37. Saffat Suresi / 146.ayet

Ve üzerine de gölge etmesi için kabak türü geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.

Bknz: (37/139)»(37/147)(54/48)»(54/50)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 146 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve ona gölge versin diye bir kabak fidanı bitirdik.

(Saffat 146)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve üzerine, sık-geniş yapraklı (kabağa benzer) türden bir şecer (gövdeli bitki) yetiştirip (onu sakladık).

(Saffat 146)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve üzerine hemencecik gölge yapması için, kabak türünden geniş ve sık yapraklı bir bitki bitirdik.

(Saffat 146)

Adem Uğur Meali:

Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.

(Saffat 146)

Ahmet Hulusi Meali:

Üzerine kabak türünden (gövdesi olmayan bitki cinsi) bir ağaç bitirdik (Onda ilahi marifet meyveleri açığa çıkardık).

(Saffat 146)

Ahmet Tekin Meali:

Üzerine, bal kabağı cinsinden geniş yapraklı, gölge yapacak bir bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

Ahmet Varol Meali

Üzerine kabak türünden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Ali Bulaç Meali:

Ve üzerine, sık geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Üzerine (gölge vermek için) kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üzerinde geniş yapraklı bir ağaç yetiştirdik.

(Saffat 146)

Ali Ünal Meali:

Üzerine gölge yapması için de orada asma kabak cinsinden bir ağaç bitiriverdik.

(Saffat 146)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve üzerine kabak türünden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Üzerini kabakgillerden bir bitki ile örttük.

(Saffat 146)

Bekir Sadak Meali:

Onun icin, genis yaprakli bir bitki yetistirdik.

(Saffat 146)

Besim Atalay Meali:

Bir kabak kökeni bitirdik orda

(Saffat 146)

Celal Yıldırım Meali:

Üzerine (gölge yapsın diye) sık ve geniş yapraklı (kabak ya da sarmaşıkgillerden) bir bitki bitirdik.

(Saffat 146)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve üzerine (gölge yapması için), kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.

(Saffat 146)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onun için, geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.

(Saffat 146)

Edip Yüksel Meali:

Ve onun için orada geniş yapraklı ağaç yetiştirdik.

(Saffat 146)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik

(Saffat 146)

Elmalılı Yeni Meali:

Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Erhan Aktaş Meali:

Onun üzerine geniş yapraklılardan bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Gültekin Onan Meali:

Ve üzerine, sık geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onun üzerine geniş yapraklılardan bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onun üzerine (yaprakları geniş olan, gölgelikli, korunaklı) “yaktin” ağacı bitirdik.

(Saffat 146)

Harun Yıldırım Meali:

Ve üstüne kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.

(Saffat 146)

Hasan Basri Çantay:

Üzerine sakı olmayan cinsden (gölgelik) bir nebat bitirdik.

(Saffat 146)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve üzerine (gölge yapması ve ondan beslenmesi için) kabak (cinsin)den bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onun yanında kabak bitkisinden bir ağaç yetiştirdik.

(Saffat 146)

Hüseyin Atay Meali:

146-147 Ve üzerine örtünmesi için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik. Onu yüz bin veya daha çoğuna elçi olarak gönderdik.

(Saffat 146)

İbni Kesir Meali:

Ve onun için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bodur ağaçlar yetiştirdiğimiz bir sahile.

(Saffat 146)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onun üzerine (gölgelik olarak) kabak cinsinden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik (yetiştirdik).

(Saffat 146)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onun yanıbaşında tırmanıcı bir bitki de bitirdik.

(Saffat 146)

Kadri Çelik Meali:

Üzerine (gölge yapması için) geniş yapraklı (kabak türünden gövdesiz bir) bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

Mahmut Kısa Meali:

Ve ona gölgelik olsun diye, kumlarda çabucak büyüyen geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik. Böylece, iman etmeyecek zannedilen çorak gönüllere nasıl hayat verebileceğimizi göstererek, asla umutsuzluğa, yılgınlığa düşmemesi gerektiğini ona öğrettik.

(Saffat 146)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Faal gölge olması için üstüne kabak türünden geniş yapraklı bir ağaç bitirmişizdir.

(Saffat 146)

Mehmet Türk Meali:

Ve üzerine, bal kabağı türünden bir ağaç1 bitirdik.*

(Saffat 146)

Muhammed Celal Şems Meali:

Keza onun yanı başında bir sukabağı bitkisi yetiştirdik.

(Saffat 146)

Muhammed Esed Meali:

ve onun üzerinde (çorak toprakta) yetişen bir bodur fidan yeşerttik.

(Saffat 146)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onun için orada geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve üzerine de gölge etmesi için kabak türü geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.

Bknz: (37/139)»(37/147) - (54/48)»(54/50)

(Saffat 146)

Mustafa Çevik Meali:

145-148 Daha sonra Biz Yunus’u bitkin bir vaziyette sahile attırdık, güneşten korunması için de başına geniş yapraklı bir ağaç diktik. Kendini toparlayınca da onu tekrar umudunu kesip terk ettiği ve nüfusu da yüz binden fazla olan kavmine gönderdik, o da kavmini tekrar yaratılış sebepleri olan hakikate çağırmaya devam etti. Bu sefer kavmi ona inanıp, davete iman ederek yaşamaya başladı. Biz de onları dünya nimetlerinden bol bol yararlandırdık.

(Saffat 146)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve onun başucunda bodur ve bol hevenkli bir bitki yeşerttik.

(Saffat 146)

Osman Okur Meali:

Onun için, geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve O'nun üzerine kabak nev'inden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Ömer Öngüt Meali:

Onun için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onun için, kabak cinsinden geniş yapraklı bir bitki bitirdik.

(Saffat 146)

Sadık Türkmen Meali:

Üzerine, kabak türünden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Seyyid Kutub Meali:

Üzerine gölge yapması için geniş yapraklı bitki yetiştirdik.

(Saffat 146)

Suat Yıldırım Meali:

Üzerine gölge yapması için, orada asma kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Süleyman Ateş Meali:

Ve üzerine (gölge yapması için) Bir asma kabak ağacı bitirdik.

(Saffat 146)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(O açık alanda)[1] onun üzerini örtecek kabakgillerden bir bitki bitirmiştik.

1)Açık alanda böyle bir bitkinin bitip yaprakları Yunus aleyhisselamı örtmesi kısa zaman olamayacağı için عَلَيْهِ ‘deki هــ zamiri العَراء (açık alan) kelimesini gösterir şekilde meal verilmiştir. Çünkü kelime müzekkerdir. Kitab'ul-ayn'da onunla ile ilgili şu ifadeler geçer: والعرب تُذكّره فتقول : انتهينا إلى عَراءٍ من الأرضِ واسعٍ

(Saffat 146)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Üzerine geniş yapraklı bir bitki bitirdik.

(Saffat 146)

Şaban Piriş Meali:

Onun üzerine de geniş yapraklı bir ağaç bitirmiştik.

(Saffat 146)

Talat Koçyiğit Meali:

145-146 Buna rağmen biz onu, hasta olduğu halde boş bir yere çıkarmış üzerine de (gölgelik olarak) geniş yapraklı bir ağaç bitirmiştik.

(Saffat 146)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve üzerine, sık geniş yapraklı (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Ümit Şimşek Meali:

Üzerine de kabak türünden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.

(Saffat 146)