21. Enbiya Suresi / 48.ayet

Andolsun ki biz Musa ve Harun’a hakkı batıldan ayıran, karanlıkları aydınlatan ve sakınıp korunanlar için öğüt olan mesaj verdik.

Bknz: (2/257)(5/15)»(5/16)(7/144)»(7/145)(14/5)(57/7)»(57/9)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 48 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki Musa'ya ve Harun'a, hakkı batıldan ayıran ve çekinenlere ışık ve öğüt olan kitabı verdik.

(Enbiya 48)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, Biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, Hakk ile Bâtıl’ı birbirinden ayıran (Furkan) ı verdik.

(Enbiya 48)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve gerçek şu ki biz, Musa ile Harun'a Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için, doğruyu eğriden ayırmaya yarayan bir ölçü, ışık saçan bir kaynak ve bir uyarıcı, hatırlatıcı olarak kitabı verdik.

(Enbiya 48)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik.

(Enbiya 48)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki biz Musa ve Harun'a Furkan'ı (Hak ile batılı ayırt edeni), korunmak isteyenler için bir ışık ve bir hatırlatıcı olarak verdik.

(Enbiya 48)

Ahmet Tekin Meali:

Biz Mûsâ'ya ve Hârûn'a hakkı bâtıldan, helâli haramdan, imanı küfürden ayıran bilgileri içeren şeriat, mûcizeler vermiş, düşmanlarına karşı zafer ihsan etmiş, Tevrat'ı lütfetmiştik. O, takvâ sahipleri için, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minler için bir ışık ve bir öğüt idi.*

(Enbiya 48)

Ahmet Varol Meali

Andolsun biz Musa ile Harun'a takva sahipleri için bir ışık ve bir öğüt olarak hakkı batıldan ayıran kitabı (furkanı) verdik.

(Enbiya 48)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (furkan)ı verdik.

(Enbiya 48)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yemin olsun ki, biz Mûsa ile Hârûn'a, takva sahipleri için bir nasihat ve bir nur olarak, hak ile bâtılı ayıran Tevrat'ı vermiştik.

(Enbiya 48)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ayrıca, gerçek şu ki, Musa'ya ve Harun'a, sorumluluk bilinci taşıyanlar için, bir aydınlık ve bir öğreti olarak, Gerçeği Ayrıştıran'ı verdik.

(Enbiya 48)

Ali Ünal Meali:

Doğrusu Biz, Musa ve Harun’a Furkan’ı (hakkı bâtıldan ayıran Kitabı) verdik ve onu, kalbleri Allah’a karşı saygıyla dopdolu olan, O’na itaatsizlikten, dolayısıyla O’nun azabından sakınanlar için baştan sona bir ışık ve öğüt kaynağı kıldık.

(Enbiya 48)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Biz Musa ve Harun’a, kendilerini koruyan muttakiler için mesaj ve ışık olan, her şeyi açıklayıcı bir kitap verdik.

(Enbiya 48)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takva sahipleri için ışık ve hatırlatıcı bilgi kaynağı olarak verdik.

(Enbiya 48)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, Musa ve Harun'a egriyi dogrudan ayiran Kitap'i sakinanlar icin isik ve ogut olarak verdik.

(Enbiya 48)

Besim Atalay Meali:

Musa ile Harun'a —sakınçlara ışık olan, öğüt olan — ayırıcı kitap verdik!

(Enbiya 48)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki biz Musâ ile Harun'a hak ile bâtılı ayıran, Allah'tan korkup fenalıklardan sakınanlar için bir ışık, bir öğüt olan kitap verdik.

(Enbiya 48)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki biz, Musa ve Harun'a, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için doğruyu eğriden ayırmaya yarayan bir ışık ve öğüt olan Tevrat'ı verdik.

(Enbiya 48)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran Kitap'ı sakınanlar için ışık ve öğüt olarak verdik.

(Enbiya 48)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, biz Musa ile Harun'a, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkan'ı (Tevrat'ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik.

(Enbiya 48)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik.  *

(Enbiya 48)

Edip Yüksel Meali:

Musa'ya ve Harun'a Yasalar Kitabını, erdemliler için bir ışığı, bir mesajı verdik.

(Enbiya 48)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için biz Musa ile Haruna fürkan ve bir zıya ve bir zikir vermiştik, müttekıler için

(Enbiya 48)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki: "Musa ile Harun'a Furkan'ı (Tevrat'ı) bir de ışık ve Allah'tan korkanlar için de bir öğüt vermiştik.

(Enbiya 48)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki, Musa ve Harun'a takva sahipleri için bir ışık olan, bir öğüt olan Furkan'ı[1] verdik.

1)Hakk ile Batıl'ı, iman ile küfrü, güzel ile çirkini, iyi ile kötüyü birbirinden ayırma ölçüsü.

(Enbiya 48)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (furkan)ı verdik.

(Enbiya 48)

Hakkı Yılmaz Meali:

(48,49) Ve andolsun ki Mûsâ ve Hârûn'a Furkân'ı ve görülmeyen, duyulmayan, sezilmeyen ıssız yerde Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan, kıyâmetin kopmasından içleri titreyen, Allah'ın koruması altına girmiş kişiler için bir ışığı ve öğüdü verdik.

(Enbiya 48)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki, Musa ve Harun’a muttakilere bir ışık ve öğüt/hatırlatma olması için Furkan’ı/Tevrat’ı verdik.

(Enbiya 48)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik.

(Enbiya 48)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki biz Musa ile Haruunu bir zıyaa, takvaa saahibleri için de bir şeref olan fürkaanı verdik.

(Enbiya 48)

Hayrat Neşriyat Meali:

Celâlim hakkı için, Mûsâ ve Hârûn'a (hak ile bâtılı ayıran) Furkan'ı ve takvâ sâhibleri için bir ışık ve bir nasîhat olan (Tevrât)ı verdik.

(Enbiya 48)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Doğrusu, Musa'ya ve Harun'a, Furkan'ı [gerçeği ve yalanı ayıranı], bir ışığı (Nur'u)¹ ve korunup sakınanlar için bir hatırlatmayı (zikri) vermiştik.

(Enbiya 48)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun ki, Musa ve Harun’a eğriyi doğrudan ayıran ölçütü, saygılı olanlara ışık ve hatırlatma olarak verdik.

(Enbiya 48)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; Biz Musa ile Harun'a Furkan ışık, takva sahibleri için de bir zikir verdik.

(Enbiya 48)

İlyas Yorulmaz Meali:

Muhakkak ki, Musa'ya ve Harun'a, Allah dan sakınıp korunanlar için, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edici, geleceğe ışık tutan ve bir öğüt olan (Tevrat)'ı verdik.

(Enbiya 48)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki Biz, Musa (A.S)’a ve Harun (A.S)’a, takva sahipleri için Furkan’ı (Tevrat’ı), bir Işık (Nur) ve Zikir olarak verdik.

(Enbiya 48)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten Biz Musa ile Harun'a doğruyu iğriden ayırıcı olan Tevrat'ı verdik, sakınanlar için ışık olsun, öğüt olsun diye.

(Enbiya 48)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz Musa ve Harun'a, takva sahipleri için bir ışık, bir hatırlatma ve hakla batılı ayıranı (Tevrat'ı) verdik.

(Enbiya 48)

Mahmut Kısa Meali:

Doğrusu Biz, vaktiyle Mûsâ ile Hârûn’a da, kötülüklerden titizlikle sakınan o takvâ sahipleri için gönülleri aydınlatan bir ışık kaynağı ve bir öğüt ve hikmet kitabı olarak Tevrat’ı, doğruyu eğriden ayırmaya yarayan o şaşmaz ölçüyü vermiştik.

(Enbiya 48)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yemin olsun, Musa ve Harun'a Furkan’ı verdik. O takva sahipleri için bir ışık ve öğüttür.

(Enbiya 48)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun ki Mûsa ve Hârûn’a, Allah’tan sakınan (müttakiler) için hakkı bâtıldan ayıran, (hakka) ışık tutan ve (hakkı) hatırlatan (Tevrât’ı)1 Biz verdik.*

(Enbiya 48)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, Musa ile Harun’a furkan, aydınlık ve takvayı benimseyenler için bir hatırlatma (olan, talimatı) vermiştik.

(Enbiya 48)

Muhammed Esed Meali:

Ve gerçek şu ki, Biz Musa ile Harun'a, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için doğruyu eğriden ayırmaya yarayan bir ölçü, ışık saçan bir kaynak ve bir uyarıcı, hatırlatıcı (olarak vahyimizi) bahşettik;

(Enbiya 48)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz, Musa'ya ve Harun a doğruyu ve yanlışı ayırt eden ve korunanlar için bir ışık ve öğüt olan o kitabı verdik.

(Enbiya 48)

Mustafa Çavdar Meali:

Andolsun ki biz Musa ve Harun’a hakkı batıldan ayıran, karanlıkları aydınlatan ve sakınıp korunanlar için öğüt olan mesaj verdik.

Bknz: (2/257) - (5/15)»(5/16) - (7/144)»(7/145) - (14/5) - (57/7)»(57/9)

(Enbiya 48)

Mustafa Çevik Meali:

48-49 Biz Musa ile Harun’a da doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edip, adaleti tesis eden aydınlık kaynağı olan kitabı vermiştik. Ona da Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyanlar uydular. Böyleleri tasavvurlarının ötesinde ve üstünde olan göremedikleri Rablerine iman eder, yürekten saygı duyup hesap verme endişesi taşırlar.

(Enbiya 48)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu Biz, Musa ve Harun'a, hakkı batıldan ayıran, karanlıkları aydınlatan ve sorumluluk bilincine sahip olanlara (yabancılaştıkları özlerini) hatırlatan bir mesaj vermiştik;

(Enbiya 48)

Osman Okur Meali:

Andolsun ki biz, Mûsâ ve Hârûn’a (hak ile bâtılı ayıran) Furkan’ı ve takvâ sâhibleri için bir ışık ve bir öğüt olan (Tevrât)ı verdik.

(Enbiya 48)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Kasem olsun ki, Biz Mûsa'ya ve Harun'a Furkan ve bir ziya ve muttakîler için bir öğüt vermiştik.

(Enbiya 48)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz Musa'ya ve Harun'a takvâ sahipleri için bir ışık ve öğüt olan Furkan'ı verdik.

(Enbiya 48)

Ömer Sevinçgül Meali:

Andolsun! Biz, Musa ile Harun’a, içtenlikle inanarak günahlardan sakınanlar için, iyiyi kötüden ayıran, gönülleri aydınlatan, gerçekleri hatırlatan bir kitap verdik.

(Enbiya 48)

Sadık Türkmen Meali:

VE GERÇEK ŞU Kİ Biz Musa’ya ve Harun’a, Furkan’ı (gerçekle yalanı ayırdedici özelliği olanı) verdik; korunup sakınanlar için bir ışık ve bir öğüt olarak...

(Enbiya 48)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun ki, biz Musa ile Harun'a doğru ile eğriyi ayırdeden ve takvalılar için ışık ve öğüt olan kitab'ı verdik.

(Enbiya 48)

Suat Yıldırım Meali:

Biz, Musa ile Harun'a, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için bir ışık ve öğüt olan Furkan'ı (hakkı batıldan ayıran kitabı) verdik.

(Enbiya 48)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun biz, Musa'ya ve Harun'a hak ve batılı ayırdeden ve korunanlar için bir ışık ve öğüt olan Kitabı verdik.

(Enbiya 48)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa ile Harun'a o Furkanı[1], çekinerek korunanlar için bir ışık ve doğru bilgi kaynağı olsun diye verdik.

1)Hak(doğru) ile batılı(yanlışı) ayıran Kitabı.

(Enbiya 48)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Gerçek şu ki, Musa ve Harun'a, Allah'a karşı gelmekten çekinenlere doğruyu yanlıştan ayırmaya yarayan bir ölçü, ışık saçan bir kaynak ve hatırlatıcı bir Kitap verdik.

(Enbiya 48)

Şaban Piriş Meali:

Musa ve Harun'a Sakınanlar için aydınlık zikir (öğüt) ve furkanı verdik.

(Enbiya 48)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz Musa'ya ve Harun'a hak ile bâtılı ayıran ve sakınanlar için bir ışık ve öğüt olan kitabı verdik.

(Enbiya 48)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (furkan)ı verdik.

(Enbiya 48)

Ümit Şimşek Meali:

Biz Musa ile Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık ve öğüt olarak, hakkı bâtıldan ayırt eden Tevrat'ı vermiştik.

(Enbiya 48)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, biz, Musa'ya ve Harun'a hak ile batılı ayıran, korunanlar için bir ışık ve öğüt olan furkanı verdik.

(Enbiya 48)