2. Bakara Suresi / 277.ayet

Şüphesiz iman edenler, iyi ve güzel işler yapanlar, namazı hakkıyla kılanlar ve zekâtı verenler; onların ödülleri Rabbleri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar, mahzun da olmayacaklardır.

Bknz: (4/173)(41/30)»(41/33)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 277 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnananlara, iyi işler yapanlara, namaz kılanlara, zekat verenlere gelince: Onların ecirleri Rableri katındadır, onlara ne korku vardır, ne hüzün.

(Bakara 277)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve (helâl kazanılan servet ve üretimlerinin) zekâtını verip (borçtan kurtulanlar var ya) ; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Abdullah Parlıyan Meali:

İman edenler, doğru ve yararlı işler yapanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar, karşılıksız yardım denilen zekatı verenler, işte onlar mükafatlarını Rablerinden alacaklardır ve onlara ne korku vardır ne de üzülürler.

(Bakara 277)

Adem Uğur Meali:

İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.

(Bakara 277)

Ahmet Hulusi Meali:

İman edip bunun gereği olan yararlı fiilleri uygulayan, salatı ikame eden ve zekatı verenlerin Rableri indinde özel karşılıkları vardır. Korku yoktur onlar için ve onları hüzünlendirecek bir şey de olmaz.

(Bakara 277)

Ahmet Tekin Meali:

İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelme-ye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler, namazları erkanına, şartlarına, vaktine riâyet ederek âşikâre kılanlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verenlerin Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.

(Bakara 277)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı kılan, zekatı veren kimselerin karşılıkları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 277)

Ali Bulaç Meali:

İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İman edip iyi ameller işleyen, namazı kılan ve zekâtı veren kimselerin, Rableri katında muhakkak mükâfatları (ecirleri) vardır; ve onlara hiç bir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.

(Bakara 277)

Ali Rıza Sefa Meali:

İnanmış olarak erdemli edimler yapanların, namazı dosdoğru kılanların ve zekatı verenlerin ödülleri, Efendilerinin katındadır. Üstelik onlara korku yoktur ve onlar üzülmezler.

(Bakara 277)

Ali Ünal Meali:

İman edip, imanlarının gerektirdiği istikamette sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlar, namazı bütün şartlarına riayet ederek, vaktinde ve aksatmadan kılan ve zekâtı tastamam verenler, işte onların Rabbileri katında mükâfatları vardır. Onlar için (özellikle Âhiret’te) herhangi bir korku söz konusu olmayacak ve onlar asla üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 277)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İman edip iyi işler yapanlar, namaz kılıp zekât verenler ise, Rableri katında (ebedî âlemde) onlara ücretleri vardır. Üzerlerinde ne korku vardır ne de üzülürler.

(Bakara 277)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İman edenlerin, iyi işler yapanların, namazlarını doğru kılanların, zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlar için ne korku vardır ne de üzülürler.

(Bakara 277)

Bekir Sadak Meali:

Inanip yararli isler isleyenlerin, namaz kilip, zekat verenlerin Rab'leri katinda ecirleri vardir. Onlara korku yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Besim Atalay Meali:

İnanarak yararlı iş görenlerin, namaz kılıp zekâtını verenlerin, Tanrıları katında sevapları bulunur, ne onlara korku var, ne de kaygıjamrlar

(Bakara 277)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki imân edip yararlı işlerde bulunan, namazı kılıp zekâtı verenlerin mükâfat ve sevapları Rabları katındadır. Hem onlara hiçbir korku da yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 277)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İman edip doğru ve yararlı işler yapanların, namazlarında dikkatli ve devamlı olup zekatı verenlerin Rableri katında mükafatları vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 277)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnanıp yararlı işler işleyenlerin, namaz kılıp, zekat verenlerin Rab'leri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Diyanet Vakfı Meali:

İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.

(Bakara 277)

Edip Yüksel Meali:

İnanıp erdemli bir hayat sürerek namazı gözetenlerin ve zekatı verenlerin ödülleri Rab'leri katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar üzülmezler.

(Bakara 277)

Elmalılı Orjinal Meali:

İman edib eyi işler yapan ve namaz kılıb zekat veren kimselerin Rabları ındinde ecirleri şüphesiz kendilerinindir ve onlara bir korku yoktur ve mahzun olacak değildir onlar

(Bakara 277)

Elmalılı Yeni Meali:

İman edip iyi işler yapan ve namaz kılıp, zekat verenlerin, Rabblerinin yanında, şüphesiz kendilerine ait mükafatları vardır. Onlara bir korku yoktur ve hiç üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Erhan Aktaş Meali:

İman edip, salihatı yapanların[1], salatı ikame edenlerin ve zekatı verenlerin[2] ödülleri kuşkusuz Rabb'lerinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

1)Bozuk ve kötü olan şeyi düzeltmeye çalışanların, düzeltici olanların, yapıcı olanların, iyi olanların, düzeltmeye teşvik edenlerin, iyiye yönlendirenlerin.
2)Kulluğu, Allah'a yönelmeyi, şirkten arındırılmış bir bilinçle yapanların. Bunu; benliklerini arındırmış, temizlenmiş, ve arı duru hale gelmiş bir şekilde yerine getirenlerin.

(Bakara 277)

Gültekin Onan Meali:

İnanıp güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; kuşkusuz onların ecirleri rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz iman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapan, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturan-ayakta tutan] ve zekâtı/vergiyi veren kişilerin Rableri katında mükâfâtları vardır. Ve onlar üzerine hiçbir korku yoktur, onlar üzülmezler de.

(Bakara 277)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki iman edenler, salih amel işleyenler, namazı dosdoğru kılanlar ve zekâtı verenlerin Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Harun Yıldırım Meali:

Doğrusu iman edip salih amel işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı veren kimseler var ya, onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülecek değillerdir.

(Bakara 277)

Hasan Basri Çantay:

İman eden, iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunan, namazı (nı) dosdoğru kılan, bir de zekatı (nı) veren kimseler (in, evet), onların Rableri indinde mükafatları vardır. Onlara hiç bir korku yokdur, onlar mahzun da olacak değillerdir.

(Bakara 277)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhesiz ki îmân edip sâlih ameller işleyenler,(2) namazı hakkıyla edâ edenler ve zekâtı verenler var ya, onların Rableri katında mükâfâtları vardır.(3) Hem onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.*

(Bakara 277)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten, inanmış, düzgün-iyi eylemlerde bulunmuş, namazı sürekli olarak gereğince kılmış ve zekatı vermiş olanlar[a gelince] RAB'lerinin katında onlara ödülleri vardır. Kendilerine herhangi bir korku yoktur ve onlar üzülmezler.

(Bakara 277)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, inananlar, yararlı işler işleyenler, namaz kılanlar ve zekat verenlerin ödülleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

İbni Kesir Meali:

İman edip salih amel işleyenlerin, namaz kılıp zekat verenlerin Rabbları katında mükafaatları vardır. Onlar için korku yoktur ve üzülecek de değillerdir.

(Bakara 277)

İlyas Yorulmaz Meali:

İman edip, Allah'ın emrettiği doğru şeyleri yapanlar, namazı kılanlar ve zekatlarını verenler (var ya), onların karşılıkları Rableri katında olup, onlar asla korkmayacak ve üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) ve ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amel işleyenlerin, namazı ikame edenlerin (yerine getirenlerin) ve zekâtı verenlerin ecirleri (mükâfatları), Rab’lerinin katındadır. Ve onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.

(Bakara 277)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki inanırlar, iyilik işlerler, namaz kılarlar, zekât verirler, onların çalapları katında karşılıkları vardır. Hem onlar için korku yoktur, onlar kaygılanacak da değildirler.

(Bakara 277)

Kadri Çelik Meali:

İman edenler, salih amellerde bulunanlar, namazı ikame edenler ve zekât verenler var ya, onlar için mükâfatları Rableri katındadır. Onlar için ne bir korku vardır, ne de üzülürler.

(Bakara 277)

Mahmut Kısa Meali:

İman edip doğru ve yararlı işler yapan, namazını özenle kılan, zekâtını verenlere gelince, işte Rablerinin katında onlara nice ödüller vardır, o gün onlar ne korkuya kapılacak, ne de üzüntü çekecekler. O hâlde:

(Bakara 277)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Apaçık iman edip salih amel işleyenler, namazı dosdoğru kılanlar ve zekat verenler Rableri katındadır işte onların ecirleri. Onlara ne korku vardır ne de üzüntü vardır.

(Bakara 277)

Mehmet Türk Meali:

Şüphesiz (Allah’ın istediği gibi) îman edip (inandığı) iyi işleri yaşayan, namazı dosdoğru ve devamlı kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatı, Rableri katındadır. Onlar için bir korku olmadığı gibi onlar, mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz inanıp, (yerli yerinde) iyi işler yapan, namazı (dosdoğru) kılıp, zekât verenlerin ecirleri, Rableri Katında (saklıdır.) Onlara ne bir korku, ne (de) kaygı vardır.

(Bakara 277)

Muhammed Esed Meali:

İmana ermiş olanlar, doğru ve yararlı işler yapanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve karşılıksız yardımda bulunanlar; işte onlar mükafatlarını Rablerinden alacaklardır ve onlara ne korku vardır, ne de üzülürler.

(Bakara 277)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kuşkusuz ki, inanıp yararlı iş yapanların, içtenlikle yalvarıp dua etmeyi sürdürenlerin ve yoksulun hakkı olanı verenlerin rableri katında kendilerine özgü ödülleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Mustafa Çavdar Meali:

Şüphesiz iman edenler, iyi ve güzel işler yapanlar, namazı hakkıyla kılanlar ve zekâtı verenler; onların ödülleri Rabbleri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar, mahzun da olmayacaklardır.

Bknz: (4/173) - (41/30)»(41/33)

(Bakara 277)

Mustafa Çevik Meali:

Allah’ın emir ve yasaklarına teslim olup namazlarını kılıp, zekâtlarını verenler, Rableri katında çok büyük mükâfatlarla ödüllendirilecekler. Onlar âhirette azap korkusu çekmeyecek, üzülecekleri hiçbir şeyle de karşılaşmayacaklar.

(Bakara 277)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Buna mukabil, bir de iman edip güvenen, ıslah edici iyi işler yapan, namazı istikametle kılan, zekatı gönlünden gelerek veren kimseler var; işte onlar, ödüllerini Rablerinden alacaklar: ve onlar geleceğe dair kaygı, geçmişe dair hüzün duymayacaklar.

(Bakara 277)

Osman Okur Meali:

Şüphesiz iman edip salih amel/ iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlar için korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.

(Bakara 277)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O kimseler ki, imân ettiler ve iyi amellerde bulundular ve namazlarını doğruca kıldılar, zekâtlarını da verdiler. İşte onlar için Rableri nezdinde mükâfaatları vardır ve onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Ömer Öngüt Meali:

İman edip sâlih amel işleyenlerin, namaz kılıp zekât verenlerin, Rableri katında mükâfatları vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklar.

(Bakara 277)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnanıp da güzel işler yapan, özenle namaz kılan, zekât veren kimseler, ödüllerini Rablerinden alacaklardır. Onlara ne korku vardır, ne de üzüntü.

(Bakara 277)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapan, namazı dosdoğru/gereği gibi kılan ve zekatı (çalışıp üreterek) verenlerin ödülleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. hatta eşini elinden alabilmeyi yasal gören borçlandırma tuzağıdır. Bugün de kredi ve faiz sistemiyle kişiler borçlandırılarak, bu borç kişi tarafından ödenmediği takdirde; o kişinin aile düzeni bozulabilir. Bankalar ise kâr/zarar ortaklığı ile çalışabilirler.

(Bakara 277)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar ki inandılar, iyi işler yaptılar, namazı kıldılar ve zekatı verdiler. Rabbleri katında mükafatları kendilerine mutlaka verilecektir. Onlar için artık korku sözkonusu değildir, onlar hiç üzülmeyeceklerdir

(Bakara 277)

Suat Yıldırım Meali:

İman eden, makbul ve güzel işler yapanların, namazı hakkıyla ifa eden, zekat verenlerin... İşte onların, Rab'leri nezdinde mükafatları vardır. Onlar için hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar ki, inandılar, güzel işler yaptılar, namazı kıldılar, zekatı verdiler; işte onların ödülleri, Rableri yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 277)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İnanıp güvenen, iyi işler yapan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve zekatı verenler, Sahipleri (Rableri) katında ödülü hak ederler. Onların üzerinde bir korku olmaz, üzüntü de çekmezler.

(Bakara 277)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İman edip salih amel işleyen, namazı kılıp zekatı verenlerin ödülünü Rableri verecek ve onlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir.

(Bakara 277)

Şaban Piriş Meali:

Şüphesiz, iman edenler, doğruları yapanlar, namazı hakkıyla kılanlar ve zekatı verenler için Rab'leri katında mükafatları vardır; onlara korku yoktur; onlar, mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Talat Koçyiğit Meali:

İman edenlerin, hayırlı iş işleyenlerin, namazı hakiyle edâ edip zekatı verenlerin Rabları katında mükâfatları vardır; onlara korku yoktur; mahzun olacaklar da onlar değildir.

(Bakara 277)

Tefhimul Kuran Meali:

Şüphesiz iman edip güzel amellerde bulunanlar, dosdoğru namazı kılanlar ve zekâtı verenler; onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 277)

Ümit Şimşek Meali:

İman eden, güzel işler yapan, namazlarını dosdoğru kılan ve zekâtlarını veren kimselerin ise Rableri katında ödülleri vardır. Ne bir korku olur onlar için, ne de mahzun olurlar.

(Bakara 277)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üreten, namazı kılan, zekatı verenler için Rableri katında kendilerine özgü ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için. Tasalanmayacaklardır onlar...

(Bakara 277)