7. Araf Suresi / 39.ayet

Ve öncekiler de, sonraki kuşaklara:
– Küfürde sizin, bizden bir farkınız yoktur, öyleyse siz de kazanmış olduklarınıza karşılık azabı tadın! Derler.

Bknz: (28/62)»(28/66)(34/31)»(34/33)(40/47)»(40/50)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 39 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Evvelce girenler, sonrakilere diyecekler ki: Sizin bir üstünlüğünüz yok bize, kazandığınız suçlar yüzünden tadın azabı.

(Araf 39)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara (küfür ve kötülük öncüleri, peşlerine takılanlara) diyecekler ki: "Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, (işinize geldiği için bizi takip ve taklit ettiniz,) şimdi kendi kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın."

(Araf 39)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve öncekiler sonrakilere şöyle diyecek: “Demek ki, bizim hatalarımızdan ders almadığınızdan dolayı, bize karşı bir üstünlüğünüz yok. Öyleyse yaptığınız tüm o kötülükler için tadın bu azabı.”

(Araf 39)

Adem Uğur Meali:

Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!

(Araf 39)

Ahmet Hulusi Meali:

Öncekiler de sonrakilere: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yok... Uygulamalarınızın getirisi olarak yaşayın azabı!" derler.

(Araf 39)

Ahmet Tekin Meali:

İktidar sahibi liderler, halka: “Sizin bize göre farklı bir tarafınız yok. O halde, siz de işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahlar sebebiyle azâbı tadın." derler.

(Araf 39)

Ahmet Varol Meali

Öncekiler de sonrakilere: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktu. Kazandıklarınıza karşılık azabı tadın" derler.

(Araf 39)

Ali Bulaç Meali:

(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: "Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın."

(Araf 39)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Önceki öncüler de sonrakilere; “- Sizin de bize karşı bir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi yaptığınızın cezası olan azabı tadın”, derler.

(Araf 39)

Ali Rıza Sefa Meali:

Öncekiler de sonrakiler için, şöyle derler: "Bize karşı bir üstünlüğünüz yok; yaptıklarınıza karşılık, artık tadın cezayı!"

(Araf 39)

Ali Ünal Meali:

Bu defa öncekiler diğerlerine şöyle söylenir: “Gördünüz ya, sizin bizden bir üstünlüğünüz, bize karşı bir ayrıcalığınız yok. O halde, bizzat kendi kazandığınız (günahlar karşılığında) tadın şu azabı!”

(Araf 39)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Öncekiler de sonrakilere derler ki: “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kendi kazançlarınızdan dolayı azabınızı tadın.”

(Araf 39)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın."

(Araf 39)

Bekir Sadak Meali:

Oncekiler sonrakilere, «Sizin bizden bir ustunlugunuz yoktu, kazandiginiza karsilik azabi tadin» derler. *

(Araf 39)

Besim Atalay Meali:

Öncekiler, derler sonrakilere: «Sizin bizden ayrı neyiniz vardır? Yaptığınız iş yüzünden azabı tadasınız»

(Araf 39)

Celal Yıldırım Meali:

Öncekiler sonrakilere, «Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Kazandığınıza karşılık azabı tadın I» diyecekler.

(Araf 39)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve (bunun üzerine) öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Öyleyse yaptığınız kötülükler yüzünden tadın azabı!”

(Araf 39)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Öncekiler sonrakilere, "Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktu, kazandığınıza karşılık azabı tadın" derler.*

(Araf 39)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Öncekiler sonrakilere, "Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın" derler.

(Araf 39)

Diyanet Vakfı Meali:

Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!

(Araf 39)

Edip Yüksel Meali:

Öncekiler sonrakilere, 'Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur. Kazandıklarınızdan ötürü azabı tadın,' dediler.

(Araf 39)

Elmalılı Orjinal Meali:

Öndekiler de sonrakilere derler ki: sizin de bize karşı bir meziyyetiniz olmadı, artık kendi kesbinizin cezası, tadın azabı

(Araf 39)

Elmalılı Yeni Meali:

Öndekiler de sonrakilere: "Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi kazancınızın cezası olarak tadın azabı." derler.

(Araf 39)

Erhan Aktaş Meali:

Öncekiler de sonrakilere: "Sizin, bizden iyi bir tarafınız yoktu. O halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın." dediler.

(Araf 39)

Gültekin Onan Meali:

(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: "Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın."

(Araf 39)

Hakkı Yılmaz Meali:

Öncekiler de sonrakilere, “Sizin bize karşı fazlalığınız yoktur. O hâlde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın” derler.

(Araf 39)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Önce yaşamış olanlar sonradan gelenlere diyecekler ki: “Sizin bize hiçbir üstünlüğünüz/ayrıcalığınız yoktur. Kazandıklarınıza karşılık azabı tadın.”

(Araf 39)

Harun Yıldırım Meali:

Öncekileri de sonrakilerine: “Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur, o halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın!” diyecekler.

(Araf 39)

Hasan Basri Çantay:

Onların evvelkileri de sonrakilerine: "Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğ (ünüz) yokdur. O halde ne kazanmış idiyseniz karşılığı olan azabı tadın" dedi (diyecek).

(Araf 39)

Hayrat Neşriyat Meali:

Öncekiler ise sonrakilere: “Hâlbuki (bu mevzu'da) sizin bizim üzerimize hiç bir üstünlüğünüz olmadı, öyle ise kazanageldiğiniz (günahlar) yüzünden azâbı(nızı) tadın!” derler.

(Araf 39)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Öncekiler de sonrakiler için "Bize karşı herhangi bir üstünlükten(payınız) yoktu. O halde elde etmekte olduklarınız sebebiyle azabı tadın!" dediler.

(Araf 39)

Hüseyin Atay Meali:

Öncekiler sonrakilere, "Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktu. Siz de kazandıklarınıza karşılık azabı tadın" derler.

(Araf 39)

İbni Kesir Meali:

Öncekiler de sonrakilere: Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. Öyleyse ne kazandıysanız karşılığı olan azabı tadın, derler.

(Araf 39)

İlyas Yorulmaz Meali:

Öncekiler de sonrakilere cevap olarak “Sizin bizden hiçbir üstünlüğünüz yoktu, kazandıklarınızdan dolayı azabı tadın” derler.

(Araf 39)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onların evvelkileri, sonrakilere: “Sizin bizden bir üstünlüğünüz yok. Öyleyse kazanmış olduğunuz şeyler sebebiyle azabı tadın.” dediler.

(Araf 39)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öncekiler de sonrakilere diyecekler: «Sizin bizden ne ayrılığınız var ki? Öyleyse siz de kazandığınız günahların azabını çekin.»

(Araf 39)

Kadri Çelik Meali:

Öncekileri (önderleri) sonrakilere (kendilerine uyanlara), “Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur, kazandığınıza karşılık tadın azabı” derler.

(Araf 39)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: “Sizin bizden üstün bir tarafınız yok ki! Öyleyse, yaptıklarınıza karşılık cehennem azâbını bizimle birlikte tadın!”

(Araf 39)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Reddederek öncekiler sonrakilere: Sizin bize üstünlüğünüz yoktur. Artık kazandıklarınıza karşılık olarak siz de tadın azabı" diyecekler.

(Araf 39)

Mehmet Türk Meali:

Öncekiler de sonrakilere: “Sizin bizden fazla bir üstünlüğünüz yok. Öyleyse yaptıklarınızın karşılığı olan şu azabı tadın bakalım.” (diyecekler.)

(Araf 39)

Muhammed Celal Şems Meali:

Öncekiler (de) sonrakilere, “Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktu, (size neden bizden daha az azap verilsin? Şimdi artık) kazandıklarınızdan ötürü azabı tadın,” diyecekler.

(Araf 39)

Muhammed Esed Meali:

Ve öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: "Demek ki, hiçbir bakımdan bizden üstün kimseler değilmişsiniz! Öyleyse, yaptığınız bütün o kötülükler için, tadın bu azabı!"

(Araf 39)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öncekiler de sonrakiler için şöyle söyleyecektir; "Artık sizin, bizim üzerimizde bir üstünlüğünüz yok. O halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın."

(Araf 39)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve öncekiler de, sonraki kuşaklara: – Küfürde sizin, bizden bir farkınız yoktur, öyleyse siz de kazanmış olduklarınıza karşılık azabı tadın! Derler.

Bknz: (28/62)»(28/66) - (34/31)»(34/33) - (40/47)»(40/50)

(Araf 39)

Mustafa Çevik Meali:

Bu defa öncekiler sonra gelenlere, “Sizin bizden ne farkınız var! Allah’ın da veti size de yapılmıştı, kabul ettiniz de biz mi engel olduk? Bize uymayı siz tercih ettiniz. Öyleyse çekin cezanızı.” diyecekler.

(Araf 39)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu kez öncekiler sonrakilere: "İşte gördünüz, sizin bizden bir farkınız yok. Öyleyse, kendi işledikleriniz yüzünden tadın azabı!" diyecekler.

(Araf 39)

Osman Okur Meali:

Öncülük edenler sonrakilere (yani kendilerine tabi olanlara) derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde sizde yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!

(Araf 39)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Öndekiler de, sonrakilere diyeceklerdir ki: «Sizin için bizim üzerimize bir fazl (ve rüçhan) yoktur. Binaenaleyh (siz de) kazanır olduğunuz şey sebebiyle azabı tadınız.»

(Araf 39)

Ömer Öngüt Meali:

Öncekiler sonrakilere: “Sizin bizden üstünlüğünüz yoktu, kazandığınıza karşılık azabı tadın!” derler.

(Araf 39)

Ömer Sevinçgül Meali:

Önde gidenler de arkadan gelenlere, “Sizin bizden üstün bir yanınız yoktu. Kendi kazancınız yüzünden tadın azabı!” derler.

(Araf 39)

Sadık Türkmen Meali:

Öncekiler de sonrakiler için dediler ki: “Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur, kazanıp biriktirmiş olduklarınıza karşılık, tadın azabı!”

(Araf 39)

Seyyid Kutub Meali:

Öncekiler de, kendilerinden sonrakilere, «Sizin de bizden bir farkınız yoktu. O halde siz de işlediğiniz kötülüklerin karşılığı olan azabı çekiniz» derler.

(Araf 39)

Suat Yıldırım Meali:

Bu sefer öndekiler de sonrakilere derler ki: "Gördünüz ya, sizin bize karşı bir ayrıcalığınız olmadı, artık kendi işlediklerinizin cezası olarak tadın azabı!"

(Araf 39)

Süleyman Ateş Meali:

Öncekiler de sonrakilere dediler ki: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de kazandıklarınıza karşılık azabı tadın!"

(Araf 39)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Öncekiler de sonrakilere şöyle cevap vereceklerdir: "Sizin bizden ne farkınız var ki? Siz de kazandığınıza karşılık bu azabı tadın."

(Araf 39)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Öncekiler, sonrakilere: "Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktu. Öyleyse yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın" derler.

(Araf 39)

Şaban Piriş Meali:

Öncekiler ise, kendilerinden sonra gelenlere: -Sizin, bizden bir üstünlüğünüz yoktur, siz de kazanmış olduklarınıza karşılık azabı tadın!" derler.

(Araf 39)

Talat Koçyiğit Meali:

Evvelkileri ise, sonrakilere derler ki: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yok ki.. Siz de irtikâb etmiş olduğunuz günah sebebiyle azabı tadın."

(Araf 39)

Tefhimul Kuran Meali:

(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: «Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın.»

(Araf 39)

Ümit Şimşek Meali:

Öncekiler de sonrakilere “Sizin bize bir üstünlüğünüz yok ki,” derler. “Siz de kendi kazandıklarınızın azabını tadın.”

(Araf 39)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Öncekiler de sonrakiler için şöyle konuşurlar: "Artık sizin, bizim üzerimizde bir üstünlüğünüz yok. O halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın."

(Araf 39)