3. Ali İmran Suresi / 116.ayet

Gerçekleri örtbas eden kâfirlere gelince, onların ne malları ne de evlatları, Allah’ın huzurunda hiçbir fayda vermeyecektir. Onlar, ateşi boylayacaklar ve orada kalıcıdırlar.

Bknz: (3/10)(31/33)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 116 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gerçekten de o kafirlerin ne malları Allah azabından onları koruyabilir, ne evlatları ve onlardır ateş ehli olanlar, orada ebedi kalırlar.

(Ali İmran 116)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şu da bir gerçektir ki, o inkâr edenlerin ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana hiçbir şeyle (ve hiçbir şekilde fayda) eriştirmeyecektir. İşte onlar ateşin ehlidir, (cehenneme girecek ve) onda temelli olarak kalacak (kimselerdir).

(Ali İmran 116)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler yok mu? Onların ne dünyadaki malları, ne de evlatları, Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar ateşin halkıdırlar, orada temelli olarak kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Adem Uğur Meali:

İnkâr edenler var ya, onların malları da evlâtları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedî kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Ahmet Hulusi Meali:

Hakikati inkar edenlere gelince; onların ne malları ne de evlatları Allah'a karşı hiçbir koruma sağlamayacaktır. Onlar yanmaya mahkumdurlar, sonsuza dek!

(Ali İmran 116)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'ı, peygamberlerini, Allah'a imanın gerektirdiği esasları inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin, ne malları-servetleri, ne evlâtları, Allah'tan gelecek bir şeyi, hiçbir cezayı asla engelleyemeyecektir. Onlar cehennemliktirler. Orada ebedî kalırlar.

(Ali İmran 116)

Ahmet Varol Meali

İnkar edenlerin malları ve çocukları Allah katında onlara bir şey kazandırmayacaktır. Onlar ateşe atılacak olanlardırlar. Orada sonsuza kadar kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Ali Bulaç Meali:

Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kâfir olanlar (var ya!) onların ne malları, ne evlâdları kendilerini Allah'ın azâbından asla kurtaracak değildir. Onlar cehennemliktir ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

(Ali İmran 116)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, nankörlük edenlerin malları ve çocukları, Allah'ın karşısında asla yarar sağlamaz. Ateşin yoldaşları, işte onlardır. Sürekli orada kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Ali Ünal Meali:

O küfredenlere gelince: sahip oldukları mallar da, evlâtları da Allah karşısında onlara hiçbir fayda sağlamayacaktır. Ateş’in yârânı ve yoldaşlarıdır onlar, hem de orada sonsuzca kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O azgın kâfirlere gelince, ne malları ne de evlatları kendilerine Allah’tan yana bir fayda vermeyecektir. Onlar ateşin arkadaşlarıdırlar. İçinde ebedî kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar edenlere gelince,onların malları da evlatları da Allah'ın azabından korunmak için kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar cehennemliklerdir; onlar orada uzun süreli kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Bekir Sadak Meali:

Inkar eden kimselerin mallari ve cocuklari, Allah'tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. Iste onlar cehennemliklerdir, onlar orada temellidirler.

(Ali İmran 116)

Besim Atalay Meali:

Kâfirlerin ne malları, ne dahi oğulları Allaha karşı bir fayda eder, işte bunlar cehennemlik, orda sonsuz kalırlar

(Ali İmran 116)

Celal Yıldırım Meali:

O küfredenler var ya, şüphesiz ki ne malları, ne çocukları onları Allah'tan hiçbir şeyle müstağni kılmaz (onları ilâhî azâbdan kurtaramaz). İşte onlar Cehennem ateşinin yakın dostlarıdır ve orada ebedî kalıcılardır.

(Ali İmran 116)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnkârcılara gelince; onları ne dünya malları ne de evlatları Allah'(ın azabın)a karşı koruyabilir. İşte onlar, içinde yaşayıp kalacakları ateşe mahkûm olacaklardır.

(Ali İmran 116)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnkar eden kimselerin malları ve çocukları, Allah'tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. İşte onlar cehennemliklerdir, onlar orada temellidirler.

(Ali İmran 116)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnkar edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah'a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Diyanet Vakfı Meali:

İnkâr edenler var ya, onların malları da evlâtları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedî kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Edip Yüksel Meali:

İnkar edenlerin ne paraları ne de çocukları ALLAH'a karşı kendilerine hiç bir yarar sağlamıyacaktır. Onlar ateşin halkıdır ve orada sürekli kalıcıdırlar.

(Ali İmran 116)

Elmalılı Orjinal Meali:

Küfredenler, her halde onların ne malları ne evladları kendilerini Allahdan kurtaracak değildir, onlar eshabı nardır hep onda kalacaklardır

(Ali İmran 116)

Elmalılı Yeni Meali:

Küfredenleri, kesinlikle ne malları ne de çocukları Allah'tan kurtaramayacaktır. Onlar, cehennemin sakinleridirler ve hep orada kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçeği yalanlayarak nankörlük edenlere gelince, onların ne malları ne de evlatları Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada sürekli kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Gültekin Onan Meali:

Gerçekten kafirlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Tanrı'dan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Hakkı Yılmaz Meali:

Kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden şu kimselerin malları ve çocukları, Allah'ın katında, onlara asla bir fayda vermeyecektir. Ve işte onlar, ateş ashâbıdırlar. Onlar orada sürekli kalıcıdırlar.

(Ali İmran 116)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki kâfirlerin malları ve evlatları, Allah’a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. Bunlar, ateşin ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Harun Yıldırım Meali:

Doğrusu küfürlerinde bilinçli olarak ısrar eden kimseler var ya onlardan malları ve evlatları Allah’tan hiç bir şeyi savamazlar. İşte onlar ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalıcıdırlar...

(Ali İmran 116)

Hasan Basri Çantay:

Hakıykat, o küfredenler (yok mu?) onların ne malları, ne evladları kendilerinden, Allanın azabından hiçbir şey'i, kaabil değil, gideremezler. Onlar cehennemin yar-ü hemdemidirler. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.

(Ali İmran 116)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhesiz ki inkâr edenlerin ne malları ne de evlâdları, Allah'(ın azâbın)a karşı kendilerine hiçbir şeyle fayda vermeyecektir! Ve işte onlar ateş ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.(1)*

(Ali İmran 116)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçeği örtüp göz ardı etmiş olanlar[a gelince] kesinlikle malları ve evlatları Allah'tan [gelen herhangi bir şeye karşı] hiçbir şekilde asla kendilerine yeterli gelmeyecektir. İşte onlar ateşin dostlarıdırlar. Onlar orada kalıcıdırlar.

(Ali İmran 116)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, inkâr edenlerin malları ve çocukları, Allaha karşı kendilerine hiçbir şey sağlamaz. İşte, onlar ateşliklerdir ve orada temelli kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

İbni Kesir Meali:

Küfredenlerin malları ve çocukları Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar cehennem yaranıdırlar, orada ebediyyen kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

İlyas Yorulmaz Meali:

Gerçekleri inkar edenler için Allah'ın yanında, ne malları, ne de evlatları hiçbir şekilde fayda sağlamayacak. Onlar ateşe girecek olanlar olup, sürekli kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki inkâr edenlere, malları ve evlatları, Allah'tan bir şeye (azaba) karşı kendilerine asla bir fayda vermez. Ve işte onlar ateş ehlidir, onlar, orada devamlı kalacak olanlardır.

(Ali İmran 116)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten o kimseler ki tanımazlar, ne malları, ne de çocukları onları Allah'a karşı biraz olsun koruyamazlar. İşte ateşlik olanlar bunlardır. Onlar hep orada kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz küfre sapan kimselerin ne malları ve ne de çocukları, Allah'tan yana, onlara bir şey sağlayamaz. İşte onlar ateş ehlidir, onlar onda temelli kalıcılardır.

(Ali İmran 116)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat nankörce davranarak Allah’ın ayetlerini inkâr edenlere gelince; onların ekonomik, askerî, siyasal, toplumsal güçleri, yani malları ve çocukları, onları Allah’ın gazâbından kurtaramayacaktır! İşte onlar, cehennem halkıdırlar ve sonsuza dek orada kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ne malları ne de evlatları, kafirleri Allah'ın gazabından korumak için fayda sağlar. Ateşin halkları olmuşlardır onlar işte. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Mehmet Türk Meali:

O kâfirlerin malları da çocukları da kendilerini, Allah’ın azabından asla kurtaramayacaktır. İşte cehennemlikler, bunlardır ve onlar, orada sonsuz kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kâfir olanları, ne malları, ne (de) evlatları, Allah’ın azabından kurtaramaz. Onlar Cehennemliktirler. Orada (da) uzun süre kalacaklar.

(Ali İmran 116)

Muhammed Esed Meali:

Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince; onları ne dünya malları ne de evlatları Allah'a karşı koruyabilir. İşte onlar içinde yaşayıp kalacakları ateşe mahkum edilmişlerdir.

(Ali İmran 116)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Doğrusu, inkar edenler var ya, onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliktir. Onlar ki, orada kalıcıdırlar.

(Ali İmran 116)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçekleri örtbas eden kâfirlere gelince, onların ne malları ne de evlatları, Allah’ın huzurunda hiçbir fayda vermeyecektir. Onlar, ateşi boylayacaklar ve orada kalıcıdırlar.

Bknz: (3/10) - (31/33)

(Ali İmran 116)

Mustafa Çevik Meali:

116-117 Hakikati inkârda inatla direnenlere gelince, onların ne mallarının, makamlarının ne de evlatlarının Hesap Günü Allah’ın huzurunda kendilerine hiçbir yararı olmayacaktır. Bunların dünya hayatlarında iyilik ve hayır adına yaptıkları da boşa gidecek, tıpkı kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerine isabet eden kavurucu bir rüzgârın güzelim ekinleri yok etmesi gibi yok olup gidecektir. Allah onlara zulmetmedi, onlar Allah’a nankörlük ederek kendi kendilerine zulmettiler.

(Ali İmran 116)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Küfre saplananlara gelince: Onları ne malları ne de çocukları Allah'a karşı koruyabilir. İşte onlar ateş yaranıdır; onlar orada ebedi kalıcıdır.

(Ali İmran 116)

Osman Okur Meali:

Kafir olanlar ise onlara malları da evlatları da Allah'tan gelen bir şeye/ azaba karşı bir fayda vermeyecektir. Onlar, ateşin ashabıdır, orada süreklidirler.

(Ali İmran 116)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular, onları ne malları ve ne de evlatları Allah Teâlâ'nın azabından kurtaramaz. Ve onlar cehennem ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacak kimselerdir.

(Ali İmran 116)

Ömer Öngüt Meali:

İnkâr edenlerin malları ve evlâtları Allah nezdinde kendilerinden hiçbir şeyi uzaklaştıramayacaklardır. İşte onlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkârcıları ne malları, ne de evlatları Allah’ın azabından kurtaramaz. Onlar ateş arkadaşlarıdırlar. Temelli orada kalacaklar!

(Ali İmran 116)

Sadık Türkmen Meali:

İnkâr edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah’a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi/sürekli/sonsuz kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Seyyid Kutub Meali:

Kafirlere gelince, ne malları ve ne de evlatları kendilerine Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar Cehennemliktirler, orada sürekli olarak kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Suat Yıldırım Meali:

Kafir olanların ne malları ne de evlatları, kendilerini Allah'ın cezasından asla kurtaramaz. Onlar cehennemlik olup orada ebediyyen kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Süleyman Ateş Meali:

Nankörlere gelince, ne malları, ne de evladları onlara, Allah'a karşı hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kafirlerin[1] malları da çocukları da Allah'a karşı bir fayda sağlamaz. Onlar cehennem ahalisidir, orada ölümsüz olarak kalacaklardır..

1) Âyetleri görmezlikten gelenlerin.  

(Ali İmran 116)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kâfirlerin malları da, çocukları da onları Allah'ın azabından kurtaramaz. Onlar, temelli kalmak üzere cehennemliktirler.

(Ali İmran 116)

Şaban Piriş Meali:

Kafir olanlar ise onlara malları da evlatları da Allah'tan gelen bir şeye/azaba karşı bir fayda vermeyecektir. Onlar, cehennem ashabıdır, orada ebedidirler.

(Ali İmran 116)

Talat Koçyiğit Meali:

Küfredenler ise, muhakkak ki, onların ne malları ve ne de evlatları. Allah'tan gelecek azaba karşı, onlara hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar cehennem ashabıdırlar ve orada daimîdirler.

(Ali İmran 116)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçekten küfredenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Ümit Şimşek Meali:

İnkâr edenlere gelince, Allah'ın azabından kurtulmak için onlar ne mallarından bir yarar görürler, ne evlâtlarından. Onlar ateş ehlidir; orada sürekli kalacaklardır.

(Ali İmran 116)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.

(Ali İmran 116)