6. Enam Suresi / 47.ayet

De ki: “Hiç düşündünüz mü? Allah’ın azabı, size ansızın veya açıktan açığa gelip çatsa, hiç yanlışta ısrar eden zalim bir halktan başkası mı helak edilir?”

Bknz: (6/6)(6/131)(10/13)(47/10)(14/14)(26/227)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Allah'ın azabı ansızın, yahut açıkça gelip çatsa size, zulmeden kavimden başkası helak edilir mi dersiniz?

(Enam 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: "Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı ansızın (birdenbire) ya da açıktan (göre göre) gelip çatarsa, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma (helake) uğrayacaktır?"

(Enam 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: Allah'ın azabı aniden veya açıkca size gelecek olsa, durumunuz ne olur söyler misiniz? O zaman yok edilenler, varlık sebebine aykırı davrananlardan başkası mı olur?

(Enam 47)

Adem Uğur Meali:

De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?

(Enam 47)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah azabı ansızın veya açıkça gelse, zalimler güruhundan başkası mı helak edilir?"

(Enam 47)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara: “Size dünyada Allah'ın azâbı, ansızın veya açıkça gelirse, nasıl davranacağınızı söyler misiniz bana? Baskıcı, zâlim ve işkenceci, temel hak ve hürriyetleri engelleyen, küfürde ısrar eden toplumlardan başkaları helâk edilir mi hiç?" de.*

(Enam 47)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Ne dersiniz, size Allah'ın azabı aniden yahut açıktan gelirse zalimler topluluğundan başkası helak edilir mi?"

(Enam 47)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıkdan geliverirse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?"

(Enam 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

De ki: “- Bana haber verin bakayım! Eğer Allah'ın azâbı ansızın, yahut göz göre başınıza gelse, zâlimler güruhundan başkası mı helâk olur?”

(Enam 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Hiç düşündünüz mü? Allah'ın cezası, size ansızın veya açıkça gelse, haksızlık yapan bir toplumdan başkası mı yıkıma uğratılacak?"

(Enam 47)

Ali Ünal Meali:

De ki: “Söyleyin bakalım, Allah’ın azabı üzerinize ansızın da gelse, göz göre göre de gelse, işi gücü zulüm olan topluluktan başkası mı helâk edilecek?”

(Enam 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Görmüyor musun? Eğer Allah’ın azabı birden veya açıkça gelse, zalim olan kavimden başka kim helak olur?”

(Enam 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Söyler misiniz? Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?"

(Enam 47)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Allah'in azabi size ansizin veya acikca gelirse, zalimlerden baskasi mi yok olur? Bana bildirin.»

(Enam 47)

Besim Atalay Meali:

De ki: «Haber veriniz, ya ansızın, ya açık Allahın azabı gelecek olsa, zalim olan uluslardan başkası mı yok edilecek?»

(Enam 47)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Haber verin bana, eğer Allah'ın azabı ansızın veya açıktan size gelecek olursa, zâlimler topluluğundan başkası mı helak olur ?

(Enam 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Allah'ın azabı ansızın veya açıkça başınıza gelse durumunuz ne olur, söyler misiniz?” (O zaman hiç) zalim halktan başkası yok edilir mi?

(Enam 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, zalimlerden başkası mı yok olur? Bana bildirin."

(Enam 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Ne dersiniz, Allah'ın azabı size beklenmedik bir anda veya açıktan açığa gelse, zalimler toplumundan başkası mı helak edilecek?"

(Enam 47)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?

(Enam 47)

Edip Yüksel Meali:

De: 'ALLAH'ın azabı size ansızın veya duyurudan sonra gelse... Zalim toplumdan başkası mı yok edilir?'

(Enam 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: Gördün mü kendinizi: Şayed Allahın azabı ansızın yahud açıktan başınıza geliverirse zalimler güruhundan başkası mı helak olacak?

(Enam 47)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Kendinizi gördünüz mü? Şayet Allah'ın azabı ansızın yahut açıktan başınıza geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helak olur?"

(Enam 47)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Hiç düşündünüz mü? Eğer size Allah'ın azabı ansızın veya göz göre göre gelse, zalimlerden başkası mı yok edilir?"[1]

1)45. ayete vurgu yapılmaktadır.

(Enam 47)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Düşündünüz mü hiç, size Tanrı'nın gazabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğratılacak?"

(Enam 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Kendinizi hiç düşündünüz mü, Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, şirk koşarak yanlış davrananlar; kendi zararlarına iş yapanlar toplumundan başkası mı değişime/yıkıma uğratılmış olur?”

(Enam 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Allah’ın azabı ansızın yahut açıktan geldiğinde, zalimler topluluğundan başkası mı helak olacak?”

(Enam 47)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: “Bana haber verin, Allah’ın azabı size ansızın ya da açıkça gelse zalimler topluluğundan başkası helak olur mu?”

(Enam 47)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Bana haber verin: Eğer Allahın azabı ansızın (habersizce), yahud açıkdan açığa gelib size çatarsa zaalimler güruhundan başkası helake uğratılmış olur mu"?

(Enam 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Söyleyin bakalım! Eğer size Allah'ın azâbı ansızın veya açıkça gelirse, zâlimler topluluğundan başkası mı helâk edilir?”

(Enam 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Eğer, Allah'ın azabı size aniden hemde¹ açıkça gelse, zalimler milletinden başkası helak edilir m? Bana haber verin!" de.

(Enam 47)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Kendinizi düşündünüz mü? Allah’ın azabı size ansızın veya açıkça gelse, haksızlık eden ulustan başkası mı yok olur?"

(Enam 47)

İbni Kesir Meali:

De ki: Bana haber verir misiniz; Allah'ın azabı siz ansızın ve açıkça gelirse; zalimler güruhundan başka kimse helake uğratılmış olur mu?

(Enam 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Deki “Kendi kendinize bir düşünün! Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelse, yalnızca zulmeden topluluklar mı yok edilir?”

(Enam 47)

İskender Ali Mihr Meali:

(Ya Muhammed müşriklere) de ki: “Siz (herbiriniz) kendinizi gördünüz mü? (halinizi, acizliğinizi anladınız mı?) Eğer Allah’ın azabı ansızın veya açıkça gelse, zalimler kavminden başkası mı helâk edilir?”

(Enam 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Söyleyin bana Allah'ın azabı size birdenbire, ya da önceden belli olarak gelseydi* kıyıcılar takımından başkası mı yokedilmiş olurdu?»

(Enam 47)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “ Düşündünüz mü kendinizi hiç? Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gediğinde, zalimlerden başkası mı helak edilir (söyler misiniz)?”

(Enam 47)

Mahmut Kısa Meali:

Yine o zâlimlere de ki: “Söyleyin bakalım; Allah’ın azâbı hiç beklemediğiniz bir sırada ansızın veya açıktan açığa gelip başınıza çökecek olsa, zâlim toplumdan başkası mı helâk edilecek? İşte bu korkunç felâketten, ancak Allah’ın kitabına yönelerek kurtulabilirsiniz; Peygamberlerden, yetkileri dışında kudret gösterileri bekleyerek değil!

(Enam 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Mahvedici olan Allah'ın azabı aniden veya açıktan gelip çatsa size eğer, Ezilip altında kalarak helak olanlar, zulmedenlerden başkası olur mu dersiniz?"

(Enam 47)

Mehmet Türk Meali:

(Bir de) onlara: “Söyleyin bakalım, size Allah’ın azabı ansızın veya açıkça gelse, hiç zalimler toplumundan başkası helâk edilir mi?” de.

(Enam 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Hiç düşündünüz mü? Allah’ın azabı, size ansızın veya açıkça gelse, zalim olanlardan başkaları mı helâk edilecek?”

(Enam 47)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Allahın azabı aniden veya (derece derece) hissedilir şekilde başınıza gelse durumunuz ne olur, söyler misiniz? (O zaman hiç) zalim halktan başkası yok edilir mi?

(Enam 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yine onlara de ki; "Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan toplumdan başkası mı yıkıma uğrayacak?"

(Enam 47)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: “Hiç düşündünüz mü? Allah’ın azabı, size ansızın veya açıktan açığa gelip çatsa, hiç yanlışta ısrar eden zalim bir halktan başkası mı helak edilir?”

Bknz: (6/6) - (6/131) - (10/13) - (47/10) - (14/14) - (26/227)

(Enam 47)

Mustafa Çevik Meali:

46-47 De ki: “Düşünün ki Allah sizin işitme ve görme duyularınızı elinizden alıp sağır ve kör etse, kalplerinizi mühürleyip duygusuz ve bilinçsiz kimseler haline getirse, onları size verebilecek Allah’tan başka bir ilah var mı?” Biz böylece ilmimizin ve kudretimizin delillerini apaçık ve çeşitli biçimlerde ortaya koyuyoruz. Buna rağmen gerçeği inkârı tabiatları haline getirmiş olanlar, Allah’tan başka ilahlar edinmeye inatla devam ediyorlar. Onlara de ki: “Allah’ın azabı aniden başınıza gelip çatsa, o zaman halinizin nice olacağını bir düşünsenize!”

(Enam 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

De ki: "Tutun ki Allah'ın azabı aniden ya da ayan açık geldi; (o zaman) hiç zalim halktan başkası helak edilir mi dersiniz?

(Enam 47)

Osman Okur Meali:

De ki: “Bana haber verin; eğer Allah’ın azabı ansızın yada açıkça size gelse, zalim kavimler den başkası helak olur mu?”

(Enam 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Gördün mü kendinizi! Eğer Allah Teâlâ'nın azabı sizlere ansızın veya apaçık gelirse zalimler olan kavimden başkası mı helâk edilmiş olur?»

(Enam 47)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: “Söyleyin bana! Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, zâlimler gürûhundan başkası mı helâk olur?”

(Enam 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Hiç düşündünüz mü, Allah’ın azabı ansızın ya da açıkça geliverirse, zalim kimselerden başkası mı mahvolacak!” de.

(Enam 47)

Sadık Türkmen Meali:

De ki: “Söyleyin, hiç düşündünüz mü? Allah’ın azabı ansızın veya açıkça görülerek gelse; o zaman zalim toplumdan başkası imha edilir mi?”

(Enam 47)

Seyyid Kutub Meali:

De ki, 'Ne sanıyorsunuz, eğer ansızın ya da açık bir şekilde size Allah'ın azabı gelse, zalimler güruhundan başkası mı helâk olur?'

(Enam 47)

Suat Yıldırım Meali:

De ki! "Söylesenize bana: Eğer Allah'ın azabı, ansızın yahut göz göre göre size gelirse zalim topluluktan başkası mı helak olacak?"

(Enam 47)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Düşündünüz mü kendinizi hiç? Size Allah'ın azabı ansızın, ya da açıkça gelse, zalim toplumdan başkası mı helak edilir?"

(Enam 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Kendinize baktınız mı? Allah'ın azabı, hiç beklenmeyen bir anda ya da önceden belli olacak bir şekilde size gelse, yanlış yapan o topluluklardan başkası mı etkisizleştirilir?"

(Enam 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Allah'ın azabı ansızın veya yavaşça hissedilir şekilde başınıza gelse, zalimlerden başkası mı yok edilir, hiç düşündünüz mü?"

(Enam 47)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Bana haber verin, Allah'ın azabı size ansızın, veya açıktan açığa gelip çatsa, zalim toplumdan başkası mı helak edilir?

(Enam 47)

Talat Koçyiğit Meali:

Yine de ki: "Bana haber verir misiniz, Allah'ın azabı ansızın, yahut açıktan açığa size gelip çatarsa, zâlimler güruhundan başkası mı helak edilir?"

(Enam 47)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki «Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?»

(Enam 47)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Söyleyin bana, eğer Allah'ın azabı size âniden veya göz göre göre gelecek olsa, zalimler güruhundan başkası mı helâk edilmiş olur?

(Enam 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şunu da söyle: "Düşünün bakalım; Allah'ın azabı size ansızın, açıktan geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helak edilecek?"

(Enam 47)