80. Abese Suresi / 5.ayet

(5-6) Fakat sen tuttun, verdiğin öğüte ihtiyaç duymayan kişiye iltifat ettin.

Bknz: (6/106)(53/29)

Mustafa Çavdar Meali

Abese 5 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat ihtiyacı olmayana gelince.

(Abese 5)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Amma (şu malına mülküne güvenip Allah’a) ihtiyaç göstermeyene gelince;

(Abese 5)

Abdullah Parlıyan Meali:

Konuşmakta olduğun Kureyş'in ileri gelenlerinden, kendilerini herşeye yeterli görenlere gelince;

(Abese 5)

Adem Uğur Meali:

Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince,

(Abese 5)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendini mustağni görene gelince...

(Abese 5)

Ahmet Tekin Meali:

Ama sen, güçleri, imkânları ve kabiliyetleriyle yeterli donanıma sahip olduklarını, vahyin, Kur'ân'ın rehberliğine ihtiyaçlarının olmadığını ileri sürenlerin üstüne düşüyorsun.

(Abese 5)

Ahmet Varol Meali

Fakat kendini ihtiyaçtan uzak görene gelince,

(Abese 5)

Ali Bulaç Meali:

Fakat kendini müstağni gören (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise,

(Abese 5)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Amma (malı ile Allah'a) ihtiyaç göstermiyene gelince;

(Abese 5)

Ali Rıza Sefa Meali:

Fakat kendisini her şeye yeterli gören kimse.

(Abese 5)

Ali Ünal Meali:

Ama (servetine, mevkiine güvenen ve) kendini İlâhî irşaddan müstağnî görene gelince;

(Abese 5)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İhtiyaç hissetmeyene ise;

(Abese 5)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Kendisine ama geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun.

(Abese 5)

Bekir Sadak Meali:

(5-6) Ama sen, kendisini ogutten mustagni goren kimseyi karsina alip ilgileniyorsun.

(Abese 5)

Besim Atalay Meali:

İmdi, kim olursa zengin

(Abese 5)

Celal Yıldırım Meali:

(5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun.

(Abese 5)

Cemal Külünkoğlu Meali:

5,6,7. Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince; sen, ona dönüp sözüne kulak veriyorsun. Oysa onun arınmaktan geri kalmasının sorumlusu sen değilsin.

(Abese 5)

Diyanet İşleri Eski Meali:

5,6. Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun.

(Abese 5)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kendini muhtaç hissetmeyene gelince;

(Abese 5)

Diyanet Vakfı Meali:

5, 6, 7. Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin.

(Abese 5)

Edip Yüksel Meali:

Kendisini zengin görüp önemsemeyene gelince;

(Abese 5)

Elmalılı Orjinal Meali:

Amma istiğna edene gelince

(Abese 5)

Elmalılı Yeni Meali:

Ama ihtiyaç duymayana gelince,

(Abese 5)

Erhan Aktaş Meali:

Fakat öğüt almayı gereksiz gören o kimseye gelince de;

(Abese 5)

Gültekin Onan Meali:

Fakat kendini müstağni gören ise,

(Abese 5)

Hakkı Yılmaz Meali:

5-7 Kendini her türlü ihtiyacın üstünde gören o kişiye gelince de; onun arınmamasından sana bir sorumluluk olmadığı hâlde sen ona yöneliveriyorsun.

(Abese 5)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendisini müstağni gören (Allah’a ve O’nun dinine ihtiyacı yokmuş gibi davranan) kimse (ise),

(Abese 5)

Harun Yıldırım Meali:

Kendini yeterli görene gelince;

(Abese 5)

Hasan Basri Çantay:

Amma (zengin olduğu için) kendisini müstağni gören adam (yok mu)?

(Abese 5)

Hayrat Neşriyat Meali:

5,6. (Servetinin gurûruyla) kendisini (îmâna) muhtaç görmeyen kimseye gelince, işte sen (îmâna gelir de İslâma kuvvet verir mi diye) ona yöneliyorsun!

(Abese 5)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(5-7) [Kendini] yeterli görmek isteyene gelince, sen onunla ilgileniyorsun. Onun (Günahlardan) arınmaması [konusunda] sana [sorumluluk] yoktur.

(Abese 5)

Hüseyin Atay Meali:

5-6 Ama sen, kendisini gereksinimli görmeyen kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun.

(Abese 5)

İbni Kesir Meali:

Ama kendisini müstağni gören.

(Abese 5)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendini yeterli görene gelince.

(Abese 5)

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat kendini müstağni gören (bir şeye muhtaç olmadığını sanan) kimse.

(Abese 5)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Oysaki kimseden hiçbir yardım istemiyene gelince,

(Abese 5)

Kadri Çelik Meali:

Ama kendini müstağni gören kimse olunca.

(Abese 5)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat kendisini her konuda yeterli gören ve Allah’ın yol göstericiliğine muhtaç olmadığını iddia eden o kibirli kâfire gelince;

(Abese 5)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eksiği kendinde görmeyen kişi ise, (ki o gelmişti)

(Abese 5)

Mehmet Türk Meali:

Fakat (senin öğüdüne) tenezzül etmeyen kimseye gelince,

(Abese 5)

Muhammed Celal Şems Meali:

(5-6) Sen, (Hakka) hiç aldırmayana yöneliyorsun.

(Abese 5)

Muhammed Esed Meali:

Ama kendini her şeye yeterli görene gelince,

(Abese 5)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde gören kişiye gelince,

(Abese 5)

Mustafa Çavdar Meali:

(5-6) Fakat sen tuttun, verdiğin öğüte ihtiyaç duymayan kişiye iltifat ettin.

Bknz: (6/106) - (53/29)

(Abese 5)

Mustafa Çevik Meali:

1-10 Ey Peygamber! Müşriklerin önderlerine Allah’ın davetini tebliğ etmekteyken, gözleri görmeyen âmânın gelip, sana soru sormasından “Şimdi sırası mıydı?” dercesine rahatsız olup suratını astın. Oysa o kimse büyük bir heyecanla öğrenmek ve arınmak için gönlünü açarak gelmişti. Öte yandan ilgini yoğunlaştırdığın müşrikler ise, kendilerini her bakımdan yeterli gördükleri için davetini inatla inkâr ediyorlardı. Sen onların arınmak istemeyişlerinden sorumlu değilsin, o yüzden öğüt almak isteyenden uzak durup da ona suratını ekşitme.

(Abese 5)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat, kendi kendine yettiğini sanan kimseye gelince:

(Abese 5)

Osman Okur Meali:

(5-6) Ama (öğüde) ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun.

(Abese 5)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Amma istiğnada bulunan kimseye gelince.

(Abese 5)

Ömer Öngüt Meali:

Kendini sana muhtaç görmeyene gelince,

(Abese 5)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biri öğüde hiç ihtiyacı yokmuş gibi davranıyor,

(Abese 5)

Sadık Türkmen Meali:

Kendisini yeterli gören kimseye gelince;

(Abese 5)

Seyyid Kutub Meali:

Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince.

(Abese 5)

Suat Yıldırım Meali:

(5-6) Ama irşada ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun.

(Abese 5)

Süleyman Ateş Meali:

Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince;

(Abese 5)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sana ihtiyaç duymayan adama gelince,

(Abese 5)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(5-6) Oysa sen, kendini yeterli görene ilgi gösteriyorsun.

(Abese 5)

Şaban Piriş Meali:

Ama, kendisini ihtiyaçsız görene..

(Abese 5)

Talat Koçyiğit Meali:

5-6 Amma malına mülküne güvenip öğüdü kendisine gerekli görmeyen kimseyi, sen karşına alıyorsun.

(Abese 5)

Tefhimul Kuran Meali:

Fakat kendini müstağni (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan) gören ise,

(Abese 5)

Ümit Şimşek Meali:

Öğüte ihtiyaç duymayan kimseye gelince:

(Abese 5)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,

(Abese 5)