56. Vakıa Suresi / 29.ayet

Salkım salkım muz ağaçları altında.

Bknz: (43/67)»(43/73)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 29 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve meyveleri birbirine yaslanıp istiflenmiş muz ağaçlarıyla dolu bir yerdedir onlar.

(Vakıa 29)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Abdullah Parlıyan Meali:

meyveleri kat kat olmuş muzlar,

(Vakıa 29)

Adem Uğur Meali:

Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Ahmet Hulusi Meali:

Meyveleri istiflenmiş muz ağacı...

(Vakıa 29)

Ahmet Tekin Meali:

Akasyalar, muz bahçeleri içindedirler.

(Vakıa 29)

Ahmet Varol Meali

Meyva yüklü muz ağacı,

(Vakıa 29)

Ali Bulaç Meali:

Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Dolgun salkımlı muzlar altında;

(Vakıa 29)

Ali Rıza Sefa Meali:

Meyve dizili muz ağaçları.

(Vakıa 29)

Ali Ünal Meali:

Ve dolgun salkımlarıyla muzlar,

(Vakıa 29)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kökünden tepesine kadar meyve dizili muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler.

(Vakıa 29)

Bekir Sadak Meali:

(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.

(Vakıa 29)

Besim Atalay Meali:

Kat kat olmuş muzlar arasında

(Vakıa 29)

Celal Yıldırım Meali:

Salkım salkım muzlar,

(Vakıa 29)

Cemal Külünkoğlu Meali:

28,29,30,31,32,33,34. (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler.

(Vakıa 29)

Diyanet İşleri Eski Meali:

27,28,29,30,31,32,33,34. Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 29)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 29)

Diyanet Vakfı Meali:

Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Edip Yüksel Meali:

Salkımları sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sıvama muzlar içinde

(Vakıa 29)

Elmalılı Yeni Meali:

salkım muzlar içinde,

(Vakıa 29)

Erhan Aktaş Meali:

Salkım salkım muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Gültekin Onan Meali:

Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Hakkı Yılmaz Meali:

(27-34) Ve sağın yaranı, nedir o sağın yaranı! Onlar, dikensiz kirazlar, meyve dizili muzlar/akasyalar, uzamış gölgeler, fışkıran su, kesilmeyen; tükenmeyen ve yasaklanmayan birçok meyveler ve yükseltilmiş döşekler içindedirler.

(Vakıa 29)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Meyveleri iç içe geçmiş muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Harun Yıldırım Meali:

Meyveleri birbirine girmiş muz ağaçları altında,

(Vakıa 29)

Hasan Basri Çantay:

meyveleri tıklım tıklım muz ağaç (lar) ı,

(Vakıa 29)

Hayrat Neşriyat Meali:

28,29,30,31,32,33,34. (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler!

(Vakıa 29)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(28-31) Dikensiz sedir ağacının, dizilmiş bir akasya ağacının, uzatılmış bir gölgenin ve akan suyun içindedirler.

(Vakıa 29)

İbni Kesir Meali:

Salkımları sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

İlyas Yorulmaz Meali:

Dizi dizi muz ağaçları.

(Vakıa 29)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve meyveleri kat kat dizili muz ağaçları (arasında).

(Vakıa 29)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

tepeleri yemiş dolu muz ağaçlan arasında,

(Vakıa 29)

Kadri Çelik Meali:

Üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları yanında.

(Vakıa 29)

Mahmut Kısa Meali:

Salkım salkım muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(27-29) Ah ne güzel, o sağdakiler ne mutlu! Dalbastı kirazlar, Dolgun salkım muzlar.

(Vakıa 29)

Mehmet Türk Meali:

Meyvelerle bezenmiş muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Muhammed Celal Şems Meali:

(28-34) (Onlar,) dikensiz sidre ağaçlı (bahçelerde,) meyveleri salkımlar (halindeki) muz (bahçelerinde,) uzatılmış gölgelerde, (yüksekten) akıtılan sularda, tükenmeyen ve yasak olmayan meyveler arasında ve (de) yüksek (yerlere yerleştirilmiş) kanepelerde (olacaklar.)

(Vakıa 29)

Muhammed Esed Meali:

çiçeklerle bezenmiş akasyalar,

(Vakıa 29)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar, meyveleri üst üste dizili muz ağaçları arasında bulunacaklardır.

(Vakıa 29)

Mustafa Çavdar Meali:

Salkım salkım muz ağaçları altında.

Bknz: (43/67)»(43/73)

(Vakıa 29)

Mustafa Çevik Meali:

27-40 Davet edildikleri hayat nizamına iman edip, onu yaşamak arzusu ve gayreti içinde orta yolu izleyenler de her türlü meyve ağaçlarıyla donatılmış mis kokulu cennet bahçelerinde, ırmak başlarında, gölgeliklerde sefa sürecek, kabartılmış döşekler üzerinde oturup bahtiyar olacaklar. Orada onlara da, kendileriyle yaşıt ve gözleri eşlerinden başkasını görmeyen tertemiz, içleri eşlerine karşı sevgi dolu, uyumlu eşler bağışlayacağız. Orta yolu izleyenlerin de bir kısmı eski nesillerden bir kısmı da sonraki nesillerden.

(Vakıa 29)

Mustafa İslamoğlu Meali:

yine çok gövdeli, misk kokulu ve parıltılı Muğaylan ağaçları,

(Vakıa 29)

Osman Okur Meali:

(28-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 29)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve meyveleri kat kat olmuş muz ağaçları (altında)dırlar.

(Vakıa 29)

Ömer Öngüt Meali:

Salkımları sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Ömer Sevinçgül Meali:

salkımları dizili muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Sadık Türkmen Meali:

dalları sarkmış dizili muzlar arasında,

(Vakıa 29)

Seyyid Kutub Meali:

Meyva yüklü muz ağaçları arasında,

(Vakıa 29)

Suat Yıldırım Meali:

Dolgun salkımlı muzlar,

(Vakıa 29)

Süleyman Ateş Meali:

(Kökünden tepesine kadar) meyva dizili muzlar,

(Vakıa 29)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Salkım salkım muz ağaçları arasında,

(Vakıa 29)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(28-34) Onlar, meyve dolu hurma ve muz ağaçları arasında, koyu gölgeler altında, sürekli akan su kenarlarında, bitmez tükenmez meyveler içinde değerli eşlerle beraber olacaklar.

(Vakıa 29)

Şaban Piriş Meali:

Salkım salkım muz ağaçlarında..

(Vakıa 29)

Talat Koçyiğit Meali:

28-34 Onlar, dikensiz sedir ağaçlarının, dalları meyvelerle dolu muz ağaçlarının, uzamış gölgelerin, akıp duran suların, arkası kesilmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyvenin bulunduğu cennetlerde, yükseltilmiş döşeklerdedirler.

(Vakıa 29)

Tefhimul Kuran Meali:

Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,

(Vakıa 29)

Ümit Şimşek Meali:

Salkımlarla dolu muz ağaçları arasındadırlar.

(Vakıa 29)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Meyve dizili muz ağaçları,

(Vakıa 29)