2. Bakara Suresi / 38.ayet

“Hepiniz oradan inin! Tarafımdan size bir doğru yol kılavuzu gelecek; kim benim doğru yol kılavuzuma uyarsa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar hiç üzülmeyeceklerdir.” dedik.

Bknz: (20/11)(20/123)(38/71)»(38/85)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 38 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Dedik ki: Hepiniz de cennetten inin. Fakat benden size bir doğru yol gösterici geldi mi o doğru yolu gösterenin izinden gidenlere ne korku vardır, ne hüzün.

(Bakara 38)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Onlara) Dedik ki: "Hepiniz oradan (cennetten aşağıya-dünyaya) inin. Bundan sonra size Benden bir hidayet (rehberi) geldiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır."

(Bakara 38)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hepiniz bu cennetten çıkıp yeryüzüne inin, tarafımdan size bir yol gösterme geldiğinde kim bu doğru yoluma uyarsa onlar için ne korku vardır ne de üzüntü.

(Bakara 38)

Adem Uğur Meali:

Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayetime tâbi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler.

(Bakara 38)

Ahmet Hulusi Meali:

Dedik: "İnin hepiniz oradan (kendinizi bedensiz hissettiğiniz şuur boyutundan - cennet yaşamından)... Benden size HÜDA (hakikatinizi idrak ettirici Rasul - ilim) geldiğinde kim HÜDAma tabi olursa onlara ne korku vardır ne de mahzun olacakları bir şey. "

(Bakara 38)

Ahmet Tekin Meali:

Biz onlara: “Hepiniz buradan ilişiğinizi keserek yeryüzüne göç edin. Size benden bir hidayet rehberi, bir kitap, bir peygamber geldiğinde, kimler hidayet rehberime, gösterdiğim hak yola uyarsa, onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar." dedik.

(Bakara 38)

Ahmet Varol Meali

Biz onlara şöyle dedik: "Hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet geldiğinde, kim benim hidayet yoluma girerse onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 38)

Ali Bulaç Meali:

Dedik ki: "Oradan tümünüz inin. Bundan sonra size benden bir hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır."

(Bakara 38)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz onlara: “- Hepiniz cennetten inin! Benden size bir hidayet (Peygamber ve kitab) gelince, biliniz ki, benim bu hidayetime tâbi ve bağlı olanlar için aslâ korku yoktur; ve onlar mahzûn da olmazlar.” dedik.

(Bakara 38)

Ali Rıza Sefa Meali:

"İkiniz de oradan inin!" dedik; "Bundan böyle, Benden size bir yol gösteren geldiğinde, Benim yoluma kim bağlı kalırsa, artık onlara korku yoktur ve onlar üzülmezler!"

(Bakara 38)

Ali Ünal Meali:

“Hepiniz oradan inin!” buyurduk (ve bu hükmümüzü infaz eyledik.) Artık bundan böyle size Benim tarafımdan (bir rasûl vasıtasıyla Kitap gibi) sâfî bir hidayet kaynağı gelir de, kim Bana ait bulunan o hidayet kaynağına uyar (ve imanla, ibadetle Bana yönelirse, artık onlar yardımımı, desteğimi hep yanlarında bulacaklar ve dolayısıyla) kendileri için (özellikle Âhiret’te) herhangi bir korku söz konusu olmayacak ve onlar asla üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 38)

Bahaeddin Sağlam Meali:

38, 39. “Hepiniz oradan inin!” dedik. Benden size bir hidayet ve mesaj gelecektir. Kim o mesajıma tabi olursa, ona ne korku vardır ne de o üzülecektir. İnkâr edenler ve ayetlerimizi (mucizelerimizi) yalanlayanlar ise, onlar ateşin ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.*

(Bakara 38)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Dedik ki: "Hepiniz oradan inin. Size benden doğru yolu gösteren bir rehber geldiğinde, kim rehberime uyarsa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir".

(Bakara 38)

Bekir Sadak Meali:

«İnin oradan hepiniz, tarafımdan size bir yol gösteren gelecektir; Benim yoluma uyanlar için artık korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir» dedik.

(Bakara 38)

Besim Atalay Meali:

Dedik ki: «Sizin hepiniz, buradan inin, benden size, bir kılavuz gelince, doğru yola kim uyarsa, onlara ne korku var, ne de kaygılanırlar»

(Bakara 38)

Celal Yıldırım Meali:

(Evet) İnin oradan hepiniz! dedik. Benden size bir hidâyet (doğru yolu gösteren kitap ya da peygamber) gelecek olursa, artık kim hidâyetime uyarsa, onlara ne bir korku vardır ne de onlar mahzun olurlar.

(Bakara 38)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlara dedik ki: “Hepiniz inin oradan (cennetten).” Yalnız (iyi bilin ki) size (ve neslinize) benden bir hidayet (peygamber) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”

(Bakara 38)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"İnin oradan hepiniz, tarafımdan size bir yol gösteren gelecektir; Benim yoluma uyanlar için artık korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik.

(Bakara 38)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik.

(Bakara 38)

Diyanet Vakfı Meali:

Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayetime tâbi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler.

(Bakara 38)

Edip Yüksel Meali:

'Oradan topluca ininiz,' dedik, 'Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, o yol göstericiye uyanlar için artık bir korku yok ve onlar üzülmeyecekler.'

(Bakara 38)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dedik: İnin oradan hepiniz, sonra benden size ne zaman bir hidayetci gelir de kim o hidayetcimin izince giderse onlara bir korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir

(Bakara 38)

Elmalılı Yeni Meali:

Dedik ki: "Hepiniz oradan inin!" Sonra Benden size ne zaman bir yol gösterici gelir de kim o yol göstericinin izince giderse, onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 38)

Erhan Aktaş Meali:

"Hepiniz oradan inin[1] dedik. Ben'den bir hidayet[2] geldiğinde kim ona uyarsa, artık onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

1)Orayı terk edin, oradan ayrılın.
2)Doğruya ileten kılavuz.

(Bakara 38)

Gültekin Onan Meali:

"Oradan topluca ininiz" dedik. "Yalnız benden size bir yol gösterici geldiği zaman, o yol göstericiye uyanlar için artık bir korku yok ve onlar üzülmeyecekler."

(Bakara 38)

Hakkı Yılmaz Meali:

(37-39) Sonra da Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı/kendine vahyedildi; Biz dedik ki: “Hepiniz oradan inin. Artık size Benim tarafımdan bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma uyarsa, onlar için hiçbir korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklardır. Ve küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş ve âyetlerimizi yalanlamış kimseler; işte onlar, ateşin ashâbıdır. Onlar, orada temelli kalıcıdırlar.” Sonra da Allah, onun tevbesini kabul etti. Kesinlikle O, tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı verenin, çok merhametli olanın ta kendisidir.

(Bakara 38)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dedik ki: “Oradan topluca inin. Benden size bir hidayet (vahiy) gelecek. Kim hidayetime tabi olursa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”

(Bakara 38)

Harun Yıldırım Meali:

Dedik ki: "Hepiniz oradan inin, benden size bir hidâyet gelir de kim benim hidâyetime uyarsa, onlar için korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir.”

(Bakara 38)

Hasan Basri Çantay:

(Evet, öyle) Dedik: Hepiniz oradan inin. Sonra size benden bir hidayet (ci rehber) gelir de kim benim hidayetimin izince giderse artık onlara hiçbir korku (ve tehlike) yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.

(Bakara 38)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlara şöyle) dedik: “Hep birlikte oradan inin!” Artık benden size bir hidâyet gelir de kim hidâyetime tâbi' olursa, o takdirde onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.

(Bakara 38)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Ondan topluca inin! Artık benden bir hidayet [doğru yol] size gelir de kimler benim hidayetime [rehberime] uyarsa, artık kendileri üzülmez bir haldeyken, kendilerine herhangi bir korku yoktur" dedik.

(Bakara 38)

Hüseyin Atay Meali:

"Oradan hepiniz inin! Eğer, Benden size bir yol gösteren gelirse, artık Benim rehberime uyanlara korku olmayacak ve onlar üzülmeyeceklerdir" dedik.

(Bakara 38)

İbni Kesir Meali:

Dedik ki; hepiniz oradan inin. Eğer, tarafımdan size bir hidayet gelir de, kim benim hidayetime uyarsa, artık onlar için hiçbir korku yoktur. Ve onlar mahzun da olacak değillerdir.

(Bakara 38)

İlyas Yorulmaz Meali:

Hepiniz oradan topluca çıkın. Eğer benden size, doğru yolu gösteren birisi gelirde, sizden kim doğru yoluma uyarsa, asla onlar için korku ve üzüntü yoktur.

(Bakara 38)

İskender Ali Mihr Meali:

Biz dedik ki: “Hepiniz oradan (aşağıya) inin. Benden size mutlaka hidayet gelecektir. O zaman kim hidayetime tâbî olursa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.”

(Bakara 38)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Şöyle buyurduk: «Hepiniz buradan gidin! Ancak, Benden size doğru yolu gösterici gelir de kim ona uyacak olursa artık bu gibiler için korku yoktur, onlar kaygılanacak da değildirler.»

(Bakara 38)

Kadri Çelik Meali:

“İnin oradan hepiniz; tarafımdan size bir hidayet gelince, benim hidayetime uyanlar için artık korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir” dedik.

(Bakara 38)

Mahmut Kısa Meali:

Âdem ve Havvâ şahsında bütün insanlığa seslenerek dedik ki: “Hepiniz oradan yeryüzüne inin! Artık Benden size bir yol gösterici gelince, kimler benim gösterdiğim yolda yürürse, işte onlar Hesap Gününde ne korkuya kapılacak, ne de üzülecekler!”

(Bakara 38)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça dedik ki: "Hepiniz cennetten inin. Bundan sonra size Benden hidayet gelir, Reddetmeden hidayetime kim uyarsa, onlara ne korku vardır ne de hüzün vardır.

(Bakara 38)

Mehmet Türk Meali:

Biz onlara: “Haydi hep beraber1 oradan2 inin. Artık, (ileride) tarafımdan size bir yol gösterici geldiğinde, kim Benim gösterdiğim yola uyarsa; işte onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.” dedik.*

(Bakara 38)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Hepiniz buradan çıkın. Bundan böyle Benim tarafımdan size bir hidayet gelirse, o hidayetime uyanlara artık ne (geleceğin) bir korkusu, ne (de geçmiş kusurlarından dolayı) bir üzüntüsü olmayacaktır,” dedik.

(Bakara 38)

Muhammed Esed Meali:

Biz, "Hepiniz buradan çıkıp gidin!" dedikse de size yol göstericiliğimiz devam edecektir: ve Benim yol gösterici mesajlarıma uyanlar için artık ne korku vardır, ne de üzüntü;

(Bakara 38)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz onlara dedik ki; "Hepiniz oradan aşağıya inin. Ne zaman ki benden size bir doğru yol ulaşır da kim o doğru yoluma uyacak olursa artık onlara bir korku yoktur. Ve onlar üzülmeyeceklerdir."

(Bakara 38)

Mustafa Çavdar Meali:

"Hepiniz oradan inin! Tarafımdan size bir doğru yol kılavuzu gelecek; kim benim doğru yol kılavuzuma uyarsa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar hiç üzülmeyeceklerdir." dedik.

Bknz: (20/11) - (20/123) - (38/71)»(38/85)

(Bakara 38)

Mustafa Çevik Meali:

36-38 Bir süre sonra her ikisi de şeytanın telkinine, uydurduğu yalanına kanıp o yasağı çiğnediler. Bu yüzden Allah da onları cennetten çıkardı. Çıkarırken de onlara, “Şeytan ve siz birbirinize düşman olarak buradan çıkıp gidin, yeryüzünü bir süreliğine mesken edinin, sonra da size içinizden nasıl yaşamanız gerektiğini bildiren peygamberler ve kitaplar göndereceğim. Kim onlarla davet olunduğu nizam ile ahlaka uygun yaşarsa, dünyada ve âhirette mahzun olmayacak.” dedi. Âdem şeytanın tuzağına düşerek Allah’ın koyduğu yasağı çiğnemiş olmanın pişmanlığı ile kıvranıp dururken, bir yandan da af dilemeye çalışıyor ve nasıl bağışlanabileceğini bilemiyordu. Onun yürekten pişmanlığını gören Allah, kendisine hangi sözlerle yönelip tevbe ederek af dilemesi gerektiğini öğretti. Derken Âdem Rabbinden öğrendiği kelimelerle O’na yönelip, bağışlanma diledi. Böylece Allah onun tevbesini kabul etti, çünkü O çok şefkatli, merhametli ve tevbe edip, yürekten Rablerine yönelenleri bağışlayıcıdır.

(Bakara 38)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Emrettik: Oradan hep birlikte çıkıp inin! Ne var ki, Benden bir rehberliğin size ulaşması şarttır. Her kim (kendisine ulaşan) rehberliğime uyarsa, artık onlar geleceğe dair kaygi geçmişe dair hüzün duymayacaklar.

(Bakara 38)

Osman Okur Meali:

(Onlara şöyle) dedik: 'Hep birlikte oradan çıkın gidin!' Artık benden size doğru yolu (gösteren bir rasül) gelir de kim bu yola tâbi' olursa, o takdirde onlara hiçbir bir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.

(Bakara 38)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedik ki: «O cennetten hepiniz aşağıya ininiz. Eğer benim tarafımdan size bir hidâyet gelir de her kim hidâyetime tâbi olursa artık onlar için bir korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaktır.»

(Bakara 38)

Ömer Öngüt Meali:

Onlara: “Hepiniz oradan inin! Size benden bir hidayet geldiği zaman, kim benim hidayetime tâbi olursa, onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. ” dedik.

(Bakara 38)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Hepiniz inin oradan! Size bir rehber göndereceğim. Onun sözünü dinleyip uygulayanlar için ne korku vardır, ne de üzüntü” dedik.

(Bakara 38)

Sadık Türkmen Meali:

“Hepiniz oradan ininiz” dedik. Eğer Benden size hidâyet/bir yol gösterici gelirse, kim de yol göstericime/hidayetime tabi olur/uyarsa artık onlar için korku yoktur. Ve (onlar) üzülmeyeceklerdir de!..

(Bakara 38)

Seyyid Kutub Meali:

Dedik ki; «Hepiniz oradan aşağı inin. Tarafımdan size bir yol gösterici geldiğinde kim benim hidayetime uyarsa onlar için korku yoktur ve onlar artık hiç üzülmezler.»

(Bakara 38)

Suat Yıldırım Meali:

(38-39) Dedik ki: "İnin oradan hepiniz! Artık ne zaman Ben'den size doğru yolu gösteren rehber gelir de kim ona uyarsa, onlara hiç bir korku olmayacak, hiç üzülmeyecekler de. İnkar edip ayetlerimizi yalan sayanlar ise cehennemliktirler, hem de orada ebedi kalacaklardır."

(Bakara 38)

Süleyman Ateş Meali:

"Hepiniz oradan inin," dedik, "Yalnız (iyi bilin ki) size benden bir hidayet geldiği zaman, kimler benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 38)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara şöyle dedik: "Oradan hep birlikte inin![1] Tarafımdan size bir rehber gelirse,[2] rehberime uyanlarda ne korku olur ne de üzüntü çekerler."

1)İnin "ihbitu اهْبِطُواْ" emri çoğuldur. Arapçada çoğul, en az üçü gösterdiğinden inenler; Âdem, Havva ve İblis'tir.
2) Bu ayete göre Âdem o zaman Nebi değildi. Allah daha sonra onu, ailesi içinden seçip Nebi yapınca (Al-i İmran 3/33) kendisine bir rehber vermişti. Rehber anlamı verdiğimiz  huda =هُدًى kelimesi, bu surenin ikinci ayetinde Allah'ın kitabının tek özelliği sayıldığından buradaki rehber, Âdem'e verilecek kitaptır. .   

(Bakara 38)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(38-39) "Hepiniz oradan inin, size katımdan bir yol gösterici gelecektir. O zaman kim gösterdiğim yola uyarsa, işte onlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir. Hakikati inkar edip âyetlerimizi yalanlayanlar ise temelli olarak cehennemde kalacaklardır" dedik.

(Bakara 38)

Şaban Piriş Meali:

-Hepiniz oradan inin, dedik. Tarafımdan size bir yol gösterici gelecektir; benim yol göstericime uyan kimselere hiçbir korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir.

(Bakara 38)

Talat Koçyiğit Meali:

(Onlara şöyle) demiştik: "Hepiniz oradan inin. (Bundan sonra) size benden bu rehber gelir de kimler benim rehberime uyarsa, artık onlar için hiçbir korku yoktur, mahzun olacaklar da onlar değildir".

(Bakara 38)

Tefhimul Kuran Meali:

Dedik ki: «Oradan tümünüz inin. Artık, ne zaman size benden bir hidayet gelir de, kim benim hidayetime uyarsa, onlar için ne bir korku vardır, ne de mahzun olacaklardır.»

(Bakara 38)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara dedik ki: Hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet(24) eriştiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar.*

(Bakara 38)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Hepiniz oradan aşağı inin." dedik. Benden size bir yol gösteriş ulaşır da kim bu yol gösterişime uyarsa artık böylelerine hiç bir korku yoktur. Onlar kederle de yüz yüze gelmeyeceklerdir.

(Bakara 38)