Ki hakkın gerçek olduğunu ve batılın da sahte olduğunu ortaya koysun her ne kadar günahkârlar istemese de.
Bknz: (30/4)
Ki hakkın gerçek olduğunu ve batılın da sahte olduğunu ortaya koysun her ne kadar günahkârlar istemese de.
Bknz: (30/4)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Böylece de suçlular istemese de gerçeği gerçek olarak izhar etmeyi ve batılın boşluğunu bildirmeyi murad etmekteydi.
(Enfal 8)Bununla; mücrimler (sorumluluktan kaçan utanmaz suçlu günahkârlar) istemese de (Allah) Hakkı gerçekleştirip (üste çıkarmak) ve bâtıl’ı geçersiz kılmak ve ortadan kaldırmak (diliyordu).
(Enfal 8)Böylece Allah, hakkın her zaman hak olduğunu, batılın da daima değersiz ve geçersiz olduğunu ortaya koyacaktı. Bu husus günaha gömülüp gidenlerin hoşuna gitmese bile.
(Enfal 8)(Bunlar,) günahkârlar istemese de hakkı gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak içindi.
(Enfal 8)Hakk'ı gerçekleştirmek ve boş, asılsız olanı geçersiz kılmak için... İsterse Allah'a karşı suç işleyenler bundan hoşlanmasın!
(Enfal 8)Bunlar, İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular ve günahkârlar istemese de, hakkı, İslâm'ı yüceltmek ve toplumda hakça, İslâmî bir düzen gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak içindi.
(Enfal 8)Bu, suçlular istemese de hakkı yerleştirmek ve batılı ortadan silmek içindi.
(Enfal 8)O, suçlu günahkarlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu.)
(Enfal 8)Bunun hikmeti: Kâfirler istemese bile, İslâmı tanıtıp yerleştirmek ve küfrü yok etmek içindi.
(Enfal 8)Gerçek gerçekleşsin ve gerçeğe aykırı olan yok olsun diye; suçlular hoşlanmasa da.
(Enfal 8)Böyle diliyordu ki, hayatları günah hasadından ibaret olan o inkârcı suçlular hoşlanmayacak da olsa, hakkı üstün kılıp onun hak olduğunu, bâtılı iptal edip onun da bâtıl olduğunu göstersin.
(Enfal 8)O suçluların istememelerine rağmen, Allah, hakkı gerçekleştirmek, batılı yok etmek istedi.
(Enfal 8)Bu istek, günahkarların hoşuna gitmese de hakkı gerçekleştirmek ve batılı ortadan kaldırmak içindi.
(Enfal 8)(7-8) Allah bu iki taifeden birini size vadetmisti; siz, kuvvetsiz olanin size dusmesini istiyordunuz. Oysa, suclularin hosuna gitmese de, hakki ortaya cikarmak ve batili tepelemek icin, Allah sozleriyle hakki ortaya koymak ve inkarcilarin kokunu kesmek istiyordu.
(Enfal 8)Suçlular hoşlanmasa bile hakkı hak olarak ortaya koymayı, bâtılı boşa çıkarıp hükümsüz kılmayı (murad ediyordu).
(Enfal 8)Amaç, günahkârlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı ortadan kaldırmaktır.
(Enfal 8)7,8. Allah bu iki taifeden birini size vadetmişti; siz, kuvvetsiz olanın size düşmesini istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı tepelemek için, Allah sözleriyle hakkı ortaya koymak ve inkarcıların kökünü kesmek istiyordu.
(Enfal 8)Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah'ın hakkı ortaya çıkarması ve batılı ortadan kaldırması içindi.
(Enfal 8)(Bunlar,) günahkârlar istemese de hakkı gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak içindi.
(Enfal 8)Ki suçlular hoşlanmasa da hakkı gerçekleştirsin ve haksızlığı ortadan kaldırsın.
(Enfal 8)Ki hakkı hak tanıtsın ve batılı ibtal etsin, varsın mücrimler istemesin
(Enfal 8)Ki hakkı, hak olarak tanıtsın ve batılı ortadan kaldırsın; varsın suçlular istemesinler!
(Enfal 8)Bu, suçluların hoşuna gitmese de Hakk'ın ortaya çıkarılması ve Batıl'ın yok olması içindi.
(Enfal 8)O, suçlu-günahkarlar istemesede hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu).
(Enfal 8)(7,8) Ve hani Allah, size, iki tâifeden birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Siz ise şanı ve şerefi olmayan şeyin/çapulun kendinizin olmasını istiyordunuz. Allah da, kelimeleriyle hakkı yerine oturtmak ve suçluların hoşuna gitmese de gerçeği ortaya çıkarmak ve bâtılı yok etmek için kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerin arkasını kesmek; hak dini geliştirmek istiyordu.
(Enfal 8)Suçlu günahkârlar hoşlanmasa da, (Allah) hakkı (her daim) üstün kılmak ve batılı da boşa çıkarmak (istiyordu).
(Enfal 8)Ta ki günahkârlar istemese de hakkı gerçekleştirsin ve batılı yok etsin.
(Enfal 8)Bunun hikmeti şu idi: (Allah) o günahkar (müşrik) ler istemese de hak (olan müslümanlığ) ı paydar edecek, baatıl (olan şirk) i de ibtal buyuracakdı.
(Enfal 8)Ki günahkârlar hoş görmese de, o hakkı gerçekleştirsin ve o bâtılı ortadan kaldırsın!
(Enfal 8)"Gerçeği" gerçekleştirmek; "Yalanı" yalan etmek için (bunu yaptı). Suçlular hoşlanmıyor olsa da...
(Enfal 8)suçlular nefret etse de gerçeği gerçekleştirmek, saçmalığı yok etmek istiyordu.
(Enfal 8)Ta ki suçlular istemese de, hakkı gerçekleştirsin ve batılı iptal etsin.
(Enfal 8)Günaha batmış kimseler istemeseler de, batıl yok olup, hakkın (Allah'ın dininin) gerçekleşmesi için (Allah güçlü olan gurupla sizi karşılaştırdı)
(Enfal 8)Mücrimler kerih görse de hakkın gerçekleşmesi ve bâtılın yok olması için.
(Enfal 8)Bu da doğruyu yerine getirmek, iğriyi de ortadan kaldırmak içindi, suçlular bunu istemeseler bile.
(Enfal 8)(Bu vaat) Suçluların hoşuna gitmese de hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak içindi.
(Enfal 8)Allah zalimlerle savaşmanızı emrediyordu ki, —suçlular kahrından çatlasalar da— hakîkati yeryüzünde egemen kılsın ve inkâr, zulüm, haksızlık temeline dayanan sistemleri, yani bâtılı ortadan kaldırsın.
(Enfal 8)Elbette suçlular istemese de hakkı gerçekleştirip, batılı kaldırmayı ister.
(Enfal 8)7,8. İşte o zaman Allah size iki topluluktan birisinin1 sizin olacağını vâdediyordu. Siz ise silâhsız olan (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Hâlbuki Allah, emriyle hakkı gerçekleştirmek, kâfirlerin kökünü kazımak, günâhkârlar hoşlanmasalar da mutlak doğruyu ortaya çıkarmak ve bâtılı yok etmek istiyordu.*
(Enfal 8)Suçlular istemeseler bile, Allah hakkı gerçekleştirmek ve batılı yok etmek istiyordu.
(Enfal 8)Böylece O, hakkın (her zaman) hak olduğunu batılın da batıl olduğunu gösterecekti; bu günaha gömülüp gitmiş olanların hoşuna gitmese de.
(Enfal 8)Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah'ın hakkı ortaya çıkarması ve haksızlığı ortadan kaldırması içindi.
(Enfal 8)Bknz: (30/4)
(Enfal 8)5-8 Ey Peygamber! Mü’minleri Allah’ın daveti olan hayat nizamı uğrunda saldırganlara karşı savaşmak için evlerinden çıkardığında, bir kısmı bundan hoşlanmadılar. Üstelik Allah’ın mü’minlere yardım vaadi kendilerine ulaşmış olmasına rağmen, yine de sen onları neredeyse göz göre göre ölüme sürüklüyormuşsun gibi savaş konusunda seninle tartışacaklardı. Allah size o zaman, iki düşman topluluktan birinin elinize düşeceğini vaat etmişti, siz de onlardan güçsüz, zayıf ve ganimeti de bol olanın elinize geçmesini istiyordunuz. Hâlbuki Allah o iki grup müşrik ve kâfir düşmanlarınızdan güçlü görünenle savaşmanızı, onların kökünü kazımanızı murad ediyordu. Böylece müşrik ve kâfirler istemese de Allah, sizin elinizle Hakka dayalı nizamını güçlendirmek, batıl olanı çökertmek ve sizi yüceltmek istiyordu.
(Enfal 8)ki hakkın gerçek ve batılın sahte olduğu böylece ortaya çıksın: tabi ki, günahı tabiat haline getirenler istemese de!
(Enfal 8)Amaç, günahkârlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı ortadan kaldırmaktır.
(Enfal 8)Tâ ki hakkı isbat ve bâtılı iptal etsin. Velev ki, günahkâr olanlar hoşnut olmasınlar.
(Enfal 8)Ki mücrimler hoşlanmasa bile hakkı hak olarak ortaya koysun, bâtılı boşa çıkarıp hükümsüz kılsın.
(Enfal 8)‘Bile bile günahlara dalan’ suçlular hoşlanmasalar da, Allah hakkı ‘gerçeği’ ortaya koymak ve batılı ‘yalanı, yanlışı, sahteyi’ yok etmek istiyordu.
(Enfal 8)Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah’ın gerçeği ortaya çıkarması ve yanlış olanı ortadan kaldırması içindi.
(Enfal 8)Amaç, mücrimlerin hoşuna gitmese de gerçeği yüceltmek ve batılı ortadan kaldırmaktı.
(Enfal 8)(7-8) Allah iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vad ettiğinde siz silahsız olan topluluğun (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah ise, emirleriyle hakkı üstün kılmak ve şirkin kuvvetini yok ederek kafirlerin ardını kesmek istiyordu ki, o suçlu müşrik güruhu hoşlanmasa da, hak olan İslam'ı yüceltsin, batıl olan şirki de ortadan kaldırsın.
(Enfal 8)Ki suçlular istemese de hakkı gerçekleştirsin, batılı da ortadan kaldırsın.
(Enfal 8)O suçlular istemeseler bile gerçeği ortaya çıkarıp yanlışı ortadan kaldıracağını, bu şekilde gösterecekti.
(Enfal 8)(7-8) Allah, o iki topluluktan birinin elinize düşeceğini söylediğinde, siz, zayıf olanın elinize geçmesini istiyordunuz. Allah ise, verdiği sözlerle hakkı gerçekleştirmek ve kâfirlerin kökünü kesmek; günahkarlar hoşlanmasa bile, bâtılı ortadan kaldırmak ve hakkı yerleştirmek istiyordu.
(Enfal 8)Günahkarların hoşuna gitmese de hakkı ortaya koymak ve batılı da ortadan kaldırmak için..
(Enfal 8)Mücrimler kötü görseler bile, Allah, hakkı gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak için bunu istiyordu.
(Enfal 8)O, suçlu-günahkârlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu) .
(Enfal 8)Tâ ki, mücrimlerin rağmına hakkı hakim kılsın, bâtılı da ortadan kaldırsın.
(Enfal 8)Diliyordu ki, kötülüğü temsil edenler istemese de hakkı ayan-beyan gözler önüne koysun, saçma ve tutarsız olanı hükümsüz kılsın.
(Enfal 8)