3. Ali İmran Suresi / 112.ayet

Onlar, Allah’a ve insanlara karşı taahhütlerine bağlanmadıkları sürece, nerede olurlarsa olsunlar aşağılanmaya ve zillet içinde yaşamaya mahkûmdurlar. Zira onlar, geçmişte Allah’ın gazabına uğradılar. Esaret, sürgün ve miskinliğe mahkûm edildiler. Bu onların, Allah’ın ayetlerine inanmamaları, nebilerini haksız yere öldürmeleri sebebiyle idi. Bütün bunlar, isyan etmeleri ve haddi aşmaları yüzünden idi.

Bknz: (1/6)(20/86)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 112 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar, aşağılık bir hale getirilmiştir onlar; ancak Allah'ın ipine ve insanların yapıştıkları ipe yapışanlar müstesna. Allah'ın gazabına uğradılar ve üstlerine miskinlik çullandı. Bu da Allah'ın delillerini inkar ettikleri ve haksız yere peygamberleri öldürdükleri için, bu da isyan ettikleri ve hadlerini aştıkları için.

(Ali İmran 112)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Yahudiler) Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar, -(bunlardan) Allah'ın ipine (sarılanlar) ve insanların ipine sığınanlar (eman ve ahit garantisine ve zımmî olarak devlet himayesine alınanlar) dışında- onlara zillet (zorluk ve horluk damgası) vurulacaktır. Onlar, Allah'tan (hak ettikleri) bir gazaba uğramışlardır da üzerlerine aşağılanma (damgası) basılmıştır. Bu, Allah'ın ayetlerini inkâr etmelerinden ve peygamberleri haksız yere öldürmelerinden dolayıdır. (Yine) Bu, onların (dine ve elçilere) asi olmalarından ve haddi aşmalarındandır.

(Ali İmran 112)

Abdullah Parlıyan Meali:

O Yahudiler Allah'a karşı verdikleri sözde, yani Kur'ân'a ve İslâm'a dönmek suretiyle insanlara karşı verdikleri sözde veya insanlara karşı “Allah'ın seçkin milleti” fikrinden vazgeçmedikleri sürece, nereye sokulmuşlarsa Allah'la olan ilişkileriyle insanlarla olan ilişkilerinde ayrı yol takip ettiklerinden dolayı daima alçalmışlardır. Çünkü Allah'ın gazabına uğramış ve aşağılanmaya mahkum olmuşlardır. İşte böylece başlarına bu tür belalar geldi. Çünkü onlar: Allah'ın mesajlarını inkâr ediyorlar, peygamberleri öldürmek gibi bir haksızlığı işliyorlardı. Yine tüm bunlar, bu toplumun azgın ve aşırı gitmesinden dolayı idi.

(Ali İmran 112)

Adem Uğur Meali:

Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.

(Ali İmran 112)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar nerede bulunsalar, üzerlerine zillet (aşağılanma) hükmü vurulmuştur; Allah'tan bir gazaba uğradılar ve aşağılanarak yaşamaya mahkum oldular... Allah'tan bir ipe ('Rabbimiz sensin' ahdine, yani hakikatlerinin Esma mertebesinden oluştuğuna) ve insanlardan bir ipe (bu imana sahip birine tabi olma) sarılmışlar müstesna! Zira Allah'ın işaretlerindeki varlığını (Esma'sının açığa çıkışı olan işaretleri) inkar ediyorlardı ve Nebileri, Hakk'ın muradına karşı (nefsaniyetlerine uyarak) öldürüyorlardı. İşte bu onların isyanları, haddi aşmaları sebebiyledir.

(Ali İmran 112)

Ahmet Tekin Meali:

Yahudiler, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'a ve insanlara taahhütlerine sadâkatle bağlanmadıkça, Allah'ın ahdine, zımmîlik statüsüne, insanların, müslümanların himayesine sığınmadıkça aşağılanma, onların üzerlerine çökertilen sıkıntı haline getirildi. Allah'ın hışmına, gazabına uğramışlardır. Ülkelerinden ve kavimlerinden uzakta yaşama da onların değişmez, ayrı düşünülmez sıkıntıları haline getirildi. Bütün bunlar Tevrat ve Kur'an'daki Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haklı bir sebep ortada yokken peygamberleri öldürmeleri yüzündendir. İsyan etmeleri, haddi aşmayı alışkanlık haline getirmeleri sebebiyledir.

(Ali İmran 112)

Ahmet Varol Meali

Onlardan, Allah'ın ipine sarılanlar ve insanların ipine yapışanlar [16] dışında kalanlara nerede bulunurlarsa bulunsunlar alçaklık damgası vurulmuştur. Onlar Allah'ın gazabını haketmişlerdir ve kendilerine miskinlik damgası da vurulmuştur. Onlar bunu Allah'ın ayetlerini inkâr ettikleri ve haksız yere peygamberleri öldürdükleri için hak ettiler. Karşı geldikleri ve taşkınlık ettikleri için bunu hak ettiler.*

(Ali İmran 112)

Ali Bulaç Meali:

Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah'ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zillet (zorluk damgası) vurulmuştur. Onlar, Allah'tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır.

(Ali İmran 112)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar (Yahudî'ler) nerede bulunurlarsa boyunlarına zillet ve horluk takılmıştır. Meğer ki cizye vermek sureti ile Allah'ın ve müminlerin barış ve emniyeti altına girmiş olsunlar. Onlar dönüp Allah'ın gazâbına uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi şu: Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr etmişler, peygamberleri haksız yere öldürmüşlerdi; çünkü onlar, isyan etmişler ve aşırı gitmişlerdi.

(Ali İmran 112)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın güvencesine ve insanların güvencesine sığınanlar dışında, onları aşağılanma kaplamıştır. Allah'ın öfkesine uğramışlar ve yoksulluk onları kaplamıştır. Aslında, Allah'ın ayetlerini inkar ettikleri ve peygamberleri haksız yere öldürdükleri için böyle olmuştur. Karşı geldikleri ve sınırı aştıkları için böyle olmuştur.

(Ali İmran 112)

Ali Ünal Meali:

Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar üzerlerine zillet damgası vurulmuştur; ancak Allah’tan gelen bir ipe ve insanlar tarafından uzatılan bir ipe (desteğe ve koruma altına almaya) tutunmaları hali müstesna; ayrıca Allah’tan (müthiş) bir gazaba (cezaya) uğradılar ve meskenet altında ezilmeye mahkûm oldular. Çünkü Allah’ın âyetlerini inkâr edip duruyor ve hakhukuk gözetmeksizin peygamberleri öldürüyorlardı. Çünkü artık asi olmuşlardı ve haddi aşıp duruyorlardı.

(Ali İmran 112)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nereye sokulmuşlarsa, başlarına alçaklık yağmıştır. Allah’ın ipine ve insanların ipine (antlaşmalarına) tutundukları zaman hariç… Onlar Allah’ın gazabını celbettiler. Ve üzerlerine miskinlik yağdı. Çünkü onlar, Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlardı, haksız bir şekilde peygamberleri öldürüyorlardı. Çünkü onlar, isyankâr ve azgın idiler.

(Ali İmran 112)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar Allah'a ve insanlara karşı taahhütlerine bağlanmadıkları sürece, nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillete düçar olurlar; çünkü Allah'ın gazabına uğramış ve aşağılanmaya mahkum edilmişlerdir. Bütün bunlar başlarına geldi; çünkü Allah'ın ayetlerini inkar etmekte ve peygamberleri haksız yere öldürmekte ısrar ettiler. Bütün bunlar gerçekleşti; çünkü Allah'a isyanda bulundular ve hakkın sınırlarını inatla ihlal ettiler.

(Ali İmran 112)

Bekir Sadak Meali:

Nerede bulunsalar Allah'in ve inanan insanlarin himayesinde olanlar mustesna onlara alcaklik damgasi vurulmustur. Allah'tan bir gazaba ugradilar, onlara asagilik damgasi vuruldu. Bu, Allah'in ayetlerini inkar etmeleri ve haksiz yere peygamberleri oldurmelerindendir. Bu, karsi gelmeleri ve taskinlik yapmalarindandir.

(Ali İmran 112)

Besim Atalay Meali:

Allah ile, insanların ahdi olmadıkça, nerde bulunurlarsa, horluk vuruldu onlara, öfkesine uğradılar Allahın, aşağılık damgası da vurulmuştur onlara, bu onların, Allahın âyetlerin tanımadıklarından, haksız yere, peygamberleri öldürmüş olmalarından, bu onların, azarak aşırılık etmeleri yüzünden

(Ali İmran 112)

Celal Yıldırım Meali:

Nerede bulunsalar üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. —Allah'ın ve inanan insanların ahdine sığınmış olanlar müstesna— Allah'tan gelen bir gazaba uğradılar; üzerlerine meskenet damgası vuruldu. Sebebine gelince : Onlar Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar; haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Onların bu tutumu (Allah'a) isyan etmelerinden ve (ilâhî) sınırları aşıp aşırı gitmelerindendi.

(Ali İmran 112)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ve (inanan) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplayacaktır. Onlar Allah'ın gazabına uğradılar, (yaptıkları yüzünden) alınlarına perişanlık damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve sebepsiz yere peygamberleri öldürmeleri yüzündendir. Çünkü onlar Allah‘a başkaldırmış ve ölçüleri çiğnemişlerdir.

(Ali İmran 112)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Nerede bulunsalar Allah'ın ve inanan insanların himayesinde olanlar müstesna onlara alçaklık damgası vurulmuştur. Allah'tan bir gazaba uğradılar, onlara aşağılık damgası vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmelerindendir. Bu, karşı gelmeleri ve taşkınlık yapmalarındandır.

(Ali İmran 112)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ve (mü'min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah'ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah'ın ayetlerini inkar ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah'ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.

(Ali İmran 112)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.

(Ali İmran 112)

Edip Yüksel Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar – ALLAH ile bağlantı kuranlar veya halk ile bağlantı kuranlar hariç– horlandılar. ALLAH'ın gazabını hak ettiler ve yoksulluğa mahkûm edildiler. Zira onlar, ALLAH'ın ayetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyorlardı. Tüm bunlar, karşı gelmeleri ve sınırı aşmalarının bir sonucu idi.

(Ali İmran 112)

Elmalılı Orjinal Meali:

Nerede bulunsalar zillet altında kalmağa mahkumdurlar, meğerki Allahın ahdına ve mü'minlerin ahdına sığınmış olsunlar, döne dolaşa Allahın gazabına müstehıkk oldular ve meskenet altında ezilmeğe mahkum kaldılar, çünkü Allahın ayetlerine küfrediyorlardı ve Peygamberleri bile bile haksızlıkla öldürüyorlardı, çünkü asi olmuşlardı ve aşırı gidiyorlardı.

(Ali İmran 112)

Elmalılı Yeni Meali:

Nerede bulunursalar, alçaklık damgası altında kalmaya mahkumdurlar; meğer ki Allah'ın himayesine ve inananların himayesine sığınmış olsunlar. Onlar, döne dolaşa Allah'ın hışmına uğradılar ve miskinlik altında ezilmeye mahkum kaldılar. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar ve peygamberleri bile bile öldürüyorlardı. Çünkü baş kaldırmışlardı ve aşırı gidiyorlardı.

(Ali İmran 112)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar[1], nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ve insanların ipine tutunmadıkları[2] sürece zillet içinde olurlar. Onlar, Allah'ın gazabına uğradılar. Yoksunluğa tutsak oldular. Bunun nedeni, onların asileşip hadlerini aşarak, Allah'ın ayetlerini yalanlamaları ve haksız yere nebilerini öldürmeleridir.

1)Yahudiler.
2)Allah'ın ve mü'minlerin yoluna yönelmedikçe.

(Ali İmran 112)

Gültekin Onan Meali:

Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Tanrı'nın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zillet (zorluk damgası) vurulmuştur. Onlar, Tanrı'dan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Tanrı'nın ayetlerine küfretmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır.

(Ali İmran 112)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Ve – Allah'ın sözleşmesine ve insanların sözleşmesine bağlı kalanlar hariç– onlar Allah'ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik vurulmuştur. Bu, onların Allah'ın âyetlerini örtbas etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleri sebebiyledir. Bu, isyan etmiş ve sınırı da aşmış olmaları nedeniyledir.

(Ali İmran 112)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Her nerede bulunurlarsa (bulunsunlar) -Allah’ın ahdine ve insanların emanına sığınanlar hariç- üzerlerine zillet (damgası) vurulmuş, Allah’ın gazabına uğramış ve üzerlerine yoksulluk damgası vurulmuştur. Bu (ceza), onların Allah’ın ayetlerine karşı kâfir olmaları ve nebileri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. Bu (ceza), onların isyanları ve haddi aşmaları sebebiyledir.

(Ali İmran 112)

Harun Yıldırım Meali:

Allah’ın ipine veya insanların ipine (bağlanmaları) müstesna her nerede bulunsalar da onlara zillet vurulmuştur. Ayrıca Allah’tan bir gazaba uğradılar. Üzerlerine de yoksulluk vuruldu. İşte bu onların Allah’ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere nebilerini öldürmeleri nedeniyledir. İşte bu isyan etmelerinden ve haddi aşmalarından dolayı idi.

(Ali İmran 112)

Hasan Basri Çantay:

Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar üzerlerine zillet (damgası) vurulmuşdur (kurtulamazlar) Meğer ki Allahın ipine ve insanların (mü'minlerin) ahdine (sığınmış) olsunlar. Onlar döne dolaşa Allahın hışmına uğradılar. Üzerlerine de bir miskinlik vuruldu. Bunun sebebi şudur: Çünkü onlar Allahın ayetlerini inkar ile kafir olmuşlar, peygamberleri haksız yere öldürmüşlerdi. (Biz de) şudur: Çünkü onlar isyan etmişler ve aşırı gitmişlerdi.

(Ali İmran 112)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nerede bulunsalar, (cizye vermek şartıyla) Allah'ın ahdi ve insanların(mü'minlerin) ahdi ile (sığınmış olmaları) müstesnâ, üzerlerine aşağılık (damgası)vurulmuştur;(3) Hem Allah'ın gazabına uğradılar ve üzerlerine meskenet (yoksulluk damgası)vuruldu! Bu, şübhesiz onların, Allah'ın âyetlerini inkâr etmekte ve haksız yere peygamberleri öldürmekte olmaları sebebiyledir. (Ve yine) bu, (onların) isyân etmeleri ve haddi aşmakta olduklarından dolayıdır.*

(Ali İmran 112)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Nerede olurlarsa olsunlar, Allah'tan bir ipte veya insanlardan bir ipte bulunanları bir yana, üzerlerine zillet vuruldu [zillet çöktü]. Allah'tan bir intikama uğradılar ve üzerlerine yoksulluk vuruldu [çöktü]. İşte bu, Allah'ın ayetlerini örtüp göz ardı etmekte olmaları ve Nebi'leri herhangi bir haklı sebep¹ olmadan öldürmeleri sebebiyledir. İşte bu [cezanın nedeni] isyan etmeleri ve sınırları aşıyor olmalarından dolayıdır.

(Ali İmran 112)

Hüseyin Atay Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın andına ve insanların andına sığınanların dışında kalanlara alçaklık damgası da vurulur. Allah’tan da bir öfkeye uğrarlar, onlara sünepelik damgası vurulmuştur. Bu, Allah’ın ilkelerini inkâr etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerindendir. Bu, başkaldırmaları ve düşmanlık yapmakta olduklarındandır.

(Ali İmran 112)

İbni Kesir Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar; üzerlerine zillet vurulmuştur. Allah'ın ve mü'minlerin ahdine sığınmış olanlar müstesna. Allah'ın hışmına uğradılar. Üzelerine de miskinlik vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmelerindendir. Bu, onların isyan etmeleri ve taşkınlık yapmalarındandır.

(Ali İmran 112)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar (ehli kitap) üzerine aşağılanma damgası vuruldu. Her nerede yakalansalar, onlar için Allah ve insanlar tarafından (yaptıklarından dolayı) aşağılanma ile karşılanmaları vardır. Allah dan bir gazap satın almışlar ve fakirlik ve yoksulluk damgasını yemişlerdir. Uğradıkları bu cezanın sebebi, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve kendilerine gönderilen peygamberleri haksız yere öldürmelerinden dolayıdır. Böylece isyan etmişler ve haddi aşmışlardır.

(Ali İmran 112)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah'ın ipine (Sıratı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (Allah'a ulaştıracak olan mürşide) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) Allah'tan bir gazaba uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (Allah'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır.

(Ali İmran 112)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Meğer ki Allah'ın yardımına, insanların yardımına sığınmış olalar. Onlar Allah'ı öfkelendirdiler de üzerlerine düşkünlük damgası vuruldu. Bu da gerçekten onların Allah'ın âyetlerini tanımaz olmalarından, peygamberlerini haksız yere öldürmelerinden ileri geldi. Çünkü onlar ayaklanmışlar, sınırları aşmışlardı.

(Ali İmran 112)

Kadri Çelik Meali:

Nerede bulunsalar, Allah'ın ipine (İslam zimmetine) ve insanların ipine (emanına) sığınanlar müstesna, onlara alçaklık damgası vurulmuştur. Allah'tan bir gazaba uğramışlardır ve onlara miskinlik damgası vurulmuştur. Bu, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmelerindendir. Bu, karşı gelmeleri ve taşkınlık yapmalarındandır.

(Ali İmran 112)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, Son Elçiye iman edeceklerine dâir Allah’a verdikleri sözü yerine getirerek Allah’ın ipine ve müminlerle yaptıkları antlaşmalara sadık kalarak insanların ipine sarılmadıkları sürece, nerede olurlarsa olsunlar, alçaklık ve zilletten kurtulamayacaklar. Zira Allah’ın gazâbına uğrayarak perişanlık ve miskinlik altında ezilmeye mahkûm edilmişlerdir. Evet, böyle oldu; çünkü onlar Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor, haksız yere Peygamberleri öldürüyorlardı. Evet, böyle oldu; çünkü onlar ilâhî irâdeye baş kaldırıyor, Allah’ın çizdiği sınırları aşarak iyice azgınlaşıyorlardı. Fakat Kitap Ehli’nin hepsini böyle azgın ve zâlim kimseler sanmayın:

(Ali İmran 112)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rast geldikleri yer neresi olursa olsun, onlara aşağılanma damgası vurulmuştur. Ancak Allah'ın ipine veya insanların ipine sığınanlar elbette müstesnadır. Nitekim onlar Allah'ın gazabına uğradılar. Üstlerine miskinlik damgalamıştır. Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri sebebiyledir bu. Onlar haksız yere öldürdüler (Lahuti olan) peygamberleri. İsyan etmeleri ve haddi aşmaları onun sebebidir.

(Ali İmran 112)

Mehmet Türk Meali:

(Ey îman edenler!) O (Yahûdîler,) nerede bulunurlarsa bulunsunlar; (Müslüman olarak) Allah’ın ipine sarılmadıkça ve Müslümanlarla yaptıkları antlaşmalara uymadıkça, alçaklıkla damgalandılar, Allah’ın gazabına uğradılar ve alınlarına da perişanlık damgası vuruldu.1 Bu, onların Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri ve Peygamberlerini (Allah’a) isyan ederek ve haddi aşarak hakları olmadığı halde öldürmeleri,2 yüzündendir.*

(Ali İmran 112)

Muhammed Celal Şems Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara rezillik nazil edilmiştir. Ancak Allah’ın veya insanların bir ahdine sığınmadıkça (bu rezillikten kurtulamazlar.) Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve çaresizliğe mahkûm edildiler. Bu onların, Allah’ın ayetlerini inkâr etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmek istemelerinden, keza itaatsizlik etmeleri ve aşırı gitmelerindendir.

(Ali İmran 112)

Muhammed Esed Meali:

Onlar, Allah'a ve insanlara karşı taahhütlerine (sadakatle) bağlanmadıkları sürece, nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillete duçar olurlar; çünkü Allah'ın gazabına uğramış ve aşağılanmaya mahkum edilmişlerdir. Bütün bunlar (başlarına geldi,) çünkü Allah'ın mesajlarını inkarda ve peygamberleri haksız yere öldürmekte ısrar ettiler; bütün bunlar (vaki oldu), çünkü (Allah'a) isyanda bulundular ve hakkın sınırlarını inatla ihlal ettiler.

(Ali İmran 112)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onların üzerine alçaklık damgası vurulmuştur. Yalnız Allah'ın ve inananların korumasına sığınmış olanlar ise elbette ki başkadır. Diğerleri, döne dolaşa Allah'ın hışmına uğrarlar ve miskinlik altında ezilmeye mahkum kalırlar. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar ve Tanrı elçilerini bile bile öldürüyorlardı. Çünkü baş kaldırmışlardı ve aşırılık yapıyorlardı.

(Ali İmran 112)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar, Allah’a ve insanlara karşı taahhütlerine bağlanmadıkları sürece, nerede olurlarsa olsunlar aşağılanmaya ve zillet içinde yaşamaya mahkûmdurlar. Zira onlar, geçmişte Allah’ın gazabına uğradılar. Esaret, sürgün ve miskinliğe mahkûm edildiler. Bu onların, Allah’ın ayetlerine inanmamaları, nebilerini haksız yere öldürmeleri sebebiyle idi. Bütün bunlar, isyan etmeleri ve haddi aşmaları yüzünden idi.

Bknz: (1/6) - (20/86)

(Ali İmran 112)

Mustafa Çevik Meali:

110-115 Ey iman edenler! Siz, insanlığın hayrı için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz. Onlara iyiliği emredip kötülükten men eder, Allah’a yürekten iman eder, güvenirsiniz. Şayet Kitap Ehli de sizin gibi inanıp böyle yaşamayı seçseydi, elbette kendileri için daha doğru ve hayırlı olurdu. İçlerinde pek az da olsa doğruyu seçip yönelenler var, fakat çoğu şirki ve küfrü hayat nizamı olarak seçtiler. Onlar size sataşıp, geçici eziyetlerden başka zarar veremezler. Sizinle savaşmaya kalksalar, bir süre sonra arkalarını dönüp kaçarlar, onlar nerede, hangi durumda, konumda ve makamda olurlarsa olsunlar, zillet içinde yaşamaya mahkûmdurlar. Allah’ın gazabını hak edenlere aşağılık damgası vurulmuştur, çünkü onlar kendilerini doğruya davet eden peygamberlerden bir kısmını da öldürdüler, haddi aşıp Allah’a isyan ettiler. Ancak Kitap Ehlinden olanların hepsi böyle değildir. İçlerinde az da olsa özü sözüne uyan, Allah’ın âyetleri kendilerine okunduğunda secdeye kapanarak gece gündüz dua edip geçmişlerinden tevbe ederek, âhirete inanıp hayırda yarışanlar da vardır. İşte bunlar erdemli, faziletli ve salih mü’minlerdir. Onların bu uğurda yaptıklarını Allah karşılıksız bırakmayıp ödüllendirecektir. Allah kendisine karşı sorumluluklarını samimiyetle yerine getirenleri en iyi bilendir.

(Ali İmran 112)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar Allah'a ve insanlığa karşı taahhütlerine yapışmadıkları sürece, nerede olurlarsa olsunlar zillete mahkumdurlar. Zira Allah'ın gazabına uğramış, üzerlerine zillet ve miskinlik damgası vurulmuştur. Bütün bunların nedeni, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleridir. Bunlarsa, isyankar olmaları ve ısrarla taşkınlıkta bulunmaları yüzündendir.

(Ali İmran 112)

Osman Okur Meali:

Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ve (inanan) insanların ipine(güvencesine) sığınmadıkça kendilerini zillet kaplayacaktır. Onlar Allah'ın gazabına uğradılar, (yaptıkları yüzünden) alınlarına perişanlık damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve sebepsiz yere nebileri öldürmeleri yüzündendir. Çünkü onlar Allah'a baş kaldırmış ve ölçüleri çiğnemişlerdir.

(Ali İmran 112)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onların üzerlerine nerede bulunurlarsa bulunsunlar ziIlet (damgası) vurulmuştur. Meğer ki, Allah Teâlâ'dan bir ahde ve nâstan bir ahde sarılsınlar. Ve Allah Teâlâ'dan bir gazaba uğradılar ve onların üzerine meskenet de vuruldu. Bu da onların âyât-ı ilâhîyyeye küfretmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Çünkü âsi olmuşlar ve haddi tecavüz eylemekte bulunmuşlardı.

(Ali İmran 112)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, zillet altında kalmaya mahkûmdurlar. Meğer ki Allah'ın ahdine ve insanların ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah'tan bir gazaba uğramışlardır ve üzerlerine miskinlik (damgası) vurulmuştur. Çünkü onlar Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberlerini öldürüyorlardı. Bu, onların isyan etmelerinden ve haddi aşmalarındandır.

(Ali İmran 112)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah’ın ve inananların koruması altında olanlar dışında, onlar her nerede olurlarsa olsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vuruludur. Allah’ın gazabına uğradılar. Çünkü, Allah’ın ayetlerini inkâr ettiler. Haksız yere peygamberleri öldürdüler. Başkaldırdılar, taşkınlık ettiler. Alçaklık damgası üzerlerine bu yüzden vuruldu.

(Ali İmran 112)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve (mümin) insanların güvencesine sığınmadıkça, kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve ihtiras onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor ve Nebileri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise isyan etmekte ve (Allah’ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.

(Ali İmran 112)

Seyyid Kutub Meali:

Nerede olsalar, onlara aşağılık damgası vurulmuştur. Yalnız, Allah'ın ipine ve insanlar ile yaptıkları antlaşmalara bağlı kalanlar müstesna. Onlar Allah'ın gazabına uğradılar, alınlarına perişanlık damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve sebepsiz yere peygamberleri öldürmeleri yüzündendir. Çünkü onlar Allah 'a başkaldırmış ve ölçüleri çiğnemişlerdir.

(Ali İmran 112)

Suat Yıldırım Meali:

Allah'tan gelmiş olan bir ipe ve insanlar tarafından uzatılan bir ipe (sisteme) tutunmaları müstesna, onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine zillet damgası vurulmuştur. Allah'ın gazabına uğramış, meskenete mahkum edilmişlerdir. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmeleri sebebiyle olmuştur. Çünkü asi olmuşlar ve haddi aşmışlardır.

(Ali İmran 112)

Süleyman Ateş Meali:

Nerede olsalar, onlara alçaklık (damgası) vurulmuştur (ezilmeğe mahkumdurlar). Meğer ki Allah'ın ahdine ve (inanan) insanların ahdine sığınmış olsunlar. Allah'ın gazabına uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu (yoksulluk içinde ezildiler). Böyle oldu, çünkü onlar Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar, haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı ve çünkü isyan etmişlerdi, haddi aşıyorlardı.

(Ali İmran 112)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'ın desteğini ve insanların desteğini almamış olanlar, her yerde alçaklık damgası yer, Allah'ın gazabına gelirler. Üzerlerinde çaresizlik damgası da olur. Çünkü Allah'ın ayetlerini görmezlikten gelmiş ve nebilerini haksız yere öldürmüşlerdir. Bu ceza, yaptıkları isyana ve aşırı davranışlarına karşılıktır.

(Ali İmran 112)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah'a ve insanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri sürece, nerede olurlarsa olsunlar zillet içinde yaşarlar. Çünkü Allah'ı kızdırmışlar ve zillete mahkum olmuşlardır. Bunun nedeni, Allah'ın âyetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri, Allah'a baş kaldırmaları ve taşkınlık etmeleridir.

(Ali İmran 112)

Şaban Piriş Meali:

Onlara, Allah'a ve insanlara karşı taahhütlerine bağlanmadıkları sürece nerede olurlarsa olsunlar bir zillet damgası vurulmuştur. Ayrıca Allah'ın gazabına uğradılar da miskinliğe mahkum edildiler. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri sebebiyle idi. Bu, onların isyan etmeleri ve haddi aşmaları yüzünden idi.

(Ali İmran 112)

Talat Koçyiğit Meali:

Allah'ın (haklarındaki) hükümüne ve (müslüman) halkın hukukuna sığınanlar dışındaki (Yahudi) ler, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine zillet damgası vurulmuştur. (Ayrıca onlar) Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Zira onlar, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da onların isyan etmelerinden ve aşırı gitmelerindendi.

(Ali İmran 112)

Tefhimul Kuran Meali:

Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah'ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zilet (horluk damgası) vurulmuştur. Onlar, Allah'tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır.

(Ali İmran 112)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara, nerede olurlarsa olsunlar bir aşağılanma damgası vurulmuştur—ancak Allah'tan bir ahitle veya insanlardan ahitle bundan kurtulabilirler. Onlar Allah'ın gazabına uğramış ve sefalete mahkûm olmuşlardır. Bunun sebebi de Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleridir. Zira isyan etmişler ve haddi aşmışlardır.

(Ali İmran 112)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmaları dışında, nerede bulunsalar üzerlerine zillet damgası vurulur. Allah'ın hışmına uğramışlardır. Üzerlerine miskinlik damgası vurulmuştur. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerine küfrediyor, haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı; isyan etmişlerdi, zulüm ve azgınlık sergiliyorlardı.

(Ali İmran 112)