33. Ahzab Suresi / 2.ayet

Sadece Rabbinden sana vahyedilen Kuran’a uy! Çünkü Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.

Bknz: (6/106)(10/109)

Mustafa Çavdar Meali

Ahzab 2 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve Rabbinden ne vahyedildiyse ona uy; şüphe yok ki Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır.

(Ahzab 2)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sana Rabbinden vahyedilene uy (Allah’ın ayetlerini eğip bükerek şeytani heves ve hesaplar güdenleri bırak) . Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan Haberdardır.

(Ahzab 2)

Abdullah Parlıyan Meali:

Rabbinden sana vahyedilmiş olana uy. Şüphesiz ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Adem Uğur Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Ahmet Hulusi Meali:

Rabbinden sana vahyolunana tabi ol... Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızı (yaratan olarak) Habiyr'dir.

(Ahzab 2)

Ahmet Tekin Meali:

Rabbinden sana vahyedilene, Kurân'a uy, Kur'ân'ı uygula. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır.

(Ahzab 2)

Ahmet Varol Meali

Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Ali Bulaç Meali:

Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Rabbinden sana ne vahy olunuyorsa ona uy. Muhakkak ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdar bulunuyor.

(Ahzab 2)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve Efendinden sana bildirilene bağlı kal. Kuşkusuz, Allah, yaptıklarınızdan Haberlidir.

(Ahzab 2)

Ali Ünal Meali:

Sen, yalnızca Rabbinden sana vahyedilene uy. Muhakkak ki Allah, her yaptığınızdan hakkıyla haberdardır.

(Ahzab 2)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Rabbinden sana vahy olunana uy! Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Rabbinden sana vahyolunana uy! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Bekir Sadak Meali:

Sana Rabbinden vahyolunana uy; suphesiz Allah, yaptiklarinizdan haberdardir.

(Ahzab 2)

Besim Atalay Meali:

Sen, Tanrın katından gelen vahye uyasın, yaptığınız bir işten, Allah haberlidir

(Ahzab 2)

Celal Yıldırım Meali:

Rabbından sana vahyolunana uy! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberlidir.

(Ahzab 2)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Rabbinden sana vahyolunana uy! Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

(Ahzab 2)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sana Rabbinden vahyolunana uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Rabbinden sana vahyolunana uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

(Ahzab 2)

Diyanet Vakfı Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Edip Yüksel Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy. ALLAH yaptığınız her şeyden haber almaktadır.

(Ahzab 2)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve rabbından sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git, muhakkak ki Allah ne yaparsanız habir bulunuyor

(Ahzab 2)

Elmalılı Yeni Meali:

Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git, muhakkak ki, Allah ne yapıyorsanız haberdardır.

(Ahzab 2)

Erhan Aktaş Meali:

Rabb'inden sana vahyedilen neyse yalnızca ona uy. Kuşkusuz Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır.

(Ahzab 2)

Gültekin Onan Meali:

Sana rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Rabbinden sana vahyedilen şeylere uy. Şüphesiz Allah, sizin ne yapıp durduğunuza çokça bilgi sahibidir.

(Ahzab 2)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Rabbinden sana vahyolunana uy! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Harun Yıldırım Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Hasan Basri Çantay:

Sana Rabbinden ne vahy olunuyorsa ona uy. Muhakkak ki Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdardır.

(Ahzab 2)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve Rabbinden sana vahyedilene tâbi' ol! Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.

(Ahzab 2)

Hubeyb Öndeş Meali: /

RAB'binden sana vahiy edilene bağlı ol. Kesinlikle Allah, eylemlerinize karşı [en başından beridir]¹ devamlı haberdardı.

(Ahzab 2)

Hüseyin Atay Meali:

Sana Rabbinden vahyolunana uy; doğrusu Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

İbni Kesir Meali:

Rabbından sana vahyolunana uy. Muhakkak ki Allah; yaptıklarınızdan haberdar olandır.

(Ahzab 2)

İlyas Yorulmaz Meali:

Rabbinden sana vahyolunana uy. Elbette ki Allah yaptıklarınızdan haberdar olandır.

(Ahzab 2)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve sana Rabbinden vahyedilene tâbî ol. Muhakkak ki Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır.

(Ahzab 2)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çalabının senin gönlüne bildirdiğine uy. Çünkü Allah bütün, işlediklerinizden bilgili olandır.

(Ahzab 2)

Kadri Çelik Meali:

Ve sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdar olandır.

(Ahzab 2)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, Rabb’inden sana gönderilen emir ve direktifleri adım adım izle! Hiç kuşkusuz Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.

(Ahzab 2)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hakkıyla Sana Rabbinden vahyedilene uy! Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Mehmet Türk Meali:

Ve sadece sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı eksiksiz bilir.

(Ahzab 2)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak Rabbin tarafından sana vahyolunana uy. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı çok iyi bilir.

(Ahzab 2)

Muhammed Esed Meali:

(Yalnız) Rabbinden sana vahiy yoluyla gelene uy, çünkü (ey insanlar,) Allah yaptığınız her şeyden tam haberdardır.

(Ahzab 2)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Rabbinden sana kutsal bir bildirim olarak gönderilene uy. Gerçek şu ki, Allah tüm yaptıklarınızdan haberi olandır.

(Ahzab 2)

Mustafa Çavdar Meali:

Sadece Rabbinden sana vahyedilen Kuran’a uy! Çünkü Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.

Bknz: (6/106) - (10/109)

(Ahzab 2)

Mustafa Çevik Meali:

1-3 Ey Peygamber! Sakın müşrik ve münafıklara boyun eğme, isteklerine uyup da tuzaklarına düşme! Her şeyin en doğrusunu yalnızca Allah bilir ve O’nun her hükmü mutlak isabetlidir. Sen yalnızca Rabbinin sana bildirdiklerine uy! Şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır. Yalnızca Allah’a güvenip yaslan, vekil (yardımcı) olarak Allah yeter.

(Ahzab 2)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Sadece) Rabbinden sana bildirilene uy: Çünkü Allah yaptığınız her bir şeyden haberdardır.

(Ahzab 2)

Osman Okur Meali:

Sana Rabbinden vahyolunana uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve sana Rabbinden vahy-olunana tâbi ol! Muhakkak ki Allah ne yapar olduğunuzdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Ömer Öngüt Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy! Şüphesiz ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Ömer Sevinçgül Meali:

Rabbinden sana vahiy yoluyla gelene uy. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberlidir.

(Ahzab 2)

Sadık Türkmen Meali:

Rabbinden sana vahyolunana tabi ol. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

(Ahzab 2)

Seyyid Kutub Meali:

Sana Rabbin tarafından vahyedilen kitaba uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Suat Yıldırım Meali:

Rabbinden sana vahyolunan buyruklara uy! Allah ne yapıyorsanız onların hepsinden haberdardır.

(Ahzab 2)

Süleyman Ateş Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy; muhakkak ki Allah yaptıklarınızı haber almaktadır.

(Ahzab 2)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sana Rabbinden vahyolunana uy; Allah, yaptığınız her şeyin içyüzünü bilir.

(Ahzab 2)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy. Çünkü Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Şaban Piriş Meali:

Rabbinden sana vahyolunana uy! Çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Talat Koçyiğit Meali:

Rabbından sana vahyolunana uy. Allah, şüphe yoktur ki yapmış olduklarınızdan haberdârdır.

(Ahzab 2)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır.

(Ahzab 2)

Ümit Şimşek Meali:

Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

(Ahzab 2)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rabbinden sana vahyedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.

(Ahzab 2)