2. Bakara Suresi / 216.ayet

Sizin hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Olabilir ki sizin hoşlanmadığınız bir şey, sizin için hayırdır ve ihtimal ki sizin hoşlandığınız bir şey sizin için kötüdür. Siz bilmezsiniz ama Allah bilir.

Bknz: (2/246)(9/41)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 216 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hoşlanmazsınız, size ağır gelir ama düşmanlarla savaşmak, size farz edilmiştir. Bazı şeyler vardır ki hoşlanmazsınız, fakat hayırlıdır size. Bazı şeyler de vardır, hoşlanırsınız, şerdir size. Allah bilir, siz bilmezsiniz ki.

(Bakara 216)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey mü’minler!) Hoşunuza gitmediği (rahatına ve dünya hayatına düşkün nefislerinizin istemediği) halde, (imtihan sırrı, haysiyet ve hürriyetinizin korunması amacıyla) Kıtal (savaşıp vuruşmak) üzerinize yazıldı (farz kılındı) . Aslında hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır; sevdiğiniz ve arzuladığınız bir şey de, olur ki sizin için şerli ve zararlıdır. (Her şeyin doğrusunu ve hayırlısını) Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey inananlar! Gerçi hoşunuza gitmese de, savaş size farz kılındı. Bazan hoşunuza gitmeyen birşey, hakkınızda iyi olabilir ve yine hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir. Allah bilir, ama siz bilmezsiniz bu gerçekleri.

(Bakara 216)

Adem Uğur Meali:

Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ahmet Hulusi Meali:

Hoşunuza gitmediği halde, savaş üzerinize hükmoldu. Sizin için hayır olan bir şeyden hoşlanmayabilir; sizin için şerr olan bir şeyi sevebilirsiniz. Allah bilir, ne var ki siz bilmezsiniz!

(Bakara 216)

Ahmet Tekin Meali:

Hoşunuza gitmediği, sıkıntılı ve zor olduğu halde savaş, size farz kılındı, yazılı kanun haline getirildi. Bazı şeyler hakkınızda hayırlı olduğu halde hoşunuza gitmeyebilir. Bazı şeyler de hakkınızda hayırlı olmadığı, şer olduğu halde hoşunuza gidebilir. Bunları Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ahmet Varol Meali

Savaş, hoşunuza gitmemekle birlikte üzerinize farz kılındı. Bir şeyden hoşlanmadığınız halde o sizin iyiliğinize olabilir. Bir şeyi de sevdiğiniz halde o sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

(Bakara 216)

Ali Bulaç Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı). Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey müminler, hoşunuza gitmediği halde, din düşmanları ile savaşmak üzerinize farz kılındı. Olur ki, bir şey hoşunuza gitmezken, sizin için o hayırlı olur ve bir şeyi de sevdiğiniz halde o, hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

(Bakara 216)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hoşunuza gitmese de savaş üzerinize yazılmıştır. Hoşlanmadığınız bir şey sizin için iyi olabilir ve hoşlandığınız bir şey sizin için kötü olabilir. Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ali Ünal Meali:

Hoşunuza gitmese de, savaş size farz kılındı. Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da o şey hakkınızda hayırlıdır; bir şeyi seversiniz ama, o şey ise hakkınızda şerlidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Savaşmak hoşunuza gitmese de, o sizin için bir yazgıdır. Nice hoşunuza gitmeyen şeyler var ki; o sizin için daha hayırlıdır. Bazen de bir şey seversiniz, o sizin için şerdir. Allah’ın ilmi sonsuzdur. Sizinki ise sınırlıdır.

(Bakara 216)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı; mümkündür ki bazen hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için iyi, hoşunuza giden bir şey de hakkınızda kötü olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

(Bakara 216)

Bekir Sadak Meali:

Savas, hosunuza gitmedigi halde size farz kilindi. Ihtimal ki hoslanmadiginiz sey sizin iyiliginizedir ve ihtimal ki sevdiginiz bir sey sizin kotulugunuzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.*

(Bakara 216)

Besim Atalay Meali:

Size güç gelirse de, üzerinize çarpışmak farzolunmuştur, hoş olmıyan bir şey hayırlı gelebilir, hoş olan bir şey de, hayırsız olabilir, Allah bilir, sizlerse bilemezsiniz

(Bakara 216)

Celal Yıldırım Meali:

Savaş (insanî duygularınızın gelişmesinden ve ilâhî rahmeti yansıtan bir ümmet olmanızdan dolayı), hoşlanmadığınız halde, size farz kılındı. Umulur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir; sevip hoşlandığınız bir şey de sizin için şerr olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Gerçeği (hayırlı ve doğru olanı) Allah bilir, siz bilemezsiniz. *

(Bakara 216)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği halde size farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.*

(Bakara 216)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği halde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Diyanet Vakfı Meali:

Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.*

(Bakara 216)

Edip Yüksel Meali:

Sevmediğiniz halde savaş size zorunlu kılındı. Sevmediğiniz bir şey sizin için iyi ve sevdiğiniz bir şey de sizin için kötü olabilir. Siz bilmeseniz de ALLAH bilir.

(Bakara 216)

Elmalılı Orjinal Meali:

kıtal üzerinize yazıldı, gerçi o size hoş gelmez fakat olur ki siz bir şey'i hoşlanmazsınız halbuki hakkınızda o bir hayırdır ve olur ki bir şey'i severseniz halbuki hakkınızda o bir şerdir siz bilmezken Allah bilir

(Bakara 216)

Elmalılı Yeni Meali:

Savaş, hoşunuza gitmese de üzerinize yazıldı. Gerçi o size hoş gelmez, fakat olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz birşeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Erhan Aktaş Meali:

Hoşunuza gitmese de savaş üzerinize farz kılındı. Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Gültekin Onan Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı. Olur ki hoşunuza gitmeyen birşey sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz bir şey de sizin için şerdir. Tanrı bilir de siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve savaş sizin için hoş olmayan bir şey olmasına rağmen, size zorunlu görev olarak verildi. Olabilir ki siz, sizin için hayırlı olan bir şeyden hoşlanmazsınız. Yine olabilir ki, siz, sizin için kötü, zararlı olan bir şeyi seversiniz. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hoşlanmadığınız hâlde savaş size farz kılındı. (Olur ki) hoşunuza gitmeyenler sizin için hayır, hoşunuza gidenlerse sizin için şer olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Harun Yıldırım Meali:

Size savaş yazıldı; halbuki o sizin hoşunuza gitmez. Olabilir ki siz bir şeyi hoş görmezsiniz; oysa o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki siz bir şeyi seversiniz; oysa o sizin için bir şerdir. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Hasan Basri Çantay:

(Ey mü'minler, tab'an) sizin hoşunuza gitmediği halde uhdenize, kıtal (düşmanlarla savaş) yazıldı (farz edildi). Olur ki'bir şey hoşunuza gitmezken o, sizin için hayırlı olur, bir şey'i de sevdiğiniz halde o da hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey mü'minler!) O, hoşunuza gitmediği hâlde savaş size farz kılındı.(1) Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama, o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi (de) seversiniz, hâlbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise (sizin için hayır olanı) bilir de siz bilmezsiniz.*

(Bakara 216)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(o) savaş¹, size hoş olmadığı halde üzerinize yazıldı [şart oldu]. Belki size iyi (hayırlı) olduğu halde bir şeyden hoşlanmıyor olabilirsiniz; belki size zararlı (şerli) olduğu halde bir şeyden hoşlanıyor olabilirsiniz. Siz bilmiyorken, Allah biliyor.

(Bakara 216)

Hüseyin Atay Meali:

Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Bazen hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize olabilir ve sevdiğiniz bir şey de sizin kötülüğünüze olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

İbni Kesir Meali:

Hoşunuza gitmediği halde, savaşı üzerinize farz kılınmıştır. Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmesziniz.

(Bakara 216)

İlyas Yorulmaz Meali:

Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Belki, hoşunuza gitmeyen şeylerde sizin için hayır olabilir. Ama bir şeyi seversiniz de, o şey belki de sizin için şerli olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

(Bakara 216)

İskender Ali Mihr Meali:

Savaş, o sizin için kerih olsa da (hoşunuza gitmese de) üzerinize farz kılındı. Ve hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve seveceğiniz bir şey olur ki, o sizin için bir şerdir. Ve (bütün bunları) Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Savaş boynunuza borç oldu. Yine de onu sevmezsiniz. Olabilir ki sevmediğiniz bir iş sizin için yeydir. Yine olabilir ki sevdiğiniz bir iş de sizin için kötüdür. İşte Allah bilir, siz bilmezsiniz.»

(Bakara 216)

Kadri Çelik Meali:

Hoşunuza gitmediği halde, savaş üzerinize farz kılınmıştır. Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir ve siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Mahmut Kısa Meali:

Her ne kadar hoşunuza gitmese de, haksızlıklara karşı Allah yolunda savaşmak size farz kılınmıştır. Gerçi savaşın sıkıntı ve acılarına katlanmak zordur fakat zulmü engellemenin başka çıkar yolu kalmamışsa, daha büyük acıları önlemek için gerekirse savaşılmalıdır. Demek ki, sizin hoşlanmadığınız bir şey aslında sizin için hayırlı olabilir, hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü sonuçlar doğurabilir. Neyin faydalı, neyin zararlı olduğunu en iyi Allah bilir, siz bilemezsiniz. Öyleyse, bilgi ve tecrübesi sınırlı olan insanoğlu, her şeyi bilen Allah’ın rehberliğine muhtaçtır. Özellikle de neyin haram, neyin helâl olduğu konusunda: Hz. Peygamberin keşif amacıyla gönderdiği Abdullah bin Cahş komutasında sekiz kişilik bir gözcü grubu, müşriklere ait küçük bir ticâret kervanıyla karşılaşmıştı. Savaşmanın haram sayıldığı (2. Bakara: 194) Recep ayına henüz girmediklerini sanan Müslümanlar, geçmişte uğradıkları işkencelerin ve haksız yere yurtlarından sürülmenin intikamını alma hırsıyla kervana saldırarak müşriklerden birini öldürdüler, ikisini de esir alıp ganîmetlerle Medîne’ye döndüler. Müşriklerin, Peygamberimizin asla onaylamadığı bu olayı fırsat bilerek Müslümanlar aleyhinde yoğun bir propagandaya girişmesi üzerine, şu ayet indirildi:

(Bakara 216)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ağır gelir size, hoşlanmazsınız ama düşmanlarla savaş size farz kılınmıştır. Kabul etmeyip hoşlanmadığınız bazı şeyleri bilmezsiniz ama sizin için hayırlıdır. Ayrıca bazı şeyler de vardır hoşlanırsınız ama şerdir. Siz bilmezsiniz Allah bilir.

(Bakara 216)

Mehmet Türk Meali:

Hoşunuza giden bir iş olmasa da savaş, size farz kılındı.1 Hoşunuza gitmeyen bir şey, hakkınızda daha hayırlı olabildiği gibi, hoşunuza giden bir şey de hakkınızda daha kötü olabilir.2 Çünkü Allah (her şeyi) bilir, siz (hiçbir şey) bilmezsiniz.3 *

(Bakara 216)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hoşunuza gitmediği halde, savaş size farz kılındı. Hoşlanmadığınız bir şey, sizin için hayırlı olabilir. Hoşlandığınız bir şey (de,) sizin için kötü olabilir. Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Muhammed Esed Meali:

Hoşunuza gitmese de savaşmak size farz kılındı; mümkündür ki nefret ettiğiniz bir şey sizin için iyi olabilir ve yine mümkündür ki hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir: Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Hoşunuza gitmediği halde savaş, üzerinize buyruk olarak yazıldı. Hoşunuza gitmeyen bir şey, olur ki sizin için iyidir. Ve hoşunuza giden bir şey de, olur ki sizin için kötüdür. Siz bilmiyor olsanız da elbette ki Allah onu bilmektedir.

(Bakara 216)

Mustafa Çavdar Meali:

Sizin hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Olabilir ki sizin hoşlanmadığınız bir şey, sizin için hayırdır ve ihtimal ki sizin hoşlandığınız bir şey sizin için kötüdür. Siz bilmezsiniz ama Allah bilir.

Bknz: (2/246) - (9/41)

(Bakara 216)

Mustafa Çevik Meali:

Ey mü’minler! Hoşunuza gitmese de size saldıran müşrik ve kâfirlerle savaş size farz kılındı. Fakat iyi bilin ki, hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayır olabilir, çokça sevip hoşlandığınız bir şey de şer olabilir. Her şeyin doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.

(Bakara 216)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Hem sizin hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı, sizin hoşlandığınız bir şey de sizin için şerli olabilir: Allah, sizin bilmediklerinizi de bilir.

(Bakara 216)

Osman Okur Meali:

Hoşunuza gitmemekle birlikte savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Cihad, hoşunuza gitmediği halde üzerinize farz kılındı. Bazan bir şeyi kerih görürsünüz. Halbuki o şey sizin için bir hayırdır. Ve bazan da bir şeyi seversiniz, halbuki o şey sizin için bir şerdir. Ve Allah Teâlâ bilir, sizler ise bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ömer Öngüt Meali:

Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Bazen hoşunuza gitmeyen bir şey, hakkınızda hayırlı olabilir ve hoşunuza giden bir şey de hakkınızda şer olabilir. Allah bilir siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ömer Sevinçgül Meali:

Siz hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Bazen siz bir şeyden hoşlanmazsınız, oysa o sizin için iyi olabilir. Bazen de siz bir şeyi seversiniz, oysa o sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz!

(Bakara 216)

Sadık Türkmen Meali:

SAVAŞ hoşunuza gitmediği halde (saldırganlara karşı), size farz kılındı/izin verildi. Bazen Allah’ın bildirdiği bir şey, sizin için hayırlı iken siz onu hoş görmüyorsunuz. Bazen Allah’ın bildirdiği bir şey, sizin için kötü iken siz onu seviyorsunuz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Seyyid Kutub Meali:

Savaş, hoşunuza giden bir iş olmadığı halde size farz kılındı. Bazan hoşunuza gitmeyen birşey hakkınızda hayırlı olabilir, buna karşılık hoşunuza giden birşey de hakkınızda kötü olabilir. Allah bilir, fakat siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Suat Yıldırım Meali:

Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olur. Gerçeği Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Süleyman Ateş Meali:

Hoşunuza gitmese de size savaş yazıldı (farz kılındı). Bazen hoşlanmadığınız bir şey, hakkınızda iyi olabilir ve hoşlandığınız bir şey de hakkınızda kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği halde size, görev olarak yazıldı. Hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin iyiliğinize olabilir. Hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü olabilir. Bunları bilen Allah'tır, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Hoşunuza gitmese de savaşmanız farz kılındı. Bakarsınız hoşlanmadığınız bir şey sizin için iyi, hoşlandığınız da kötü olabilir. Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Şaban Piriş Meali:

Sizin için hoş olmasa da savaş size farz kılındı. Olabilir ki sizin hoşlanmadığınız bir şey, sizin için iyidir ve ihtimal ki sizin hoşlandığınız bir şey sizin için kötüdür. Siz bilmezsiniz Allah bilir.

(Bakara 216)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey mü'minler) Sizin için hoş olmasa bile. savaş size farz kılındı: fakat olabilir ki, bir şey sizin hakkınızda hayırlıdır da, onu kötü görürsünüz: bir şey de hakkınızda şerr olduğu halde, ondan hoşlanırsınız. (Bunu) siz bilemezsiniz de Allah bilir.

(Bakara 216)

Tefhimul Kuran Meali:

Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı) . Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Ümit Şimşek Meali:

Hoşlanmasanız da, savaş size farz kılındı. Belki de sizin hoşlanmadığınız şey, hakkınızda hayırlı olur; hoşlandığınız şey ise sizin için bir şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hoşunuza gitmemekle birlikte, savaş üzerinize yazılmıştır. Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(Bakara 216)