3. Ali İmran Suresi / 17.ayet

Onlar; zorluklara sabredenler, imanlarında sadık olanlar, gönülden boyun eğenler, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir.

Bknz: (4/69)(51/15)»(51/22)(57/19)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 17 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, sabredenler, gerçekler, itaat eyleyenler, mallarını yoksullara harcayanlar ve seher çağlarında, suçlarının yarlıganmasını dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Onlar, Hakk uğrunda ve cihad yolunda) Sabredenler, dosdoğru hareket edenler, (Allah’a, Kur’an’a ve Resulüllah’a) gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar ki Allah'a kulluk için dünyanın tüm sıkıntı ve yüklerine karşı sabrederler, doğru ve dürüsttürler, Rablerine yürekten bağlı olup, mallarını Allah yolunda harcarlar ve seher vakitlerinde bağışlanma dilerler.

(Ali İmran 17)

Adem Uğur Meali:

Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).

(Ali İmran 17)

Ahmet Hulusi Meali:

(Onlar) sabredenlerdir, sadıklardır, kanitlerdir (kulluğunun idrakıyla boyun eğmişlerdir), (muhtaçlara) bağışlayanlardır, seher vakti (uyanma sürecinde) eksikliklerinden dolayı istiğfar edenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ahmet Tekin Meali:

“Sabrederek mücadeleye devam edenleri, imanda, İslâm'da samimî davrananları, huzurunda boyun bükenleri, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanları, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getirenleri, saygıda kusur etmeyenleri, karşılık gözetmeden, gönüllü hayır yapanları, seher vakitlerinde derûnî kalp ile namaz kılıp dua edenleri, bağışlanma dileyenleri, yalvaranları koru” diyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ahmet Varol Meali

Onlar sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, iyilik için harcamada bulunan ve seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyen kimselerdir.

(Ali İmran 17)

Ali Bulaç Meali:

Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O takva sahipleri, taât ve musibetlere sabreden (söz, iş ve niyyetlerinde) sadâkat gösteren, Allah'a itaat eden. Allah yolunda mallarını harcayan, seherlerde Allah'dan mağfiret isteyen ve namaz kılanlardır.

(Ali İmran 17)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dirençli olanlar, doğruyu söyleyenler, içtenlikle özgüleyenler, yardımlaşmak amacıyla paylaşanlar ve güneşin doğmasına yakın zamanlarda bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ali Ünal Meali:

(Başlarına gelen musibetler karşısında, ibadete devamda ve günahlardan sakınmada) sabırlıdırlar; (sözlerinde ve davranışlarında, iman ve ahdlerinde) sadıktırlar; (Allah’ın huzurunda) boyun eğip divan duranlardır; (Allah’ın kendilerine verdiği bütün nimetlerden O’nun yolunda) infakta bulunanlardır; seherlerde istiğfar edenlerdir.

(Ali İmran 17)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar sabredicidirler, doğru sözlüdürler, dua ederler, muhtaçlara nafaka verirler ve seherlerde istiğfar ederler.(*) (Kozmik, ruhi ve sosyal dengeyi sağlarlar.)*

(Ali İmran 17)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Allah, "Ey Rabbimiz! Sana inanıyoruz, bizi affet, günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenlerin, zorluklara sabredenlerin ve sözlerini tutanların, Rablerine yürekten bağlı olanların, servetlerini Allah yolunda harcayanların ve seherlerde bütün kalpleriyle af dileyenlerin kalplerindeki her şeyi görür.

(Ali İmran 17)

Bekir Sadak Meali:

(16-17) Onlar ki, «Rabbimiz! Biz suphesiz inandik, bunun icin gunahlarimizi bize bagisla ve bizi atesin azabindan koru» diyen, sabreden, dogru olan, gonulden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bagislanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Besim Atalay Meali:

Sabredenler, gerçekler, baş eğenler, yedirenler, tan atarken bağışlanmak isteyenler bunlardır

(Ali İmran 17)

Celal Yıldırım Meali:

(16-17) «Ey Rabbimiz ! Şüphesiz ki biz imân ettik; artık günahlarımızı bağışla ve bizi Cehennem ateşinin azabından koru» diyenler: Sabredenler, doğru olanlar, itaat edip baş eğenler, boyun bükenler, (mallarını Allah yolunda) harcayanlar ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir.

(Ali İmran 17)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar, sabreden, sözünü tutan, yürekten bağlı olan, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Diyanet İşleri Eski Meali:

16,17. Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(16-17) (Bunlar), "Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru" diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah'tan) bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Diyanet Vakfı Meali:

Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).

(Ali İmran 17)

Edip Yüksel Meali:

Onlar, sabredenlerdir, doğru sözlülerdir, gönülden teslim olanlardır, insanlara yardım edenler ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Elmalılı Orjinal Meali:

O sabr edenleri, o sıdk-u sadakatle gidenleri, o divan duranları, o nefaka verenleri, ve o seher vakitleri istiğfar eyleyenleri

(Ali İmran 17)

Elmalılı Yeni Meali:

O sabredenleri, doğruluktan ayrılmayanları, divan duranları, nafaka verenleri ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenleri koru! derler.

(Ali İmran 17)

Erhan Aktaş Meali:

Bunlar: Sabreden, dürüst olan, gönülden bağlı olan, infak eden ve seher vaktinde bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Gültekin Onan Meali:

Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Hakkı Yılmaz Meali:

(15-17) De ki: “Size bundan daha hayırlı olanı bildireyim mi? Allah'ın koruması altına girmiş; “Rabbimiz! Şüphesiz biz inandık, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi Ateş'in azabından koru!” diyen, sabreden; direnç gösteren, doğru olan, sürekli saygıda duran, Allah yolunda harcamada bulunan ve seherlerde bağışlanma dileyen kişiler için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan hoşnutluk vardır. Ve Allah, kulları en iyi görendir.

(Ali İmran 17)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Cenneti hak eden takva sahipleri) sabredenler, sadık olanlar, gönülden (Allah’a) itaat edenler, infak edenler ve seher vakitlerinde istiğfarda bulunanlardır.

(Ali İmran 17)

Harun Yıldırım Meali:

Sabredenler, sadık olanlar, gönülden itaat edici olanlar, infak edenler ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Hasan Basri Çantay:

(16-17) (O takvaaya erenler): "Ey Rabbimiz, biz iman etdik. Artık bizim günahlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru" diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlar:) Sabredenler, doğru olanlar, itâat edenler, (mallarını Allah yolunda) sarf edenler ve seherlerde (sabah namazı vaktinden önce) mağfiret dileyenlerdir.(2)*

(Ali İmran 17)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Özellikle] Sabır edenler, dürüst olanlar, [Allah'a] gönülden itaat edenler, [Allah yolunda] harcama yapanlar ve seher vakitlerinde bağışlanma isteyenler..¹

(Ali İmran 17)

Hüseyin Atay Meali:

(16-17) Bunlar, katlananlar, doğru olanlar, içtenlikle boyun eğenler, geçindirenler, bağışlanma dileyenler, tan ağarırken "Rabbimiz! Doğrusu, biz inandık, günahlarımızı bize bağışla, bizi ateşin azabından koru!" derler.

(Ali İmran 17)

İbni Kesir Meali:

Sabredenler, doğru olanlar, gönülden ibadet edenler, infak edenler ve seherlerde Allah'tan mağfiret dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

İlyas Yorulmaz Meali:

(İşte bunlar) Sabredenler, Rablerini doğrulayanlar, Rablerine gönülden yönelenler, İhtiyaç sahiplerine harcayanlar ve seherlerde Rablerinden bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

İskender Ali Mihr Meali:

(Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah’ın huzurunda saygı ile duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

onlar katlananlar, özü sözü doğru olanlar, boyun egenler, yoksulları geçindirenler, tanyeri ağarırken Allah'tan yarlıgama dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Kadri Çelik Meali:

(Takva sahipleri) Sabreden, doğru olan, gönülden itaat eden, infakta bulunan ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Mahmut Kısa Meali:

Özellikle de, zorluk ve sıkıntılar karşısında ümitsizliğe kapılmayan, zulme karşı mücâdelesinde asla yılgınlığa düşmeyen, bıkıp usanmayan belâ ve musîbetlere kahramanca göğüs gererek dayanıp, direnen, sabreden, söz, niyet ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, Allah’ın irâdesine gönülden boyun eğen, malını, yeteneğini ve enerjisini Allah yolunda harcayan ve ruhların en dingin ve duyarlı olduğu o seher vakitlerinde Rablerine el açıp yalvararak bağışlanma dileyen o seçkin kullarını görmektedir ve en büyük nîmetlerini onlara verecektir. Sakın bu vaatleri ve uyarıları; gerçekliği şüpheli, temelsiz, şâhitsiz, ispat ve delillerden yoksun kuru iddialar sanmayın:

(Ali İmran 17)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mutlak sabredenlerdir onlar. Dürüst olanlar, itaat edenler, fakirlere infak edenler, Rablerine yürekten bağlılıkla seher vakti günahlarının bağışlanmasını dileyenlerdir

(Ali İmran 17)

Mehmet Türk Meali:

16,17. Onlar: “Ey Rabbimiz! Biz, kesinlikle inandık, bizim günâhlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru!” diyen, sabırlı, doğruluktan şaşmayan, (Allah’a) itaat eden, mallarını Allah yolunda harcayan ve seher vakitlerinde Allah’a yalvaran kimselerdir.

(Ali İmran 17)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar sabreden, doğru konuşan, boyun eğen, (Allah yolunda mallarını) harcayan ve gecenin son saatlerinde Allah’tan mağfiret dileyen kimselerdir.

(Ali İmran 17)

Muhammed Esed Meali:

Zorluklara sabredenlerin ve sözlerini tutanların, (Rablerine) yürekten bağlı olanların, (servetlerini Allah yolunda) harcayanların ve bütün kalpleriyle af dileyenlerin.

(Ali İmran 17)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, sabredenler, doğru sözlü olanlar, gönülden boyun eğenler, yardımda bulunanlar ve tan yeri ağarırken bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar; zorluklara sabredenler, imanlarında sadık olanlar, gönülden boyun eğenler, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir.

Bknz: (4/69) - (51/15)»(51/22) - (57/19)

(Ali İmran 17)

Mustafa Çevik Meali:

16-17 Allah, “Ey Rabbimiz! Bizler yalnız Sana iman ettik, bizi ateşin azabından koru.” diye dua ederek daveti uğrunda zorluklara göğüs gerip, imkânlarını seferber edenleri, seher vakitlerinde bağışlanmak için gönülden kendisine niyazda bulunanları içinde ebedî kalacakları cennet nimetleriyle ödüllendirecektir.

(Ali İmran 17)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(zorluklara) sabredenleri, (imana) sadakat gösterenleri, (Allah'a) boyun eğenleri, (O'nun için) harcayanları, (günahlarından dolayı) seherlerde canı gönülden yalvaranları (da görür).

(Ali İmran 17)

Osman Okur Meali:

Onlar, sabreden, sözünü tutan, yürekten bağlı olan, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar sabredicilerdir, sâdıktırlar, ibadetlere müdavimdirler, infak edenlerdir, seher vakitlerinde de istiğfarda bulunanlardır.

(Ali İmran 17)

Ömer Öngüt Meali:

(Onlar) sabredenler, sâdıklar, huzurunda gönülden boyun bükenler, Allah için infak edenler ve seher vaktinde istiğfar edenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar sabrederler. Sözlerinde dururlar. Candan kulluk ederler. Başkaları için yerli yerince harcama yaparlar. Günahlarının affı için seherlerde yalvarıp yakarırlar.

(Ali İmran 17)

Sadık Türkmen Meali:

Sabredenler, doğrular, Allah’a itaatle boyun eğenler, mallarını Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Seyyid Kutub Meali:

Bunlar sabırlılar, samimî bağlılar, gönülden kulluk edenler, mallarını Allah yolunda harcayanlar ve seher vakitlerinde günahlarının bağışlanmasını dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar sabırlı, imanlarında sadık ve samimi, Allah'ın huzurunda itaatla divan duran, mallarını hayırda harcayan, seher vakitlerinde Allah'tan af dileyen müminlerdir.

(Ali İmran 17)

Süleyman Ateş Meali:

Sabredenleri, doğru olanları, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranları, Allah için (mal) harcayanları ve seherlerde istiğfar edenleri (Allah'tan bağışlanmalarını dileyenleri Allah) görmektedir.

(Ali İmran 17)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar sabırlı, özü sözü doğru, Allah'a içten boyun eğen, mallarından hayra harcayan ve seher vakitlerinde[1] bağışlanma dileyen kimselerdir.

1) Doğuda zayıf ışıklı yıldızların kaybolmasıyla başlayan seher vakti (fecr-i kazib = yalancı tan). 

(Ali İmran 17)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(16-17) Sabreden, sözünü yerine getiren, Rablerine boyun eğen, servetlerini Allah yolunda harcayan ve samimiyetle bağışlanma dileyenlere... "Rabbimiz! Biz sana inanıyoruz, günahlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru" diyenlere...

(Ali İmran 17)

Şaban Piriş Meali:

(Onlar): Sabredenler, sadık olanlar, gönülden boyun eğenler, sadaka verenler ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Talat Koçyiğit Meali:

15-17 (Ey Muhammed!) De ki (Bu sayılanların) daha hayırlısını size haber vereyim mi' Rabbimiz, şüphesiz biz îman ettik; öyleyse bizim günâhlarımızı bağışa; ve bizi cehennem azabından koru diyen, sabreden, sadik olan, ibadetlerinde ve itaatlerinde devamlı olan, mallarını Allah yolunda sarf eden ve seher vakitlerinde Allah'tan af ve mağrifet dileyen muttakiler için, Rableri katında, (ağaçları) artından ırmaklar akan, (içinde) tertemiz eşler ve Allah in rızası bulunan, ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah, (böyle) kullarını hakkıyla görendir."

(Ali İmran 17)

Tefhimul Kuran Meali:

Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar sabredenlerdir, sözünde ve imanında sadık olanlardır, Allah huzurunda saygı ile el bağlayanlardır, mallarını hayır için harcayanlardır, seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyenlerdir.

(Ali İmran 17)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahi huzurda duranlardır, nimet ve imkanlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır.

(Ali İmran 17)