7. Araf Suresi / 77.ayet

Nihayet o deveyi hunharca öldürdüler. Böylece Rablerinin emrine başkaldırdılar ve:
– Ey Salih, eğer gerçekten Allah’ın elçisi isen bizi korkutup durduğun o azabı getir! Dediler.

Bknz: (11/62)(67/25)(91/14)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 77 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Dişi deveyi, ayaklarını kesip öldürdüler ve Rablerinin emrinden çıktılar, isyan ettiler ve ey Salih dediler, peygamberlerdensen tehdid ettiğin şeyi yap bize bakalım.

(Araf 77)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylelikle dişi deveyi boğazlayıp öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de) : "Ey Salih! Eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, va’ad ettiğin şeyi getir, bakalım" demeye (kalkışmışlardı).

(Araf 77)

Abdullah Parlıyan Meali:

Derken o dişi deveyi, ayaklarından keserek öldürdüler. Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler ve bununla da kalmayıp, “Ey Salih! Eğer gerçekten, Allah'ın elçilerinden biriysen, tehdit ettiğin azabı getirde görelim” dediler.

(Araf 77)

Adem Uğur Meali:

Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.

(Araf 77)

Ahmet Hulusi Meali:

(Derken) dişi deveyi vahşice boğazladılar, Rablerinin emrine itaattan çıktılar ve: "Ey Salih... Eğer Rasullerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı getir" dediler.

(Araf 77)

Ahmet Tekin Meali:

Dişi deveyi, kılıçla bacaklarından biçerek öldürdüler. Rablerinin koyduğu planın, buyruğunun dışına çıktılar. “Ey Sâlih, eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirilen hak peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin o azâbı getir" dediler.

(Araf 77)

Ahmet Varol Meali

Nihayet dişi deveyi boğazladılar, Rabblerinin emrinden dışarı çıktılar ve: "Ey Salih! Eğer gerçekten peygamber olarak gönderilenlerden isen bizi tehdit ettiğin azabı getir bakalım" dediler.

(Araf 77)

Ali Bulaç Meali:

Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım."

(Araf 77)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet o dişi deveyi öldürdüler. Rablerinin emrinden çıkıp isyan ettiler ve şöyle dediler: “- Ey Salih, sen, gerçek Peygamberlerdensen, bizi kendisiyle korkutmakta olduğun şeyi (azabı), bize getir bakalım.”

(Araf 77)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ardından, dişi deveyi kestiler. Böylece, Efendilerinin buyruğunun dışına çıktılar. Ve "Ey Salih!" dediler; "Bize gözdağı verdiğin şeyi getir; eğer gönderilenler arasındaysan?"

(Araf 77)

Ali Ünal Meali:

Derken, (kendisine daha fazla tahammül edemeyerek) dişi deveyi boğazladılar; (guru ve kibir içinde) Rabbilerinin emrinden çıkıp O’na isyan ettiler. Sonra da (büyük bir küstahlıkla) Salih’e yönelip, “Ey Salih! Eğer sen gerçekten bize (Rabbinden) mesaj getirmiş bir rasûlsen, bizi kendisiyle tehdit edip durduğun o azabı haydi getir getirebilirsen!” diye meydan okudular.

(Araf 77)

Bahaeddin Sağlam Meali:

76, 77. O büyüklük taslayanlar: “Biz ise, o inandığınız şeyleri inkâr ediyoruz” dediler. Ve o devenin el ve ayaklarını kesip, azarak Allah’ın emrine karşı geldiler. Ve: “Ey Salih! Eğer peygamberlerden isen, bize vaadettiğin azabı getir!” dediler.

(Araf 77)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Derken, o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da, "Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin azabı bize getir" dediler.

(Araf 77)

Bekir Sadak Meali:

(76-77) Buyukluk taslayanlar, «Sizin inandiginizi biz inkar ediyoruz» dediler ve disi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruguna bas kaldirdilar, «Ey Salih, eger sen peygambersen bizi tehdit ettigin azaba ugrat bakalim» dediler.

(Araf 77)

Besim Atalay Meali:

İmdi, dişi deveyi hemen tepelediler, Tanrı'nın buyurumuna karşı koyup dediler ki : «Ey Salih ! Eğer sen peygambersen getir bize korkuttuğun nesneyi»

(Araf 77)

Celal Yıldırım Meali:

(76-77) Büyüklük taslayanlar, «biz sizin imân ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz» dediler ve o yüzden devenin bacaklarını kesip onu yere devirdiler de Rablarının buyruğuna baş kaldırıp tuğyan ettiler ve: «Ey Salih ! Eğer (cidden) peygamberlerden isen bizi tehdîd edip durduğun azabı haydi getir görelim» dediler.

(Araf 77)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve böyle (diyerek) dişi deveyi yatırıp hunharca kestiler. Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler. Ve (bununla da kalmayıp): “Ey Salih! Eğer gerçekten Allah'ın peygamberlerinden biriysen, haydi getir şu bizi korkutup durduğun azabı!” dediler.*

(Araf 77)

Diyanet İşleri Eski Meali:

76,77. Büyüklük taslayanlar, "Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz" dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, "Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım" dediler.

(Araf 77)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Nihayet deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve "Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı getir" dediler.

(Araf 77)

Diyanet Vakfı Meali:

Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.

(Araf 77)

Edip Yüksel Meali:

Deveyi işkence ederek kestiler ve Rab'lerinin emrine baş kaldırdılar: 'Salih, gerçekten elçilerden birisi isen, bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir,' dediler.

(Araf 77)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken o nakayı tepelediler ve rablarının emrinden tuğyan ettiler ve dediler ki: Hey Salih, sen gerçek mürselinden isen bizi tehdid etmekte olduğun azabı getir görelim

(Araf 77)

Elmalılı Yeni Meali:

Derken o dişi deveyi tepelediler, ayaklarını keserek öldürdüler, Rablerinin emrine baş kaldırdılar ve: "Hey Salih, sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit etmekte olduğun azabı getir de görelim!" dediler.

(Araf 77)

Erhan Aktaş Meali:

Derken dişi deveyi kestiler ve böylece Rabb'inin emrine karşı geldiler ve "Ey Salih! Sen gerçekten gönderilenlerdensen, haydi bizi tehdit ettiğin şeyleri getir." dediler.

(Araf 77)

Gültekin Onan Meali:

Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve rablerinin buyruğuna karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden isen, vaadettiğin şeyi getir bakalım."

(Araf 77)

Hakkı Yılmaz Meali:

Hemencecik de o sosyal yardım ve destek kurumlarını ayakta tutan gelir kaynaklarını kuruttular ve büyüklenerek Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar ve “Ey Sâlih! Eğer gerçekten gönderilen elçilerden isen, bizi tehdit ettiğini getir bize!” dediler.

(Araf 77)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dişi deveyi kestiler. Rablerinin emrine karşı çıktılar ve: “Ey Salih! Şayet resûllerden isen vadettiğin (azabı) getir bize.” dediler.

(Araf 77)

Harun Yıldırım Meali:

Ardından o dişi deveyi kestiler de Rablerinin emirlerine karşı isyan ederek: “Ey Salih, sen gerçekten rasullerden isen bize vaadettiğin şeyi getir!” dediler.

(Araf 77)

Hasan Basri Çantay:

Derken o dişi deveyi, ayaklarını keserek, öldürdüler. Rablerinin emrinden (uzaklaşıb) isyan etdiler ve: "Saalih, eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi tehdid edib durduğun azabı getir bize" dediler.

(Araf 77)

Hayrat Neşriyat Meali:

Derken o dişi deveyi kesip Rablerinin emrine karşı (haddi aşarak) isyân ettiler ve dediler ki: “Ey Sâlih! Eğer peygamberlerden isen, bizi (kendisiyle) tehdîd etmekte olduğun(azâb)ı bize getir!”

(Araf 77)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından, o dişi deveyi kurban¹ ettiler ve RAB'lerinin emri konusunda itaatsizlik ettiler. "Ey Salih! Eğer gönderilmişlerden idiysen bize vaad ettiğini (azabı) getir!" dediler.

(Araf 77)

Hüseyin Atay Meali:

Ve hemen dişi deveyi sinirlediler ve Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar ve "Ey Salih! Eğer sen gönderilen elçilerden biri isen, bize söz verdiğini yap" dediler.

(Araf 77)

İbni Kesir Meali:

Ve dişi deveyi kesip devirdiler de Rabblarının emrine baş kaldırdılar ve dediler ki: Ey Salih; eğer sen peygamberlerden isen tehdid edip durduğun azabı getir bize.

(Araf 77)

İlyas Yorulmaz Meali:

Hemen dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin emrine baş kaldırmış oldular. Salih'e “Eğer sen Rabbin tarafından gönderilmiş bir elçi isen, bize vaat ettiğini başımıza getir” dediler.

(Araf 77)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra (dişi) deveyi kestiler ve Rab’lerinin emrine isyan ettiler (haddi aştılar). Ve şöyle dediler: “Ya Salih, şâyet sen gönderilen resûllerden isen bize vaadettiğin (tehdit ettiğin) şeyi getir.”

(Araf 77)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler. Böylece çalaplarının buyruğuna karşı gelmiş oldular. Bir de dediler: «Ey Salih! Eğer sen gönderilen bir elçi isen sözünü ettiğini başımıza getir de görelim.»

(Araf 77)

Kadri Çelik Meali:

Böylece dişi deveyi kesip devirdiler ve rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar da, “Ey Salih! Eğer sen peygambersen, bize vaat ettiğin şeyi (azabı) getir” dediler.

(Araf 77)

Mahmut Kısa Meali:

Ardından da, Rab’lerinin emrine başkaldırdılar veAllah’a itaatin simgesi olan deveyi kesip öldürdüler. Üstelik Sâlih’e meydan okuyarak, “Ey Sâlih!” dediler, “Eğer sen gerçekten Peygambersen, haydi bizi tehdit edip durduğun şu azâbı getirde görelim!”

(Araf 77)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ayaklarını kesip dişi deveyi öldürdüler. Rablerinin emrinden çıktılar. Reddederek şöyle:" Ey Salih sen gerçekten gönderilensen eğer Açıkça vadettiğin şeyi getir de bakalım nasılmış" dediler.

(Araf 77)

Mehmet Türk Meali:

Hemen dişi deveyi boğazlayarak, Rablerinin emrinden dışarı çıktılar ve: “Ey Salih! Eğer gerçekten sen Peygamberlerdensen (haydi) bizi tehdit edip durduğun (şu azabı) getir de (görelim.)” dediler.

(Araf 77)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonunda dişi devenin (ayak) bileklerini kestiler. Rableri’nin emrine karşı geldiler. Dediler ki: “Ey Salih! Eğer sen peygamberlerdensen, bize sözünü ettiğin (azabı) getir bakalım!”

(Araf 77)

Muhammed Esed Meali:

Ve böyle (diyerek) dişi deveyi yatırıp hunharca kestiler, Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler. Ve (bununla da kalmayıp): "Ey Salih," dediler, "eğer gerçekten Allahın elçilerinden biriysen, haydi getir şu bizi korkutup durduğun azabı!"

(Araf 77)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bu arada o dişi deveyi de boğazladılar. Ve rablerinin emrinden dışarı çıkıp şöyle dediler; "Ey Salih, eğer Allah tarafından gönderilenlerdensen, kendisiyle bizi tehdit ettiğin azabı hadi önümüze getiriver."

(Araf 77)

Mustafa Çavdar Meali:

Nihayet o deveyi hunharca öldürdüler. Böylece Rablerinin emrine başkaldırdılar ve: – Ey Salih, eğer gerçekten Allah’ın elçisi isen bizi korkutup durduğun o azabı getir! Dediler.

Bknz: (11/62) - (67/25) - (91/14)

(Araf 77)

Mustafa Çevik Meali:

Nihayet uyarılmalarına rağmen, deveyi hunharca katledip Rablerinin emrine başkaldırdılar, ardından Salih’e, “Ey Salih! Sen gerçekten Allah’ın peygamberi isen, bizi tehdit edip durduğun şu azap gelsin de görelim.” dediler.

(Araf 77)

Mustafa İslamoğlu Meali:

En sonunda dişi deveyi işkenceyle, vahşice katlettiler ve Rablerinin buyruğuna karşı geldiler; üstelik dediler ki: "Ey Salih! Eğer peygamberlerden biri olduğun gerçekse, haydi getir şu bizi tehdit ettiğin azabı!"

(Araf 77)

Osman Okur Meali:

Sonra (dişi) deveyi kestiler ve Rab’lerinin emrine isyan ettiler (haddi aştılar). Ve şöyle dediler: “Ya Salih, şâyet sen gönderilen resûllerden isen bize vaadettiğin (tehdit ettiğin) şeyi getir.”

(Araf 77)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra o dişi deveyi boğazladılar, ve Rablerinin emrinden tekebbürde bulunup kaçındılar ve «Ey Sâlih! Eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir» dediler.

(Araf 77)

Ömer Öngüt Meali:

Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: “Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı getir!” dediler.

(Araf 77)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da deveyi kesip devirdiler. Rablerinin emrine başkaldırdılar. “Ey Salih!” dediler, “Gerçekten peygambersen getirsene bizi korkuttuğun şu azabı!”

(Araf 77)

Sadık Türkmen Meali:

Dişi deveyi kestiler ve böylece Rablerinin emrini çiğnediler/emrine uymadılar. Dediler ki: ”Ey Salih! Bizi tehdit ettiğin şeyi bize getir. Eğer sen gönderilmişlerden isen?”

(Araf 77)

Seyyid Kutub Meali:

Arkasından Rabblerinin emrine başkaldırarak dişi deveyi boğazladılar ve 'Ey Salih, eğer gerçekten peygambersen, ilerde çarpılacağımızı söylediğin azabı şimdi başımıza getir, bakalım' dediler.

(Araf 77)

Suat Yıldırım Meali:

Derken deveyi boğazladılar ve Rab'lerinin emrinden çıkıp O'na isyan ettiler ve dediler ki: "Salih! Sen gerçekten resullerden isen, bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim!"

(Araf 77)

Süleyman Ateş Meali:

Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğu dışına çıktılar; "Ey Salih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdid ettiğin (azab)ı bize getir!" dediler.

(Araf 77)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra Rablerinin emrine karşı gelerek dişi deveyi kestiler ve dediler ki "Bak Salih! Eğer sen elçilerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi getir de görelim."

(Araf 77)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Rablerinin emrini çiğneyerek deveyi boğazladılar ve: "Eğer gerçekten peygambersen bizi tehdit ettiğin azabı getir bakalım" dediler.

(Araf 77)

Şaban Piriş Meali:

Ayaklarını keserek o deveyi öldürdüler. Rab'lerinin emrine baş kaldırdılar ve: -Ey Salih, eğer peygamberlerden isen bize korkutup durduğun azabı getir! dediler.

(Araf 77)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra da deveyi boğazlayıp, Rablarının emrine karşı gelmişler ve (Salih'e de şöyle) demişlerdi: "Ey Salih! Eğer gönderilmiş peygamberlerden isen. bize vadettiğin (azâb)i getir."

(Araf 77)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: «Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım.»

(Araf 77)

Ümit Şimşek Meali:

Ve deveyi keserek Rablerinin emrinden çıktılar ve “Ey Salih, eğer sen peygamberlerden isen, bize vaad ettiğini getir de görelim” dediler.

(Araf 77)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu arada dişi deveyi boğazladılar. Ve Rablerinin emrinden dışarı çıkıp şöyle dediler: "Ey Salih! Eğer Allah tarafından gönderilenlerdensen, bizi tehdit ettiğin şeyi önümüze getiriver."

(Araf 77)