3. Ali İmran Suresi / 56.ayet

O gerçeği örtbas eden kâfirleri, dünya ve ahirette şiddetli bir şekilde cezalandıracağım. Onların yardımcıları da olmayacaktır.

Bknz: (13/33)»(13/34)(26/100)»(26/101)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 56 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kafir olanlara gelince: Onları dünyada da çetin bir azapla azaplandıracağım, ahirette de ve onlara hiçbir yardımcı yoktur.

(Ali İmran 56)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"İnkâr edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azapla azaplandıracağım. Onların hiç yardımcıları bulunmayacaktır."

(Ali İmran 56)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere gelince, onlara bu dünyada ve ahirette şiddetli bir azap çektireceğim ve onlar kendilerine yardım edecek kimse bulamayacaklar.

(Ali İmran 56)

Adem Uğur Meali:

İnkâr edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak.

(Ali İmran 56)

Ahmet Hulusi Meali:

"Fakat o hakikati inkar edenlere gelince; onlara hem dünyada hem de sonsuz gelecek sürecinde şiddetle azap yaşatacağım. Onların hiçbir yardımcıları da olmaz. "

(Ali İmran 56)

Ahmet Tekin Meali:

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler var ya, işte onları dünyada ve âhirette, ebedî yurtta ağır bir ceza ile cezalandıracağım. Onlara yardım edecek kimse de olmayacak.

(Ali İmran 56)

Ahmet Varol Meali

"İnkar edenlere ise dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab ederim. Onların yardımcıları da olmaz."

(Ali İmran 56)

Ali Bulaç Meali:

"İnkar edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım. Onların hiç yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 56)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kâfir olanlara gelince, ben onları dünyada da, ahirette de en şiddetli bir azâp ile cezalandıracağım ve onları azâptan kurtarmak için yardım edicilerden hiç kimse yoktur.

(Ali İmran 56)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Nankörlük edenleri ise dünyada ve sonsuz yaşamda yaman bir cezayla cezalandıracağım. Onlar için, bir yardımcı da yoktur!"

(Ali İmran 56)

Ali Ünal Meali:

“Küfredenlere gelince, onlara dünyada ve Âhiret’te çok şiddetle azap edeceğim ve (bu azabım karşısında) onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.

(Ali İmran 56)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O kâfirlere ise, dünyada ve ahirette elim bir azap tattıracağım. Bir yardımcı da bulamayacaklardır.(*)*

(Ali İmran 56)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kafirlere gelince, onlara bu dünyada da, ahirette de şiddetli bir azap çektireceğim ve onlar için yardım edecek kimse de yoktur.

(Ali İmran 56)

Bekir Sadak Meali:

(55-56) Allah demisti ki: «Ey Isa! Ben seni eceline yetirecegim, seni kendime yukseltecegim, inkar edenlerden seni tertemiz ayiracagim; sana uyanlari, kiyamet gunune kadar, inkar edenlerin ustunde tutacagim. Sonra donusunuz Banadir. Ayriliga dustugunuz hususlarda aranizda hukmedecegim. kar edenleri de dunya ve ahirette siddetli azaba ugratacagim. Onlarin hic yardimcilari olmayacaktir.»

(Ali İmran 56)

Besim Atalay Meali:

«Kâfirlere hem dünyada, hem ahrette katı azabederim, yardım edenleri dahi bulunmaz»

(Ali İmran 56)

Celal Yıldırım Meali:

İnkarcılara gelince, onları Dünya'da da, Âhiret'te de şiddetli bir azâb ile azâblandıracağım, onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.

(Ali İmran 56)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“İnkârcılar var ya; işte onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım. Onların hiç yardımcıları da olmayacak.”

(Ali İmran 56)

Diyanet İşleri Eski Meali:

55,56. Allah demişti ki: "Ey İsa! Ben seni eceline yetireceğim, seni kendime yükselteceğim, inkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım; sana uyanları, kıyamet gününe kadar, inkar edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz Banadır. Ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim. İnkar edenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım. Onların hiç yardımcıları olmayacaktır."

(Ali İmran 56)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"İnkar edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır."

(Ali İmran 56)

Diyanet Vakfı Meali:

İnkâr edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak.

(Ali İmran 56)

Edip Yüksel Meali:

'Kafirleri ise dünyada ve ahirette şiddetli bir şekilde cezalandıracağım; yardımcıları da olmayacak.'

(Ali İmran 56)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hasılı: O küfredenleri dünyada ve ahırette şiddetli bir azab ile ta'zib edeceğim, hem onlara yardımcılardan eser yoktur

(Ali İmran 56)

Elmalılı Yeni Meali:

O inkar edenleri, dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım, onların hiçbir yardımcıları da olmayacak!

(Ali İmran 56)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçeği yalanlayan nankörlere gelince: "Onları dünyada da ahirette de şiddetli bir azaba çarptıracağım. Ve onların yardımcıları da olmayacaktır."

(Ali İmran 56)

Gültekin Onan Meali:

"Küfredenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım. Onların hiç yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 56)

Hakkı Yılmaz Meali:

(55-57) Hani Allah: “Ey Îsâ! Şüphesiz ki Ben seni geçmişte yaptıklarını ve yapman gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırıcıyım/öldürücüyüm, seni Kendime yükselticiyim ve seni kâfirlerden; Benim ilâhlığımı ve rabliğimi bilerek reddeden kimselerden temizleyiciyim. Ve de sana uyan kimseleri, kıyâmete kadar kâfirlerin; Benim ilâhlığımı, rabliğimi bilerek reddeden o kişilerin üstünde tutucuyum. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana'dır. Sonra da ayrılığa düştüğünüz şeylerde aranızda hükmedeceğim. Kâfirlere; Benim ilâhlığımı ve rabliğimi bilerek reddeden şu kimselere gelince de, onlara dünyada ve âhirette şiddetli bir azapla azap edeceğim. Onlar için yardımcılardan bir şey de olmayacaktır. İman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimselere gelince de, Allah, onların ödüllerini tastamam ödeyecektir. Ve Allah, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları sevmez” demişti.

(Ali İmran 56)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Kâfirlere gelince, onlara dünyada da ahirette de çetin bir azapla azap edeceğim. Onların yardımcıları da olmayacak.”

(Ali İmran 56)

Harun Yıldırım Meali:

Küfürlerinde bilinçli olarak ısrar eden kimseler var ya, onlara dünyada da ahirette de çok şiddetli bir azap ile azabedeceğim. Doğrusu onların hiç bir yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 56)

Hasan Basri Çantay:

(Fakat) o küfredenlere gelince: Ben onları dünyada da, ahiretde de en çetin bir azab ile azablandıracağım. Onların hiç bir yardımcıları da yokdur.

(Ali İmran 56)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat o inkâr edenler yok mu, artık onları dünyada ve âhirette şiddetli bir azâb ile cezâlandıracağım! Onlar için yardımcılardan kimse de yoktur.

(Ali İmran 56)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçeği örtüp göz ardı etmiş olanlara gelince: dünyada [ilk'te] ve ahirette [sonda] şiddetli bir azap olarak onlara azap ederim. Kendileri için hiçbir yardımcı yoktur.

(Ali İmran 56)

Hüseyin Atay Meali:

İnkâr edenlere gelince, onlara şimdikinde ve sonrakinde çetin bir azapla azap edeceğim. Onların hiçbir yardımcısı olmayacaktır.

(Ali İmran 56)

İbni Kesir Meali:

Küfredenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım. Onların hiçbir yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 56)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Doğruları inkar edenlere gelince onlara dünyada da, ahirette de çok şiddetli bir şekilde azap edeceğim ve asla onların yardımcıları da yoktur.”

(Ali İmran 56)

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat inkâr edenlere ise, o taktirde dünyada ve ahirette şiddetli azapla azap edeceğim. Ve onların bir yardımcısı yoktur.

(Ali İmran 56)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«Allah'ı tanımıyanlara gelince, işte Ben onları hem bu dünyada, hem de öbür dünyada ağır bir azap ile azaplandıracağım. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.

(Ali İmran 56)

Kadri Çelik Meali:

“Küfre sapanları ise dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım. Onların hiç yardımcıları da yoktur.”

(Ali İmran 56)

Mahmut Kısa Meali:

Nankörlük edip ayetlerimi inkâr edenlere gelince; onları hem bu dünyada, hem de âhirette şiddetle cezalandıracağım ve hiç kimse onlara yardım edemeyecek.

(Ali İmran 56)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Azabın çetini ile azaplandıracağım kafirlere gelince. Onların yardımcıları yoktur

(Ali İmran 56)

Mehmet Türk Meali:

Kâfirlere gelince; onları dünyada da âhirette de kendilerine kimsenin yardım edemeyeceği çok şiddetli bir azaba çarptıracağım.

(Ali İmran 56)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kâfir olanları bu dünyada (da,) ahirette (de,) şiddetli azaba uğratacağım. Onların hiç yardımcıları (da) olmayacak.

(Ali İmran 56)

Muhammed Esed Meali:

"Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince, onlara bu dünyada ve ahirette şiddetli bir azap çektireceğim ve onlar kendilerine yardım edecek kimse bulamayacaklar;

(Ali İmran 56)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnkarcıları ise dünyada da ahirette de şiddetli bir azapla cezalandıracağım. Üstelik onlara yardım edecek hiç kimse de bulunmayacaktır.

(Ali İmran 56)

Mustafa Çavdar Meali:

O gerçeği örtbas eden kâfirleri, dünya ve ahirette şiddetli bir şekilde cezalandıracağım. Onların yardımcıları da olmayacaktır.

Bknz: (13/33)»(13/34) - (26/100)»(26/101)

(Ali İmran 56)

Mustafa Çevik Meali:

Şüphesiz Allah gerçeği inatla reddedip karşı koyanları hem bu dünyada hem de âhirette şiddetli bir azaba çarptıracaktır. Bunları Allah’ın azabından kurtaracak kimse de yoktur.

(Ali İmran 56)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İnkarında direnenlere gelince: onlara bu dünyada ve ahirette şiddetli azap çektireceğim: kendilerine yardım eden birini de bulamayacaklar."

(Ali İmran 56)

Osman Okur Meali:

“İnkârcılar var ya; işte onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım. Onların hiç yardımcıları da olmayacak.”

(Ali İmran 56)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Artık o kimseler ki, kâfir olmuşlardır. Onları dünyada da ahirette de şiddetli bir azap ile muazzeb kılacağım, ve onlar için yardımcılardan bir kimse yoktur.»

(Ali İmran 56)

Ömer Öngüt Meali:

“İnkâr edip kâfir olanları, dünyada da ahirette de şiddetli bir azaba çarptıracağım. Onların hiç yardımcıları da olmayacak. ”

(Ali İmran 56)

Ömer Sevinçgül Meali:

“İnkâr edenleri, hem dünyada, hem ahirette şiddetli bir azaba uğratacağım. Onların hiçbir yardımcısı olmayacak.”

(Ali İmran 56)

Sadık Türkmen Meali:

“İnkâr edenlere gelince onlara dünyada da ahirette de şiddetli bir şekilde azap edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.”

(Ali İmran 56)

Seyyid Kutub Meali:

Kâfirler var ya, onları ağır bir azaba çarptıracağım, onların hiçbir yardımcısı olmayacaktır.

(Ali İmran 56)

Suat Yıldırım Meali:

Hasılı, inkar edenleri hem dünyada, hem ahirette şiddetli bir azap ile cezalandıracağım. Onları bu azaptan kurtarabilecek yardımcılar da bulunmayacaktır.

(Ali İmran 56)

Süleyman Ateş Meali:

"İnkar edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetle azabedeceğim, onların yardımcıları da olmayacaktır."

(Ali İmran 56)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Âyetlerimi görmezlikten gelenleri (kafirleri), hem dünyada hem ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım. Yardım edecek kimseleri de olmaz."

(Ali İmran 56)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Kafirleri, dünyada da, âhirette de çetin bir azaba uğratacağım. Onlara kimse de yardım edemeyecek."

(Ali İmran 56)

Şaban Piriş Meali:

O kafir olanları dünya ve ahirette şiddetli azaba çarptıracağım, onların yardımcıları da olmayacaktır.

(Ali İmran 56)

Talat Koçyiğit Meali:

"Küfredenlere gelince, dünya ve âhirette onlara çok şiddetli bir şekilde azap edeceğim. Onlar için hiçbir yardımcı da bulunmayacaktır."

(Ali İmran 56)

Tefhimul Kuran Meali:

«Küfredenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım. Onların hiç yardımcıları yoktur.»

(Ali İmran 56)

Ümit Şimşek Meali:

İnkâr edenleri, hem dünyada, hem de âhirette şiddetli bir azaba uğratırım. Onların hiçbir yardımcısı da olmaz.

(Ali İmran 56)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Küfre sapanlar var ya, işte onlara dünyada ve ahirette şiddetle azap edeceğim. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır onların."

(Ali İmran 56)