3. Ali İmran Suresi / 13.ayet

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için bir ibret vardır. Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi. Gözleriyle onların kendilerinin iki misli olduklarını görüyorlardı. Allah, hak edeni yardımıyla güçlendirir. Bunda, basiret sahibi olanlar için gerçekten ibret vardır.

Bknz: (3/160)(4/76)(5/11)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 13 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İbretti size birbirleriyle karşılaşan o iki bölüğün hali. Bir bölük, Allah yolunda savaşmadaydı, öbürüyse kafirdi ve inananları, gözleriyle iki misli görmedeydiler. Allah, dilediğini yardımıyla kuvvetlendirir ve şüphe yok ki bunda, görenlere kesin bir ibret var.*

(Ali İmran 13)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bedir’de) Karşı karşıya gelen iki toplulukta, andolsun sizin için bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu; diğeri ise kâfirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini (mü’minleri) kendilerinin iki katı görüyorlardı. (Böylece Allah kâfirlerin moralini bozmakta ve cesaretlerini kırmaktaydı.) İşte Allah, dilediğine yardımıyla (böyle) destek (çıkmaktadır) . Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Abdullah Parlıyan Meali:

Savaşta karşı karşıya gelen şu iki orduda, sizin için bir ibret vardı. Bir gurup Allah için savaşırken, diğeri O'nu inkâr ediyordu. Öbürlerinin kendilerinin iki katı olduklarını gözleri ile görüyorlardı. Gerçekten Allah dilediğini yardımıyla destekler. Bunda görecek gözleri olan herkes için muhakkak bir ders vardır.

(Ali İmran 13)

Adem Uğur Meali:

(Bedir'de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ahmet Hulusi Meali:

Hakikat ki; sizin için, karşı karşıya gelmiş iki topluluğun halinde bir işaret - ibret vardı; bir topluluk Allah için vuruşurken, diğerleri kafirdi ve onları gözleriyle kendilerinin iki misli olarak görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Muhakkak bunda basiret sahipleri için büyük ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ahmet Tekin Meali:

Bedir'de karşı karşıya gelen iki orduda sizin için ibretler vardır. Biri Allah yolunda, İslâm uğrunda çarpışan bir ordu, diğeri de kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir bir ordu. Kâfirler, (üçte birleri kadar olan) Allah yolunda savaşanları, göz kararıyla, kendilerinin iki misli olduğunu görüyorlardı. Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri yardımıyla destekler. Elbette bunda, basiret sahipleri için büyük bir ibret, bir uyarı vardır.*

(Ali İmran 13)

Ahmet Varol Meali

Birbirleriyle karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için ibret vardır. Bir topluluk Allah yolunda çarpışmaktaydı, diğer topluluk ise kâfirdi. Allah yolunda çarpışanlar ötekileri gözleriyle açıkça kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah dilediğini kendi yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda görebilenler için ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ali Bulaç Meali:

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk, Allah yolunda çarpışıyordu, diğeri ise kafirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Bedir savaşında) karşılaşan iki birlik hakkında, size muhakkak bir alâmet (Peygamberin doğruluğuna bir nişâne) olmuştur. Bir birlik (ki mü'minler), Allah yolunda çarpışıyordu; diğeri de kâfirdi. Mü'minler kâfirleri gözgöre kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah, dilediğine yardımı ile zafer verir. Şüphesiz bunda (azı çoğa üstün getirmekte) anlayış sahibi olanlar için kesin bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ali Rıza Sefa Meali:

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için bir gösterge vardır: Bir topluluk, Allah'ın yolunda çarpışanlardı. Nankörlük eden diğerleri ise onları kendilerinin iki katı gibi görüyorlardı. Çünkü Allah, dilediğine yardımıyla destek verir. Aslında, işte bunda, görüş yetisi olanlar için kesinlikle bir ders vardır.

(Ali İmran 13)

Ali Ünal Meali:

(Bedir’de) karşı karşıya gelen o iki toplulukta sizin için hiç şüphesiz bir ibret vardı: bir topluluk Allah yolunda savaşırken, diğeri kâfirdi ve (savaş esnasında karşılarındaki mü’minleri) baş gözleriyle olduklarının iki katı görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla destekler ve güçlendirir. Elbette bunda görecek gözleri olanlar için kesin bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sizin için karşılaşan iki ordu konusunda (Bedir’de) bir mucize vardır. Biri Allah yolunda savaşıyordu. Diğeri değerleri inkâr ediyordu, düşmanlarını göz görüşüyle iki kat fazla görüyorlardı. Allah ise, özel yardımıyla istediğini destekliyordu. Bu konuda göz sahipleri için, ders alınacak bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Savaşta/Bedir'de karşı karşıya gelen iki orduda sizin için bir işaret vardır. Ordunun biri Allah için savaşırken, diğeri O'nu inkar ediyordu. Gözleriyle diğer tarafı kendilerinin iki misli gördüler. Ama Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Elbette bunda basiret/aydınlık sahipleri için bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Bekir Sadak Meali:

Karsi karsiya gelen iki toplulugun durumlarinda sizin icin ibret vardir; biri Allah yolunda savasanlardir, digeri, inkarcilardir ki, bunlar karsi tarafi gozleriyle kendilerinin iki misli goruyorlardi. Allah diledigini yardimiyla destekler. Bunda gorebilenler icin ibret vardir.

(Ali İmran 13)

Besim Atalay Meali:

Karşılaşan iki bölük işinde, sizin için alınacak ibret var, bir bölüğü Allah için savaşır, bir bölüğü kâfirdir, kâfirler onları gözleriyle iki katlı görürler, Allah yardım eder dilediğine, bunda nice ibret var içgörüşü olanlara

(Ali İmran 13)

Celal Yıldırım Meali:

(Bedir Savaşında) karşılaşan iki topluluk hakkında sizin için herhalde açık belge ve bir ibret (tablosu) vardır: Biri Allah yolunda savaşıyor, diğeri küfür içinde bulunuyordu. Allah yolunda savaşanları kendilerine oranla gözleriyle iki kat görüyorlardı (Veya Allah yolunda savaşanlar karşı tarafı kendilerine nisbetle iki misli görüyorlardı). Allah dilediğini yardımıyla destekler; şüphesiz ki, bunda görebilenler için ibret ve öğüt vardır.

(Ali İmran 13)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Bedir'de savaş için) karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için ibret vardır. Onlardan bir grup Allah için savaşırken diğeri O'nu inkâr ediyordu. (İnkârcılar inananları) göz bakışıyla kendilerinin iki misli görüyordu. Allah da (faydalı çalışmalarından dolayı) dilediğini yardımıyla destekliyordu. Muhakkak bunda, (hakikat) gözü açık olanlar için (alınacak) bir ders vardır. *

(Ali İmran 13)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Karşı karşıya gelen iki topluluğun durumlarında sizin için ibret vardır; biri Allah yolunda savaşanlardır, diğeri inkarcılardır ki, bunlar karşı tarafı gözleriyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Bunda görebilenler için ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz, karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. Öteki ise kafirdi. (Onları) göz bakışıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Diyanet Vakfı Meali:

(Bedir'de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Edip Yüksel Meali:

Karşılaşan iki orduda sizin için bir ders var. Ordulardan birisi ALLAH yolunda savaşırken diğeri de inkarcı idi. Onları (inananları), gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. ALLAH dilediğini zaferle destekler. Bunda görüş sahipleri için bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Elmalılı Orjinal Meali:

Muhakkak bir ayet oldu size: çarpışan iki cemi'yette: Bir cem'iyet Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri de kafir: Onları göz göre göre kendilerinin iki misli görüyorlardı, Allah da nusratiyle dilediğini te'yid buyuruyordu, görecek gözleri olanlar için elbette bunda şüphesiz bir ibret var.

(Ali İmran 13)

Elmalılı Yeni Meali:

Şüphesiz çarpışan iki topluluğun durumunda size bir ibret vardı. Bir topluluk Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri de kafirdi ve onları göz göre göre kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da yardımıyla dilediğini kuvvetlendiriyordu. Elbette gören göze sahip olanlara bunda şüphesiz bir ders vardır.

(Ali İmran 13)

Erhan Aktaş Meali:

İki topluluğun karşılaşmasında kesinlikle sizin için bir ayet vardır: Topluluğun birisi Allah yolunda savaşanlardan, diğeri de gerçeği yalanlayan nankörlerdendi. Gerçeği yalanlayan nankörler, onları kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımı ile destekler. Kuşkusuz, basiret[1] sahipleri için bunda bir ders vardır.

1)Derin kavrayış.

(Ali İmran 13)

Gültekin Onan Meali:

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet vardır. Bir topluluk, Tanrı yolunda çarpışıyordu, diğeri ise kafirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Tanrı, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Hakkı Yılmaz Meali:

Karşılaşan iki birlikte sizin için kesinlikle bir alâmet/gösterge vardır; birliğin biri, Allah yolunda savaşıyordu; diğeri de kâfirdi; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini en/inanmayandı. Onları, göz görüşüyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Ve Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Şüphesiz bunda basiret sahipleri; sağduyulu kimseler için kesinlikle bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki sizin için (Bedir Günü) karşı karşıya gelen iki toplulukta (dersler çıkaracağınız) ayet/ibret vardır. Bir grup Allah yolunda savaşıyordu. Diğeri ise kâfirdi ve (müminleri) çıplak göz ile kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah, yardımıyla dilediğini destekler. Şüphesiz ki bunda, (çokça Kur’ân okuyup, Allah’ın şer’i ve kevni ayetleri üzerinde kafa yordukları için) basiret sahibi olanlara ibretler vardır.

(Ali İmran 13)

Harun Yıldırım Meali:

Muhakkak ki karşılaşan iki toplulukta sizin için bir ayet vardır. Bir topluluk Allah yolunda savaşıyordu. Diğeri ise kafirdi. Onları göz görüşüyle kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Doğrusu Allah dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda basiret sahipleri için bir ibret vardır…

(Ali İmran 13)

Hasan Basri Çantay:

(Bedir muhaarebesinde) karşılaşan iki cem'iyyet hakkında sizin için muhakkak bir ibret vardı. (Onlardan) bir cem'iyyet Allah yolunda döğüşüyordu, diğeri ise kafirdi. Onlar öbürlerini (müslümanları) dış gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, kimi dilerse onu yardımıyle destekler. Şübhesiz bunda kalb gözleri açık olanlar için kat'i bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Bedir'de) karşılaşan iki cemâatte elbette sizin için bir delil vardır. Bir cemâat Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi ki, (kendi) göz görüş(ler)iyle onları (o mü'minleri, karşılarında) kendilerinin iki misli olarak görüyorlardı. Çünki Allah, dilediği kimseye yardımı ile kuvvet verir. Muhakkak ki bunda, basîret sâhibleri için gerçekten bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Karşılaşan iki takımda, sizin için bir ayet [işaret] vardı. Bir takım, Allah yolunda savaşıyor, diğeri ise, gözün görüşü bakımından onları [Allah yolunda savaşanları] kendilerinin iki misli gören Kafir [gerçeği örten] bir [takımdı]. Allah kimi tercih ediyorsa onu yardımıyla destekliyor. Kesinlikle bunda bakış sahipleri için mutlaka bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Hüseyin Atay Meali:

Karşı karşıya gelmiş iki topluluğun durumunda size bir belge bulunmaktadır. Biri, Allah yolunda savaşıyordu. İnkarcı olan öteki topluluk onları çıplak gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyordu. Allah, dileyeni yardımıyla destekler. Doğrusu, bunda görebilenler için bir uyarı bulunmaktadır.

(Ali İmran 13)

İbni Kesir Meali:

Karşılaşan iki topluluğun durumlarında sizin için ibret vardır. Biri, Allah yolunda döğüşüyordu. Diğeri ise, kafirdi. Onlar, öbürlerinin kendilerinin iki katı olduklarını gözleriyle görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Görebilenler için bunda ibret vardır.

(Ali İmran 13)

İlyas Yorulmaz Meali:

İki toplumun savaş için karşı karşıya gelişinde sizin için bir ibret var. Bir taraf Allah yolunda savaşıyor, diğer tarafta ise inkarcılar var. Allah yolunda savaşanları, çıplak gözle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah dilediklerini yardımıyla güçlendirir. Bunda görmesini bilenler için ibretler vardır.

(Ali İmran 13)

İskender Ali Mihr Meali:

(Bedir savaşında) çarpışan iki fırka, sizin için bir ibret olmuştur. Bir fırka Allah'ın yolunda savaşıyor ve diğeri kâfir olan (fırka), onları (bizzat) gözleri ile kendilerinin iki misli görüyorlardı. Ve Allah dilediğini, kendi yardımı ile destekler. Muhakkak ki bunda, ulûl ebsar (basîret sahipleri) için mutlaka ibret vardır.

(Ali İmran 13)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten Bedir savaşında karşılaşan o iki takım sizin için bir belgedir. Onlardan biri Allah uğurunda savaşıyor, ö­teki ise Allah'ı tanımazlık ediyordu. Berikilerin gözleri, Ötekileri kendilerinin iki katı olarak görüyordu. Allah kimi dilerse onu yardımıyla pekitir. îşte bunda gönül gözü açık olanlar için kesin bir öğrence vardır.

(Ali İmran 13)

Kadri Çelik Meali:

(Bedir savaşında) Karşı karşıya gelen iki topluluğun halinde sizin için ibret vardır; biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfirdi. (Bu kâfirler) Karşı tarafı gözleriyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda basiret sahipleri için ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Mahmut Kısa Meali:

Nitekim, Bedir savaşında karşı karşıya gelen şu iki toplulukta sizin için büyük bir ibret vardı: Bir grup Allah yolunda savaşırken, diğeri O’nun ayetlerini ve mutlak egemenliğini inkâr etmekteydi. Savaşın ilk anlarında, her iki taraf da karşısındakini olduğundan daha az gördükleri hâlde (8. Enfâl: 44), çarpışmanın kızıştığı sırada, Allah’ın gönderdiği melekler müminlerin safında yerlerini alınca, kâfirler, onları açık ve net olarak kendilerinin iki katı görüyorlardı. Aynı zamanda müminler de onları olduklarından daha az; kendilerinin sadece iki katı olarak görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla böyle güçlendirir. Hiç kuşkusuz bunda, akıl ve gönül gözüyle hakîkati görebilenler için Allah’ın kudret, hikmet ve adâletini gösteren nice deliller, nice ibretler vardır. Evet, Allah’ın yardımıyla nice zaferler kazanacak, ganîmetler elde edeceksiniz. Fakat er meydanında düşmanla göğüs göğse çarpışmak kadar, belki ondan da çetin bir imtihân var ki, işte asıl kahramanlığı burada göstermelisiniz:

(Ali İmran 13)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Lazım olan bir ibretti size; karşılaşan iki topluluğun hali. Bir bölük savaşıyor İlgiyle Allah yolunda. Diğeri ise kafirdi, ki onlar; inananları gözle iki misli görüyor İşte Allah dilediğine yardımıyla destekler. Şüphesiz bu görenlere kesin bir ibrettir.

(Ali İmran 13)

Mehmet Türk Meali:

(Ey îman edenler! Bedir’de) karşılaşan iki topluluğun durumunda sizin için büyük bir ibret vardır. O topluluğun birisi, Allah yolunda çarpışıyor, diğer kâfirler (topluluğu) ise, onları göz kararıyla kendilerinin iki misli görüyordu.1 Böylece Allah, yardımıyla dilediği tarafı2 destekliyordu. Şüphesiz bunda, (Allah’ın kudretini) görebilenler için büyük bir ibret vardır.*

(Ali İmran 13)

Muhammed Celal Şems Meali:

Karşı karşıya gelen iki topluluğun durumlarında, sizin için bir alâmet vardı. (Onlardan) bir topluluk Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfirdi. (Müslümanlar, kâfirleri) gözleriyle (sanki) kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, dilediğine yardımıyla güç verir. Şüphesiz bunda, gözleri olanlar için bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Muhammed Esed Meali:

Savaşta karşı karşıya gelen iki orduda sizin için bir işaret vardı: bir ordu Allah için savaşırken diğeri O'nu inkar ediyordu. (Öncekiler,) kendi gözleriyle diğer tarafı kendilerinin iki misli (kalabalık) gördüler: Ama Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Bakın, bunda görecek gözleri olan herkes için muhakkak bir ders vardır.

(Ali İmran 13)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Şüphesiz, karşı karşıya gelen o iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. Öteki ise inkarcıydı. Onlar bakışlarıyla karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Hiç kuşku yok ki, görebilme yeteneği olanlar için bunda elbette bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Mustafa Çavdar Meali:

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için bir ibret vardır. Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi. Gözleriyle onların kendilerinin iki misli olduklarını görüyorlardı. Allah, hak edeni yardımıyla güçlendirir. Bunda, basiret sahibi olanlar için gerçekten ibret vardır.

Bknz: (3/160) - (4/76) - (5/11)

(Ali İmran 13)

Mustafa Çevik Meali:

Savaşmak üzere karşı karşıya gelen iki ordunun durumundan sizin için alınması gereken ibretler vardır. O iki ordudan biri Allah’ın daveti olan nizamı yaşamak, diğeri ise o nizamı ortadan kaldırmak uğrunda savaşmak için karşı karşıya gelmişti. Allah müşriklere savaş sırasında mü’min orduyu kendilerinden iki kat fazla sayıda ve güçlü gösteriyordu. İşte Allah, yolunda cihat edenleri yardımıyla böyle destekler, bundan çıkarılması gereken dersler vardır. Bunu ancak gönülden Allah’a yönelmiş olan basiret sahipleri anlayabilirler.

(Ali İmran 13)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Karşı karşıya gelen iki orduda sizin için bir mesaj vardı: Bir ordu Allah yolunda savaşıyor, diğeri ise inkarında direniyordu. Onlar ötekilerin iki misli olduğunu kendi gözleriyle görüyorlardı: Ama Allah dilediğini yardımıyla güçlendirir. İşte bu olayda basiret sahipleri için elbette ibretler vardır.

(Ali İmran 13)

Osman Okur Meali:

Karşı karşıya gelen iki birlikte, sizin için bir bir mesaj vardır. Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kafir idi. Gözleriyle onların kendilerinin iki misli olduklarını görüyorlardı. Allah, kanunlarına uyan kişiyi yardımıyla güçlendirir. Bunda, gören göze sahip olanlar için gerçekten ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki sizin için iki fırkada bir alâmet vardır. Bir fırka Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi. Onları göz göre göre kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah Teâlâ ise dilediğini nusretiyle teyid buyurur. Şüphe yok ki bunda basiret sahipleri için bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ömer Öngüt Meali:

(Bedir'de) karşı karşıya gelen bu iki topluluğun durumlarında sizin için mühim bir ibret vardır. Biri Allah yolunda savaşıyor, diğeri küfür içinde bulunuyordu. Onlar öbürlerinin kendilerinin iki katı olduklarını gözleriyle görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Bunda görebilenler için ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ömer Sevinçgül Meali:

O iki topluluğun durumu size bir ibret olmuştur. Bir topluluk Allah yolunda savaşıyordu. Öbürü gerçeği inkâr ediyordu. İnananlar, ötekilerin kendilerinden iki kat daha fazla kalabalık olduklarını görüyorlardı. Allah, kimi dilerse ona yardım eder. Bunda görebilenler için bir ibret vardır!

(Ali İmran 13)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için, bir ibret vardır: Bir topluluk, Allah yolunda eziyete uğradıkları için çarpışıyordu. Saldırgan kâfirler; savaş başladıktan sonra, (Müminleri) kendilerinin iki katı görüyorlardı.[] [] Enfal Suresi, 44. ayette savaş başlamadan önce Müminleri az görü- yorlar. Al-i İmram Suresi, 13. ayette ise SAVAŞ BAŞLADIKTAN SONRA Müminleri çok görerek psikolojik olarak çöküyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Seyyid Kutub Meali:

(Bedir savaşında) karşılaşan iki grubun durumunda sizin için ibret dersi vardır. Taraflardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü ise kafirdi ve karşı tarafı gözleri ile kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Hiç kuşkusuz Allah dilediğini yardımı ile destekler. Bu olayda basiret sahipleri hesabına ibret dersi vardır.

(Ali İmran 13)

Suat Yıldırım Meali:

Birbiriyle karşılaşan iki toplulukta size büyük bir ibret vardı: Bunlardan biri Allah yolunda vuruşuyordu. Diğeri ise kafir idi. O kafirler Müslümanları, bizzat gözleriyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah, dilediği kimseleri nusratıyla destekler. Elbette bunda görecek gözleri olanlar için alınacak ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Süleyman Ateş Meali:

Karşılaşan şu iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu, öteki de nankördü, onları, gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah dilediğini yardımıyle destekler. Elbette (bunda) gözleri olanlar için bir ibret vardı.

(Ali İmran 13)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Bedir'de) Karşı karşıya gelen o iki orduda, sizin için bir belge vardır. Biri Allah yolunda savaşanlar, diğeri ise ayetleri görmezlikte direnenler topluluğuydu. (Müminler) onları göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyordu[1]. Allah, doğru tercihte bulunanı kendi yardımı ile destekler. İleri görüşlüler için bunda bir ibret vardır.

1) Bu, Bedir Savaşında olmuştur. Allah Teala şöyle demiştir: "(Ey Muhammed!) Allah onları rüyanda sana az gösterdi. Çok gösterse (savaşma) işinde telaşa düşer, çekişirdiniz. Ama Allah, sizi bu hale düşmekten kurtardı. Çünkü O, içinizde olanları bilir. Onlarla karşılaştığınızda da Allah, sizin gözünüze onları az göstermiş, onların gözüne de sizi az göstermişti. Allah, karar verdiği bir işi gerçekleştirsin diye böyle yapmıştı. Her iş, Allah'a bağlıdır. (O, ol demeden olmaz.)" (Enfal 8/43-44) Mekkeliler müslümanların üç katıydı. Korkup dağılmasınlar diye Allah kendilerinin iki katı göstermişti. Enfal 8/65. ayette, on katı düşmanı yenebilecekleri belirtilmişti ama zayıflık gösterince Allah yüklerini hafifletmiş ve şöyle demişti: "Şimdi Allah sizde bir zayıflık olduğunu gördü ve yükünüzü hafifletti. Artık sizden sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiyi yener. Sizden bin kişi de Allah'ın izniyle onlardan iki bin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir. " (Enfal 8/66)    

(Ali İmran 13)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Savaşta karşı karşıya gelen iki orduda sizin için ibretler vardı. Biri Allah yolunda savaşıyordu, diğerleri ise kâfirdi. Öncekiler, diğerlerini kendilerinin iki katı görüyordu. Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Doğrusu bunda, basiret sahipleri için ibretler vardır.

(Ali İmran 13)

Şaban Piriş Meali:

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için bir ayet vardır. Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kafir idi. Gözleriyle onların kendilerinin iki misli olduklarını görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Bunda, gören göze sahip olanlar için gerçekten ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Talat Koçyiğit Meali:

(Bedir savaşında) karşı karşıya gelen şu iki gurupta, sizin için bir ibret vardır. Bir gurup, Allah yolunda diğeri ise kâfirdir. (Ve bunlar) kendi gözleriyle, Müslümanları, kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, yardımıyla dilediğini destekler. İşte bunda, basîret sahipleri için muhakkak bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Tefhimul Kuran Meali:

Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk, Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri ise kâfirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)

Ümit Şimşek Meali:

Birbiriyle karşılaşan iki orduda sizin için bir âyet vardı.(6) Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfirdi. Kâfirler, mü'minleri kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah dilediğine nusretiyle böyle kuvvet verir. Bunda da gören göz sahipleri için elbette bir ibret vardır.*

(Ali İmran 13)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yüz yüze gelen şu iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Biri Allah yolunda çarpışıyordu; ötekisi küfre batmıştı. Allah yolunda çarpışanları, kafa gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, öz yardımıyla dilediğini destekler. İşte bunda, gözleri olanlar için gerçek bir ibret vardır.

(Ali İmran 13)