3. Ali İmran Suresi / 92.ayet

Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, iyiliğe ve gerçek dindarlığa erişemezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir.

Bknz: (2/177)(76/8)»(76/9)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 92 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kesin olarak hayır ve ihsan mertebesine erişmezsiniz sevdiğiniz şeyleri harcamadıkça ve şüphe yok ki Allah, harcadığınız şeyleri bilir.

(Ali İmran 92)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sevdiğiniz (kıymet ve önem verdiğiniz) şeylerden (Allah yolunda ve ihtiyaç karşılayıcı oranda) infak edinceye kadar, asla iyiliğe (ve en iyi mertebeye) eremezsiniz. (Hayır olarak) Her ne harcarsanız, şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Abdullah Parlıyan Meali:

Size gelince ey mü'minler! Sevdiğiniz şeylerden Allah rızası için başkalarına harcamadıkça, gerçek erdemliliğe ve hayra ulaşmış olamazsınız. Ve her ne harcarsanız mutlaka Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Adem Uğur Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.

(Ali İmran 92)

Ahmet Hulusi Meali:

Sevdiğiniz şeyleri başkalarına karşılıksız olarak bağışlamadıkça "Birr"e (hayra) eremezsiniz. Neyi Allah için karşılıksız bağışlarsanız, Allah onu (yaratanı olarak) bilir (karşılığını da halkeder).

(Ali İmran 92)

Ahmet Tekin Meali:

Sevdiğiniz değerli şeylerden Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcamadıkça, gerçek iyiliğe, hakiki müslümanlığa, kâmil, yiğit insan olma (fütüvvet) derecesine eremezsiniz. Yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcadığınız her şeyi Allah bilir, karşılıksız bırakmaz.*

(Ali İmran 92)

Ahmet Varol Meali

Sevdiklerinizden (Allah yolunda) harcamadıkça iyiliğe erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Ali Bulaç Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sevdiğiniz şeylerden sadaka vermedikçe, siz cennete eremezsiniz. Allah yolunda her ne harcarsanız muhakkak Allah onu bilendir.

(Ali İmran 92)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yardımlaşmak amacıyla sevdiğiniz şeylerden paylaşmadıkça, gerçek erdemliliğe asla erişemezsiniz. Yardımlaşmak amacıyla ne paylaşırsanız, Allah, kesinlikle onu bilir.

(Ali İmran 92)

Ali Ünal Meali:

Bizzat sevdiğiniz (mal, bilgi, eşya…)dan infak etmedikçe gerçek fazilete ve kâmil manâda iyiliğe ulaşamaz, (ebrardan olamazsınız.) Bununla beraber, her ne infak ederseniz, Allah onu mutlaka bilir.

(Ali İmran 92)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Siz en sevdiğiniz şeyi bağışlamadıkça (ki nefsin en sevdiği şey mal ve maddedir) gerçek iyilik ve sevaba kavuşmuş olamazsınız. Bir şey nafaka verdiğinizde mutlaka Allah onu bilir.*

(Ali İmran 92)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sevdiğiniz şeylerden başkaları için harcamadıkça iyiye ulaşamazsınız; her ne harcarsanız şüphesiz Allah ondan tamamıyla haberdardır.

(Ali İmran 92)

Bekir Sadak Meali:

Sevdiginiz seylerden sarfetmedikce iyilige erisemezsiniz. Her ne sarfederseniz, suphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Besim Atalay Meali:

Sevdiğiniz şeyden yedirmedikçe iyiliğe ermezsiniz, bir şey yedirirseniz, Allah onu bilicidir

(Ali İmran 92)

Celal Yıldırım Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda, O'nun rızası uğrunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe elbette erişemezsiniz. Her ne harcarsanız, elbette Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Allah yolunda) sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilendir. *

(Ali İmran 92)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sevdiğiniz şeylerden sarfetmedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne sarfederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Diyanet Vakfı Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça «iyi»ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.  *

(Ali İmran 92)

Edip Yüksel Meali:

Sevdiğiniz şeylerden ekonomik yardım olarak vermedikçe erdemli bir kişi olamazsınız. Her neyi verirseniz ALLAH mutlaka onu bilir

(Ali İmran 92)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birre eremezsiniz, maamafih her ne infak eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir

(Ali İmran 92)

Elmalılı Yeni Meali:

Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Erhan Aktaş Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak[1] etmedikçe asla birr'e[2] erişemezsiniz. Ne infak ederseniz, Allah, onu bilir.

1)Hayırlı işlere harcamadıkça ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmedikçe.
2)İyilik, doğruluk, adalet, gerçeklik, sevgi.

(Ali İmran 92)

Gültekin Onan Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Tanrı onu bilir.

(Ali İmran 92)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça asla “iyi adamlık” mertebesine eremezsiniz. Ve siz, her neyi bağışlarsanız kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir.

(Ali İmran 92)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe birr/iyilik (mertebesine) ulaşamazsınız. Ne infak etmişseniz kesinlikle Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Harun Yıldırım Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar iyiliğe asla erişemezsiniz! Herhangi bir şeyden ne infak ederseniz elbette ki Allah onu hakkıyla bilir.

(Ali İmran 92)

Hasan Basri Çantay:

Siz, sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş (birr-ü taat etmiş) olmazsınız. Her ne infak ederseniz sübhesiz Allah onu bilicidir.

(Ali İmran 92)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sevmekte olduğunuz şeylerden (Allah yolunda) sarf etmedikçe, (gerçek) iyiliğe aslâ erişemezsiniz. O hâlde her ne sarf ederseniz, artık şübhesiz ki Allah, onu hakkıyla bilendir.(1)*

(Ali İmran 92)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Neyi seviyorsanız ondan harcama yapana kadar, iyiliğe asla ulaşamazsınız. Herhangi bir şeyden, ne harcama yaparsanız, Allah kesinlikle onu devamlı bilendir.

(Ali İmran 92)

Hüseyin Atay Meali:

Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Ne verirseniz, doğrusu, Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

İbni Kesir Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, asla bir'e erişemezsiniz. Ve her ne infak ederseniz; şüphesiz Allah, onu bilir.

(Ali İmran 92)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sevdiğiniz şeylerden ihtiyaç sahiplerine harcamadıkça, Allah'ın değer verdiği iyiler (birr) arasına giremeziniz. Siz herhangi bir şeyden ne harcarsanız, Allah onu bilendir.

(Ali İmran 92)

İskender Ali Mihr Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe (Allah için vermedikçe), asla Birr'e nail olamazsınız. (Allah'ın size verdiklerinden, Allah için) bir şey infâk ettiğiniz zaman muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir.

(Ali İmran 92)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Siz en çok sevdiğiniz nesnelerden yoksullar için harcamadıkça olgunluğa erişemezsiniz. Geçimlik olarak her ne verirseniz işte Allah onu bilicidir.

(Ali İmran 92)

Kadri Çelik Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne infak ederseniz, işte şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Mahmut Kısa Meali:

Sevdiğiniz şeylerden bir kısmını Allah yolunda harcamadıkça, asla iyiliğe ulaşamazsınız. Açgözlülük ve cimrilik hastalığından kurtulup da servetinizi, sağlığınızı, canınızı... Allah yolunda fedâ etmeye hazır olmadığınız sürece, O’nun hoşnutluğuna asla kavuşamaz, gerçek erdemliliğe ulaşamazsınız. Öyleyse az çok demeyin, Allah yolunda harcayın. Unutmayın ki, her ne harcarsanız, Allah hepsini bilir ve mükâfâtını mutlaka verir. İsrail Oğulları, Tevrat’taki bütün toplumsal ve hukûki düzenlemelerin, yani şerîatın evrensel kanunlar olduğunu öne sürüyorlar. Bu yüzden, Tevrat’ta geçici olarak yasaklanmış bazı yiyeceklerin helâl olduğu gerçeğini ortaya koyan Kur’an’ın, önceki ilâhî şerîatlere aykırı hüküm verdiğini, dolayısıyla, ‘kendisinden önceki ilâhî kitapları onayladığı’ iddiasıyla çeliştiğini öne sürüyorlar. Oysa ki:

(Ali İmran 92)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İnfak edeceğiniz şeyler, en sevdikleriniz olmadıkça asla erginliğe erişemezsiniz İnfak etmek üzere harcadığınız her şeyi Allah çok daha iyi bilmektedir.

(Ali İmran 92)

Mehmet Türk Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe1 asla ulaşamazsınız. (Allah yolunda) harcadığınız her şeyi Allah, hakkıyla bilir.2*

(Ali İmran 92)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Allah uğruna,) sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, tam iyiliği elde edemezsiniz. Her ne harcarsanız, şüphesiz Allah, onu çok iyi bilir.

(Ali İmran 92)

Muhammed Esed Meali:

(Size gelince ey müminler,) kendiniz için özenle ayırdığınız şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız; ve her ne harcarsanız kuşkusuz, Allah ondan tamamiyle haberdardır.

(Ali İmran 92)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe asla iyiliğe ulaşamazsınız. Yardım olarak her ne verirseniz, Allah, elbette ki onu bilmektedir.

(Ali İmran 92)

Mustafa Çavdar Meali:

Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, iyiliğe ve gerçek dindarlığa erişemezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir.

Bknz: (2/177) - (76/8)»(76/9)

(Ali İmran 92)

Mustafa Çevik Meali:

Ey mü’minler! Sizler de sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda O’nu razı edecek harcamalar ve fedakârlıklar yapmadıkça, gerçek iyilik yapmış olmaz, erdemli ve faziletli kimseler mertebesine yükselemezsiniz. Allah yolunda ne harcarsanız Allah onu bilir ve karşılığını kat kat fazlasıyla verir.

(Ali İmran 92)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe fazilete ulaşamazsınız; zaten ne infak ederseniz edin, kesinlikle Allah onu ayrıntısıyla bilir.

(Ali İmran 92)

Osman Okur Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) vermedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar birre nâil olamazsınız ve her ne şey infak ederseniz şüphe yok ki, Allah Teâlâ hakkıyla bilir.

(Ali İmran 92)

Ömer Öngüt Meali:

Sevdiğiniz şeyleri Allah yolunda infak etmedikçe aslâ iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz ki Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sevdiğiniz şeylerden başkaları için de yerli yerince harcama yapmadığınız sürece temizlenip arınamazsınız. Allah, her ne harcarsanız bilir.

(Ali İmran 92)

Sadık Türkmen Meali:

SEVDİĞİNİZ şeylerden, Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcamadıkça, iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Seyyid Kutub Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyilik mertebesine eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, hiç şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Suat Yıldırım Meali:

Sevdiğiniz mallarınızdan Allah yolunda harcamadıkça "fazilet" mertebesine ulaşamazsınız. Bununla beraber her ne infak ederseniz, Allah mutlaka onu bilir.

(Ali İmran 92)

Süleyman Ateş Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) harcamadıkça asla iyiliğe eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sevdiğiniz şeylerden hayra harcamadıkça bolluğa ve refaha[1] kavuşamazsınız. Yaptığınız her harcamayı bilen Allah'tır.

1) البِرُّ (القاموس المحيط) البِرُّ: الصِّلَةُ، والجَنَّةُ، والخَيْرُ، والاتِّساعُ في الإِحْسانِ، والحَجُّ، ?  

(Ali İmran 92)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sevdiğiniz şeylerden başkaları için de harcamadıkça gerçek dindar olamazsınız. Allah, başkaları için harcadığınız her şeyi bilir.

(Ali İmran 92)

Şaban Piriş Meali:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) vermedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Talat Koçyiğit Meali:

Hoşlandığınız şeylerden (Allah yolunda) sarf etmedikçe, asıl iyiliğe asla eremezsiniz. Her ne sarf ederseniz, şüphesiz Allah da onu hakkıyla bilir.

(Ali İmran 92)

Tefhimul Kuran Meali:

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe erişemezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(Ali İmran 92)

Ümit Şimşek Meali:

Sevdiğiniz şeylerden bağışta bulunmadıkça hayra ermiş olmazsınız. Sizin hayır için harcadığınız herşeyi ise Allah bilir.(17)*

(Ali İmran 92)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe/dürüstlüğe asla ulaşamazsınız. İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir.

(Ali İmran 92)