46. Ahkaf Suresi / 22.ayet

Onlar da:
– Sen bizi ilahlarımızdan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan bizi tehdit ettiğin azabı başımıza hemen getir! Demişlerdi.

Bknz: (38/1)»(38/10)

Mustafa Çavdar Meali

Ahkaf 22 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, sen demişlerdi, bizi mabutlarımızdan vaz geçirmeye mi geldin, doğru söyleyenlerdensen bize vaadettiğini getir başımıza artık.

(Ahkaf 22)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Onlar ise:) "Sen bizi ilahlarımızdan çevirmek (alışageldiğimiz hayat tarzımızı değiştirmek) için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi bize getir (de görelim) diye (karşı çıkmışlardı) ."

(Ahkaf 22)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar da: “Sen bizi ilahlarımızdan alıkoyup döndürmek için mi geldin? Eğer doğru sözlü biri isen, tehdit ettiğin azabı getir de görelim” dediler.

(Ahkaf 22)

Adem Uğur Meali:

Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Hadi, doğru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir dediler.

(Ahkaf 22)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Tanrılarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sadıklardansan, kendisiyle tehdit ettiğini bize getir!"

(Ahkaf 22)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar: “Sen, bizi, ilâhlarımızdan vazgeçirmek için mi, geldin? Eğer sözünde doğru isen, bizi tehdit ettiğin azâbı hemen getir.” dediler.

(Ahkaf 22)

Ahmet Varol Meali

Dediler ki: "Sen bizi ilahlarımızdan alıkoymak için mi bize geldin? Öyleyse doğru sözlülerden isen bize vaad ettiğini getir."

(Ahkaf 22)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."

(Ahkaf 22)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar (Hûd'a) dediler ki: “- Sen, ibadet ettiğimiz putlarımızdan bizi çevirmek için mi bize geldin? Haydi, eğer doğru söyliyenlerdensen, bize vaad edib korkuttuğun azabı, getir bize!...”

(Ahkaf 22)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dediler ki: "Bizi, tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Bize gözdağı verdiğin şeyi artık getir; eğer doğruyu söylüyorsan?"

(Ahkaf 22)

Ali Ünal Meali:

“Sen bizi ilâhlarımızdan vazgeçirmeye mi geldin?” diye mukabelede bulundular. “Eğer iddianda tutarlı olup doğruyu söylüyorsan, bizi kendisiyle tehdit ettiğin o azabı haydi getir de görelim!”

(Ahkaf 22)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar: “Sen, bizi ilahlarımızdan saptırmak için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, bize vaadettiğin şeyi getir” dediler.

(Ahkaf 22)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, "Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmeye mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan haydi, uyardığın azabı getir!" dediler.

(Ahkaf 22)

Bekir Sadak Meali:

«Bize, bizi tanrilarimizdan alikoymak icin mi geldin? Dogru sozlulerden isen, bizi tehdit ettigin seyi basimiza getir» dediler.

(Ahkaf 22)

Besim Atalay Meali:

Dediler ki: «Sen Tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin bizlere? Eğer sen gerçeksen, bize söz verdiğini hemen getiresin de»

(Ahkaf 22)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar da, «sen bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin ? Eğer doğrulardan isen, tehdîd edip durduğun azabı getir» dediler.

(Ahkaf 22)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar ise: “Sen bizi ilâhlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi (azabı) başımıza getir” demişlerdi.

(Ahkaf 22)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Bize, bizi tanrılarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru sözlülerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir" dediler.

(Ahkaf 22)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar ise, "Sen bizi ilahlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir" dediler.

(Ahkaf 22)

Diyanet Vakfı Meali:

«Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Hadi, doğru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir» dediler.

(Ahkaf 22)

Edip Yüksel Meali:

'Bizi tanrılarımızdan saptırmak için mi bize geldin? Doğru sözlü isen bize söz verdiğini getir bakalım,' dediler.

(Ahkaf 22)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sen, dediler: bizi ma'budlarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir! O bize va'd edib durduğun azabı sadıklardan isen.

(Ahkaf 22)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir bize, o tehdit edip durduğun o azabı; eğer doğru söyleyenlerden isen!" dediler.

(Ahkaf 22)

Erhan Aktaş Meali:

"Sen bizi ilahlarımızdan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin şeyi[1] hemen getir." dediler.

1)Azabı.

(Ahkaf 22)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Sen, bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."

(Ahkaf 22)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlar: “Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, hadi o bizi tehdit edip durduğun azabı hemen getir” dediler.

(Ahkaf 22)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “(Yalanlarınla) bizi, ilahlarımızdan uzaklaştırmak için mi geldin? Şayet doğru sözlülerdensen, bizi tehdit ettiğin (azabı) getir (bakalım).”

(Ahkaf 22)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: “Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan tehdit ettiğin şeyi bize getir.”

(Ahkaf 22)

Hasan Basri Çantay:

Dediler ki: "Sen bize, bizi Tanrılarımız (a tapmak) dan döndürmen için mi geldin? öyleyse bizi tehdid etmekde olduğun şey'i, eğer (iddianda) doğru söyleyenlerdensen, getir bize".

(Ahkaf 22)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlar:) “(Sen) bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, haydi bizi tehdîd edip durduğun (azâb)ı bize getir!” dediler.

(Ahkaf 22)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlar "Bizi, Tanrılarımız[a kulluk]tan ters çevirmek için mi bize geldin? O halde, eğer dürüstlerden idiysen, bize söz verdiğin(azab)ı bize getir!" dediler.

(Ahkaf 22)

Hüseyin Atay Meali:

"Bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Doğru sözlülerden isen, bizi korkuttuğun şeyi başımıza getir" dediler.

(Ahkaf 22)

İbni Kesir Meali:

Onlar da: Sen, bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen; haydi taehdit ettiğin şeyi başımıza getir, demişlerdi.

(Ahkaf 22)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kavmi “Sen bizi ilahlarımızdan vaz geçirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, bize vaat ettiğini (hesap gününü) başımıza getir” dediler.

(Ahkaf 22)

İskender Ali Mihr Meali:

“Sen bizi ilâhlarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sen sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, o zaman bize vaadettiğin şeyi (azabı) getir.” dediler.

(Ahkaf 22)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar da demişlerdi: «Sen bizi tanrılarınızdan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer sen doğru kimse isen, bize verdiğin sözü yerine getir bakalım.»

(Ahkaf 22)

Kadri Çelik Meali:

(Ona) Dediler ki: “Sen bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? O halde eğer doğru söylüyorsan, vaat ettiğin şeyi bize getir!”

(Ahkaf 22)

Mahmut Kısa Meali:

Buna karşılık onlar, “Bizi kendimizi bildik bileli taptığımız tanrılarımızdan vazgeçirmek için mi yanımıza geldin? Eğer sözünün eriysen, haydi bizi tehdit ettiğin şeyleri gerçekleştir de görelim!” dediler.

(Ahkaf 22)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ancak onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmek için mi geldin!". Haydi tutarlı isen eğer Fecaatin geleceğini bildirerek tehdit ettiğin o şiddetli azabı başımıza getir bakalım" dediler.

(Ahkaf 22)

Mehmet Türk Meali:

Onlar da: “Sen, bizi ilâhlarımızdan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan, haydi bizi tehdit ettiğin şeyi, getir (bakalım).” dediler.

(Ahkaf 22)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, “Sen, bizi tanrılarımızdan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, bizi korkuttuğunu bize getir” dediler.

(Ahkaf 22)

Muhammed Esed Meali:

Onlar, "Sen," dediler, "Bizi tanrılarımızdan soğutup vazgeçirmek için mi geldin? Öyleyse, eğer hakikat erbabı isen, bizi tehdit edip durduğun şu (akibeti) gerçekleştir bakalım!"

(Ahkaf 22)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ise; "Sen bizi, ilahlarımıza tapmaktan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru sözlü isen başımıza geleceğini söylediğin şeyi hadi getir bakalım!" demişlerdi.

(Ahkaf 22)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar da: – Sen bizi ilahlarımızdan vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan bizi tehdit ettiğin azabı başımıza hemen getir! Demişlerdi.

Bknz: (38/1)»(38/10)

(Ahkaf 22)

Mustafa Çevik Meali:

21-25 Ey Peygamber! Sen onlara Âd kavmine kendi içlerinden peygamber olarak görevlendirdiğimiz Hûd’u anlat. O da kum tepeleri arasında yaşamakta olan kavmini uyarmış ve onlara şöyle demişti. “Sakın Allah’la birlikte başka Rab ve ilahlar edinip, O’ndan başkasına kulluk etmeyin. Şayet böyle yaparsanız ben sizin dehşetli bir azaba çarptırılacağınızdan korkarım.” Fakat kavmi Hûd’u ve söylediklerini alaya almakla birlikte, O’na şöyle dediler: “Ey Hûd! Sen bizim nizam ve ahlakımızı ortadan kaldırmak böylece atalarımızın yolunu terk etmemizi istiyorsun. Şayet bu söylediklerin doğru ise bizi tehdit ettiğin azabı hemen başımıza getir de görelim.” Bunun üzerine Hûd da onlara: “Azabın başınıza geleceği zamanı yalnızca Allah bilir. Ben sadece bana vahyedilenleri size bildiriyorum fakat maalesef siz öğüt ve uyarılardan anlayan bir kavim değilsiniz.” dedi. Nihayet o halk yoğun bir bulut tabakasının üzerlerine doğru geldiğini görünce, “İşte bize yağmurla bereket getirecek bir bulut.” diyerek sevindiler. Hûd ise onlara dönüp, “Hayır! O sizin bir an önce gelsin de görelim dediğiniz azabın ta kendisidir. Azaba dönüşecek olan kasırgadır hem de Rabbinin emriyle önüne çıkan her şeyi yıkıp yok edecektir.” dedi ve öyle de oldu. Onlardan geriye bomboş evlerden başka hiçbir şey kalmadı. İşte Biz şirke batmış kavmi böyle cezalandırırız.

(Ahkaf 22)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar da: "Sen bizi ilahlarımızdan soğutmak için mi geldin? Eğer sözüne sadıksan, haydi tehdit ettiğin şeyi getir!" dediler.

(Ahkaf 22)

Osman Okur Meali:

Onlar ise: “Sen bizi ilâhlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi (azabı) başımıza getir” demişlerdi.

(Ahkaf 22)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dediler ki: «Sen bize geldin mi ki, bizi ilâhlarımızdan geri döndüresin? İmdi bize vaadettiğin şeyleri getiriver, eğer sen sâdıklardan oldu isen.»

(Ahkaf 22)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: "Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğru sözlülerden isen, hadi bizi tehdit edip durduğun azabı başımıza getir. "

(Ahkaf 22)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar, “Sen bizi ilahlarımızdan döndürmek için mi geldin! Doğru sözlülerdensen bizi tehdit ettiğin şeyi ‘azabı’ başımıza getirsene!” dediler.

(Ahkaf 22)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Öyleyse, bizi tehdit ettiğin şeyi getir! Eğer doğru söyleyenlerden isen!”

(Ahkaf 22)

Seyyid Kutub Meali:

Dediler: «Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin şeyi getir.»

(Ahkaf 22)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmeye mi geldin! Haydi, iddianda tutarlı isen, geleceğini bildirerek bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir bakalım!" dediler.

(Ahkaf 22)

Süleyman Ateş Meali:

Dediler: "Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin şeyi bize getir."

(Ahkaf 22)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Sen bizi ilahlarımızdan çevirmeye mi geldin? Söylediğin doğruysa tehdidini hemen yerine getir!" dediler.

(Ahkaf 22)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Buna karşılık, kavmi ona: "Sen bizi ilahlarımızdan vazgeçirmeye mi çalışıyorsun? Eğer doğru söylüyorsan, bizi tehdit ettiğin azaba uğrat" dedi.

(Ahkaf 22)

Şaban Piriş Meali:

Onlar da: -Bizi ilahlarımızdan ayırmak için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen haydi bize getir, bizi tehdit ettiğin şeyi! demişlerdi.

(Ahkaf 22)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlar da demişlerdi ki: "Sen bizi ilâhlarımızdan ayırmak için mi geldin? Eğer sözüne güvenilir kimselerden isen, bizi kendisiyle tehdit ettiğin şeyi bize getir".

(Ahkaf 22)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir.»

(Ahkaf 22)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar ise “Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmek için mi geldin?” dediler. “Doğru söylüyorsan, bize vaad ettiğin şeyi getir.”

(Ahkaf 22)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler: "Sen bizi, tanrılarımızdan yüz geri etmek için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi ortaya getir."

(Ahkaf 22)