70. Mearic Suresi / 42.ayet

Bırak onları, kendi hallerine! Kendilerine vaat edilen gün ile karşılaşıncaya kadar yalan yanlışın içinde dalsınlar ve oyalanıp dursunlar!

Bknz: (15/1)»(15/8)(67/29)

Mustafa Çavdar Meali

Mearic 42 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bırak artık onları dalsınlar daldıklarına ve oynasınlar oynadıklarıyla, kendilerine vaadedilen güne kavuşuncaya dek.

(Mearic 42)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Resulüm!) Şu halde Sen, (artık) kendilerine va’ad edilen (azap) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; (gaflete) dalıp-oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Abdullah Parlıyan Meali:

O halde bırak onları dalsınlar daldıklarına ve oynasınlar oynadıklarıyla, kendilerine vaadedilen güne kavuşuncaya kadar.

(Mearic 42)

Adem Uğur Meali:

Ama sen onları (şimdilik) bırak da, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya dek dalsınlar, oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Ahmet Hulusi Meali:

Bırak onları, vadolundukları süreçlerine kavuşuncaya kadar (dünyalarına) dalsınlar ve oynasınlar!

(Mearic 42)

Ahmet Tekin Meali:

O halde, onları kendi hallerine bırak. Tehdit edildikleri günle karşılaşıncaya kadar dalıp oynasınlar.

(Mearic 42)

Ahmet Varol Meali

Artık sen onları bırak, vaadedildikleri günlerine kavuşuncaya kadar dalsın ve oynasınlar.

(Mearic 42)

Ali Bulaç Meali:

Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azab) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O halde (Ey Rasûlüm) bırak o inkârcıları, (bâtıl inançlarına) dalsınlar ve oynaya dursunlar; tâ o vaad olundukları güne kavuşturulacakları zamana kadar...

(Mearic 42)

Ali Rıza Sefa Meali:

Artık, onlara aldırış etme. Kendilerine sözü verilen güne kavuşuncaya dek, aymazlık içinde oyalansınlar.

(Mearic 42)

Ali Ünal Meali:

Öyleyse bırak onları, kendilerine va’ dedilen güne kavuşuncaya kadar içinde bulundukları bâtılda yüzmeye ve oynayıp eğlenmeye devam etsinler.

(Mearic 42)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bırak onları dalsınlar, oynasınlar, kendilerine va’dedilen gün ile karşılaştıkları ana kadar…

(Mearic 42)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Bekir Sadak Meali:

Onlari birak; kendilerine soz verilen gune kavusmalarina kadar dalip oynasinlar.

(Mearic 42)

Besim Atalay Meali:

Adanmış bulunan, güne kavuşana dek, bırak, onlar oynasınlar, gülsünler!

(Mearic 42)

Celal Yıldırım Meali:

Artık sen, onları bırak da, kendileri için va'dolunan güne kavuşuncaya kadar (inkâr ve azgınlıklarına) dalıp oynasınlar.

(Mearic 42)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azap) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onları bırak; kendilerine söz verilen güne kavuşmalarına kadar dalıp oynasınlar.

(Mearic 42)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar.

(Mearic 42)

Diyanet Vakfı Meali:

Ama sen onları (şimdilik) bırak da, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya dek dalsınlar, oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Edip Yüksel Meali:

Bırak onları, kendilerine söz verilen gün ile karşı karşıya gelinceye kadar dalsınlar, oynasınlar.

(Mearic 42)

Elmalılı Orjinal Meali:

O halde bırak onları dalsınlar ve oynıya dursunlar ta o va'd olundukları güne çatacakları deme kadar

(Mearic 42)

Elmalılı Yeni Meali:

O halde bırak onları, kendilerine vadolunan güne çatacakları ana kadar dalsınlar ve oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Erhan Aktaş Meali:

Artık onları kendi hallerine bırak. Uyarıldıkları günleri gelip çatıncaya kadar gaflet içinde oyalanıp dursunlar.

(Mearic 42)

Gültekin Onan Meali:

Şu halde sen kendilerine vadedilen (azab) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sen onları hemen bırak da, vaat edilen günlerine kavuşuncaya dek boşa uğraşsınlar ve oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendisiyle tehdit edildikleri günle karşılaşıncaya kadar, bırak onları (batıla) dalıp eğlensin (oyalansınlar).

(Mearic 42)

Harun Yıldırım Meali:

Şu halde kendilerine vadedilen günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oyalansınlar.

(Mearic 42)

Hasan Basri Çantay:

(Şimdilik) onları (hallerine) bırak. (Azab ile) tehdid edilmekde oldukları günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynaya dursunlar.

(Mearic 42)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Habîbim!) Artık onları bırak, va'd olunageldikleri günlerine kavuşuncaya kadar(bâtıla) dalsınlar, oynasınlar!(2)*

(Mearic 42)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(42-43) Artık, kendilerine söz verilen günleriyle yani mezarlardan sanki kendileri dikili taşlara doğru koşar gibi süratle çıkacakları gün ile karşılaşıncaya kadar onları bırak da dalsınlar ve oynasınlar.

(Mearic 42)

Hüseyin Atay Meali:

Onları bırak; kendilerine söz verilen güne kavuşmalarına kadar dalıp oynasınlar.

(Mearic 42)

İbni Kesir Meali:

Bırak onları, kendilerine vaadolunan güne kavuşuncaya kadar dalıp oynasınlar.

(Mearic 42)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bırak onları. Onlara vaat edilen hesaplaşma gününe kavuşuncaya kadar, oyalanıp, oyun oynasınlar.

(Mearic 42)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık onları terket, vaadolundukları güne kavuşuncaya kadar dalsınlar ve oynasınlar.

(Mearic 42)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Artık sen onları kendi başlarına bırak da kendilerine adanmış olan güne kavuşuncaya dek dalsınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Kadri Çelik Meali:

O halde sen, kendilerine vaat edilen (azap) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Mahmut Kısa Meali:

Öyleyse, ey Müslüman; bırak onları, kendilerine vaadedilen o dehşet verici Gün ile karşılaşıncaya dek, dünyanın aldatıcı nîmetlerine dalarak oyalanıp dursunlar.

(Mearic 42)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Malum güne kavuşuncaya kadar bırak onları sen! Dalsınlar oynaya dursunlar.

(Mearic 42)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!): Sen, o kâfirleri bırak! Kendilerine (azap) vâdedilen günlerine kavuşuncaya kadar, dalsınlar ve oynaya dursunlar (bakalım.)1*

(Mearic 42)

Muhammed Celal Şems Meali:

Artık onları bırak. Kendilerine vadolunan günü görünceye kadar, boş sözlere dalıp kalsınlar ve oynayıp (eğlensinler.)

(Mearic 42)

Muhammed Esed Meali:

O halde, bırak onları, kendilerine vaad edilen (Hesap) Günü ile karşılaşıncaya kadar boş konuşmalarla oyalansınlar ve (kelimelerle) oynayıp dursunlar;

(Mearic 42)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyleyse sen şimdi onları kendi hallerine bırak. Kendilerine söz verilen gün gelinceye kadar dalıp oyalansınlar.

(Mearic 42)

Mustafa Çavdar Meali:

Bırak onları, kendi hallerine! Kendilerine vaat edilen gün ile karşılaşıncaya kadar yalan yanlışın içinde dalsınlar ve oyalanıp dursunlar!

Bknz: (15/1)»(15/8) - (67/29)

(Mearic 42)

Mustafa Çevik Meali:

42-44 Ey Peygamber! Sen onları öğüt ve uyarılarla doğru olanı yaşamaya davet et ve tercihlerini yapmak üzere kendi hallerine bırak. Kıyamet Gününe kadar boş ve anlamsız şeylerle oyalanıp dursunlar. O Gün gelince mezarlarından çıkıp, gözleri korkudan yerinden fırlayacakmış gibi dehşete kapılmış olarak hesap vermek üzere toplanacaklar, artık vaat edilen gün gelmiştir.

(Mearic 42)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Artık onları kendi haline bırak; vaad edildikleri güne kavuşuncaya kadar lafa dalıp oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Osman Okur Meali:

Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azap) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şimdilik onları bırak, dalsınlar ve oynasınlar,vaad olundukları günlerine kavuşacaklarına değin.

(Mearic 42)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Bırak onları! Tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynayadursunlar.

(Mearic 42)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bırak onları, kendilerine sözü verilen gün gelene kadar dalsınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Sadık Türkmen Meali:

O halde bırak onları dalsınlar ve oynayadursunlar vadolunan günlerine kavuşuncaya dek...

(Mearic 42)

Seyyid Kutub Meali:

Bırak onları kendilerine va'dedilen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın oynasınlar.

(Mearic 42)

Suat Yıldırım Meali:

Artık sen onları kendi hallerine bırak da, kendilerine vad edilen gün gelinceye kadar batıla dalsın, oynasınlar.

(Mearic 42)

Süleyman Ateş Meali:

Bırak onları kendilerine va'dedilen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın, oynasınlar.

(Mearic 42)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bırak da tehdit edildikleri gün ile yüzleşinceye kadar eğlenip dursunlar.

(Mearic 42)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Öyleyse onları bırak, kendilerine söz verilen Gün'e kadar oyalanıp oynasınlar.

(Mearic 42)

Şaban Piriş Meali:

-Bırak onları, kendilerine söz verilen gün gelinceye kadar dalıp, oynasınlar!

(Mearic 42)

Talat Koçyiğit Meali:

Bu itibarla, (Ey Muhammed!) onları bırak da kendilerine va'dolunan günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynasınlar.

(Mearic 42)

Tefhimul Kuran Meali:

Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azab) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp oynasınlar, oyalansınlar.

(Mearic 42)

Ümit Şimşek Meali:

Bırak onları, dalsınlar, eğlensinler, vaad edilen günlerine kavuşuncaya kadar.

(Mearic 42)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar.

(Mearic 42)