Onlar şehirden ayrılınca İbrahim hepsini kırıp parçaladı, ancak kendisine müracaat etsinler diye büyük saydıkları puta dokunmadı.
Bknz: (21/18)
Onlar şehirden ayrılınca İbrahim hepsini kırıp parçaladı, ancak kendisine müracaat etsinler diye büyük saydıkları puta dokunmadı.
Bknz: (21/18)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Onları paramparça etti, yalnız, ona baş vursunlar diye büyüklerini bıraktı.
(Enbiya 58)Böylece O, sadece büyükleri hariç olmak üzere onları (bütün putlarını balyozla) paramparça etti; (kendisine yönlendirmek ve cehaletlerini göstermek üzere) belki müracaat edip ona başvururlar diye (büyüklerine ilişmedi).
(Enbiya 58)O, putların hepsini paramparça etti, yalnız kendisine başvursunlar diye, en büyük putu bıraktı.
(Enbiya 58)Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye.
(Enbiya 58)(Nihayet İbrahim) belki ona gidip sorarlar diye, en büyükleri dışında putları paramparça etti.
(Enbiya 58)Sonunda İbrâhim onların büyük putlarının dışında, bütün putlarını paramparça etti. Büyük puta başvururlar diye düşündü.
(Enbiya 58)Böylece belki ona başvururlar diye büyükleri dışında putları paramparça etti.
(Enbiya 58)Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye.
(Enbiya 58)Nihayet o putları paramparça etti, yalnız bunların büyüğünü bıraktı ki, belki ona müracaat ederler (de hadiseyi sorarlar).
(Enbiya 58)Sonunda, en büyükleri dışında, tümünü paramparça etti. Artık, belki ona başvururlar!
(Enbiya 58)Sonra da o putların hepsini paramparça etti, yalnız halkın en büyük kabul ettiği putu bıraktı ki, dönüp gelsinler (ve durumu ondan öğrensinler)!
(Enbiya 58)Gitti, hepsini parça parça etti. Fakat onların büyüğünü bıraktı ki, ona dönsünler.
(Enbiya 58)Onlar gidince hepsini paramparça edip içlerinden büyüğünü, ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Hepsini paramparca edip, iclerinden buyugunu ona basvursunlar diye, saglam birakti.
(Enbiya 58)Derken İbrahim, onları parça parça etti; ancak dönüp başvururlar diye (putların) en büyüğünü kırmadı.
(Enbiya 58)Arkasından o putları kırıp paramparça etti, fakat bilgisine başvursunlar diye en büyük putu sağlam bıraktı.*
(Enbiya 58)Hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü ona başvursunlar diye, sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Derken (İbrahim) belki kendisine başvururlar diye içlerinden bir büyüğü bırakarak onları (putları) paramparça etti.
(Enbiya 58)Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye. *
(Enbiya 58)Hepsini param parça etti; ancak belki ona danışırlar diye en büyüklerine dokunmadı.
(Enbiya 58)Derken onları parça parça etti, ancak bir büyüklerini bıraktı ki belki ona müracaat ederler
(Enbiya 58)Derken, onları parça parça etti. Ancak büyüklerinden birini bıraktı ki belki ona müracaat ederler.
(Enbiya 58)Sonra da kendisine sorsunlar diye, büyük olanını hariç diğerlerini parçaladı.
(Enbiya 58)Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye.
(Enbiya 58)Sonra da İbrâhîm, ona müracaat etsinler diye kendilerine ait büyükleri dışında bunları parça parça etti.
(Enbiya 58)Büyük put hariç hepsini paramparça etmişti. Belki (neler olduğunu büyük puta) danışırlar diye...
(Enbiya 58)Derken, ona başvururlar diye büyükleri dışında onların hepsini paramparça etti.
(Enbiya 58)Derken o, bunları parça parça etdi. Yalınız onların büyüğünü bırakdı, belki ona müracaat ederler diye.
(Enbiya 58)Nihâyet (İbrâhîm) onları (o putları) paramparça etti; ancak onların büyüğünü(bıraktı) ki, belki ona mürâcaat ederler!
(Enbiya 58)Ardından [İbrahim], onları [putları] parça parça etti. Ancak, büyük [puta] -belki dönerler diye- onlar için [karışmadı].
(Enbiya 58)Bunun üzerine hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü, ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Derken hepsini paramparça edip içlerinden büyüğünü, ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Putların hepsini paramparça etti, putlara tapanlar döndüklerinde onu bulsunlar diye, yalnızca onların en büyüğünü bıraktı.
(Enbiya 58)Sonra onları (putları) cüz cüz (parça parça) yaptı. Onların büyük olanı hariç. Umulur ki böylece onlar, ona rücu ederler (dönerler).
(Enbiya 58)Bunun üzerine İbrahim putları parça parça etti. Yalnız büyüğünü bıraktı, ona başvursunlar diye.
(Enbiya 58)Derken o, bunları parça parça etti. Yalnız kendisine müracaat ederler diye onların büyüğünü sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Böylece İbrahim, hiç kimsenin olmadığı bir saatte gizlice puthaneye girerek, eline geçirdiği bir baltayla bütün putları paramparça etti fakat en büyük puta hiç dokunmadı ki, olup bitenler hakkında bilgi edinmek üzere, o putun tanıklığına başvursunlar, böylece, onun konuşamadığı, göremediği gerçeğini idrâk ederek, putlara tapmaktan vazgeçsinler.
(Enbiya 58)İçlerinden büyüğü haricinde paramparça etti belki ona başvururlar diye böyle yapmıştır.
(Enbiya 58)(İbrahim hemen) putların tamamını paramparça etti ve hesabını (ondan) sormaları için de o putların en büyüğünü alıkoydu.
(Enbiya 58)(Kavmindekiler) yanına gelsinler diye, o en büyükleri dışında hepsini paramparça etti.
(Enbiya 58)Ve en büyükleri dışında (putların) hepsini paramparça etti; belki dönüp (bu olup biten için) ona başvururlar diye.
(Enbiya 58)Sonra onları parça parça etti; yalnız, gelip sorsunlar diye büyük olanına dokunmadı.
(Enbiya 58)Bknz: (21/18)
(Enbiya 58)58-63 Onlar İbrahim’in yanından uzaklaşınca, İbrahim putların bulunduğu ibadethaneye girerek en büyük ilah kabul edilen putun heykeli dışındakilerin hepsini kırıp parçaladı. Olup bitenleri ondan sorsunlar cevap veremediğini görüp, gerçeği anlasınlar diye de büyük kabul edilene dokunmadı. Bir süre sonra durumu fark eden halk: “İlahlarımıza hangi zalim bunu yapmış?” diye feryat etmeye başladı. Bu arada içlerinden bazıları: “İbrahim adındaki bir gencin ilahları ile ilgili ileri geri konuştuğunu, onlara dil uzatıp durduğunu.” söylediler. Bunun üzerine İbrahim’i yakalayıp şahitler huzurunda söylediklerini tekrar ettirip, putları kendisinin kırdığını itiraf ettirerek, cezalandırılması gerektiğine karar verip harekete geçtiler. İbrahim’i halkın huzuruna getirerek; “Söyle bakalım ilahlarımızın heykelleri olan putlarımızı sen mi parçalayıp bu hale getirdin?” dediler. İbrahim de onlara, “Bunu belki şu en büyükleri yapmıştır en iyisi siz ona sorun, tabi konuşabiliyorsa size cevap verecektir.” dedi.
(Enbiya 58)Nihayet, onların tümünü paramparça etti; dönüp de kendisine başvurabilsinler diye (!) onların en iri yarı olanına dokunmadı.
(Enbiya 58)(Putların) Hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü ona başvursunlar diye, sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Artık onları parça parça etti. Ancak onların bir büyüğünü değil, belki kendisine müracaat ederler diye.
(Enbiya 58)Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız içlerinden büyüğünü, ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Derken, putları kırıp paramparça etti. Belki ona başvururlar diye büyük puta dokunmadı.
(Enbiya 58)SONUNDA, onları paramparça etti. Ancak onların en büyüğünü bıraktı ki, onlar belki ona müracaat ederler, diye!
(Enbiya 58)Arkasından o putları kırıp parça parça etti, fakat bilgisine (!) başvursunlar diye en büyük putu sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Onların bütün putlarını paramparça etti, yalnız, halk, belki de olup biten olay hakkında kendisine sorarlar düşüncesiyle, onların büyüklerine dokunmadı.
(Enbiya 58)Nihayet (İbrahim) onları parça parça etti, yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye(!)
(Enbiya 58)Sonra onları param parça etti. Belki başvururlar diye büyük olanına dokunmadı.
(Enbiya 58)Sonra hepsini paramparça etti. Ama döndüklerinde olup biteni anlamak için başvursunlar diye en büyüklerini bıraktı.
(Enbiya 58)Sonunda İbrahim hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.
(Enbiya 58)Nihayet ibrahim, belki ona başvururlar diye, onların büyüğünü bırakıp diğer putları parçalamıştı.
(Enbiya 58)Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça kıldı; belki ona başvururlar diye.
(Enbiya 58)Sonra onları parça parça etti; yalnız, gelip sorsunlar diye büyüklerine dokunmadı.
(Enbiya 58)Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler.
(Enbiya 58)