2. Bakara Suresi / 178.ayet

Ey İman edenler! Cinayetlerde adil ceza size farz kılındı. Hür olana karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas olunur. Her kim bir şekilde kardeşi tarafından bağışlanmışsa, artık bu, makul bir biçimde uygulanmalı ve bağışlayana güzellikle tazminatı ödenmeli. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim aşırı giderse ona elem verici azap vardır.

Bknz: (5/45)(16/126)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 178 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas farz edilmiştir: Hüre karşılık hür, kula karşılık kul, kadına karşılık kadın. Fakat öldüren, kardeşinden azıcık bir affa nail olursa o zaman kısas kalkar; öldürülenin velisinin, akla ve örfe uygun olarak iyiliğe uyması, öldürenin de, öldürdüğü kişinin velisine güzellikle bir şey vermesi kalır. Bu, Rabbinizden hükmü hafifletmedir, rahmettir. Bundan sonra da gene zulme kalkan ve aşırı giden olursa artık ona elemli bir azap var.

(Bakara 178)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ey iman edenler! (Meşru savunma mecburiyeti ve hukuk düzenini koruma görevi olmaksızın, haksız yere ve kasten) Öldürülen kimseler (katledilenler) hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) . Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. (Yani cinayeti ister hür -asil ve zengin kesiminden-ister fakir ve halktan kimselerden ve ister kadın cinsinden olsun, kim işlerse cezasını başkası değil, kendisi çekecektir.) Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varisine veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azap vardır. *

(Bakara 178)

Abdullah Parlıyan Meali:

Siz ey iman edenler! Öldürme olaylarında adil karşılık olan kısas, size farz kılındı. Hüre karşı hür, köle için köle, kadın için kadın öldürülür. Bununla beraber kim öldürülenin kardeşi veya velileri tarafından affedilirse, o zaman affedenin dinin öngördüğü diyeti istemesi, affedilenin de onu güzelce ödemesi gerekir. Bu Rabbinizin cezayı bir hafifletmesi ve acımasıdır. Buna rağmen bir kimse bilerek ve isteyerek hak ve adalet sınırlarını aşarsa pek acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Adem Uğur Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.

(Bakara 178)

Ahmet Hulusi Meali:

Ey iman edenler, öldürme olaylarında kısas (eşitlik esasına dayalı uygulama) yazıldı üzerinize! Hürriyeti olana hür olan, köleliği yaşayana köle olan, dişiliği yaşayana da dişi kısas olur. Katil eğer öldürdüğünün kardeşi (veya varisi) tarafından (kısmen) affa uğrarsa, o takdirde örfe uyulmalı, (diyeti) ödenmelidir. Bu da Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Kim bundan sonra haddi aşarsa ona feci bir azap vardır.

(Bakara 178)

Ahmet Tekin Meali:

Ey imân edenler, cinayetlerde, öldürülenlere karşılık katillere kısas uygulanması, size yazılı bir kanun haline getirildi, farz kılındı. Hür bir maktûle karşı, hür bir kimseye, maktul bir köleye karşı bir köleye, maktul bir kadına karşı bir kadına kısas uygulanır, ölüm cezası verilir. Ancak, maktûlün velisi, kardeşi tarafından kısas cezasından, vazgeçilen; ödeyeceği diyetin de bir kısmı bağışlanan kimseye, Kur'ân'ın ve sünnetin hükümlerine İslâmî kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uyularak, diyetin tahsilinde kolaylık gösterilmeli, sıkıştırılmamalı, katil de maktûlün tarafına süründürmeden, eksiltmeden diyeti güzellikle ödemelidir. Bunlar, sizden öncekilere konan kurallara göre, Rabbinizin cezaları hafifletmesi ve rahmetinin, merhametinin tecellisidir. Kim bundan sonra, bu hüküm ve emirlere uymayarak haddi aşarsa, onun için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.*

(Bakara 178)

Ahmet Varol Meali

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın. Her kime kardeşi tarafından bir bağışlamada bulunulursa bu zaman iyiliğe uyulmalı ve gerekli olan şey ona güzellikle verilmelidir. Bu, Rabbiniz tarafından size bir hafifletme ve rahmettir. Artık bundan sonra kim taşkınlık ederse ona acıklı bir azap vardır. [35]*

(Bakara 178)

Ali Bulaç Meali:

Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardır.

(Bakara 178)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey iman edenler! (kasden) öldürülmüşler için size kısas (misilleme yapmak) farz kılındı: Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas olunur. (ölen müslüman olduğu halde, öldüren hür, köle ve kadın, her kimse kısas olunur, yani öldürdüğüne karşılık öldürülür.) Öldürülmüş olanın kardeşinden (verese ve velisinden) katilin lehine olarak bir şey bağışlansa da kısas düşürülse, ölünün velisi, hakkından ziyade olmıyarak, örfe göre diyet almalıdır; katil de maktulün velisine, icap eden diyeti güzel bir şekilde ödemelidir. İşte böyle afvederek diyet almak, Rabbiniz tarafından size bir hafiflik ve merhamettir. Kim bu bağışlama ve diyet alıştan sonra, katil ile veya katilin akrabasıyla düşmanlık yaparak tecavüzde bulunursa, onun için âhirette çok acıklı bir azab vardır.

(Bakara 178)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ey inanca çağırılanlar! Öldürülenler hakkında, size tıpkısı karşılık yazıldı: ‘Özgüre karşı özgür, tutsağa karşı tutsak ve kadına karşı kadın!' Fakat onun kardeşi tarafından bağışlanırsa, göreneğe uymalı ve güzellikle ödemelidir. Bu, Efendinizden bir yumuşatma ve rahmettir. Bundan sonra kim saldırırsa, onun için acı bir ceza vardır.

(Bakara 178)

Ali Ünal Meali:

Ey iman edenler! Haksız yere öldürmelerde üzerinize kısas farz kılındı – (can karşılığı can:) hür karşılığı hür, köle karşılığı köle, kadın karşılığı kadın. Ama her kim mü’min kardeşinden (öldürdüğü kimsenin vârislerinden biri, birkaçı ve hepsinden) bir affa nail olursa, artık affeden taraf (diyet veya karşılıksız aftan) hangisi üzerinde anlaşılmışsa ona güzellikle uysun, diğer taraf da ödemesi gereken ne ise onu karşı tarafın gönlünü tam yapacak şekilde ödesin. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve hususî bir rahmettir. Bundan sonra kim bu hükümlere riayet etmeyerek aşırı giderse, onun için pek acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ey iman edenler! (Siz de Yahudiler gibi şekilde kalıp aşırı karşılık istemeyin.) Öldürülenler konusunda size kısas (eşitlik esası üzerine karşılık almak) farz kılındı: Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (bir’e bir)… Kim kardeşi tarafından bir miktar affedilirse (kısastan vazgeçerse,) o affeden kişinin öbür kardeşine iyi davranması ve onun da ona güzelce bir ödeme yapması (lazım.) Bu Rabbinizden bir hafifletmedir ve O’ndan bir rahmettir. Kim bundan sonra sınırı aşarsa, onun için acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Bununla beraber kim öldürülenin velisi tarafından bağışlanırsa, artık o zaman örfe uymak ve öldürülenin velisine güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Kim bundan sonra zulüm yapmaya kalkışırsa, ona acı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Bekir Sadak Meali:

Ey Inananlar! Oldurulenler hakkinda size kisas farz kilindi: Hur ile hur insan, kole ile kole ve kadin ile kadin. Olduren, olenin kardesi tarafindan bagislanmissa, kendisine orfe uymak ve bagislayana guzellikle diyet odemek gerekir. Bu, Rabbiniz'den bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavuzde bulunana elem verici azab vardir.

(Bakara 178)

Besim Atalay Meali:

Ey inanmış olanlar! Öldürülen kimselerçin, size kısas yazılmıştır, hür olana hür kişi, kula kul, dişiye dişi; bir şey bağışlarsa kardeşi, göreneğe uymalı, bir de iyilikle ödetilmiş bulunur, bu sizlere Tanrıdan verilen bir yeğnitmedir, bir yarlığadır, bundan sonra bir kimse taşkınlık ederse, ona acı azap var

(Bakara 178)

Celal Yıldırım Meali:

Ey imân edenler! Öldürülenler hakkında size kısas (eşit şekilde karşılık = misilleme) farz kılındı : Hürre hür, köleye köle, dişiye dişi... Bununla beraber kim (öldürülenin) kardeşinden az da olsa bağışlanırsa (kısas düşer); kendisine örfe uymak ve bağışlayana diyeti güzellikle ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azâb vardır.

(Bakara 178)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ey inananlar! (Kasten) öldürülenler hakkında size kısas (misilleme yapmak) farz kılındı. (Öldürülen) hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Buna rağmen hak ve adalet sınırlarını bilerek ve isteyerek ihlal eden için şiddetli azap vardır. *

(Bakara 178)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbiniz'den bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azab vardır.

(Bakara 178)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin varisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

(Bakara 178)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.*

(Bakara 178)

Edip Yüksel Meali:

İnananlar! Öldürmede size eşitlik farz kılındı. Hürre karşı hür, köleye köle, kadına kadın... Ama kim maktulun hısımları tarafından bağışlanırsa, o zaman uygun olanı yapması ve diyeti güzelce ödemesi gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim sınırı aşarsa onun için acı bir azap var.

(Bakara 178)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey o bütün iman edenler! Maktuller hakkında üzerinize kısas yazıldı: hürre hür, köleye köle, dişiye dişi, bunun üzerine her kim kardeşinden cüz'i bir afve mazhar olursa o vakit vazife birinin o marufu takib etmesi birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir bu, rabbınızdan bir tahfif ve bir rahmettir, her kim bunun arkasından yine tecavüz ederse artık ona elim bir azab vardır

(Bakara 178)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey iman edenler, öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazıldı. Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi. Bununla birlikte her kim kardeşi tarafından kısmen bağışlanırsa, o vakit görev, birinin geleneğe uyması birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmetttir. Her kim, bunun ardından yine tecavüz ederse, artık ona pek elem veren bir azap vardır.

(Bakara 178)

Erhan Aktaş Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas farz kılındı; hüre hür, köleye köle, kadına kadın.[1] Ancak öldüren, öldürülenin kardeşi[2] tarafından bağışlanırsa; örfe uygun şekilde, diyeti iylikle ödemelidir. Bu Rabb'inizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa, onun için can yakıcı bir azap vardır.

1)Hürse hür, köleyse köle, kadınsa kadın; kim öldürmüşse o. Sözcük anlamı olarak, "Hüre hür, köleye köle, kadına kadın." denmiş olsa da anlam olarak, "Öldüren öldürülür; kim öldürmüşse o öldürülür." denmektedir. Söylenmek istenen şey şudur: "Öldürenin yerine, başka bir kimse öldürülemez.". Cahiliye döneminde kimi öldürülmelerde, öldüren kimsenin yerine, diyet olarak bir başkası öldürülüyordu. Örneğin öldüren güçlü bir ailedense, onun yerine, o ailenin sahip olduğu kölesi diyet olarak öldürülebiliyordu.
2)Kardeşi, birinci dereceden yakını.

(Bakara 178)

Gültekin Onan Meali:

Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kim (hangi katilin) lehine, onun (maktülün) kardeşi (varisi veya velisi) tararfından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktülün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Ancak kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azap vardır.

(Bakara 178)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ey iman etmiş kişiler! Ölümlü olaylarda kısas; âdil karşılık size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın… Ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uymalı, ona güzellikle ödemelidir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim sınırları aşarsa, artık acı veren azap onun içindir.

(Bakara 178)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ey iman edenler! Öldürme vakaları için size kısas hükmü farz kılındı. Hür olana karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın (olmak üzere kısası yapın). Fakat kime de kardeşi tarafından (kısastan vazgeçilerek) bir şey bağışlanırsa artık (maktul yakınları diyeti) örfe uygun istesin. (Katil de) iyilikle ödesin. Bu, Rabbiniz tarafından (sizin için) bir hafifletme ve rahmettir. Kim de bundan sonra haddi aşacak olursa, onun için can yakıcı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Harun Yıldırım Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas yazıldı. Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın… Her kim de kardeşi tarafından bir şey affedilirse artık örfe uymalı ve ona güzellikle ödemelidir. İşte bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim de bundan sonra haddi aşarsa onun için çok acıklı bir azap vardır…

(Bakara 178)

Hasan Basri Çantay:

Ey iman edenler, maktuller hakkında size kısas (misilleme) yazıldı (farzedildi). Hür, hür ile, köle, köle ile, dişi, dişi ile (kısas olunur). Fakat kimin (hangi kaatilin) lehinde maktulün kardeşi (velisi) tarafından cüz'i birşey afvolunursa (hemen kısas düşer). Artık örfe uymak (şer'in ve aklın iyi gördüğünü yapmak, borcu) ona (maktulün velisine) güzellikle ödemek (lazımdır). Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve esirgemedir. O halde kim bu (afivden ve edadan) sonra (kaatile veya taraflarına muhaasame ve) tecavüzde bulunursa onun için pek acıklı bir azab vardır.

(Bakara 178)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ey îmân edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas farz kılındı!(2) Hür olana hür, köleye köle, kadına kadın (kısâs edilir, öldürülür)! Fakat (öldüren) o kimse lehinde, kardeşi tarafından (cüz'î) bir şey affedilirse, o takdirde (affedene düşen,) örfe tâbi' olmak(diyetini aşırıya kaçmadan almak)tır ve (öldürene düşen de, diyeti) ona güzellikle ödemektir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. Buna rağmen kim bundan sonra haddi aşarsa, artık ona (pek) acıklı bir azab vardır!*

(Bakara 178)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ey inanmış olanlar! Cinayetlerde Kısas [misilleme] üzerinize yazıldı. Hür, hür'e karşılık; köle, köle'ye karşılık; kadın, kadına karşılık [kısas edilir]. Artık kimin lehine, onun kardeşinden [ölenin kardeşinden] bir şey affedilir ise tanınan iyiliğe bağlı kalmak ve ona diyeti iyilikle ödemek vardır. İşte bu RAB'binizden bir hafifletme ve rahmettir. Artık, kim bundan sonra düşmanlık ettiyse artık ona acı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Hüseyin Atay Meali:

Ey inananlar! Öldürülenler hakkında öldüreni öldürme size yazıldı; hür ise hür, köle ise köle, kadın ise kadın. Ancak, kardeşi tarafından bağışlanırsa uygun olana uyulmalı ve ona güzelce ödeme yapılmalıdır. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve acımadır. Bundan sonra kim gereğini aşarsa ona acıtıcı bir azap vardır.

(Bakara 178)

İbni Kesir Meali:

Ey iman edenler; öldürmede size kısas farz kılındı. Hür; hür ile, köle; köle ile, dişi; dişi ile. Ama kim de kardeşi tarafından affedilirse, ma'ruf olan emre ittiba etmeli ve ona güzellikle ödemelidir. Bu, Rabbınız tarafından bir hafifletme ve rahmettir. Kim, bundan sonra da tecavüzde bulunursa; onun için pek acıklı bir azab vardır.

(Bakara 178)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ey İman edenler! Öldürme olayında öldürene, ölen gibi ölüm cezası (kısas) uygulanması sizin üzerinize farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile ceza uygulanır. Kim (öldürme fiilini yapan) öldürülenin velisi tarafından affedilirse, örfe göre uygulama yapılmalı ve öldürülenin velisine güzellikle diyeti ödenmelidir. Bu kolaylık Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa, onun için acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

İskender Ali Mihr Meali:

Ey âmenû olanlar! Katl (öldürülme) konusunda kısas üzerinize yazıldı (size farz kılındı). Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi (kısas olunur), fakat kim, onun (öldürülenin) kardeşi tarafından bir şey ile (bir diyet karşılığı) affolunursa (bağışlanırsa), o taktirde gereken, örfe tâbî olunması ve ona (affedene), (diyetin) ihsanla ödenmesidir. İşte bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa (saldırıya kalkarsa) o zaman onun için elîm bir azap vardır.

(Bakara 178)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey inananlar! Öldürülenler için ödeşme boynunuza borç oldu: Hüre hür ile, köleye köle ile, dişiye dişi ile ödeşeceksiniz. Ancak, öldürülenin yakınlarından biri suçun bir parçasını bağışlıyacak olursa bunu töreye uygun olarak ona güzellikle ödemelidir. İşte bu, Allah'ın bir kolaylaştırması, bir esirgemesidir. Bundan sonra da her kim sınırları aşacak olursa artık onun için acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Kadri Çelik Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi. O halde eğer birisi (dini) kardeşi tarafından bağışlanırsa (ve kısas hükmü diyete dönüşürse) iyiliğe uymalıdır (diyet hususunda karşı tarafın maddi durumunu göz önünde bulundurmalıdır) ve (katil de öldürülenin velisine diyeti) iyilikle ödemelidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa elem verici azap onun içindir.

(Bakara 178)

Mahmut Kısa Meali:

Ey iman edenler! Öldürülen kimseler hakkında kısas, yani suçsuz bir insanı kasıtlı olarak öldüren kişinin, işlediği suça denk bir ceza olarak İslam devleti tarafından öldürülmesi, mutlaka yerine getirmeniz gereken bir yasa olarak size farz kılınmıştır. Hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın. Yani, cinâyeti kim işlemişse, cezasını çeken de yalnızca o olmalıdır, başkası değil. Kâtil hür bir insan ise sadece o hür, eğer bir köle ise sadece o köle, eğer bir kadın ise yine sadece o kadın cezalandırılmalıdır. Kâtilin cezalandırılmasını yeterli görmeyip, onun akrabalarından, kabilesinden, ailesinden intikam almaya kalkışılmamalıdır. Ve bu suç sabit olduğunda, suçlu kadın da olsa, köle de olsa, efendi de olsa, mutlaka cezalandırılmalıdır. Ancak kâtil,öldürdüğü kişinin kardeşi veya bir başka yakın akrabası tarafından herhangi bir şekilde affedilirse, kısas cezası uygulanmaz. Bu durumda, İslâm’a dayalı geleneklere ve örfe uyarak kan bedelinin belirlenmesi ve kâtilin, kendisini bağışlayan bu insanları bir nebze olsun tesellî etmek üzere, tazminat parasını bulup onlara güzelce ödemesi gerekir. Bu bağışlama yetkisinin verilmesi, Rabb’iniz tarafından sizlere bahşedilmiş bir hafifletme ve rahmettir. Fakat bu yetki, sadece maktûlün yakın akrabalarına tanınmış bir haktır; yoksa bir başkasının kâtilleri affetme yetkisi yoktur. Ama her kim, bütün bunlara rağmen yine de saldırganlık etmeye kalkışırsa, sözgelimi, kâtil yerine başkasını öldürürse, ya da İslam devletinin kâtili öldürmesiyle yetinmeyip, onun akrabalarına da saldırırsa veya kâtili affedip diyeti aldıktan sonra onu öldürmeye kalkarsa yâhut kâtil diyeti ödemeye yanaşmazsa, işte onun için de can yakıcı bir azap vardır! Aslında katil bile olsa, insan öldürmek kötüdür. Fakat bir katilin öldürülmesi, yüzlerce masum insanın hayatını kurtaracaksa, o zaman bu bir öldürme değil, hayat kurtarmadır. Yani:

(Bakara 178)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılınmıştır. Böylelikle; hür kimseye karşılık hür. Köleye karşılık köle. Dişiye karşı dişidir. Ama öldüren, öldürülenin kardeşinden bağışlanmaya nail olursa, kısas kalkar. Kısas yerine, öldürülenin velisinin akla ve örfe uygun iyilikle uyması gerekir. Ayrıca da öldürenin de öldürdüğü kimsenin velisine güzellikte bulunması gerekir. Rabbinizden gelen bir hükmü hafifletme ve bir rahmettir bu. Bundan sonra eğer Açıkça yine zulme kalkar, haddi aşarsa, artık ona elemle dolu acı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Mehmet Türk Meali:

Ey îman edenler! Öldürmelerde sizin üzerinize; hüre hür, köleye köle, dişiye dişi1 olmak üzere kısas2 farz kılındı. Ancak öldürenin cezâsı, öldürülenin kardeşi (velîsi) tarafından kısmen bile bağışlanırsa, öldürenin gereken diyeti3 uygun şekilde ve güzellikle (ölenin vârislerine) ödemesi gerekir. İşte bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Her kim, bundan sonra haddi aşarsa onun için âhirette acıklı bir azap vardır.4*

(Bakara 178)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas farz kılınmıştır. (Eğer öldüren) hür erkekse, o hür erkekten, (eğer öldüren) köle ise, o köleden, (eğer öldüren) kadınsa, o kadından (kısas alınır). (Eğer öldürülenin) kardeşi tarafından öldürene (diyetten) bir şeyler af olunursa, (öldürülenin vârisleri geride kalan diyeti) uygun bir şekilde alabilir. (Katilin de diyetten geri kalan kısmını) güzellikle ödemesi şarttır. Bu, Rabbiniz tarafından bir kolaylık ve rahmettir. Bu (emirden) sonra yine (de) bir kimse haddi aşarsa, ona acı bir azap (mukadderdir).

(Bakara 178)

Muhammed Esed Meali:

Siz, ey imana ermiş olanlar! Öldürme (olayların)da adil karşılık (kısas) size farz kılındı: Hür için hür, köle için köle ve kadın için kadın. Ve eğer kardeşi tarafından suçlu kimse (nin suçunun bir bölümünü) bağışlanmışsa, bu (bağış) uygun şekilde tatbik edilmeli ve kardeşine tazminatı güzellikle ödenmelidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Buna rağmen hak ve adalet sınırlarını bilerek ve isteyerek ihlal eden için şiddetli azap vardır.

(Bakara 178)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ey inananlar, öldürülenler hakkında üzerinize ödeşme yazıldı. Özgür kişiye karşı özgür kişi ile, köleye karşı köle ile, dişiye karşı dişi ile ödeşeceksiniz. Ancak kim öldürülenin yakını tarafından bağışlanırsa, o zaman uygun bir biçimde davranmak ve ona güzellikle bir ödeme yapmak gerekir. Bu, size rabbinizce emredilen bir hafifletme ve bir bağışlamadır.

(Bakara 178)

Mustafa Çavdar Meali:

Ey İman edenler! Cinayetlerde adil ceza size farz kılındı. Hür olana karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas olunur. Her kim bir şekilde kardeşi tarafından bağışlanmışsa, artık bu, makul bir biçimde uygulanmalı ve bağışlayana güzellikle tazminatı ödenmeli. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim aşırı giderse ona elem verici azap vardır.

Bknz: (5/45) - (16/126)

(Bakara 178)

Mustafa Çevik Meali:

178-179 Ey iman edenler! “Öldürülenler hakkında adil karşılık olmak üzere kısas (cana karşılık can) size farz kılındı. Hür birine karşılık öldüren hür, köleye karşılık öldüren köle, kadına karşılık öldüren kadın kısas edilir. Şayet öldürülenin kardeşi, kardeşi yoksa en yakını öldüreni bağışlarsa, bu durumda öldürülenin yakınına, örfe uygun olarak güzellikle ve gururunu incitmeden bir diyet ödenmelidir. Bu, Rabbinizin size tanıdığı bir kolaylık ve rahmettir. Her kim bu sınırların dışına çıkıp haddi aşarsa, onun için acıklı bir azap vardır. Ey akıl sahipleri! Allah’ın kısas yasasında sizin için hayat vardır, böylece caydırıcılığı sebebi ile hayatınız koruma altına alınmış olur ve Allah’a karşı sorumluluklarınızdan birini yerine getirmiş olursunuz.

(Bakara 178)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Siz ey iman edenler! Cinayete kurban gidenler hakkında size adil karşılık farz kılındı: Hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın. Bunun üzerine her kim kardeşi tarafından bir şekilde bağışlanırsa, bu bağış makul bir biçimde uygulanmalı, tazminatı da ona güzellikle ödenmeli: İşte bu, Rabbiniz katından bir kolaylaştırma ve rahmettir. Kim ki bundan sonra haddi aşarsa, onun için şiddetli bir azap vardır.

(Bakara 178)

Osman Okur Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Buna göre şayet katil hür bir kişiyse bizzat o hür kişinin, köle biriyse bizzat o kölenin, şayet kadınsa bizzat o kadının öldürülmesi gerekir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Buna rağmen hak ve adalet sınırlarını bilerek ve isteyerek ihlal eden için şiddetli azap vardır.

(Bakara 178)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ey mü'minler! Maktuller hakkında sizin üzerinize kısas farz olmuştur. Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas edilir. Fakat hangi bir katil için kardeşi tarafından bir şey affedilirse ma'ruf olan emre ittiba etmeli ve ona da (diyeti) güzellikle edada bulunmalıdır. Bu Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmetir. Artık bundan sonra tecavüzde bulunursa onun için elîm bir azap vardır.

(Bakara 178)

Ömer Öngüt Meali:

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın (öldürülür). Bununla beraber (katil) bir kimse kendi lehine kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından affedilirse, bundan sonra iyiye uymak ve (öldürülenin velisine) güzelce diyet ödemek gerekir. Bu (uygulama) Rabbinizden size bir kolaylık ve rahmettir. Buna rağmen her kim ki bundan sonra haddi aşarsa, onun için elem verici bir azap vardır.

(Bakara 178)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ey inananlar! Öldürülenler hakkında hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın olmak üzere size kısas farz kılındı. Öldürenin suçunun bir bölümü ölenin kardeşi tarafından affedilirse, bu durumda yapılması gereken, ölenin velisinin usule uygun davranması, öldürenin de ona borcunu güzellikle ödemesidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme, bir rahmettir. Kim, bundan sonra yasayı çiğnerse, ona pek acılı bir azap vardır!

(Bakara 178)

Sadık Türkmen Meali:

EY İMAN EDENLER! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür, köle/esir ve kadın olması fark etmez!.. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin varisi, velisi) tarafından affedilirse, örfe uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra haddi aşana çok acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Seyyid Kutub Meali:

Ey iman edenler! Maktüller hakkında size kısas farz edildi. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile, fakat kimin lehine maktulün kardeşi tarafından bir şey affedilirse, ma’ruf olan emre ittiba etmeli, ona güzellikle (diyet) ödemelidir. Bu Rabb’ınız tarafından bir hafifletme ve rahmettir. Artık bundan sonra kim haddi tecavüz ederse; onun için pek acıklı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Suat Yıldırım Meali:

Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur. Ama kim, maktulün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra, diyeti ona güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. Bu esneklik Rabbiniz tarafından bir kolaylık ve lütuftur. Artık kim bundan sonra karşıdakinin hakkına tecavüz ederse, Ona son derece acı bir azap vardır.

(Bakara 178)

Süleyman Ateş Meali:

Ey inananlar, öldürmelerde kısas size farz kılındı. (Katilin de öldürülmesi gerekir). Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Kardeşi tarafından kısmen affedilen kimse, örfe uyup o(affeden kardeşi)ne güzelce (diyeti) ödemelidir! Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve acımadır. Kim bundan sonra da saldırıya kalkarsa artık onun için acı bir azab vardır.

(Bakara 178)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Müminler! Öldürülen insanlar konusunda size kısas[1] farz kılındı. Bir hüre karşı bir hür, bir esire karşı bir esir, bir kadına karşı bir kadın (öldürülür, daha fazlası olmaz).[2] Kim, öldürülenin kardeşi (mirasçısı) tarafından bir bedel karşılığı bağışlanırsa, marufa[3] uysun ve bedeli güzelce ödesin. Böyle olması, Sahibiniz (Rabbiniz) tarafından yapılmış bir hafifletme ve bir iyiliktir. Kim bundan sonra da düşmanlığı sürdürürse, ona acı bir azap vardır.

1)Kısas, işlenen suç ile verilen ceza arasında denkliği ifade eder.
2) Başkasını kendine denk görmeyenler çoktur. Bu ayet, bunun yanlışlığını göstermektedir. İlgili diğer ayetler  (Bkz. Maide 5/32, Kehf 18/74, İsra 17/33) , öldürenin veya öldürülenin kimliğine bakılmaksızın kısas cezasını emreder. 
3) Maruf;  bilinen demektir. Bu bilgi ya Kur'an'dan ya da ona aykırı olmayan gelenekten elde edilir. Zıttı ‘münker'dir.   

(Bakara 178)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ey iman edenler! Öldürme olaylarında kısas uygulamanız farz kılındı. Hür bir adam cinayet işlerse o hür adam, bir köle cinayet işlerse o köle, bir kadın cinayet işlerse o kadın cezalandırılmalıdır. Suçlu kimsenin suçunun bir bölümü öldürülenin velisi tarafından bağışlanırsa, bu bağış uygun bir şekilde uygulanmalı ve tazminatı güzellikle ödenmelidir. Bu, Rabbinizin cezayı hafifletmesi ve rahmetidir. Buna rağmen kim adalet sınırını çiğnerse, can yakıcı bir azaba uğrayacaktır.

(Bakara 178)

Şaban Piriş Meali:

-Ey İman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hür olan ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas olunur. Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, artık örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra da tecavüzde bulunana elem verici azap vardır.

(Bakara 178)

Talat Koçyiğit Meali:

Ey îman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas yazıldı; Hüre karşılık hür köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın. Bununla beraber öldürülenin kardeşi tarafından katil lehine bir şey affolunursa, artık örfe uymak ve öldürülen (taraf)e (borcu) güzellikle ödemek gerekir. Bu. Rabbınızdan size bir kolaylık ve rahmettir. Buna rağmen, kim bundan sonra haddi aşarsa, onun için, acısı büyük azâb vardır.

(Bakara 178)

Tefhimul Kuran Meali:

Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) . Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kimin (hangi katilin) lehinde, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden (size) bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim de bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardır.

(Bakara 178)

Ümit Şimşek Meali:

Ey iman edenler! Cinayetlerde size kısas farz kılındı. Hür olan, öldürdüğü hür kimse yerine; köle, öldürdüğü köle yerine; kadın, öldürdüğü kadın yerine kısas olunur.(81) Kim kardeşi tarafından bir affa uğrarsa,(82) akla ve örfe uygun bir şekilde, diyetini güzellikle ödesin. Bu, Rabbinizden size bir indirim ve bir rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa,(83) pek acı bir azabı hak etmiş olur.*

(Bakara 178)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır.

(Bakara 178)