3. Ali İmran Suresi / 105.ayet

Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşüp, bölünüp parçalananlar gibi olmayın. İşte onlar için korkunç bir azap vardır.

Bknz: (6/59)(42/13)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 105 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra da gene bölük bölük olanlara, gene ayrılığa düşenlere benzemeyin. Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır pek büyük azap.

(Ali İmran 105)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Sakın ha) Kendilerine açık deliller (ve kesin Kur’ani hükümler) geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler (ve Hakk’tan kayıp gidenler) gibi olmayın! İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kendilerine açık belgeler geldikten sonra, Allah ve elçileri ile ayrılığa düşüp parçalananlar gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Adem Uğur Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için aziym azap vardır.

(Ali İmran 105)

Ahmet Tekin Meali:

Kendilerine apaçık âyetler, deliller geldikten sonra, birbirinize düşerek bölük pörçük olup, parçalanıp, ayrı baş çekerek kasıtlı ihtilâf çıkaran, doğru bilgileri çarpıtan ehl-i kitap gibi olmayın. Onlar, işte onlar için büyük bir ceza vardır.

(Ali İmran 105)

Ahmet Varol Meali

Kendilerine açık belgeler geldikten sonra dağılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Ali Bulaç Meali:

Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır.

(Ali İmran 105)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey müminler, kendilerine açık deliller ve âyetler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşen Hristiyan ve Yahudî'ler gibi olmayın. İşte onlar için çok büyük bir azâp vardır.

(Ali İmran 105)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra, uyuşmazlığa düşüp, ayrılığa sürüklenenler gibi olmayın. İşte onlar için, büyük bir ceza vardır.

(Ali İmran 105)

Ali Ünal Meali:

Kendilerine apaçık hidayet delilleri geldikten sonra grup grup olanlar ve farklı farklı yollar tutanlar gibi olmayın. Onların payına düşen, pek büyük bir azaptır.

(Ali İmran 105)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kendilerine açık mucizeler geldikten sonra ihtilafa düşüp dağılanlar gibi olmayın. Böyleler için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra ihtilafa düşüp parçalananlar gibi olmayınız. İşte bunlar için feci bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Bekir Sadak Meali:

(105-106) Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrilan ve ayriliga dusenler gibi olmayin. Bir takim yuzlerin agaracagi ve bir takim yuzlerin kararacagi gunde buyuk azab onlaradir. Yuzleri kararanlara: «Inanmanizdan sonra inkar eder misiniz? Inkar etmenizden dolayi tadin azabi» denecektir.

(Ali İmran 105)

Besim Atalay Meali:

Kendilerine belgeler geldikten sonra, bölük bölük olan, ayrışan kimselere benzemeyin, işte bunlar için ulu azap var

(Ali İmran 105)

Celal Yıldırım Meali:

Kendilerine açık belgeler geldikten sonra bölünüp ayrılanlar, tartışıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azâb vardır.

(Ali İmran 105)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey inananlar!) Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın! İşte bunlar için büyük bir azap vardır.*

(Ali İmran 105)

Diyanet İşleri Eski Meali:

105,106. Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı" denecektir.

(Ali İmran 105)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Diyanet Vakfı Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılık ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Onlar için büyük bir azap var

(Ali İmran 105)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve şunlar: Şu kendilerine beyyineler geldikten sonra ayrılık çıkarıb ihtilaf edenler gibi olmayın, onlar için büyük bir azab var

(Ali İmran 105)

Elmalılı Yeni Meali:

Sakın kendilerine açık deliller geldikten sonra ayrılık çıkarıp anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın! Onlara büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Erhan Aktaş Meali:

Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, ayrılığa düşüp parçalanan kimseler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Gültekin Onan Meali:

Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır.

(Ali İmran 105)

Hakkı Yılmaz Meali:

(105-107) Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanan ve ayrılığa düşen kimseler gibi de olmayın. İşte bunlar, birtakım yüzlerin beyazlaştığı, birtakım yüzlerin siyahlaştığı günde büyük bir azap kendileri için olanlardır. Artık yüzleri kararan kimselere: “Siz inandıktan sonra yeniden kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden biri mi oldunuz? Öyleyse, küfretmenizden; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmenizden dolayı tadın cezayı!” Yüzleri ağaran kimseler de, biliniz ki, Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada sürekli kalanlardır.

(Ali İmran 105)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ihtilaf edip ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bunlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Harun Yıldırım Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ihtilafa düşerek ayrılan kimseler gibi olmayın! İşte onlar var ya, onlar için çok büyük bir azap vardır!

(Ali İmran 105)

Hasan Basri Çantay:

Siz kendilerine apaçık deliller, ayetler geldikten sonra parçalanıb ayrılanlar, ihtilafa düşenler gibi olmayın: işte onlar (ın haali): En büyük azab onlarındır.

(Ali İmran 105)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ihtilâfa düşenler (yahudi ve hristiyanlar) gibi de olmayın! Hem işte onlar yok mu, kendileri için (pek) büyük bir azab vardır.

(Ali İmran 105)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra gruplaşan ve ayrılığa düşmüş olanlar gibi olmayın. İşte onlar, kendileri için çok büyük bir azap olanlardır.

(Ali İmran 105)

Hüseyin Atay Meali:

(105-106) Kendilerine açık belgeler geldikten sonra ayrılığa düşen ve anlaşamayanlar gibi olmayın. Birtakım yüzlerin ağaracağı ve birtakım yüzlerin kararacağı günde büyük azap işte onlaradır. Yüzleri kararanlara gelince; "İnanmanızdan sonra inkâr mı ettiniz? Öyle ise, inkâr etmiş olmanızdan dolayı azabı tadın" denecektir.

(Ali İmran 105)

İbni Kesir Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ihtilafa düşenler gibi olmayın. İşte onlara büyük bir azab vardır.

(Ali İmran 105)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendilerine açıklayıcı ayetler geldikten sonra, ihtilafa düşen ve ayrı ayrı guruplara ayrılanlar gibi olmayın. İşte bu şekilde davrananlara acıklı bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve kendilerine beyyineler (açık deliller) geldikten sonra, fırkalara ayrılıp ihtilafa düşenler gibi olmayın! Ve işte onlar, onlar için “azîm azap” vardır.

(Ali İmran 105)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Siz kendilerine açıklayıcı belgeler geldikten sonra biribirinizden ayrılıp çekişmeye başlıyanlar gibi olmayın. Onlar için pek büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Kadri Çelik Meali:

Kendilerine belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar içindir büyük bir azap.

(Ali İmran 105)

Mahmut Kısa Meali:

Sakın ola ki, kendilerine hakîkati tüm berraklığıyla gösteren Tevrat, İncil ve Kur’an gibi apaçık belgeler gelmesine rağmen ayrılığa düşüp dağılan şu Yahudi ve Hıristiyanlar gibi olmayın! Çünkü onlar için, büyük bir azap vardır!

(Ali İmran 105)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Layık olular da, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılığa düşer, İlişkisi dağılan kimselere benzemeyin. Onlar için çok büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Mehmet Türk Meali:

(Ey îman edenler!) Kendilerine apaçık hükümler geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşen (Hıristiyan ve Yahû-dî)ler1 gibi olmayın.2 İşte onlara büyük bir azap vardır.*

(Ali İmran 105)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sakın kendilerine apaçık mucizeler geldikten sonra, dağılıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. Kendilerine büyük bir azap mukadder olanlar, işte onlardır.

(Ali İmran 105)

Muhammed Esed Meali:

Hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra karşıt görüşlere kapılıp parçalananlar gibi olmayın; işte bunlar için feci bir azap vardır,

(Ali İmran 105)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sakın kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Mustafa Çavdar Meali:

Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşüp, bölünüp parçalananlar gibi olmayın. İşte onlar için korkunç bir azap vardır.

Bknz: (6/59) - (42/13)

(Ali İmran 105)

Mustafa Çevik Meali:

Sakın, siz de kendilerine Allah’ın kitabı ile daveti ulaştıktan sonra, bölünüp parçalanıp birbirlerine düşenler gibi olmayın, böyle yapanlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kendilerine hakikatin apaçık belgeleri geldikten sonra parçalanıp birbirine düşen kimseler gibi olmayın; işte bunlar için korkunç bir azap vardır;

(Ali İmran 105)

Osman Okur Meali:

(105-106) Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerinde karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara: İmanınızdan sonra kafirlerden mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir).

(Ali İmran 105)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve kendilerine beyyineler geldikten sonra ayrılık çıkarıp ihtilâfa düşenler gibi de olmayınız. Ve işte onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Ömer Öngüt Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için kıyamet günü büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kendilerine apaçık deliller, belgeler geldikten sonra ayrılıp da anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte, o büyük azap onlar içindir!

(Ali İmran 105)

Sadık Türkmen Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Seyyid Kutub Meali:

Sakın kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra parçalanıp çatışmaya düşenler gibi olmayınız. Böyleleri için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Suat Yıldırım Meali:

Kendilerine kesin delillerin gelmesinden sonra bölünüp ihtilafa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Süleyman Ateş Meali:

Kendilerine açık deliller geldikten sonra bölünüp ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar (evet) onlar için büyük bir azab vardır.

(Ali İmran 105)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kendilerine açık ayetler geldikten sonra onlardan uzakta kalan ve ihtilaf çıkaranlar gibi olmayın. Onları bekleyen büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılığa düşüp parçalananlara benzemeyin. Çünkü onlar büyük bir azaba uğrayacaklardır.

(Ali İmran 105)

Şaban Piriş Meali:

(105-106). Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerin de karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara: -İmanınızdan sonra kafir mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir).

(Ali İmran 105)

Talat Koçyiğit Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, bölünüp parçalananlar ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte böyleleri için çok büyük azab vardır.

(Ali İmran 105)

Tefhimul Kuran Meali:

Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük azab vardır.

(Ali İmran 105)

Ümit Şimşek Meali:

Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra anlaşmazlığa düşüp de parçalananlar gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.

(Ali İmran 105)