İster toplu hâlde birkaç arkadaş kafa kafaya vererek, istertek başınıza, sessiz ve sâkin bir ortamda Allah’ın huzurunda durun ve samîmî olarak bir düşünün. Kişisel arzu ve çıkarlardan soyutlanmış, önyargılardan arınmış bir hâlde inancınızı yeniden gözden geçirdiğinizde, kendinizi şu apaçık gerçeğin huzurunda bulacaksınız: Çocukluğundan beri tertemiz ahlâkını yakından tanıdığınız bu arkadaşınız, asla bir deli değildir! O ancak, zâlimleri bekleyen şiddetli bir azâba karşı sizi uyaran bir elçidir!

(Sebe 46)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Ey Resul) de ki: "Size tek bir nasihat edeceğim. Allah hakkı için ikişer ikişer veya teker teker Sakince durup düşünmenizi istiyorum, (Sizden biri olan elçide) delilikten hiç bir eser yoktur En şiddetli bir azaptan önce sizi sakındırmak için gelen bir peygamberdir. Bir uyarıcıdır.

(Sebe 46)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed! Kâfirlere): “Size sadece Allah’ın huzurunda durup, birlikte ve teker teker, arkadaşınızın deli olmadığını ve sizi şiddetli bir azabın öncesinde uyardığını düşünmenizi tavsiye ediyorum.” de.

(Sebe 46)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Şüphesiz size tek bir nasihatte bulunuyorum. Allah uğruna ikişer (olarak da) tek olarak (da) kalkın. Sonra (da iyice) düşünün. Sizin dostunuzda (asla) delilik yoktur. O, ancak (gelecek olan) çetin bir azap (hakkında) uyarıcıdır.”

(Sebe 46)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Size bir tek öğüdüm var; ister başkalarıyla birlikte iken ister yalnız, Allah'ın huzurunda (bulunduğunuzun bilincinde) olun ve sonra kendi kendinize, (bu elçi olarak görevlendirilen) arkadaşınızda bir delilik olmadığını düşünün! O, yaşayacağınız şiddetli azaba karşı sizi uyarmaktan başka bir şey yapmıyor."

(Sebe 46)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Size tek bir öğüt veriyorum. Allah için birer, ikişer kalkın, sonra iyice düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O, sadece şiddetli bir azaptan önce sizi uyaran biridir."

(Sebe 46)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: – Sizden tek bir isteğim var. İster bir araya gelip istişare edin, ister teker teker görüş bildirin, Allah için iyice bir düşünüp değerlendirin. Anlayacaksınız ki arkadaşınızda delilikten bir eser yoktur. O, sadece şiddetli bir azabın öncesinde sizi uyaran bir elçidir.

Bknz: (54/9)»(54/10) - (68/2)»(68/15)

(Sebe 46)

Mustafa Çevik Meali:

46-47 Ey Peygamber! Hakikate sırtını dönenlere de ki: “İster bir araya geldiğinizde, isterseniz kendi kendinizle baş başa kaldığınızda elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün. O zaman benim size peygamber olarak görevlendirilmiş bir arkadaşınız olduğumu ve bende delilikten bir eser olmadığını anlayacaksınız. Ben yalnızca şiddetli azaba uğramamanız için sizi uyaran bir elçiyim. Ve bu tebliğ vazifeme karşılık sizden herhangi bir ücret ya da başka bir şey beklemiyorum, benim mükâfatımı verecek olan Allah’tır. O, her şeyi görmekte ve bilmektedir.”

(Sebe 46)

Mustafa İslamoğlu Meali:

De ki: "Size tek bir öğüdüm var: ister başkalarıyla beraber ister yalnız başınayken, Allah'ın huzurunda bulunduğunuz gerçeğini asla (unutmayın)! Sonra arkadaşınızda delilikten eser olmadığını düşünün: onun tek yaptığı, önünüzde bekleyen şiddetli mahrumiyete karşı sizi uyarmaktır.

(Sebe 46)

Osman Okur Meali:

De ki: «Size ancak bir şey ile öğüt veririm. Şöyle ki: Allah için ister başkalarıyla beraber, isterse tek başınıza güzelce düşünün, sizin arkadaşınızda cinnetten bir eser yoktur. O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan önce sizi uyarandır.

(Sebe 46)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Size ancak bir şey ile öğüt veririm. Şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da güzelce düşünürsünüz, sizin sahibinizde cinnetten bir eser yoktur, o sizin için şiddetli azabın önünde bir korkutucudan başka değildir.»

(Sebe 46)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! De ki: "Ben size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkınız. Sonra da arkadaşınızda hiçbir delilik olmadığını iyice düşününüz. O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan önce sizi uyarandır.

(Sebe 46)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Size bir tek öğüdüm var” de, “Allah için, başkalarıyla birlikte ya da tek başınıza kalınca iyice düşünün. Arkadaşınızda delilikten eser yok. O, sadece uyarıcıdır, sizi çetin bir azabın öncesinde uyarıyor.

(Sebe 46)

Sadık Türkmen Meali:

DE Kİ: “Size bir tek öğüt vereyim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkın sonra iyice düşünün! Arkadaşınızda bir mecnunluk yoktur. O sizin için şiddetli bir azabın öncesinde bir uyarıcıdır ancak.”

(Sebe 46)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed, onlara de ki; «Size bir tek öğüdüm var: İkişer ikişer ve teker teker Allah ile vicdanınızla başbaşa kalınız ve düşününüz ki, bu dostunuz deli değildir, o sadece ağır bir azabın eşiğinde sizleri uyaran bir peygamberdir.»

(Sebe 46)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Size bir tek nasihat edeceğim: İkişer ikişer veya teker teker Allah hakkı için durup düşünmenizi, hem sonra bu arkadaşınızda delilikten eser olmadığını iyice anlamanızı istiyorum. O, ancak şiddetli bir azaptan önce sizi sakındırmak için gelen bir peygamberdir."

(Sebe 46)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Size bir şeyi öğütleyeyim: 'Allah için, ikişer ikişer ve teker teker durup düşününüz! Arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, çetin bir azabın arefesinde sizin için bir uyarıcıdır."

(Sebe 46)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki: "Size bir tek öğüdüm var: Allah için kalkın ve ikişer kişi baş başa vererek ya da teker teker düşünün; göreceksiniz ki, arkadaşınızda cinlerin bir etkisi yoktur. O yalnız çetin bir azabın öncesinde sizi uyarmaktadır."

(Sebe 46)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Size bir tavsiyede bulunacağım: Allah için ister tek başınıza, ister diğerleriyle beraber düşündüğünüzde, arkadaşınızın deli olmadığına; sizi, başınıza gelecek şiddetli bir azaba karşı uyardığına karar vereceksiniz."

(Sebe 46)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Size tek bir öğüt veriyorum. Allah için birer, ikişer kalkın, sonra iyice düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O, yalnızca şiddetli bir azapdan önce sizi uyaran birisidir.

(Sebe 46)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) De ki: "Size tek bir öğüt vereyim. O da, ikişer ikişer ve birer birer Allah için kalkmanız ve sonra da düşünmeniz. Neticede göreceksiniz ki, arkadaşınızda hiçbir delilik yoktur. O sadece, şiddetli bir azabın öncesinde sizin için bir uyarıcıdır."

(Sebe 46)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Size bir tek öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz; sizin sahibiniz (veya arkadaşınız olan peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, sizi şiddetli bir azabın öncesinde yalnızca uyarıp korkutandır.»

(Sebe 46)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Size tek bir öğüt veriyorum. Birer ikişer gelin, sonra düşünün. Arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O ancak size şiddetli bir azaptan önce gelmiş bir uyarıcıdır.

(Sebe 46)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Size, bir tek şey öğütleyeceğim: Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkın, sonra da iyice düşünün!" Arkadaşınızda cinnetten eser yok! O, şiddetli bir azap öncesinde sizi uyaran bir kişiden başkası değil.

(Sebe 46)