70. Mearic Suresi / 44.ayet

İşte o zaman onların gözlerini korku bürüyecek bütün benliklerini aşağılık duygusu saracaktır. İşte onların sürekli uyarıldıkları gün o gündür!

Bknz: (10/27)(42/45)(67/23)»(67/27)

Mustafa Çavdar Meali

Mearic 44 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gözleri yerde, üstlerine aşağılık çökmüş; işte onlara vaadedilen gün, bugündür.

(Mearic 44)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gözleri 'korkudan ve dehşetten bunalmış', yüzlerini de bir zillet kaplamıştır; işte bu, kendilerine va’ad edilmekte olan (kıyamet ve azap) günüdür (ki inanmadıkları hesap gelip çatmıştır).

(Mearic 44)

Abdullah Parlıyan Meali:

Gözleri korkudan alçalıp düşük bir haldedir. Üzerlerine aşağılık çökmüş bir vaziyette; işte onlara defalarca haber verilen gün bu gündür.

(Mearic 44)

Adem Uğur Meali:

Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!

(Mearic 44)

Ahmet Hulusi Meali:

Gözleri dehşetten önlerine eğik, kendilerini de bir zillet kaplamış oldukları halde... İşte bu, vadolundukları o süreçtir!

(Mearic 44)

Ahmet Tekin Meali:

Hakkaniyete riayet duyguları gereği, gözleri korku ve saygıyla dolu, işarete bile güçleri yetmeyecek bir durumda, düşkün haldeyken, kendilerini bir zillet saracak. İşte onların devamlı tehdit edildiği gün, o gündür.

(Mearic 44)

Ahmet Varol Meali

Gözleri düşkün bir halde. Kendilerini de zillet bürür. İşte bu, onlara vaadedilen gündür.

(Mearic 44)

Ali Bulaç Meali:

Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük' yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.

(Mearic 44)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Gözleri (zillet içinde) düşkün bir halde, kendilerini bir horluk kaplayacak. İşte bugün, o (azabla) vaad edildikleri kıyamet günüdür.

(Mearic 44)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bakışları düşmüş; onları bir aşağılanma kaplamıştır. İşte bu, onlara sözü verilen gündür.

(Mearic 44)

Ali Ünal Meali:

Gözleri korku içinde ve önde, kendilerini baştan aşağı bir zillet kaplamış durumdadır. İşte o gündür kendilerine va’dedilen gün.

(Mearic 44)

Bahaeddin Sağlam Meali:

43, 44. Sanki hedeflere koşuyorlar gibi; kabirlerden, gözleri alçalarak yüzlerine zillet bürünerek hızlıca çıktıkları güne kadar… İşte kendilerine va’dedilen gün, o gündür.

(Mearic 44)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- O gün, gözleri önlerine eğik, kendilerini zillet kaplamış bir durumda, sanki bir hedefe doğru koşuyorlarmış gibi kabirlerinden hızla çıkarlar. İşte uyarıldıkları gün bu gündür.

(Mearic 44)

Bekir Sadak Meali:

(43-44) Kabirlerden cabuk cabuk cikacaklari gun, gozleri donmus, yuzlerini zillet burumus olarak sanki dikili taslara dogru kosarlar. Iste bu, onlara soz verilmis olan gundur. *

(Mearic 44)

Besim Atalay Meali:

Gözleri yerdedir, horluk erer onlara, işte onlara, söz verilen gün budur!

(Mearic 44)

Celal Yıldırım Meali:

Gözleri korkudan alçalıp düşük bir haldedir, zillet kendilerini saracak ; işte bu, Va'dolundukları gündür.

(Mearic 44)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Gözleri (dehşetten) öne eğik, kendilerini alçaklık bürümüş bir durumda (koşarlar). İşte bu, onlara vadedilen gündür.

(Mearic 44)

Diyanet İşleri Eski Meali:

43,44. Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.*

(Mearic 44)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(43-44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir halde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.

(Mearic 44)

Diyanet Vakfı Meali:

43, 44. O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!*

(Mearic 44)

Edip Yüksel Meali:

Gözleri dönmüş, kendilerini utanç sarmış olarak. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.

(Mearic 44)

Elmalılı Orjinal Meali:

Gözleri düşgün, kendilerini bir zillet saracak da saracak, o işte onların va'dolunup durdukları gün

(Mearic 44)

Elmalılı Yeni Meali:

Gözleri düşkün, kendilerini bir zillet saracak da saracak. Odur işte onların vadolunup durdukları gün!

(Mearic 44)

Erhan Aktaş Meali:

Gözlerinde korku, kendilerini zillet bürümüş halde. İşte bu, onların uyarıldıkları gündür.

(Mearic 44)

Gültekin Onan Meali:

Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.

(Mearic 44)

Hakkı Yılmaz Meali:

Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri aşağılığa bürünmüş bir hâlde. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!

(Mearic 44)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Gözleri korkudan baygın, yüzlerini de zillet bürümüştür. İşte bu, onlara vadedilen (Kıyamet) Günüdür.

(Mearic 44)

Harun Yıldırım Meali:

Gözleri düşük, yüzlerini de bir zillet kaplamıştır. İşte bu kendilerine vaadedilmiş olan gündür.

(Mearic 44)

Hasan Basri Çantay:

gözleri horlukla aşağıda, kendilerini bir zillet (ve hakaaret) kaplamış olarak. İşte bu, onların tehdid edilegeldikleri gündür.

(Mearic 44)

Hayrat Neşriyat Meali:

Gözleri öne düşmüş bir hâlde kendilerini bir zillet kaplar. İşte bu, tehdîd olunup durdukları gündür!

(Mearic 44)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[o gün] bakışları yerde, zillet kendilerini kuşatır bir haldedirler. İşte bu, kendilerine vaat olunmakta [söz verilmekte] olan gündür.

(Mearic 44)

Hüseyin Atay Meali:

43-44 Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, önlerine bakarak ve yüzlerini zillet bürümüş olarak, sanki dikili taşlara doğru seğirtirler. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.

(Mearic 44)

İbni Kesir Meali:

Gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak. İşte bu; onlara vaad olunan gündür.

(Mearic 44)

İlyas Yorulmaz Meali:

Gözleri korku ve çaresizlik içerisinde, zillet üzerlerine çökmüş bir durumda. İşte bu onlara vaat edilen hesap günüdür.

(Mearic 44)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların bakışları korkulu bir haldedir, onları bir zillet kaplar. İşte bu, onların vaadolundukları gündür.

(Mearic 44)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

gözleri önlerinde, sünepeleşmiş olarak, işte onlara adanan gün bu gündür.

(Mearic 44)

Kadri Çelik Meali:

Gözleri yerde, kendilerini baştan aşağı bir zillet kaplamış durumdadır. İşte kendilerine vaat edilen gün, o gündür.

(Mearic 44)

Mahmut Kısa Meali:

Utanç ve pişmanlıktan gözleri yere çivilenmiş, tam bir hüsran ve zillete uğramış hâlde. İşte budur, insanlık tarihi boyunca onlara tekrar ve tekrar vaadedilmiş olan Gün!

(Mearic 44)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Aşağılık bir duruma gelip zillet içindedir kendileri, Korkudan gözleri yerdedir. Rab'bin onlara vadettiği hesabın görüleceği dehşetli gün işte bugündür. İyiler ile sapıtanlar arasında fark vardır. İnkarcılar hesap gününü önemsemezler. Cahilliklerini ancak vadedilen gün geldiğinde kabirden çıkıp da fark ederler.

(Mearic 44)

Mehmet Türk Meali:

(İşte) onların bakışlarının, yere saplandığı ve kendilerini de bir alçaklığın bürüdüğü gün onlara vâdedilen (kıyamet) gününün ta kendisidir.

(Mearic 44)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bakışları (utançtan) yere inmiş (ve yüzlerine de) rezillik çökmüş olacak. Onlara vadolunan gün, işte budur.

(Mearic 44)

Muhammed Esed Meali:

gözleri düşmüş, zillete duçar bir vaziyette; işte onlara defalarca haber verilen Gün...

(Mearic 44)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gözleri korkudan aşağı düşmüş halde onları bir aşağılanma sarıverir. İşte bu, onlara, geleceği söz verilen gündür.

(Mearic 44)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte o zaman onların gözlerini korku bürüyecek bütün benliklerini aşağılık duygusu saracaktır. İşte onların sürekli uyarıldıkları gün o gündür!

Bknz: (10/27) - (42/45) - (67/23)»(67/27)

(Mearic 44)

Mustafa Çevik Meali:

42-44 Ey Peygamber! Sen onları öğüt ve uyarılarla doğru olanı yaşamaya davet et ve tercihlerini yapmak üzere kendi hallerine bırak. Kıyamet Gününe kadar boş ve anlamsız şeylerle oyalanıp dursunlar. O Gün gelince mezarlarından çıkıp, gözleri korkudan yerinden fırlayacakmış gibi dehşete kapılmış olarak hesap vermek üzere toplanacaklar, artık vaat edilen gün gelmiştir.

(Mearic 44)

Mustafa İslamoğlu Meali:

gözleri yıkılmış, zillete bürünmüş bir halde: işte bu, onların daha önce defalarca tehdit edildikleri gündür.

(Mearic 44)

Osman Okur Meali:

(43-44) O gün onlar, sanki dikili bir şeye koşuyorlar gibi, gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde kabirlerinden fırlaya fırlaya çıkarlar. İşte bu, onların tehdit edile geldikleri gündür.

(Mearic 44)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Gözleri düşkün olduğu halde kendilerini bir zillet kaplayacaktır, işte o, onların tehdid olunmuş oldukları gündür.

(Mearic 44)

Ömer Öngüt Meali:

Gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak. İşte bu, onlara vaad olunan gündür.

(Mearic 44)

Ömer Sevinçgül Meali:

Gözlerinde saygıyla karışık bir korku vardır. Kendilerini horluk belirtileri sarmıştır. Onlara söz verilen gün işte budur!

(Mearic 44)

Sadık Türkmen Meali:

Gözleri düşüktür/baygındır, kendilerini bir zillet kaplamıştır! İşte, kendilerine söz verilen gün, bugündür!

(Mearic 44)

Seyyid Kutub Meali:

Gözleri düşük, yüzlerini alçaklık bürümüş bir durumda. İşte onlara vaadedilen gün, bugündür.

(Mearic 44)

Suat Yıldırım Meali:

Gözleri yerde, kendilerini baştan aşağı bir zillet kaplamış durumdadır. İşte kendilerine vad edilen gün, bugündür.

(Mearic 44)

Süleyman Ateş Meali:

Gözleri düşük, yüzlerini alçaklık bürümüş bir durumda. İşte onlara va'dedilen gün, bugündür.

(Mearic 44)

Süleymaniye Vakfı Meali:

saygıyla önlerine bakarlar, alçaklık her yanlarını sarar. İşte tehdit edildikleri gün o gündür.

(Mearic 44)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(43-44) O Gün, gözlerini korku, yüzlerini zillet bürümüş bir halde kabirlerinden çıkarak, ulaşmak istedikleri bir hedefleri varmış gibi koşarlar. İşte o, kendilerine söz verilen Gün'dür.

(Mearic 44)

Şaban Piriş Meali:

Gözleri yere yıkılmış, (yüzlerini) zillet bürümüş. İşte bu, onlara söz verilen gündür!

(Mearic 44)

Talat Koçyiğit Meali:

43-44 O gün onlar, gözleri dönmüş ve kendilerini zillet kaplamış olduğu halde, sanki dikili bir taşa koşuyorlarmış gibi süratle kabirlerinden çıkarlar. İşte bu, kendilerine va'dolunan gündür.

(Mearic 44)

Tefhimul Kuran Meali:

Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük,' yüzlerini de bir zillet sarıp kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.

(Mearic 44)

Ümit Şimşek Meali:

Gözleri baygın düşmüş, kendilerini zillet kaplamıştır. İşte onlara vaad edilen gün budur.

(Mearic 44)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gözleri yere eğik; bir zillet kuşatmıştır onları. İşte bu gündür onlara vaat edilmiş olan.

(Mearic 44)