5. Maide Suresi / 36.ayet

Doğrusu, yeryüzünde olanların hepsi ve onunla beraber bir misli daha kâfirlerin olsa kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu, fidye olarak vermek isterler ama onlardan asla kabul edilmez. Onlara, acı verici bir azap vardır.

Bknz: (6/70)(13/18)(39/47)

Mustafa Çavdar Meali

Maide 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kafir olanlar, yeryüzünde ne varsa hepsine, hatta bir misli fazlasına sahip olsalar da kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini verseler gene makbule geçmez ve onlara pek elemli bir azap vardır.

(Maide 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçek şu ki inkâr edenler, yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa, bunları da kıyamet gününün azabından (kurtulmak için) fidye vermeye kalkışsalar, yine onlardan kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap hazırlanıvermiştir.

(Maide 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şüphesiz Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kıyamet günündeki azaptan kurtulmak için, yeryüzündeki herşeyi ve onun bir benzerini daha fidye olarak vermek isteseler, kabul edilmeyecektir. Çünkü, şiddetli bir azap bekler onları.

(Maide 36)

Adem Uğur Meali:

Şüphe yok ki kâfir olanlar, yer yüzündeki her şey ve bunun yanında da bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye verseler onlardan asla kabul edilmez; onlar için acı bir azap vardır.

(Maide 36)

Ahmet Hulusi Meali:

Hakikati inkar edenlere gelince; eğer yeryüzünde bulunanların hepsi ve bir o kadarı da beraber onların olsa da kıyamet sürecinin azabından kurtulmak için onu fidye verseler, onlardan bu asla kabul edilmez! Onlar için üzücü azap vardır.

(Maide 36)

Ahmet Tekin Meali:

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, yeryüzündeki servetlerin ve imkânların hepsine sahip olsalar, bunun yanında bir o kadar daha varlıkları olsa, kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini fidye olarak verseler, onların teklif edeceği hiçbir fidye kabul edilmez. Onlara can yakıp inleten, müthiş bir azap vardır.*

(Maide 36)

Ahmet Varol Meali

İnkar edenler varya! Yeryüzünde olanların tümü ve bir o kadarı daha onların olsa da bütün bunları kıyamet gününün azabından kurtulmaları için fidye olarak verseler kendilerinden kabul edilmez. Onlar için acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Ali Bulaç Meali:

Gerçek şu ki, inkar edenler, yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa, bununla da kıyamet gününün azabından (kurtulmak için) fidye vermeye kalkışsalar, yine onlardan kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır.

(Maide 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kâfir olanlar için, eğer bütün yeryüzündekilerle bir o kadarı daha olsa da, kıyamet gününün azabından kurtulmak için bunu feda etseler, yine kendilerinden kabul olunmaz. Onlara çok acıklı bir azab vardır.

(Maide 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, yeryüzünde bulunanların tümü ve yanında bir o kadarı daha nankörlük edenlerin olsa, Yeniden Yaratılış Günü'nün cezasına karşı kurtulmalık olarak verseler kabul edilmez. Çünkü onlar için, acı bir ceza vardır.

(Maide 36)

Ali Ünal Meali:

Buna karşılık, küfürde diretenler, yerde ne var ne yok hepsi onların olsa, bir de bunun bir katına daha sahip bulunsalar ve Kıyamet Günü’nün azabından kurtulmak için bunların hepsini feda etseler, yine de bu, (Allah katında) kabule mazhar olmaz. Onların hakkı, ancak pek acı bir azaptır.

(Maide 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hiç şüphesiz o kâfir olanlar, eğer yeryüzündeki her şey ve bir katı daha onların olsa ve onu kıyamet günü azabından kurtulmak için fidye verseler, onlardan kabul olmayacaktır. Ve onlar için elim bir azap vardır.

(Maide 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şüphe yok ki kafirler, yeryüzündeki her şey ve bunun yanında bir o kadarı da kendilerinin olsa, kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye verseler, onlardan asla kabul edilmez. Onlar için acı bir azap vardır.

(Maide 36)

Bekir Sadak Meali:

Dogrusu, yeryuzunde olan butun seyler ve onlarin bir kati daha kafirlerin olsa da, kiyamet gununun azabindan kurtulmak icin fidye verseler kabul edilmez. Onlara elem verici azab vardir.

(Maide 36)

Besim Atalay Meali:

Kâfirlere gelince, yeryüzünde ne varsa, bir kat daha artiğiyle, hepsi onların olsa, kıyamette azaptan kurtulmakçin verseler de, onlardan onaylanmaz, onlar için ağrıtıcı azap var

(Maide 36)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz yeryüzündeki bütün şeyler ve bir misli de beraberinde o küfredenlerin olsa da Kıyamet gününün azabından kurtulmak karşılığında verseler, yine de kendilerinden kabul edilmez; onlar için elem verici bir azâb vardır.

(Maide 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnkârcılar, yeryüzünde ne varsa hepsine, hatta bir misli fazlasına sahip olsalar da kıyamet gününün azabından kurtulmak için tamamını fidye olarak verecek olsalar, onlardan yine kabul edilmez. Onlara çok acıklı bir azap vardır. *

(Maide 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Doğrusu, yeryüzünde olan bütün şeyler ve onların bir katı daha kafirlerin olsa da, kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verseler kabul edilmez. Onlara elem verici azab vardır.

(Maide 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar, onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vardır.

(Maide 36)

Diyanet Vakfı Meali:

Şüphe yok ki kâfir olanlar, yer yüzündeki her şey ve bunun yanında da bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye verseler onlardan asla kabul edilmez; onlar için acı bir azap vardır.

(Maide 36)

Edip Yüksel Meali:

İnkarcılar, yeryüzündekilerin hepsine ve bir o kadarına da sahip olsalardı ve onları diriliş gününün azabından kurtulmak için fidye verselerdi kendilerinden kabul edilmezdi. Onlara acıklı bir azap var.

(Maide 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Şübhesiz o küfredenler bütün Arzdaki ve daha bir o kadarı onların olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar kendilerinden kabul edilmez, onlara elim bir azab vardır

(Maide 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Şüphesiz, o küfredenler, yeryüzündekilerin hepsi ve bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için tümünü fidye verecek olsalar, yine kendilerinden kabul edilmez. Onlara elem veren bir azap vardır.

(Maide 36)

Erhan Aktaş Meali:

Yeryüzünde olanların tamamı ve bir o kadarı daha, gerçeği yalanlayan nankörlerin olsa ve Kıyamet Günü'nün azabından kurtulmak için bunları fidye olarak verseler, bu onlardan asla kabul edilmeyecektir. Onlar için elem verici bir azap vardır.

(Maide 36)

Gültekin Onan Meali:

Gerçek şu ki, kafirler, yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa, bununla da kıyamet gününün azabından (kurtulmak için) fidye vermeye kalkışsalar, yine de onlardan kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır.

(Maide 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler; bütün yeryüzündekiler ve onunla birlikte bir o kadarı daha, kıyâmet gününün azabından kurtulmalık vermek için kendilerinin olsa, onlardan kabul edilmez. Ve onlar için can yakıcı bir azap vardır.

(Maide 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki yeryüzünün tamamı ve bir o kadarı da kâfirlerin olsa, Kıyamet Günü'nün azabından kurtulmak için (bu malı) fidye olarak verseler, yine de onlardan kabul edilmez. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.

(Maide 36)

Harun Yıldırım Meali:

Muhakkak yeryüzünde ne varsa hepsi ve bir o kadar daha kâfirlerin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu feda etseler yine de onlardan kabul edilmez. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Hasan Basri Çantay:

O inkar edib kafir olanlar (yok mu?) eğer yer yüzünde bulunan her şey ve onun bir o kadarı daha onların olsa da kıyaamet gününün azabından (kurtulmak için) onu feda etseler yine kendilerinden kabul olunmaz. Onlar için pek acıklı bir azab vardır.

(Maide 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhesiz o inkâr edenler, yeryüzünde ne varsa tamâmı ve bununla berâber bir o kadarı daha gerçekten kendilerinin olsa da, kıyâmet gününün azâbına karşı onu fedâ etseler,(yine) kendilerinden kabûl edilmez.(2) Onlar için (çok) elemli bir azab vardır!*

(Maide 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçeği örtmüş olanlar [hakkında] doğrusu şudur ki, şayet yerde bulunanlar ve onlarla birlikte onların misli, sırf kıyamet gününün azabından [kurtulmak için] bunları feda etsinler diye kendilerine ait olsa, kendilerinden kabul olunmaz. Kendileri için can yakan bir azap vardır.

(Maide 36)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, yeryüzündeki her şey ve bunların bir katı daha onların olsa, diriliş gününün azabından kurtulmak için hepsini kurtulmalık verseler kabul edilmez. Onlara acıtıcı azap vardır.

(Maide 36)

İbni Kesir Meali:

Muhakkak ki yeryüzündeki bütün şeyler ve onların bir katı daha kafirlerin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye olarak verseler; onlardan kabul olunmaz ve onlara elim bir azab vardır.

(Maide 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'a kulluk etmekten kaçınanlar, yeryüzündeki her şey onların olsa ve bir misli daha olsa, kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini feda ederlerdi, ancak onlardan hiçbir şey kabul edilmez. Onlar için acıklı bir azap var.

(Maide 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki o kâfir olanlar, eğer yeryüzünde olanların hepsi, ve onunla birlikte bir misli daha onların olsa, kıyamet gününün azabından kurtulmak için onları feda edecek olsalar (fidye olarak verseler), onlardan kabul edilmez. Ve onlar için “acı azap” vardır.

(Maide 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte o kimseler ki tanımazlar, işte onlar yeryüzünde ne varsa hepsi de onların olsa, bir okadarını da üzerine koysalar da kıyamet gününün azabından kurtulmak için bütün bunları elden çıkaracak olsalar, yine de bunlar onlardan alınmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Kadri Çelik Meali:

Doğrusu, yeryüzünde olan bütün şeyler ve onların bir katı daha kâfirlerin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verseler (yine de) onlardan kabul edilmez ve onlar için elem verici azap vardır.

(Maide 36)

Mahmut Kısa Meali:

Bu dünyanın gelip geçici nîmetlerine tamah ederek bütün insânî ve ahlâkî değerleri reddeden, böylece, bu değerlerin biricik kaynağı ve varlık sebebi olan ilâhî mesajı inkâr eden o zâlimler, Diriliş Günü azaptan kurtulmak için yeryüzündeki bütün nîmetleri ve bir o kadarını fidye olarak verseler bile, bu onlardan asla kabul edilmeyecektir. Onların hakkı, can yakıcı bir azaptır!

(Maide 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Muhakkak ki Kafirler, yeryüzündekilerin tamamı hatta bir misline sahip olsalar, Azaptan kurtulmak için onların hepsini fidye olarak kıyamet günü verseler, İstekleri kabul edilmeyecektir. Çünkü o gün onları şiddetli bir azap bekler.

(Maide 36)

Mehmet Türk Meali:

Yeryüzündekilerin tamamıyla birlikte bir o kadarı daha kâfirlerin olsa kıyamet gününün azabından kurtulmak için bunun tamamını fidye olarak verseler dahi onlardan hiçbir şey kabul edilmez. Ve onlar için acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yeryüzünde bulunan her şey ve onun bir misli daha kâfirlerin olsaydı ve onu Kıyamet gününde azaptan kurtulmak için fidye olarak verseydiler, onlardan asla kabul edilmezdi. Onlara, acı bir azap (mukadderdir).

(Maide 36)

Muhammed Esed Meali:

Şüphe yok ki, hakikati inkara şartlanmış olanlar, Kıyamet Günündeki azaptan kurtulmak için yeryüzündeki her şeyi ve hatta iki kat fazlasını fidye olarak teklif etseler de kabul ettiremezler; çünkü şiddetli bir azap bekler onları.

(Maide 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerçek şu ki, inkarcılar, yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa, bununla da diriliş gününün azabından kurtulmak için kurtulmalık vermeye kalkışsalar, yine de bu, onlardan kabul edilmez. Onlar için acı bir azap vardır.

(Maide 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Doğrusu, yeryüzünde olanların hepsi ve onunla beraber bir misli daha kâfirlerin olsa kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu, fidye olarak vermek isterler ama onlardan asla kabul edilmez. Onlara, acı verici bir azap vardır.

Bknz: (6/70) - (13/18) - (39/47)

(Maide 36)

Mustafa Çevik Meali:

36-37 Allah’a ve Rasûlüne karşı savaş açanlar âhirette çok çetin bir azaba mahkûm olacaklar. Böyleleri dünyada iken yeryüzünün bütün hazinelerine sahip olsalar ve bütün bunları cehennemdeki o korkunç azaptan kurtulmak için fidye olarak vermeyi teklif etseler de, böylesi tekliflerin orada hiçbir anlamı ve önemi olmayacak. Onlar hak ettikleri ateşin azabı ile orada ebedî kalacaklar, ateşten çıkıp kurtulmak isteyecekler fakat asla başaramayacaklar.

(Maide 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kuşkusuz inkarda direnenler, eğer yeryüzündeki her şeyi, hatta onun iki katını Kıyamet Günü'nün azabından kurtulmak için fidye olarak verseler asla kabul ettiremezler. Can yakıcı bir azap onları bekler.

(Maide 36)

Osman Okur Meali:

İnkârcılar, yeryüzünde ne varsa hepsine, hatta bir misli fazlasına sahip olsalar da kıyamet gününün azabından kurtulmak için tamamını fidye olarak verecek olsalar, onlardan yine kabul edilmez. Onlara çok acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphesiz o kimseler ki kâfir oldular, eğer yerde bulunanların cümlesi ve onunla beraber bir misli daha onların olup da Kıyamet gününün azabından dolayı onları feda edecek olsalar kendilerinden kabul edilmez ve onlar için elîm bir azap vardır.

(Maide 36)

Ömer Öngüt Meali:

O inkâr edenler var ya, eğer yeryüzünde bulunan her şey ve bunların bir o kadarı daha onların olsa da, kıyamet gününün azabından kurtulmak için fedâ etseler, yine kendilerinden kabul edilmez. Onlar için pek acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

Doğrusu, yeryüzünde bulunan zenginliklerin tamamı ve daha bir o kadarı inkâr edenlerin olsa, kıyamet gününün azabından kurtulmak için ellerindekinin hepsini kurtuluş bedeli olarak verseler yine kabul edilmez. Onlara acı verici bir azap vardır!

(Maide 36)

Sadık Türkmen Meali:

ŞÜPHESİZ yeryüzünde olanların hepsi ve yanında bir o kadarı daha kendilerinin (kâfirlerin) olsa da onu kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara çok acıklı bir azap vardır.

(Maide 36)

Seyyid Kutub Meali:

Kafirlere gelince eğer yeryüzünün tüm varlıkları bir kat fazlası ile birlikte kendilerinin olsa da bu servetlerini kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye olarak verseler bu fidyeleri kabul edilmez. Onları acıklı bir azap beklemektedir.

(Maide 36)

Suat Yıldırım Meali:

Kafirler, kıyamet günü cezaları olan azaptan kurtulmaları için, dünyada olan her şeyi, bir misli fazlasıyla verseler dahi kendilerinden kabul edilmez. Onlara can yakıcı bir azap vardır.

(Maide 36)

Süleyman Ateş Meali:

O inkar edenler var ya, eğer yeryüzünde olanların hepsi ve onun bir katı daha kendilerinin olsa da, kıyamet gününün azabından kurtulmak için (bunları) fidye verseler, kendilerinden kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır.

(Maide 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ayetleri görmezden gelenlere (kafirlere) gelince, yeryüzündeki her şey hatta bir o kadarı daha ellerinde olsa ve (mezardan) kalkış gününün azabından kurtulmak için fidye olarak verseler kabul edilmeyecektir. Onların hak ettiği acıklı bir azaptır.

(Maide 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kafirler, Kıyamet Günü azaptan kurtulmak için yeryüzündeki her şeyi, hatta iki katını verseler bile kabul ettiremezler. Çünkü onlar can yakıcı bir azaba uğrayacaklardır.

(Maide 36)

Şaban Piriş Meali:

Doğrusu, yeryüzünde olanların hepsi ve bir misli daha kafirlerin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verseler kabul edilmez. Onlara acı verici bir azap vardır.

(Maide 36)

Talat Koçyiğit Meali:

Küfredenler ise. yeryüzünde bulunan şeylerin hepsi ve onunla birlikte bir de o kadarı, kıyamet gününün azabına karşılık fidye vermeleri için onların olsa bu, kendilerinden kabul olunmaz. Onlar için elim bir azâb vardır.

(Maide 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçek şu ki, küfre sapanlar, yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa, bununla da kıyamet gününün azabından (kurtulmak için) fidye vermeye kalkışsalar, yine onlardan kabul edilmez. Onlar için acıklı bir azab vardır.

(Maide 36)

Ümit Şimşek Meali:

İnkâr edenlere gelince: Eğer yeryüzündeki herşey, hattâ bir o kadarı daha onların olsa da bütün bunları kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verecek olsalar, bu onlardan kabul edilmez. Onlar için acı bir azap vardır.

(Maide 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Küfre batanlar var ya, yeryüzündekilerin hepsi ve yanında bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini fidye verseler, onlardan bu bile kabul edilmez. Korkunç bir azap vardır onlar için.

(Maide 36)