21. Enbiya Suresi / 15.ayet

Onların bu feryatları devam edip dururken biz onları biçilmiş ekine, yakılıp kül olmuşa çevirdik.

Bknz: (46/21)»(46/28)(54/1)»(54/52)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 15 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onları kesilmiş bir ot, ateşi yanıp bitmiş bir kül yığını haline getirinciye dek sözleri, ancak budur işte.

(Enbiya 15)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onların bu yakınmaları, Biz onları biçilmiş ekin (tarlasına), sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmamıştı.

(Enbiya 15)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu mırıldanmaları sürüp giderken, biz onları biçilmiş ekin gibi yaptık, sönüp gittiler.

(Enbiya 15)

Adem Uğur Meali:

Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.

(Enbiya 15)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların bu iddiaları sürüp gitti... Ta ki biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateşe döndürene kadar.

(Enbiya 15)

Ahmet Tekin Meali:

Biz onları orakla köklerinden biçilmiş otlar misali sönen ocaklar haline getirinceye kadar, onların bu itirafları sürüp gider.

(Enbiya 15)

Ahmet Varol Meali

Bu haykırmaları biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş kül yığını haline getirinceye kadar kesilmedi.

(Enbiya 15)

Ali Bulaç Meali:

Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.

(Enbiya 15)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, onları, sönmüş kül yığını olarak biçilmiş bir ekin haline getirinceye kadar, hep sözleri bu feryad olmuştur.

(Enbiya 15)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onları, biçilmiş bir ekinlik, sönmüş bir kül yığını durumuna getirinceye dek bu haykırışları bitmedi.

(Enbiya 15)

Ali Ünal Meali:

Onları ekin gibi biçip bir kül yığını haline getirinceye kadar bu feryatları sürüp gitti.

(Enbiya 15)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar böylece yalvarmaya devam ettiler. Nihayet onları biçtik, yakıp kül ettik.

(Enbiya 15)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz, kendilerini kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşkülüne çevirinceye kadar, bu feryatları sürüp gider.

(Enbiya 15)

Bekir Sadak Meali:

Biz onlari bicilmis ot ve bir yigin kul haline getirinceye kadar haykirmalari devam etti.

(Enbiya 15)

Besim Atalay Meali:

İmdi onlar, biçilmiş ot, sönmüş ateş olana dek bu onların sözleridir

(Enbiya 15)

Celal Yıldırım Meali:

Onların biçilmiş ot, sönüp bir yığın kül haline gelinceye kadar hayıflanıp söylenmeleri böyle oldu.

(Enbiya 15)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onların bu feryatları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş bir ateş (kül) haline getirinceye kadar devam etti.

(Enbiya 15)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz onları biçilmiş ot ve bir yığın kül haline getirinceye kadar haykırmaları devam etti.

(Enbiya 15)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar bu feryatları devam etti.

(Enbiya 15)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.

(Enbiya 15)

Edip Yüksel Meali:

Onları biçip tüketinceye kadar bu yalvarışlarını tekrarlayıp duracaklar.

(Enbiya 15)

Elmalılı Orjinal Meali:

Artık bütün davaları bu oldu kaldı, nihayet onları öyle yapdık ki biçildiler, söndüler

(Enbiya 15)

Elmalılı Yeni Meali:

Artık olanca feryatları bu oldu kaldı. Neticede onları öyle yaptık ki, biçildiler, söndüler.

(Enbiya 15)

Erhan Aktaş Meali:

Biçilmiş ekin gibi pörsüyüp, cansız kalıncaya kadar bu çağrıları son bulmadı.

(Enbiya 15)

Gültekin Onan Meali:

Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.

(Enbiya 15)

Hakkı Yılmaz Meali:

İşte onların bu çağrıları, onları biçilmiş bir ekin ve sönmüş ocak/kül hâline getirinceye kadar son bulmadı.

(Enbiya 15)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş hâline getirene kadar dövünmeye devam ettiler.

(Enbiya 15)

Harun Yıldırım Meali:

Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.

(Enbiya 15)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet biz onları biçilmiş bir ot, ocakları sönmüş (bir kül yığını) haaline getirinceye kadar daima feryadları bu (söz) olmuşdur.

(Enbiya 15)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık biz onları, biçilmiş (ekin) ve sönmüş (ateşe dönen) kimseler hâline getirinceye kadar, duâları bu (feryâd) olmakta devâm etti.

(Enbiya 15)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte bu çağrışları, kendilerini sönmüş biçilmiş bir hale getirmemize kadar devam etti.

(Enbiya 15)

Hüseyin Atay Meali:

Bundan dolayı Biz onları biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirene kadar, o çığlıkları sürüp gitti.

(Enbiya 15)

İbni Kesir Meali:

Bu haykırmaları devam edip dururken Biz; onları, biçilmiş bir ot, sönmüş bir ocak haline getirdik.

(Enbiya 15)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onların bu haykırışları, biçilmiş ekin sapları gibi yerlere serilinceye kadar, devam etti.

(Enbiya 15)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onların bu davaları (şikâyetleri); Biz onları, biçilmiş ekin (gibi) sönmüş hale getirinceye (ölünceye) kadar bitmedi.

(Enbiya 15)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onları biçilmiş ot gibi yere serinciye, sönmüş ateş gibi edinciye dek onların yakınmalarının ardı arası kesilmedi gitti.

(Enbiya 15)

Kadri Çelik Meali:

Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateş durumuna getirinceye kadar da son bulmadı.

(Enbiya 15)

Mahmut Kısa Meali:

Ve hepsini kökünden biçip yok edinceye kadar, bu feryâtları sürüp giderdi.Öyle ya;

(Enbiya 15)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça feryatları sürdü gitti. Biz onları biçilmiş ekin gibi yaptık, sonra da sönüp gittiler.

(Enbiya 15)

Mehmet Türk Meali:

Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar, onların bu feryatları devam edip durdu.

(Enbiya 15)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz onları biçilmiş bir ekin gibi güzellikleri yok olmuş hale getirinceye kadar, onlar hep aynı sözü söyleyip durdular.

(Enbiya 15)

Muhammed Esed Meali:

Ve bu yakınmaları, Biz kendilerini biçilmiş bir tarlaya (ya da) bir kül yığınına çevirinceye kadar sürüp giderdi.

(Enbiya 15)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz onları kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bağrışıp durdular.

(Enbiya 15)

Mustafa Çavdar Meali:

Onların bu feryatları devam edip dururken biz onları biçilmiş ekine, yakılıp kül olmuşa çevirdik.

Bknz: (46/21)»(46/28) - (54/1)»(54/52)

(Enbiya 15)

Mustafa Çevik Meali:

11-15 Yaratıp bunca nimetlerle donatmamıza rağmen, davet ettiğimiz hayat nizamına sırtını dönüp nankörlük eden birçok toplumu hak ettikleri azabımızla kırıp geçirdik, yerlerine başka toplulukları getirdik. Helak olmayı hak eden o toplumlar azabımızla karşılaşınca kaçıp kurtulmaya çalıştılar, o zaman onlara şöyle seslenildi: “Haydi bakalım elinizden geliyorsa o şımarık, kibirli, azgın hayatınıza geri dönün de görelim, ama artık bu imkânsız olduğu gibi âhirette de çok şiddetli bir azap ile karşılaşacaksınız.” Dünyada hak ettikleri azapla karşılaşanlar, “Eyvah, yazıklar olsun bize, hakikati inkâr etmekle hem kendimize hem de başkalarına zulmetmişiz.” diyerek feryat ettiler fakat onların bu pişmanlıkları âdeta biçilmiş, yakılıp, kül olmuş ekin tarlasına çevrilmelerine engel olmadı.

(Enbiya 15)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve onların bu yazıklanmaları, Biz kendilerini biçilmiş ekin haline getirip sönmüş köze çevirinceye kadar devam edip gidecek.

(Enbiya 15)

Osman Okur Meali:

Biz onları biçilmiş ot ve bir yığın kül haline getirinceye kadar haykırmaları devam etti.

(Enbiya 15)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık onların bütün çağırmaları, bundan başka olmadı. Tâ ki onları biçilmiş, sönmüş kimseler kıldık.

(Enbiya 15)

Ömer Öngüt Meali:

Biz onları kuruyup biçilmiş ekin haline, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu haykırmaları sürüp gitti.

(Enbiya 15)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz onları biçilmiş bir ot, sönmüş bir ocak yapıncaya kadar çığlıkları sürer giderdi!

(Enbiya 15)

Sadık Türkmen Meali:

Bu homurdanışları sürüp giderken, Biz onları biçilmiş ekin gibi yaptık, sönüp gittiler.

(Enbiya 15)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar böyle vahlanıp dururken biz kendilerini biçilmiş ekinler gibi cansız yere seriverdik.

(Enbiya 15)

Suat Yıldırım Meali:

Bu feryatları sürüp gitti. Nihayet onları öyle yaptık ki biçildiler, sönüp kül oldular...

(Enbiya 15)

Süleyman Ateş Meali:

Bu mırıldanmaları sürüp giderken biz onları, biçilmiş (ekin gibi) yaptık, sönüp gittiler.

(Enbiya 15)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları biçilmiş ot gibi, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar yakınmaları kesilmedi.

(Enbiya 15)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Biz onları biçilmiş bir ekine, bir kül yığına çevirinceye kadar feryatları kesilmedi.

(Enbiya 15)

Şaban Piriş Meali:

Bu haykırışları devam edip dururken, biz onları biçilmiş ekine, sönmüş ocağa çevirdik.

(Enbiya 15)

Talat Koçyiğit Meali:

Onların bu sözleri devam edip giderken, onları biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çeviririz.

(Enbiya 15)

Tefhimul Kuran Meali:

Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.

(Enbiya 15)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onları kökten biçip ocaklarını söndürünceye kadar böylece feryat edip durdular.

(Enbiya 15)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu davaları sürüp giderken biz onları kökten biçiverdik, sönüp silindiler.

(Enbiya 15)