48. Fetih Suresi / 22.ayet

Eğer kâfirler sizinle savaşacak olsalardı kesinlikle arkalarını dönüp kaçarlardı üstelik kendilerine sahip çıkıp yardım edecek kimse de bulamazlardı.

Bknz: (33/60)»(33/62)

Mustafa Çavdar Meali

Fetih 22 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kafirler, sizinle savaşa girişirlerse mutlaka arkalarını dönerler de sonra bir dost da bulamazlar, bir yardımcı da.

(Fetih 22)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şayet kâfirler (Hudeybiye Anlaşmasına yanaşmayıp da) sizinle savaşsalardı, yine kesinlikle arkalarına dönüp kaçacaklardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardı.

(Fetih 22)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kâfirler Hudeybiye'de sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı, sonra da Allah'ın azabına karşı, kendilerine ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Adem Uğur Meali:

Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer hakikat bilgisini inkar edenler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarını dönüp kaçacaklardı... Sonra da hiçbir veli (koruyucu) ve yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir hâmi, bir dost, bir koruyucu ve bir yardım eden de bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ahmet Varol Meali

İnkar edenler sizinle savaşsalardı arkalarını dönüp kaçarlardı, sonra ne bir dost, ne de bir yardımcı bulurlardı.

(Fetih 22)

Ali Bulaç Meali:

Kafir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer (Mekke halkından olan) o kâfirler, (Hudeybi'yede andlaşma yapmayıb) sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi (perişan olacaklardı). Sonra da ne onları koruyacak bir dost, ne de bir yaradımcı bulamıyacaklardı.

(Fetih 22)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nankörlük edenler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra, ne bir dost ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ali Ünal Meali:

Eğer o küfredenler, (Hudeybiye’de anlaşmaya yanaşmayıp) sizinle savaşacak olsalardı, hiç şüphesiz arkalarını dönüp kaçarlardı ve sonra da ne kendilerine kucak açıp destek olacak, ne de yardım edecek bir kuvvet bulabilirlerdi.

(Fetih 22)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer o kâfirler (Mekke müşrikleri,) sizinle savaşsalardı, onlar geri püskürtüleceklerdi. Sonra da ne bir sahip ne de yardımcı bulurlardı.

(Fetih 22)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

Bekir Sadak Meali:

Inkar edenler sizinle savassalardi yuzgeri doneceklerdi. Sonra bir dost ve yardimci da bulamayacaklardi.

(Fetih 22)

Besim Atalay Meali:

Kâfirler sizinle çarpışsalardı, arkaların dönerlerdi, ne dost bulurlardı, ne de yardımcı

(Fetih 22)

Celal Yıldırım Meali:

Kâfir olanlar, sizinle savaşacak olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı ; sonra da ne bir dost ve sahip çıkan, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

(Fetih 22)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Mekke halkından olan) o inkârcılar, (Hudeybiye'de antlaşma yapmayıp) sizinle savaşsalardı, mutlaka arkalarına dönüp kaçacaklardı. Sonra onları koruyacak bir dost, bir yardımcı bulamayacaklardı.

(Fetih 22)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnkar edenler sizinle savaşsalardı yüzgeri döneceklerdi. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardı.

(Fetih 22)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnkar edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

(Fetih 22)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.*

(Fetih 22)

Edip Yüksel Meali:

İnkarcılar sizinle savaşsalardı dönüp kaçarlardı. Sonra ne bir sahip, ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer o küfredenler sizinle çarpışa idiler mutlak arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir veliy bulabileceklerdi ne de bir nasir

(Fetih 22)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer o küfredenler sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir koruyucu bulabileceklerdi, ne de bir yardımcı.

(Fetih 22)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer, gerçeği yalanlayan nankörler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı. Sonra da bir veli[1] ve yardımcı bulamazlardı.

1)Koruyucu.

(Fetih 22)

Gültekin Onan Meali:

Küfredenler sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Hakkı Yılmaz Meali:

(22,23) Ve eğer kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş kimseler, sizinle savaşsalardı kesinlikle Allah'ın öteden beri gelen kanunu/ uygulaması olarak arkalarına dönüp kaçarlardı. –Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.– Sonra bir yol gösteren, koruyan yakın ve yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kâfirler sizinle savaşacak olsa arkalarını dönüp (kaçarlar). Sonra da (kendileri için) ne bir dost ne de bir yardımcı bulurlar.

(Fetih 22)

Harun Yıldırım Meali:

Küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra ne bir veli ne bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Hasan Basri Çantay:

Eğer o küfredenler sizinle çarpışsalardı mutlak arkalarına döneceklerdi. Sonra da ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamayacaklardı.

(Fetih 22)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki o inkâr edenler (bîatınızdan sonra Hudeybiye'de) sizinle savaşsalardı, elbette arkalarına dönecek (ve kaçacak)lardı; sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

(Fetih 22)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şayet, gerçeği örtmüş olanlarla karşılıklı savaşırsanız, mutlaka arkalarını dönüp kaçarlar sonra herhangi bir veli ve devamlı yardımcı bulamazlar.

(Fetih 22)

Hüseyin Atay Meali:

İnkâr edenler sizinle savaşsalar, arkalarına dönüp kaçarlar. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlar.

(Fetih 22)

İbni Kesir Meali:

O küfredenler, sizinle savaşa katılsalardı; mutlaka arkalarını dönerlerdi. Sonra bir veli ve yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

İlyas Yorulmaz Meali:

Doğruları inkar edenler sizinle savaşırlarsa, arkalarına dönüp kaçarlar, Sonra onlar ne kendilerini koruyacak, nede yardım edecek birisini bulabilirler.

(Fetih 22)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer kâfirler sizinle savaşsaydılar, mutlaka arkalarını dönerlerdi (kaçarlardı). Sonra bir dost ve bir yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer tanımıyan kimseler sizinle vuruşacak olsalardı ne de olsa arkalarını dönüp kaçacaklardı. Sonra onlar ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamıyacaklardı.

(Fetih 22)

Kadri Çelik Meali:

Küfre sapanlar sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, bir veli ve yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

Mahmut Kısa Meali:

Şâyet Mekkeli kâfirler Hudeybiye’de sizinle göğüs göğse çarpışacak olsalardı, kesinlikle arkalarını dönüp kaçarlardı ve kendilerine ne bir kurtarıcı bulabilirlerdi, ne de bir yardımcı! Çünkü müminler üzerlerine düşeni yaptıkları takdirde, kâfirler karşısında asla yenilgiye uğramayacaklardır.

(Fetih 22)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hak yolda, kafirler sizinle savaşmış olsalardı, Arkalarını dönüp kaçar, Fayda sağlayacak kimseyi bir daha bulamazlardı, Öylece kalırlar.

(Fetih 22)

Mehmet Türk Meali:

Eğer kâfirler (o gün) sizinle savaşsalardı, kesinlikle arkalarını dönüp kaçarlar sonra kendilerini koruyacak bir dost da yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer kâfirler sizinle savaşa girerlerse, mutlaka geri dönüp kaçacaklar. Sonra kendilerine hiçbir himaye eden ve yardımcı (da) bulamayacaklar.

(Fetih 22)

Muhammed Esed Meali:

Ve (şimdi,) eğer hakikati inkara şartlanmış olanlar, size karşı savaşa girerlerse muhakkak arkalarını döner(ek kaçar)lar ve ne kendilerini koruyacak ne de yardım edecek kimse bulamazlar.

(Fetih 22)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnkarcılar sizinle savaşsalardı dönüp kaçarlardı. Sonra ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer kâfirler sizinle savaşacak olsalardı kesinlikle arkalarını dönüp kaçarlardı üstelik kendilerine sahip çıkıp yardım edecek kimse de bulamazlardı.

Bknz: (33/60)»(33/62)

(Fetih 22)

Mustafa Çevik Meali:

22-23 Ey iman edenler! Şayet müşrik ve kâfirler savaşmak üzere sizinle karşı karşıya gelirlerse hezimete uğrayıp arkalarını dönüp kaçmaya mecbur kalırlar. Üstelik kendilerine yardım edecek ne bir dost ne de bir yardımcı bulamazlar. Allah ise mü’minlerin yardımcısıdır ve öteden beri Allah’ın mü’minlere destek ve yardım konusunda uyguladığı kanunu budur. Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

(Fetih 22)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer inkarda direnenler size karşı savaşırlarsa, arkalarını dönüp kaçacaklar, ardından da ne samimi bir dost, ne de sağlam bir destekçi bulacaklardır.

(Fetih 22)

Osman Okur Meali:

Eğer hakikati inkara şartlanmış olanlar, size karşı savaşa girerlerse muhakkak arkalarını döner(ek kaçar)lar ve ne kendilerini koruyacak ne de yardım edecek kimse bulamazlar.

(Fetih 22)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer o kâfir olanlar, sizinle mukatelede bulunacak olsalar idi elbette arkalarına döneceklerdi, sonra ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer o kâfirler sizinle savaşacak olsalardı, mutlaka arkalarını dönüp kaçarlardı. Sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkâr edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı. Sonra da kendilerine ne bir koruyucu bulabilirlerdi, ne de bir yardımcı.

(Fetih 22)

Sadık Türkmen Meali:

İNKÂR DENLER sizinle (Hudeybiye’de) savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

(Fetih 22)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı, sonra ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer (o Mekkeli) kafirler sizlerle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçar, sonra da ne kendilerini koruyan, ne de destek olan hiç kimse bulamazlardı.

(Fetih 22)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dön(üp kaç)arlardı, sonra ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

(Fetih 22)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Doğrulara kendini kapatanlar sizinle savaşsalar dönüp kaçarlar. Sonra kendileri için ne bir dost ne de yardımcı bulabilirler.

(Fetih 22)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer kâfirler sizinle savaşırlarsa dönüp kaçarlar; ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulabilirler.

(Fetih 22)

Şaban Piriş Meali:

İnkar edenler sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı da bir veli ve yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Talat Koçyiğit Meali:

İnkâr edenler, sizinle savaşa kalkışsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra da, ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulabilirler.

(Fetih 22)

Tefhimul Kuran Meali:

Kâfir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Ümit Şimşek Meali:

O kâfirler sizinle savaşacak olsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.

(Fetih 22)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer küfredenler sizinle savaşsalardı, sırtlarını dönüp kaçacaklardı. Sonra, bir dost da bir yardımcı da bulamazlardı.

(Fetih 22)