38. Sad Suresi / 46.ayet

Onlar bizim özellikle ahiret yurdunu düşünüp önemseyen, ihlâslı kullarımız.

Bknz: (60/4)

Mustafa Çavdar Meali

Sad 46 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Biz onları, daima yurtları olan ahireti anma huyuyla yarattık da özleri temiz, ihlas sahibi kullar ettik.

(Sad 46)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçekten Biz onları (ve elbette her asırdaki sadık ve sağlam Müslümanları) tam bir (samimiyet ve gayretle) YURDU düşünüp-anan (dünyada bağımsız memleket şuuru, ahirette ise cennet huzuru ve arzusu taşıyan) ihlas sahipleri kıldık.

(Sad 46)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onları ahireti sürekli hatırlama özelliğiyle samimi, halis kullar yaptık.

(Sad 46)

Adem Uğur Meali:

Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.

(Sad 46)

Ahmet Hulusi Meali:

Doğrusu biz onlarda, gerçek vatanlarını (hakikat boyutunu) hatırda tutarak yaşama safiyetini açığa çıkardık.

(Sad 46)

Ahmet Tekin Meali:

Biz onları samimiyetle, asıl yurt, âhiret düşüncesine rağbet eden ve insanları âhiret hayatına inanmaya teşvik eden has kullarımızdan kıldık.

(Sad 46)

Ahmet Varol Meali

Biz onları (ahiret) yurdu(nu) anmaktan ibaret halis bir özellikle ihlaslı kimseler kıldık.

(Sad 46)

Ali Bulaç Meali:

Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.

(Sad 46)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Çünkü biz, onları, ahiret yurdunu anmaktan ibaret pak bir hasletle hâlis (insanlar) kıldık.

(Sad 46)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, Onları, Sonsuz Yaşam Ülkesi'ni düşünen içten kullar yaptık.

(Sad 46)

Ali Ünal Meali:

Biz onları her bakımdan ihlâslı kıldık ve bu sebeple (düşünce, söz ve davranışlarında) hep Âhiret Yurdu’nu gözetirlerdi.

(Sad 46)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onları, ahireti sürekli hatırlama özelliğiyle, samimi halis kullar yaptık.

(Sad 46)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz onları daima ahireti düşünen ihlaslı kullar kıldık.

(Sad 46)

Bekir Sadak Meali:

Biz onlari ahiret yurdunu dusunen, icten bagli kimseler kildik.

(Sad 46)

Besim Atalay Meali:

Özden olarak ahreti anmaları yüzünden onları katıksız kullar eyledik

(Sad 46)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz biz, onları katıksız olarak Âhiret yurdunu düşünen hâlis kişiler kıldık.

(Sad 46)

Cemal Külünkoğlu Meali:

45,46,47. Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da hatırla! Biz onları ahiret yurdunu düşünen, gönülden bağlı kullar yaptık. Çünkü onlar, bizim katımızda seçkin iyi kişilerdendir.

(Sad 46)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz onları ahiret yurdunu düşünen, içten bağlı kimseler kıldık.

(Sad 46)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlaslı kimseler kıldık.

(Sad 46)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.

(Sad 46)

Edip Yüksel Meali:

Salt ahireti düşündükleri için onları salt/dupduru kıldık.

(Sad 46)

Elmalılı Orjinal Meali:

Çünkü biz onları temiz bir hassa, halis yurd düşüncesiyle halislerimizden kılmışızdır

(Sad 46)

Elmalılı Yeni Meali:

Çünkü Biz onları temiz bir hasletle, halis ahiret yurdu düşüncesine ermiş has kullarımızdan kılmışızdır.

(Sad 46)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık.

(Sad 46)

Gültekin Onan Meali:

Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.

(Sad 46)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz Biz onları “Yurt Düşüncesi/ özgür vatan hasreti” saflığıyla saflaştırdık, arı-duru hâle getirdik.

(Sad 46)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki biz, onları yalnızca ahiret yurdunu anan ihlaslı kullar kıldık.

(Sad 46)

Harun Yıldırım Meali:

Gerçekten biz onları, katıksızca yurdu düşünen ihlas sahipleri kıldık.

(Sad 46)

Hasan Basri Çantay:

Çünkü biz onları katkısız (şaibesiz) bir hasletle — ki (bu daima) yurd (ları) nı hatırlama (ları ve onun için çalışmaları) dır — haalis (insanlar) yapdık.

(Sad 46)

Hayrat Neşriyat Meali:

Çünki biz onları, hâlis (bir haslet) olan âhiret düşüncesiyle ihlâslı (kimseler) kıldık.

(Sad 46)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten biz, onları temizlik-arınıklık, (o) yurdu hatırlayıp anma sebebiyle temiz-arınık yaptık.

(Sad 46)

Hüseyin Atay Meali:

45-48 Güçlü ve anlayışlı olan kullarımız İbrahim, İshak ve Yakupu da an. Doğrusu Biz onları yurdu özenle düşünen öz kimseler kıldık. Doğrusu, onlar katımızda seçkin, iyi kimselerdendirler. İsmail'i, Elyesa’yı, Zulkift'i de an. Hepsi iyilerdendir.

(Sad 46)

İbni Kesir Meali:

Doğrusu Biz, onları ahiret yurdunu samimiyetle düşünen kimseler kıldık.

(Sad 46)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onların bu özelliklerinden dolayı, onları ahiret yurduna örnek kullar olarak seçtik.

(Sad 46)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki Biz, onları (ahiret) yurdunu zikreden halis (kullar) olarak ihlâs sahibi kıldık.

(Sad 46)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten Biz onları hep yarınki yurtlarını düşünme özü ile özleştirdik.

(Sad 46)

Kadri Çelik Meali:

Gerçekten biz onları, (ahiretteki asıl) yurdu hatırlatan katışıksız (bir haslet ile) halis kıldık.

(Sad 46)

Mahmut Kısa Meali:

Biz onları, âhiret yurdunu sürekli gündeme getirerek hatırlama ve buna uygun davranışlar geliştirme gibi üstün meziyetlerinden dolayı, özel bir makâma yücelttik.

(Sad 46)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Doğrusu Biz onları katıksızca asıl yurdu (ahireti) düşünen ihlas sahipleri olarak kılmışızdır.

(Sad 46)

Mehmet Türk Meali:

Gerçekten Biz onları, âhiret yurdunu düşünen, (Bize) gönülden bağlı kullar yaptık.

(Sad 46)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, onları halis (bir iş için, yani) ahiret evini daima hatırlamaları (için) seçtik.

(Sad 46)

Muhammed Esed Meali:

Biz onları arı duru bir düşünce aracılığıyla temizledik. Öteki dünyayı gözetme (düşüncesiyle).

(Sad 46)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen içtenlikli kimseler kıldık.

(Sad 46)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar bizim özellikle ahiret yurdunu düşünüp önemseyen, ihlâslı kullarımız.

Bknz: (60/4)

(Sad 46)

Mustafa Çevik Meali:

45-47 Güçlü bir iradeye ve keskin kavrayış yeteneğine sahip olan has kullarımızdan İbrahim, İshak ve Yakub’u da hatırla! Onlar da Allah’ın davetine teslim olup sabırla, tavizsiz bir gayretle ve hep âhireti düşünerek yaşamış, erdemli, faziletli kullarımızdandı.

(Sad 46)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Biz onların şahsiyetlerini arı duru bir tasavvurla saflaştırdık (ki, ebedi) yurdu hep hatırda tutsunlar;

(Sad 46)

Osman Okur Meali:

Biz onları ahiret yurdunu düşünen, içten bağlı ihlaslı /samimi saydık.

(Sad 46)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki, Biz onları dar-ı ahireti düşünme hasletiyle mümtaz, ihlâs sahipleri kılmıştık.

(Sad 46)

Ömer Öngüt Meali:

Biz onları ahiret yurdunu düşünen, ihlâslı kimseler kıldık.

(Sad 46)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz onları, ahiret yurdunu düşünen halis kullarımız yapmıştık.

(Sad 46)

Sadık Türkmen Meali:

Gerçekten onlar, ahiret düşüncesiyle dolu/donanmış samimîlerden idi.

(Sad 46)

Seyyid Kutub Meali:

Biz onları Ahiret yurdunu düşünen, gönülden bağlı kullar yaptık.

(Sad 46)

Suat Yıldırım Meali:

Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlaslı kişiler kıldık.

(Sad 46)

Süleyman Ateş Meali:

Biz onları ahiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize halis (kul) yaptık.

(Sad 46)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Samimiyetle ahirete odaklanmalarına karşılık onları bize karşı samimi kişiler saydık.

(Sad 46)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(46-47) Çünkü onlar, sürekli hesaba çekileceklerinden korkan, katımızda seçkin ve iyi kimselerdendi.

(Sad 46)

Şaban Piriş Meali:

Biz onları gerçek yurdu düşünen, tam olarak arınmış, ihlaslı kimseler kılmıştık.

(Sad 46)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz onları, daima ahiret yurdunu hatırlama özellikleri dolayısıyle de ihlaslı kimseler kılmıştık.

(Sad 46)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.

(Sad 46)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onları, özellikle âhiret yurdunu düşünen ihlâslı kullar kıldık.

(Sad 46)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz onları, yurdu düşünme özellikleriyle yücelen tertemiz kullar yaptık.

(Sad 46)