68. Kalem Suresi / 23.ayet

Sonra yola koyuldular ve aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

Bknz: (89/15)»(89/19)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 23 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken yola düştüler ve birbirlerine de gizlice diyorlardı ki.

(Kalem 23)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Derken, aralarında fısıldaşarak (başka zaman hizmetlerini gören ve onların sırtından saltanat sürülen yoksul ve halk kesimlerinden gizlice kaçışarak) çıkıp-gitmişlerdi.

(Kalem 23)

Abdullah Parlıyan Meali:

Derken yola düştüler, birbirlerine gizlice diyorlardı ki:

(Kalem 23)

Adem Uğur Meali:

Derken yürüyorlardı; fısıldaşıyorlardı.

(Kalem 23)

Ahmet Hulusi Meali:

Aralarında fısıldanarak yola koyulup gittiler.

(Kalem 23)

Ahmet Tekin Meali:

Aralarında fısıldaşarak fırladılar.

(Kalem 23)

Ahmet Varol Meali

Derken aralarında fısıldaşarak yola çıktılar.

(Kalem 23)

Ali Bulaç Meali:

Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler:

(Kalem 23)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hemen fırladılar; aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böylece, çıkıp gittiler; aralarında fısıldaşıyorlardı.

(Kalem 23)

Ali Ünal Meali:

Hemen yola koyuldular, bir yandan da aralarında fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Çıktılar, gizlice fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Yola çıktılar, birbirlerine gizlice şöyle diyorlardı: "Bugün tarlada, yanınıza hiçbir yoksulun girmesine müsaade etmeyiniz!"

(Kalem 23)

Bekir Sadak Meali:

(23-24) «Bugün orada, hicbir duskun kimse yanimiza sokulmasin» diye gizli gizli konusarak yuruyorlardi.

(Kalem 23)

Besim Atalay Meali:

23,24. «Bahçenize bugün yoksul girmesin» diye de, gizlice konuştular

(Kalem 23)

Celal Yıldırım Meali:

(23-24) Derken hemen yola koyuldular ve şöyle fısıldaştılar: «Sakın bugün ürünlerimizin orada aramıza bir yoksul sokulmasın.»

(Kalem 23)

Cemal Külünkoğlu Meali:

23,24. Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler: “Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın!”

(Kalem 23)

Diyanet İşleri Eski Meali:

23,24. "Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

(Kalem 23)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(23-24) Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular.

(Kalem 23)

Diyanet Vakfı Meali:

23, 24. Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.

(Kalem 23)

Edip Yüksel Meali:

Derken yola çıktılar, aralarında konuşuyorlardı.

(Kalem 23)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hemen fırladılar, şöyle mızırdaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Elmalılı Yeni Meali:

Hemen fırladılar, şöyle mızırdaşıyorlardı (fısıldaşıyorlardı):

(Kalem 23)

Erhan Aktaş Meali:

Hemen, sessizce yola koyuldular.

(Kalem 23)

Gültekin Onan Meali:

Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler:

(Kalem 23)

Hakkı Yılmaz Meali:

17-24 Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!

(Kalem 23)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Aralarında sessizce konuşarak çıktılar.

(Kalem 23)

Harun Yıldırım Meali:

Derken, fısıldaşarak gittiler.

(Kalem 23)

Hasan Basri Çantay:

Derken onlar aralarında fısıldaşarak gitdiler:

(Kalem 23)

Hayrat Neşriyat Meali:

23,24. “Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!” diye kendi aralarında gizli gizli konuşarak hemen gittiler.

(Kalem 23)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(23-24) Ardından Kısık sesle "Bugün, herhangi bir yoksul, karşınızda ona sakın [bahçeye] girmesin" diye konuşarak yola koyuldular.

(Kalem 23)

Hüseyin Atay Meali:

21-25 Sabah erkenden "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler. Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanınıza sokulmasın, diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı. Güçleri yeterek pek istekli olarak erkenden gittiler.

(Kalem 23)

İbni Kesir Meali:

Ve gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

(Kalem 23)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sessizlik içinde tarlalarına gittiler.

(Kalem 23)

İskender Ali Mihr Meali:

Bundan sonra aralarında gizlice konuşarak (evden) ayrıldılar.

(Kalem 23)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine yola koyuldular. Biribirleriyle fısıldaştılar:

(Kalem 23)

Kadri Çelik Meali:

Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler.

(Kalem 23)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece, hazırlıklarını yapıp yola koyuldular. Bu arada, aralarında gizli gizli konuşuyorlardı:

(Kalem 23)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mahfuz halde yürürken fısıldaşarak bir birlerine derler:

(Kalem 23)

Mehmet Türk Meali:

23,24. Derken, kendi aralarında: “Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!” diye fısıldaşarak (bahçelerine) gittiler.

(Kalem 23)

Muhammed Celal Şems Meali:

(23-24) Böylece onlar (yola) çıktılar. (Yolda,) “Sakın bugün, (bahçeye) hiçbir yoksul girmesin,” diye gizlice konuşuyorlardı.

(Kalem 23)

Muhammed Esed Meali:

Derken yola koyuldular, giderken fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Derken fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular;

(Kalem 23)

Mustafa Çavdar Meali:

Sonra yola koyuldular ve aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

Bknz: (89/15)»(89/19)

(Kalem 23)

Mustafa Çevik Meali:

17-25 Kendilerini bahçe sahibi yapıp da verdiğimiz nimetlere rağmen, bizi hiç hesaba katmayan kimseleri denediğimiz gibi, bu müşrikleri de deneyeceğiz. Hani bahçe sahibi yaptığımız o kimseler, kendilerinden çok emin bir vaziyette birbirleriyle ürünlerini toplamaya gitmek üzere sözleşmiş, Allah izin verirse demeye gerek duy- mamış, her şeyin gerçek sahibinin Allah olduğunu akıllarına bile getirmemişlerdi. Onlar uykuda iken, Rabbin de onların sahibi olduklarını sandıkları bahçelerini bir afetle kupkuru, kapkara çer çöpe çevirdi. Onlar da bundan habersiz sabah erkenden birbirlerine, “Haydin, hasat için erkenden bahçelerimize gitmeliyiz.” diyerek seslenip yola koyuldular, yol boyunca da fakir fukara başımıza üşüşmeden şu işimizi bitirelim diye konuşuyorlardı.

(Kalem 23)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Derken yola koyuldular... Aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Osman Okur Meali:

(23-24) "Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

(Kalem 23)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler.

(Kalem 23)

Ömer Öngüt Meali:

Derken fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular:

(Kalem 23)

Ömer Sevinçgül Meali:

Aralarında fısıldaşarak hızlıca yürümeye başladılar.

(Kalem 23)

Sadık Türkmen Meali:

Derken, aralarında şöyle fısıldaşarak çıkıp gittiler:

(Kalem 23)

Seyyid Kutub Meali:

Derken yürüdüler ve şöyle fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Suat Yıldırım Meali:

(23-24) Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: "Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkan vermeyin!"

(Kalem 23)

Süleyman Ateş Meali:

Derken yürüdüler; fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hemen yola çıktılar. Şöyle fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(23-25) "Hiçbir yoksul gelmeden ürünlerimizi toplayalım" diye fısıldaşarak, amaçlarını gerçekleştirmek üzere erkenden bahçelerine gittiler.

(Kalem 23)

Şaban Piriş Meali:

(22-23) -Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler.

(Kalem 23)

Talat Koçyiğit Meali:

23-25 Kendi aralarında "bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yürümüşler ve yoksullara yardım etmeye kadir oldukları halde, buna engel olmak üzere erkenden gitmişlerdi.

(Kalem 23)

Tefhimul Kuran Meali:

Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler:

(Kalem 23)

Ümit Şimşek Meali:

Giderken fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yola koyuldular. Aralarında fısıldaşıyorlardı:

(Kalem 23)