21. Enbiya Suresi / 100.ayet

Onlar orada inim inim inleyecekler ve iniltiden başka hiçbir şey işitmeyecekler.

Bknz: (7/37)»(7/40)(35/37)(40/11)(40/47)»(40/50)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 100 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Orada şiddetle inleyerek nefes alacak onlar ve onlar, orada hiçbir şey duymayacaklar.

(Enbiya 100)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Orada (cehennem ortamında) kendileri için, 'kemikleri çatırdatan inlemeler' vardır. Orada onların (kulakları sağır hale getirileceğinden artık) işitmezler de. (Bu da ızdıraplarını ve kahırlarını ziyadeleştirecektir.)

(Enbiya 100)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar orada, inim inim inleyecekler, azabın dehşeti ve şiddeti içinde adeta sağır kesilip teselli edici hiçbir şey de işitmeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Adem Uğur Meali:

Orada onlara inim inim inlemek düşer. Yine onlar orada (hiçbir iyi haber) duymazlar.

(Enbiya 100)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar için orada şiddetli - horultulu inleme vardır ve onlar orada (dünyadaki sağırlıklarının devamı olarak) işitmezler!

(Enbiya 100)

Ahmet Tekin Meali:

Orada onlar inlerler, hiçbir şey de duymazlar, duyma organlarını kullanamazlar, hiçbir şeyden haberleri olmaz.

(Enbiya 100)

Ahmet Varol Meali

Onlara orada şiddetli inlemeler vardır ve onlar orada duymazlar.

(Enbiya 100)

Ali Bulaç Meali:

Orda kendileri için, 'kemikleri çatırdatan inlemeler' vardır. Onlar orda işitmezler de.

(Enbiya 100)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Öyle ki, o putlara tapanların, orada iniltileri vardır, ve onlar orada hiç bir merhamet sesi duymazlar.

(Enbiya 100)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlar için, derin inlemeler vardır. Zaten orada duymazlar.

(Enbiya 100)

Ali Ünal Meali:

İnim inim iniltidir Cehennem’de onları bekleyen; ve (dünyada kulaklarını Allah’ın âyetlerine kapamalarının cezası olarak) orada (kendilerine yarayacak) hiçbir şey duymayacaklardır.

(Enbiya 100)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar orada ağlaşıp sızlarlar. Ve onlar orada hiçbir şey işitmezler. (Ki birbirlerine dahi yardım etsinler.)

(Enbiya 100)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Cehennemde onlara inim inim inlemek düşer. Onlar orada hiçbir şey işitmezler.

(Enbiya 100)

Bekir Sadak Meali:

Orada onlara ah etmek vardir; birsey de isitemezler.

(Enbiya 100)

Besim Atalay Meali:

Onlar için inilti var orada, orda bir şey işitmezler!

(Enbiya 100)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara, orada ah, vah edip inlemek vardır ve orada bir şey de işitmiyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar için orada bir inleme ve soluma vardır! Ve onlar orada hiçbir şey duymayacaklardır.

(Enbiya 100)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Orada onlara ah etmek vardır; birşey de işitemezler.

(Enbiya 100)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onların orada derin bir iç çekişleri vardır! Onlar orada hiçbir şey işitmezler.

(Enbiya 100)

Diyanet Vakfı Meali:

Orada onlara inim inim inlemek düşer. Yine onlar orada (hiçbir iyi haber) duymazlar.

(Enbiya 100)

Edip Yüksel Meali:

Onlar için orada iç çekip inlemek vardır; hiç bir şey de işitemezler.

(Enbiya 100)

Elmalılı Orjinal Meali:

Öyle ki onların orada bir zefiri var, bunlar da orada iken işitmiyecekler

(Enbiya 100)

Elmalılı Yeni Meali:

Onların orada öyle bir iç çekişleri var ki, tapılanlar orada oldukları halde işitmezler.

(Enbiya 100)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar için orada bir inleme vardır ve onlar orada kendi inlemelerinden başka bir şey işitmezler.

(Enbiya 100)

Gültekin Onan Meali:

Orda kendileri için 'kemikleri çatırdatan inlemeler' vardır. Onlar orda işitmezler de.

(Enbiya 100)

Hakkı Yılmaz Meali:

(99,100) Eğer Allah'ın astlarından tapınılan şeyler ilâh olsalardı, oraya girmezlerdi. Ve hepsi orada temelli kalacaktır. Orada onların bir inlemeleri vardır. Bunlar orada bir şey işitemezler de.

(Enbiya 100)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Orada onlara, zorlanarak nefes almak vardır. Ve orada işitmezler de.

(Enbiya 100)

Harun Yıldırım Meali:

Orada onlara inim inim inlemek düşer. Yine onlar orada (hiçbir iyi haber) duymazlar.

(Enbiya 100)

Hasan Basri Çantay:

Orada (hakları) inim inim inlemekdir onların (tapılanların). Bunlar orada da (sağır olub bir şey) duymayacaklardır.

(Enbiya 100)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlar için orada inim inim inlemek vardır. Ve onlar orada (hiçbir şey)işitmezler.(1)*

(Enbiya 100)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendileri için onun [cehennemin] içinde kendilerine zor bir soluklanma vardır. Onlar onun [cehennemin] içinde işitmezler.

(Enbiya 100)

Hüseyin Atay Meali:

Orada onlara hıçkırık vardır ve orada bir şey de işitemezler.

(Enbiya 100)

İbni Kesir Meali:

Orada inim inim inleyecekler ve bir şey de işitmeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar ateşin içinde acıdan inleyip duracaklar ve orada iniltiden başka bir şey işitmeyecekler.

(Enbiya 100)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar, orada (ızdırap ile) inlerler. Ve onlar, orada (bir şey) işitmezler.

(Enbiya 100)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar için Cehennem'de yalnız inlemek vardır. Onların orada kulakları hiç işitmiyecektir.

(Enbiya 100)

Kadri Çelik Meali:

Onda onlara inim inim inlemek vardır ve onlar onda işitemezler de.

(Enbiya 100)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar orada, acı ve ıstırapla çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlayacaklar; cehennemin alevleri arasında öyle fecî bir şekilde iç çekecekler ki; orada feryat ve iniltiden başka bir şey duymayacaklar.

(Enbiya 100)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ancak onlar için orada, inim inim inleme vardır. Onlar orada hiçbir şey işitmezler.

(Enbiya 100)

Mehmet Türk Meali:

O (ilâhlara tapanlar) cehennemde inim inim inlerler de (taptıkları cehennemlik ilâhları,)1 onları hiç duyamazlar.*

(Enbiya 100)

Muhammed Celal Şems Meali:

Orada kendilerine iniltiler (mukadder olacak) ve orada (hiçbir şey) duymayacaklar.

(Enbiya 100)

Muhammed Esed Meali:

Orada onların payına ah edip inlemek düşecek; ve orada (başka) bir şey işitmeyecekler.

(Enbiya 100)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar orada inim inim inleyecekler ve hiçbir şey işitmeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar orada inim inim inleyecekler ve iniltiden başka hiçbir şey işitmeyecekler.

Bknz: (7/37)»(7/40) - (35/37) - (40/11) - (40/47)»(40/50)

(Enbiya 100)

Mustafa Çevik Meali:

Onlar cehennemde inim inim inleyecek ve iniltiden başka ses de duymayacaklar.

(Enbiya 100)

Mustafa İslamoğlu Meali:

orada onların payına inim inim inlemek düşecek; ve onlar orada (iniltiden başka bir ses) duymayacaklar.

(Enbiya 100)

Osman Okur Meali:

Orada onlara ah etmek vardır; (orada iyi olan ) bir şey de işitemezler.

(Enbiya 100)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar için orada gayet şiddetli bir nefes alma vardır ve onlar orada (hiçbir şey) işitemezler.

(Enbiya 100)

Ömer Öngüt Meali:

Onların orada bir nefes vermeleri var ki! Bir şey de işitmeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunlar, orada ah edip inlerler, ama uydurma tanrıları bunları işitmezler!

(Enbiya 100)

Sadık Türkmen Meali:

Orada, onlar için bir inleme vardır. Onlar orada, hiçbir şey duymazlar.

(Enbiya 100)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar orada hırıltılı sesler çıkararak inleyeceklerdir ve kulakları hiçbir ses işitemeyecektir.

(Enbiya 100)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar orada inim inim inleyecekler, kendilerini sevindirecek hiçbir haber de işitmeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar için bir inleme ve soluma vardır! Ve onlar orada (azabın dehşeti içinde hiçbir şey) işitmezler.

(Enbiya 100)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yapacakları tek şey, cehennemde inim inim inlemektir. Orada kimseyi dinleyemeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar orada ah edip inleyecek, başka bir şey duyamayacaklar.

(Enbiya 100)

Şaban Piriş Meali:

Orada inim inim inleyecekler ve hiçbir şey işitmeyeceklerdir.

(Enbiya 100)

Talat Koçyiğit Meali:

Orada onlara (azâb yönünden) bir inleme vardır. Onlar orada hiçbir şey işitmezler.

(Enbiya 100)

Tefhimul Kuran Meali:

Orda kendileri için, 'kemikleri çatırdatan inlemeler' vardır. Onlar orda işitmezler de.

(Enbiya 100)

Ümit Şimşek Meali:

Orada onlar için dehşetli bir inleyiş vardır; başka birşey de işitmezler.

(Enbiya 100)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar için orada derin bir iç çekiş var. Ve onlar orada hiçbir şey işitmezler.

(Enbiya 100)