25. Furkan Suresi / 53.ayet

Biri içilecek kadar tatlı diğeri tuzlu ve acı olan iki denizi iç içe salıveren ve karışmaması için aralarına görünmez bir perde ve aşılmaz bir engel/yasa koyan O’dur.

Bknz: (16/14)(27/61)(35/12)(55/19)»(55/20)

Mustafa Çavdar Meali

Furkan 53 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve öyle bir mabuttur o ki iki denizi akıtmıştır; bu, tatlı ve içilecek sudur ve şu, tuzlu ve acı su ve aralarında da bir sınır, birbirlerine karışmalarına imkan bulunmayan bir engel halk etmiştir.

(Furkan 53)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu (birinin suyu) tatlı, susuzluğu giderici, şu (diğerinin) ise tuzlu ve acıdır. (Allah) İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyengizli) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur (ki ilim adamları asırlar sonra ancak bunun farkına varmışlardır).

(Furkan 53)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acı iki büyük su kütlesini birbirine karıştırmadan salıveren, ikisinin arasına karışmalarını önleyen, bir engel koyan da O'dur.

(Furkan 53)

Adem Uğur Meali:

Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

(Furkan 53)

Ahmet Hulusi Meali:

"HU" ki... İki deryayı (şuur ve bilinç - beden) birbirine salan; biri tatlı mı tatlı bir su (orijin benlik - insani mana), diğeri ise tuzlu ve acıdır (kendini hayvani beden kabullenmiş oluşmuş benlik - bilinç)! Bu ikisinin arasında da bir berzah (engel, perde); hicri mehcur (zıddıyet - düşmanlık); bir engel oluşturdu ('Birbirinize düşman olarak inin' ayetini hatırlayalım. A. H. )!

(Furkan 53)

Ahmet Tekin Meali:

O, iki denizi birbirine salıverendir. Bu tatlı, susuzluğu gidericidir. Şu da tuzlu ve acıdır. Aralarına farklı yoğunlukta dikey bir su tabakası engeli, görünmez ve geçilmez bir sınır koyan da odur.*

(Furkan 53)

Ahmet Varol Meali

İki denizi birbirine salan O'dur. Bu tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. O ikisinin arasına bir perde ve aşılamayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Ali Bulaç Meali:

İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O Allah'dır ki, iki denizi (veya iki nehri birbirine komşu ve yakın olarak) salıverdi: Şu (birisi) tatlı, susuzluğu giderir, bu (beriki) tuzlu ve acıdır. Aralarında da kudretinden bir engel ve birbirlerine karışmağı önleyici bir perde koymuştur. (Birbirine yakın tuz gölü ile tatlı su gölü veya tatlı bir nehirle ona yakın olan suyu acı bir deniz gibi. Aralarında kudretten bir engel olup, biri diğerinin tadını bozmaz. )

(Furkan 53)

Ali Rıza Sefa Meali:

O, iki denizi de birbirine salmıştır. İşte bu, lezzeti tatlı; işte şu da tuzlu acıdır. İkisinin arasına da bir engel; karışmalarını önleyen bir perde koymuştur.

(Furkan 53)

Ali Ünal Meali:

O Allah ki, biri tatlı ve içilir, diğeri tuzlu ve acı iki büyük su kütlesini salıverdi; fakat birbirlerine karışmamaları için aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koydu.

(Furkan 53)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İki denizi salıveren O’dur. Biri çok tatlı, diğer çok tuzlu ve acıdır. (Birbirine karışmamaları için) Allah aralarına bir engel ve görünmez bir perde yaratmıştır.

(Furkan 53)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Birinin suyu tatlı ve serinletici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarında da karışmalarını önleyen bir perde koyan, Allah'tır.

(Furkan 53)

Bekir Sadak Meali:

Birinin suyu tatli ve kolay icimli, digerininki tuzlu ve aci olan iki denizi saliverip aralarina da, karismalarina engel olan bir sinir koyan Allah'tir.

(Furkan 53)

Besim Atalay Meali:

Biri hem hoş, hem tatlı, biri de hem acı, hem dahi tuzlu olan iki denizi birbirine akıttı, ikisi arasında aşılmaz bir engelle, bir kıstak yaratan O'dur

(Furkan 53)

Celal Yıldırım Meali:

O ki, iki denizi salıverip yaklaştırdı ; şunun suyu tatlı içimi kolay, bunun suyu tuzlu acı; aralarında da (birbirlerine karışmalarını önlemek için) bir engel, aşılması zor bir sınır koydu.

(Furkan 53)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır. *

(Furkan 53)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da, karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah'tır.

(Furkan 53)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır.

(Furkan 53)

Diyanet Vakfı Meali:

Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.  *

(Furkan 53)

Edip Yüksel Meali:

O, iki denizi salmıştır; bu taze ve tatlıdır, şu tuzlu ve acıdır. Her ikisinin arasına, karışmalarını engelleyen sağlam bir engel koymuştur.

(Furkan 53)

Elmalılı Orjinal Meali:

O odur ki iki deryayı birbirine salmış: şu tatlı, yürek tazeler, şu tuzlu çorak, aralarına da bir berzah ve bir "hıcri mahcur" koymuştur

(Furkan 53)

Elmalılı Yeni Meali:

İki denizi birbirine salıveren O'dur. Şu tatlı, yürek tazeler, şu da tuzlu, çorak; aralarına da bir berzah (dil) ve bir hicri mehcür (kıstak) koymuştur.

(Furkan 53)

Erhan Aktaş Meali:

Ve iki denizi serbest bırakan O'dur; biri lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. Aralarına bir perde koydu. Birbirlerine karışmalarını engelledi.

(Furkan 53)

Gültekin Onan Meali:

İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve O, iki denizi salıverendir; şu su, tatlı ve susuzluğu giderici, şu da tuzlu ve acıdır. Ve O, aralarına bir engel ve yasak koyandır.

(Furkan 53)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İki denizi salıveren (birbirlerine karışmadan akmalarını sağlayan) O’dur. Bu, tatlı mı tatlı, bu da oldukça tuzlu ve acıdır. O ikisi arasında bir engel ve net bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Harun Yıldırım Meali:

Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

(Furkan 53)

Hasan Basri Çantay:

O, iki denizi (birbirine) salıb katandır. Şu tatlı ve susuzluğu gidericidir. Bu ise tuzlu ve acıdır. (Allah) aralarına bir perde, (ihtilafları) memnu olmak üzere bir sınır koymuşdur.

(Furkan 53)

Hayrat Neşriyat Meali:

İki denizi (büyük su kütlelerini birbirine) salıveren de O'dur. Bu (nehir ve göller)tatlı, susuzluğu giderici; bu (deniz) ise tuzlu, acıdır. Bununla berâber aralarına bir engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İki geniş su yerini¹ salıvermiş olan O'dur. Bu, soğuktur, çok tatlıdır; şu tadı değiştirilmiştir², sıcaktır. İkisinin arasına bir engel³ ve dokunulmaz bir sınır yaptık.

(Furkan 53)

Hüseyin Atay Meali:

Birinin suyu tatlı ve serinletici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarına bir engel, yasaklanmış bir perde koyan Ottur.

(Furkan 53)

İbni Kesir Meali:

Ve O'dur; iki denizi salıp katan. Şu tatlı ve susuzluğu giderici, bu ise tuzlu ve acıdır. İkisinin arasına bir engel ve aşılamayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biri içimi kolay, diğeri tuzlu ve acı iki denizi meydana getirip salan, sonra aralarına ayırıcı bir engeli koyup ikisini birbirine karıştırmayan da O dur.

(Furkan 53)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve iki denizi serbest bırakan O’dur; biri lezzetli ve tatlı, diğeri tuzlu ve acı. İkisinin arasına berzah (engel) kıldı. (Böylece onları) engelleyerek (birbirine karışmalarına) mani oldu.

(Furkan 53)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O Allah ki iki denizi birbirine katmaktadır. Birinin suyu tatlıdır, serinleticidir, öbürünün suyu tuzludur, acıdır. Aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Kadri Çelik Meali:

İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur. Bu, tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Mahmut Kısa Meali:

O Allah ki, bazı okyanus ve denizlerde, biri tatlı ve içilebilir, diğeriyse tuzlu ve acı olan iki su kütlesini birbirine kavuşacakşekilde salıvermiş ve ikisinin arasına gözle görülmeyen bir perde,birbirlerine karışmalarını önleyen aşılmaz bir engel koymuştur. Bu yüzden aynı denizdeki tatlı ve tuzlu sular, birbirlerine karışmazlar (27. Neml:6 1; 35. Fatır: 12 ve 55. Rahman: 19-22). Ayrıca, göl ve akarsularda bulunan tatlı sular sürekli denizlere, okyanuslara akar ve oradan buharlaşarak kar ve yağmur şeklinde tekrar derelere, ırmaklara dökülür. Buna rağmen, tatlı ve tuzlu sular birbirine karışmaz..

(Furkan 53)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ulu orta iki denizi birbirine salıveren O'dur. Bu tatlı ve yürek ferahlatır (Rakibi olan) şu ise tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında bir perde koymuşuzdur.

(Furkan 53)

Mehmet Türk Meali:

Birinin suyu tatlı ve içilir, diğerinin suyu tuzlu ve acı olan iki denizi iç içe bırakan ve aralarına (birbirine) karışmamaları için bir engel ve aşılmaz bir sınır1 koyan,2 O (Allah)’tır. *

(Furkan 53)

Muhammed Celal Şems Meali:

İki denizi birleştirecek olan (da) O'dur. Biri tatlıdır, öteki (ise) tuzlu ve acıdır. (Yüce Allah,) ikisi arasında (geçici) bir ayrılık ve aşılamayan bir engel yaratmıştır.

(Furkan 53)

Muhammed Esed Meali:

İki büyük su kütlesini -ki bunlardan biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acıdır- birbirine salıveren ve ikisinin arasına bir engel, karışmalarını önleyen bir perde koyan O'dur.

(Furkan 53)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Birinin suyu tatlı ve iç açıcı, ötekininki tuzlu ve acı olan iki denizi birbirine katan odur. İkisinin arasına aşılmayan bir sınır ve engel koymuştur.

(Furkan 53)

Mustafa Çavdar Meali:

Biri içilecek kadar tatlı diğeri tuzlu ve acı olan iki denizi iç içe salıveren ve karışmaması için aralarına görünmez bir perde ve aşılmaz bir engel/yasa koyan O’dur.

Bknz: (16/14) - (27/61) - (35/12) - (55/19)»(55/20)

(Furkan 53)

Mustafa Çevik Meali:

Birinin suyu içilecek kadar tatlı, diğerinin suyu ise tuzlu ve acı olan iki denizi birbirleriyle buluşturup, aralarına koyduğu perde ile sularını birbirine karıştırmayan Allah, doğru ile yanlışın da arasına birbirine karışmalarını engelleyen perdeler koymuştur. Onlar da asla birbirinin içine giremez, karışamazlar.

(Furkan 53)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hem iki denizi birbirine salan, hem de biri tatlı-susuzluğu giderici ve diğeri tuzlu-acı olduğu halde bu ikisi arasına karışmalarını önleyici (görünmez) bir perde ve aşılmaz bir engel koyan yine O'dur.

(Furkan 53)

Osman Okur Meali:

O, iki gölü salmıştır; bu taze ve tatlıdır, şu tuzlu ve acıdır. Her ikisinin arasına, karışmalarını engelleyen sağlam bir engel koymuştur.

(Furkan 53)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve O, o (Hâlik-ı Azîm) dir ki, iki denizi kendi mecralarına salıvermiştir; şu lezzetlidir, fazlaca tatlıdır, şu da tuzludur, acı bir sudur. Ve ikisinin arasında da bir hail, görülemeyecek bir perde vücuda getirmiştir.

(Furkan 53)

Ömer Öngüt Meali:

Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarına da karışmalarına engel olan bir perde koyan Allah'tır.

(Furkan 53)

Ömer Sevinçgül Meali:

İki su kütlesini birbirine o saldı. Şu su tatlı, susuzluk giderici. Şu su da tuzlu, acı mı acı. İki kütlenin arasına, birbirlerine karışmalarını engelleyecek bir perde koydu.

(Furkan 53)

Sadık Türkmen Meali:

Iki denizi birbirine salıveren O’dur; bu tatlı susuzluğu giderici, şu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında birbirlerine karışmalarına engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Seyyid Kutub Meali:

O, birinin suyu tatlı ve içmeye elverişli ve öbürününki acı ve tuzlu olan iki denizi birbirine saldı, fakat bu iki tür suyun birbirine karışmasını önleyen bir engel, aşılmaz bir set koydu.

(Furkan 53)

Suat Yıldırım Meali:

Biri tatlı, susuzluğu giderici, öbürü tuzlu ve acı iki denizi salıveren, birbirine karışmadan akıtan; fakat aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur.

(Furkan 53)

Süleyman Ateş Meali:

O, iki denizi birbirine salmıştır. Bu tatlı, susuzluğu giderici; bu tuzlu ve acıdır. Ve ikisinin arasına birbirine kavuşmalarına engel olan bir perde koymuştur (hiç birbirine kavuşmazlar).

(Furkan 53)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İki denizi birbirine salan odur. Biri tatlı ve lezzetli, öbürü tuzlu ve acıdır. Aralarına da bir engel, aşılmaz bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Tatlı ve tuzlu suları birbirine salıp, karışmasınlar diye aralarına bir engel koyan O'dur.

(Furkan 53)

Şaban Piriş Meali:

Birinin suyu tatlı ve iç açıcı, ötekinin ki tuzlu olan iki denizi birbirine katan O'dur. İkisinin arasına bir engel, aşılmayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Talat Koçyiğit Meali:

Birinin suyu son derece tatlı, birinin suyu da son derece tuzlu iki denizi salıveren, buna rağmen aralarına sanki birbirine karışmalarını önleyici bir engel koyan Allah'tır.

(Furkan 53)

Tefhimul Kuran Meali:

İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.

(Furkan 53)

Ümit Şimşek Meali:

İki denizi birbirine salıveren de Odur. İşte şu susuzluğu gideren tatlı bir su, diğeri de tuzlu ve acı bir sudur. Aralarına ise, Allah, birbirlerinin sınırlarını aşmaktan alıkoyan bir engel koymuştur.(7)*

(Furkan 53)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İki denizi birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur.

(Furkan 53)