80. Abese Suresi / 3.ayet

Nereden bileceksin belki de o arınacak.

Bknz: (4/146)(20/75)»(20/76)

Mustafa Çavdar Meali

Abese 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Belki o, arınacaktır, ne bilirsin?

(Abese 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Ne bilirsin; belki o, (Senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti?

(Abese 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ne bilirsin belkide O senden öğrenecekleriyle günahlarından temizlenecekti.

(Abese 3)

Adem Uğur Meali:

Belki o temizlenecek,

(Abese 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Ne bilirsin, belki o arınacak!

(Abese 3)

Ahmet Tekin Meali:

Âmâ gelince senin böyle davranman gerektiğini bildiren belgeler neler? Umulur ki o pislikten, küfürden temizlenecek, vicdanını arındıracak.

(Abese 3)

Ahmet Varol Meali

Ne bilirsin belki de o arınacaktır?

(Abese 3)

Ali Bulaç Meali:

Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip arınacak?

(Abese 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti.

(Abese 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ne biliyorsun; belki de o arınacak?

(Abese 3)

Ali Ünal Meali:

Ne biliyorsun (ey adam), belki O dinleyip, daha da arınacak;

(Abese 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nereden bileceksin? Belki o kör arınacaktı.

(Abese 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Kendisine ama geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun.

(Abese 3)

Bekir Sadak Meali:

Ne bilirsin, belki de o arinacak;

(Abese 3)

Besim Atalay Meali:

Ne bilirsin, olabilir, o arınmak dileğinde

(Abese 3)

Celal Yıldırım Meali:

(3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ?

(Abese 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

3,4. (Resulüm!) Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle cehalet kirinden) temizlenecekti yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecekti.

(Abese 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ne bilirsin, belki de o arınacak;

(Abese 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,

(Abese 3)

Diyanet Vakfı Meali:

1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.

(Abese 3)

Edip Yüksel Meali:

Ne bilirsin, belki de o arınacak;

(Abese 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ne bilirsin o belki temizlenecek

(Abese 3)

Elmalılı Yeni Meali:

Ne bilirsin, belki o temizlenecek.

(Abese 3)

Erhan Aktaş Meali:

Sen bilemezsin, belki o tezkiye[1] olacak.

1)İnancını arındıracak.

(Abese 3)

Gültekin Onan Meali:

Nerden biliyorsun; belki o temizlenip arınacak.

(Abese 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

3-4 Ne bilirsin, belki o da arınıp temizlenecek, belki öğütlenir ve de öğüt kendisine yararlı olur.

(Abese 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ne biliyorsun, belki arınacaktı?

(Abese 3)

Harun Yıldırım Meali:

Nerden biliyorsun; belki o, arınacaktı?

(Abese 3)

Hasan Basri Çantay:

(Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi.

(Abese 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!

(Abese 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(3-4) Sana ne öngörüde bulundurdu? belki o (Günahlardan) arınacaktı? Ya da hatırlayacak da hatırlama ona fayda verecekti?

(Abese 3)

Hüseyin Atay Meali:

Ne bilirsin, belki de arınacak;

(Abese 3)

İbni Kesir Meali:

Ne bilirsin belki de o, temizlenecekti.

(Abese 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

Nereden bileceksin ki. Belki o temizlenecek.

(Abese 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve sen bilemezsin, umulur ki böylece o tezkiye olur.

(Abese 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ne bilirsin, belki arınacaktı,

(Abese 3)

Kadri Çelik Meali:

Ne bilirsin sen, belki o arınacak?

(Abese 3)

Mahmut Kısa Meali:

Hayır, bunu yapmamalıydın, ey Peygamber! Ne biliyorsun, belki de o kör adam, senin okuyacağın birkaç ayet sayesinde günah kirlerinden arınıp tertemiz bir kul olacak?

(Abese 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(3-4) Belki o arınacaktı, sözlerden kendine öğüt alacaktı.

(Abese 3)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Nereden biliyorsun! Belki o, (günâhlarından) temizlenecek,

(Abese 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Ey Peygamber!) Sana onun belki (de) temiz ve pak olacağını, ne anlatsın?

(Abese 3)

Muhammed Esed Meali:

Nereden bilebilirsin (ey Muhammed,) belki de o arınacaktı,

(Abese 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip arınacaktır?

(Abese 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Nereden bileceksin belki de o arınacak.

Bknz: (4/146) - (20/75)»(20/76)

(Abese 3)

Mustafa Çevik Meali:

1-10 Ey Peygamber! Müşriklerin önderlerine Allah’ın davetini tebliğ etmekteyken, gözleri görmeyen âmânın gelip, sana soru sormasından “Şimdi sırası mıydı?” dercesine rahatsız olup suratını astın. Oysa o kimse büyük bir heyecanla öğrenmek ve arınmak için gönlünü açarak gelmişti. Öte yandan ilgini yoğunlaştırdığın müşrikler ise, kendilerini her bakımdan yeterli gördükleri için davetini inatla inkâr ediyorlardı. Sen onların arınmak istemeyişlerinden sorumlu değilsin, o yüzden öğüt almak isteyenden uzak durup da ona suratını ekşitme.

(Abese 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ve (sana gelince ey Nebi!) Sen nereden bileceksin o (müşrikin) arınacağına dair bir ihtimal bulunduğuna;

(Abese 3)

Osman Okur Meali:

(1-4) Amâ'nın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.

(Abese 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sana ne şey bildirdi, olabilir ki, o temizlenecektir?

(Abese 3)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Ne bilirsin, belki o (senden öğrendikleriyle) temizlenecekti.

(Abese 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ne bilirsin, o belki de arınacak!

(Abese 3)

Sadık Türkmen Meali:

Ne bilirsin, belki o arınacak?!..

(Abese 3)

Seyyid Kutub Meali:

Ne bileceksin sen belki o arınacak?

(Abese 3)

Suat Yıldırım Meali:

(3-4) Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı?

(Abese 3)

Süleyman Ateş Meali:

Ne bilirsin belki o arınacak?

(Abese 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ne biliyorsun, belki o kendini geliştirecekti,

(Abese 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(3-4) Ne bilirsin, belki o arınacak veya verilen öğüt ona fayda verecekti.

(Abese 3)

Şaban Piriş Meali:

Ne bilirsin belki o, arınacaktır.

(Abese 3)

Talat Koçyiğit Meali:

3-4 Nereden bileceksin belki o temizlenecekti, yahut öğüt alacaktı da bu öğüt ona fayda sağlayacaktı.

(Abese 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip arınacak?

(Abese 3)

Ümit Şimşek Meali:

Nereden biliyorsun, belki arınacaktı.

(Abese 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek.

(Abese 3)