3. Ali İmran Suresi / 174.ayet

O müminler Allah’ın esirgemesi ve nimeti ile hiçbir zarar görmeden yurtlarına döndüler. Ve Allah’ın rızasını kazandılar. Allah muhteşem bir ikram sahibidir.

Bknz: (3/162)(60/1)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 174 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendilerine hiçbir kötülük erişmeksizin Allah'ın nimetlerine ve ihsanına nail olarak geri döndüler ve Allah rızasına da uymuş oldular; Allah, pek büyük lütuf ve ihsan sahibidir.

(Ali İmran 174)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İşte bundan dolayı, Allah'ın nimet ve faziletiyle kendilerine hiçbir zarar ve kötülük dokunmaksızın bir inkılâba uğramış (ve zafere ulaşıp geri dönmeyi başarmış) lardı. Böylece Allah'ın rızasına ve rıdvanına uymuşlardı. Zira Allah, çok büyük üstünlük ve iyilik sahibidir. (Sadık kullarına sayısız ihsan ve ikramda bulunandır.)

(Ali İmran 174)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve Allah'ın lütfu ve nimeti ile savaştan bir zarara uğramadan döndüler, çünkü onlar, Allah'ın rızası için çabalıyorlardı ve Allah büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Adem Uğur Meali:

Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri geldiler. Böylece Allah'ın rızasına uymuş oldular. Allah büyük kerem sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu inanç nedeniyle kendilerine hiçbir zarar dokunmadan Allah'ın nimet ve fazlıyla geri döndüler. Allah rıdvanına tabi oldular. Allah Aziym fazl sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ahmet Tekin Meali:

Bu durumda savaşa gidenler, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah'ın nimeti ve lütfuyla sağ salim geri döndüler. İmanları, Kur'ân ve sünneti uygulamaları sebebiyle Allah'ın rızasına ulaşma mertebesine mazhar oldular. Allah büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ahmet Varol Meali

Böylece kendilerine bir kötülük dokunmaksızın Allah'tan bir nimet ve lütufla ile geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ali Bulaç Meali:

Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra da kendilerine hiç bir keder dokunmaksızın Allah'dan bir nimet ve kazançla Bedir'den döndüler. Böylece Allah'ın rızasına uymuş bulundular. Allah çok büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir. (Uhud savaşından dönüşte Ebû Süfyan, daha önce yapılan Bedir savaşının intikamını almak maksadıyla Hz. Peygamber Aleyhisselâm Efendimize şöyle demişti: “- Bedir savaşının yıl dönümünde yine aynı yerde buluşalım ve savaşalım.” Peygamber Efendimiz; “İnşallah”, buyurmuştu. O gün gelince, Ebû Süfyan ordusu ile savaşa çıktı, fakat Allah kalbine bir korku vermekle Bedir mevkiine varamayıp geri döndüler. Müslümanlar Bedir'de düşmanı bekledilerse de onlarla karşılaşamadılar. Ancak, orada alış-veriş yaparak, bir hayli kâr ve ticaret yaptılar ve böylece selâmetle geri döndüler, Peygamberin emrini dinlediklerinden de Allah'ın rızâsına kavuştular. İşte, bu âyet-i kerime, bu olay üzerine nâzil oldu. Bu sefere “Küçük Bedir Seferi” denir).

(Ali İmran 174)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bu yüzden, Allah tarafından bir nimet ve lütufla, onlara bir kötülük dokunmadan geri döndüler. Allah'ın hoşnutluğunu gözettiler. Çünkü Allah, Büyük Lütuf Sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ali Ünal Meali:

Sonra da, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah’tan (önemli sonuçlara açık) bir nimet ve fazladan lütuflarla döndüler; Allah’ın rızası istikametinde hareket etti onlar. Allah, çok büyük fazl sahibidir (karşılıksız lütf u ihsanda bulunmada pek cömerttir).

(Ali İmran 174)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bunun için onlar, Allah’ın nimet ve fazlıyla geri döndüler. Hiçbir kötülük onlara dokunmadı. Onlar Allah’ın rızasına uydular. Allah ise büyük fazl ve ikram sahibidir.

(Ali İmran 174)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri geldiler. Böylece Allah'ın rızasına uymuş oldular. Allah, büyük kerem sahibidir.

(Ali İmran 174)

Bekir Sadak Meali:

Bu yuzden kendilerine bir fenalik dokunmadan, Allah'tan nimet ve bollukla geri donduler; Allah'in rizasina uydular. Allah buyuk, bol nimet sahibidir.

(Ali İmran 174)

Besim Atalay Meali:

Allahın nimetiyle, Allahın erdemiyle, bir kötülük gelmeden yerlerine döndüler, uydular Allahın hoşnutluğuna, Allah ulu erdem sahibidir

(Ali İmran 174)

Celal Yıldırım Meali:

Ve sonunda kendilerine bir kötülük dokunmadan Allah'ın (selâmet ve gönül yatıştırıcı) nîmetiyle ve fazl-u keremiyle geri döndüler; Allah'ın rızası doğrultusunda hareket edip O'na uydular. Allah çok büyük fazl-u kerem sahibidir.

(Ali İmran 174)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra da kendilerine hiçbir keder dokunmaksızın Allah'tan bir nimet ve lütuf ile geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük kerem sahibidir.*

(Ali İmran 174)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bu yüzden kendilerine bir fenalık dokunmadan, Allah'tan nimet ve bollukla geri döndüler; Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük, bol nimet sahibidir.

(Ali İmran 174)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bundan dolayı Allah'tan bir nimet ve lütufla kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Diyanet Vakfı Meali:

Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri geldiler. Böylece Allah'ın rızasına uymuş oldular. Allah büyük kerem sahibidir.*

(Ali İmran 174)

Edip Yüksel Meali:

Böylece, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, ALLAH'tan bir nimet ve lütufla geri döndüler. . ALLAH'ın rızasını gözetmişlerdi. Büyük lütfun sahibi ALLAH'tır.

(Ali İmran 174)

Elmalılı Orjinal Meali:

sonra da kendilerine hiç bir keder dokunmaksızın Allahdan bir ni'met ve bir fazl ile avdet ettiler ve Allahın rızası ardınca gittiler, daha çok büyük bir fazlın sahibidir Allah

(Ali İmran 174)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra da kendilerine hiçbir keder dokunmaksızın Allah'tan bir nimet ve lütuf ile geri döndüler ve Allah'ın hoşnutluğunun ardınca gittiler. Allah, daha da çok bir lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Erhan Aktaş Meali:

Ve Allah'tan gelen nimet ve lütufla kendilerine bir kötülük dokunmadan geri döndüler. Allah'ın rızasını kazandılar. Allah, Büyük Lütuf Sahibi'dir.

(Ali İmran 174)

Gültekin Onan Meali:

Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Tanrı'dan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Tanrı'nın rızasına uydular. Tanrı, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.

(Ali İmran 174)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da onlar, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan Allah'ın nimeti ve armağanıyla geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Ve Allah, çok büyük lütfun sahibidir.

(Ali İmran 174)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah’tan bir nimet ve (Allah’ın) fazlıyla onlara hiçbir kötülük dokunmadan (sağ salim yurtlarına) döndüler. (Allah’a güvenip dayanmakla) Allah’ın rızasına tabi oldular. Allah, büyük lütuf ve ihsan sahibidir.

(Ali İmran 174)

Harun Yıldırım Meali:

Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah’ın nimeti ve lütfuyla döndüler; çünkü Allah’ın rızasına uydular. Şüphesiz Allah çok büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine kendilerine hiç bir fenalık dokunmadan Allahdan ni'met (afiyet ve selamet) ve fazl (-u ticaret) ile geri geldiler. (Bu suretle) Allanın rızaasına da uymuş bulundular. Allah, çok büyük lutf-ü inayet saahibidir.

(Ali İmran 174)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bunun üzerine, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah'dan bir ni'met ve bir ihsân ile (Bedir'den) geri döndüler;(1) böylece Allah'ın rızâsına tâbi' oldular. Allah ise, pek büyük ihsan sâhibidir.*

(Ali İmran 174)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Allah'tan bir nimet ve bir ikram ile kendilerine hiç bir kötülük dokunamadan döndüler. Allah, çok büyük bir ikram sahibi iken, Allah'ın Rızasına uydular.

(Ali İmran 174)

Hüseyin Atay Meali:

Bu yüzden, kendilerine bir kötülük dokunmadan, Allah’tan bir nimet ve bollukla geri döndüler. Allah’ın rızasına uydular. Allah büyük bolluk sahibidir.

(Ali İmran 174)

İbni Kesir Meali:

Sonra da kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'tan bir nimet ve bollukla geri döndüler. Allah'ın rızasına uydular. Ve Allah, çok büyük lutuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah yolunda savaşanlar, Allah'ın nimeti ve lütfu ile kendilerine bir kötülük isabet etmeden dönmüşler ve Allah'ın rızasına tabi olmuşlardır. Allah büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onlara bir kötülük dokunmadan, Allah'tan bir nimet ve fazl ile geri döndüler. Ve Allah’ın rızasına tâbî oldular. Ve Allah "Büyük Fazıl" sahibidir.

(Ali İmran 174)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine Allah'ın iyiliği, vergisinin bolluğu yüzünden yerlerine döndüler. Kendilerine hiçbir kötülük gelmedi. Çünkü onlar Allah'ın dileğine uymuşlardı. Allah'ın vergisi pek boldur.

(Ali İmran 174)

Kadri Çelik Meali:

Bu yüzden kendilerine bir kötülük dokunmadan, Allah'tan nimet ve bollukla geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük bir bolluk sahibidir.

(Ali İmran 174)

Mahmut Kısa Meali:

Derken, Allah’a tam bir teslimiyetle bağlanarak savaşa çıktılar. Fakat o büyük ordular, onların karşısına çıkmaya bile cesaret edemedi. Sonuçta, Allah’ın lütuf ve nîmeti sayesinde, başlarına hiçbir kötülük gelmeden sağ salim ve üstelik yaptıkları kârlı ticâretlerle zengin olarak yurtlarına geri döndüler. En önemlisi de, böylece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmış oldular. Hiç kuşkusuzAllah, müminlere karşı son derece cömert, son derece lütufkârdır. Allah’ın lütuf ve yardımı sayesinde savaşta karşınızda duramayan düşman, yalan haber ve propagandalarla sizi yıldırmaya çalışacaktır:

(Ali İmran 174)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rahatlıkla Allah'ın nimetine ihsanına nail olarak, öylece geri döndüler. Allah'ın rızasına uymuş oldu onlar. Allah büyük ihsan ve lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Mehmet Türk Meali:

(İşte o kimseler,) Allah’ın rızasına uyduklarından doayı Allah’tan gelen bir nîmet ve lütufla kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan geri döndüler.1 Şüphesiz Allah, sınırsız lütuf sahibidir.2*

(Ali İmran 174)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, kendilerine hiçbir zarar gelmeden, Allah’ın nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah’ın rızasına uydular. Allah en büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Muhammed Esed Meali:

ve Allah'ın lütfu ve nimeti ile (savaştan) bir zarara uğramadan döndüler: Çünkü onlar, Allah'ın rızası için çabalıyorlardı; ve Allah, yüceliğinde ve lütfunda sınırsızdır.

(Ali İmran 174)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bundan dolayı, onlar, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan bir bolluk ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler. Onlar ki, Tanrının rızasına uydular. Elbette ki, Allah, büyük sunum sahibidir.

(Ali İmran 174)

Mustafa Çavdar Meali:

O müminler Allah’ın esirgemesi ve nimeti ile hiçbir zarar görmeden yurtlarına döndüler. Ve Allah’ın rızasını kazandılar. Allah muhteşem bir ikram sahibidir.

Bknz: (3/162) - (60/1)

(Ali İmran 174)

Mustafa Çevik Meali:

172-174 Allah’a ve Rasulüne gönülden iman eden mü’minler, savaşta mağlup olmalarına rağmen imanlarından taviz vermediler. İşte imanına böylece sarılıp, samimiyetle yollarına devam edenleri de Allah cennet nimetlerine kavuşturacaktır. Bu mü’minlere savaştan önce münafıklar, “Düşmanlarınız size karşı büyük bir ordu hazırladı, onlardan korkun” demişlerdi. Söylenenler mü’minleri korkutmak yerine, imanlarını daha da artırmıştı. Bunu diyenlere de “Allah bize yeter, O’ndan güzel vekil mi olur?” diyerek cevap vermişlerdi. Savaştan Allah’ın rızasını kazanmış gaziler olarak dönen mü’minlerin İslam nizam ve ahlakı uğrunda savaşarak, Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmekten başka da bir amaçları yoktu. Allah böylesi mü’minlere karşı sınırsız ihsan sahibidir.

(Ali İmran 174)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar, Allah'ın nimeti ve lütfu sayesinde kendilerine hiç bir zarar dokunmadan geri döndüler. Zira onlar Allah'ın rızasına taliptiler: zira Allah sınırsız lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Osman Okur Meali:

Sonra da kendilerine hiçbir keder dokunmaksızın Allah'tan bir nimet ve lütuf ile geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük kerem sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra da kendilerine hiçbir fenalık dokunmamaksızın Allah Teâlâ'nın bir nîmetiyle ve bir fazlı ile geri döndüler ve Allah-ü Azîmüşşan'ın rızasına tâbi oldular. Allah Teâlâ ise azîm bir fazl sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ömer Öngüt Meali:

Sonra da kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri döndüler. Böylece Allah'ın rızâsına uymuş oldular. Allah büyük kerem sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da, bu yüzden kendilerine hiçbir kötülük dokunmaksızın, Allah’ın lütfu ve nimetiyle geri döndüler. Allah’ın rızasına uygun davrandılar. Allah, sınırsız nimetlerin sahibidir.

(Ali İmran 174)

Sadık Türkmen Meali:

Bundan dolayı Allah’tan bir nimet ve lütufla kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, geri döndüler ve Allah’ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Seyyid Kutub Meali:

Bundan dolayı Allah'tan gelen nimet ve lütufla geri döndüler, kendilerine hiçbir zarar dokunmadı, Allah'ın rızasına uydular. Hiç kuşkusuz Allah büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Suat Yıldırım Meali:

Sonra da kendilerine hiç bir fenalık dokunmadan, Allah'tan bir afiyet, selamet ve lütuf ile geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah çok büyük lütuf ve inayet sahibidir.

(Ali İmran 174)

Süleyman Ateş Meali:

Bundan dolayı Allah'tan bir ni'met ve bollukla geri döndüler, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadı. Ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük lutuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra Allah'ın nimeti ve ikramı ile bir sıkıntı görmeden geri döndüler. Onlar, Allah'ı razı etmeye çalışıyorlardı. Allah, büyük ikram sahibidir.

(Ali İmran 174)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bu yüzden, Allah'ın lütfü ve nimeti sayesinde bir musibete uğramadan geri döndüler. Çünkü onlar, Allah'ın rızasını kazanmak için çalışıyorlardı. Doğrusu Allah, büyük lütuf sahibidir.

(Ali İmran 174)

Şaban Piriş Meali:

Onlara bir kötülük dokunmadan Allah'tan olan bir nimet ve fazilet ile döndüler. Allah'ın rızasına uydular. Allah, fazilet ve azamet sahibidir.

(Ali İmran 174)

Talat Koçyiğit Meali:

(Nitekim o düşmanla karşılaşmak için çıktıktan sonra) kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah'tan gelen bir nimet ve kârlı bir ticaret ile geri dönmüşler ve (bu hareketleriyle) Allah'ın rızasına da uymuşlardır. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.

(Ali İmran 174)

Tefhimul Kuran Meali:

Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.

(Ali İmran 174)

Ümit Şimşek Meali:

Sonra da, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah'ın nimeti ve lütfuyla döndüler ve Allah'ın rızasına eriştiler. Allah ise pek büyük lütuf sahibidir.(34)*

(Ali İmran 174)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Böyle olduğu içindir ki, Allah'tan bir nimet ve lütufla geri döndüler, hiçbir kötülük dokunmamıştı onlara. Allah'ın rızasını izlediler. Allah çok büyük bir lütfun sahibidir.

(Ali İmran 174)