3. Ali İmran Suresi / 158.ayet

Ölseniz de öldürülseniz de nihayetinde, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

Bknz: (2/154)(22/58)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 158 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki ölseniz de mutlaka Allah tapısında toplanacaksınız, öldürülseniz de.

(Ali İmran 158)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, (yatağınızda) ölseniz de, (Hakk yolunda) öldürülseniz de; şüphesiz (her halde mutlaka) Allah'a (varıp) toplanacaksınız (bu kesindir).

(Ali İmran 158)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Adem Uğur Meali:

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki, ölseniz veya öldürülseniz Allah'a haşr olunacaksınız (değerlendirilmeniz hakikatiniz olan Allah Esma'sıyla yapılacaktır).

(Ali İmran 158)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de, toplanıp Allah'ın huzuruna getirileceksiniz.

(Ali İmran 158)

Ahmet Varol Meali

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ali Fikri Yavuz Meali:

And olsun, eğer ölür veya Allah yolunda öldürülürseniz muhakkak ki Allah'ın huzurunda toplanacak, hesaba çekileceksiniz.

(Ali İmran 158)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ölseniz de öldürülseniz de kesinlikle Allah'ın karşısında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ali Ünal Meali:

Ölseniz de, öldürülseniz de, her halükârda Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Evet, eğer ölür veya öldürülürseniz, muhakkak Allah’ın huzurunda toplanacaksınız… (Allah’ın rahmeti, sizin dirilmenizi gerektirir. Yoksa rahmet, rahmet olmaktan çıkar.)

(Ali İmran 158)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Çünkü ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, olseniz de, oldurulseniz de Allah katinda toplanacaksiniz.

(Ali İmran 158)

Besim Atalay Meali:

Ölürseniz, ya da öldürülürseniz Allahın katında toplanırsınız

(Ali İmran 158)

Celal Yıldırım Meali:

Celâlim hakkı için, eğer ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'ın huzurunda bir araya getirilip toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Edip Yüksel Meali:

Ölürseniz de öldürülürseniz de ALLAH'ın huzuruna çıkarılacaksınız.

(Ali İmran 158)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için: ölseniz de katlolunsanız da her halde hep Allaha haşrolunacaksınız

(Ali İmran 158)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de kesinlikle Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Erhan Aktaş Meali:

Elbette ölseniz de öldürülseniz de muhakkak sonunda Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Tanrı'ya (varıp) toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Hakkı Yılmaz Meali:

Andolsun, ölseniz veya öldürülseniz de kesinlikle Allah'a toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun, şayet ölür ya da öldürülürseniz hiç şüphesiz (diriltilip) Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun ki ölseniz de öldürülseniz de ancak Allah’a toplanacaksınız!

(Ali İmran 158)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun, ölseniz de, yahud öldürülseniz de muhakkak ki hepiniz Allah (ın huzuruna gidib) toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki, ölseniz de öldürülseniz de, muhakkak Allah'ın huzûruna toplanacaksınız!

(Ali İmran 158)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şayet, ölürseniz veya öldürülürseniz, [bilin ki] sadece Allah'ın [emrine]¹ doğru bir araya getirileceksiniz.²

(Ali İmran 158)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de; Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer ölür veya öldürülürseniz, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve elbette, ölseniz de öldürülseniz de mutlaka Allah'a haşr olunacaksınız (Allah'ın huzurunda toplanacaksınız).

(Ali İmran 158)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ölseniz de, öldürülseniz de besbelli ki Allah'tan yana derleneceksiniz.

(Ali İmran 158)

Kadri Çelik Meali:

Hiç şüphesiz ölseniz de öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Mahmut Kısa Meali:

Zaten Karunlar gibi yaşayıp ölseniz de, İslâm yolunda savaşıp öldürülseniz de, sonuçta hepiniz ister istemez Allah’ın huzurunda toplanacaksınız. O hâlde, günah işleyen kardeşlerinizi güzelce uyarın, zira kardeşlik bunu gerektirir. Fakat onları, yaptığı bir hatâdan dolayı aşağılayarak şeytanın kucağına itmeyin, onlara dâimâ şefkat ve merhametle yaklaşın. İşte bu konuda Allah’ın elçisi, size örnek olacak güzel bir davranış sergiledi:

(Ali İmran 158)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşte böyle, andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de Allah'a götürüleceksiniz.

(Ali İmran 158)

Mehmet Türk Meali:

(Çünkü) ölseniz de öldürülseniz de hepiniz mutlaka, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer ölür yahut öldürülürseniz, şüphesiz hepiniz toplatılıp Allah’a götürüleceksiniz.

(Ali İmran 158)

Muhammed Esed Meali:

Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerçek şu ki, ölseniz de, öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Mustafa Çavdar Meali:

Ölseniz de öldürülseniz de nihayetinde, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

Bknz: (2/154) - (22/58)

(Ali İmran 158)

Mustafa Çevik Meali:

157-158 Allah yolunda ölür ya da öldürülürseniz, Allah’ın affı, rahmeti ve lütfedeceği cennet nimetleri, savaşta elde edeceğiniz ganimetlerden de dünya hayatının tüm servetinden de daha hayırlıdır. Unutmayın ki ölseniz de öldürülseniz de sonunda yaptıklarınızın karşılığını görmek üzere Rabbinizin huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Zira ölseniz de öldürülseniz de, sonunda Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Osman Okur Meali:

Ölseniz de öldürülseniz de şüphesiz Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve şüphe yok ki ölseniz de öldürülseniz de her halde Allah Teâlâ'ya haşrolunacaksınızdır.

(Ali İmran 158)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki ölseniz veya öldürülseniz, Allah'ın huzurunda mutlaka toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ömer Sevinçgül Meali:

Andolsun! Ölseniz de, öldürülseniz de sonunda hepiniz Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Sadık Türkmen Meali:

Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Seyyid Kutub Meali:

Kuşku yok ki, ölseniz de öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Suat Yıldırım Meali:

Sizler ölseniz de, öldürülseniz de, sonunda Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Süleyman Ateş Meali:

Ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'a götürüleceksiniz!

(Ali İmran 158)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ölseniz de öldürülseniz de toplanacağınız yer, Allah'ın huzurudur.

(Ali İmran 158)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Şaban Piriş Meali:

-Ölseniz de öldürülseniz de şüphesiz Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve yine şüphe yoktur ki, ölseniz, yahut öldürülseniz, Allah'ın huzurunda mutlaka toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız.

(Ali İmran 158)

Ümit Şimşek Meali:

Ölseniz de, öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanırsınız.

(Ali İmran 158)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ölür yahut öldürülürseniz elbette ki Allah'a götürüleceksiniz.

(Ali İmran 158)