Yakında delillerimizi, alemde de göstereceğiz, kendi varlıklarında da, böylece sonucu, onlarca da apaçık anlaşılacaktır ki o, gerçektir şüphesiz; Rabbinin, her şeye tanık olması, yetmez mi sana?
(Fussilet 53)
Biz zamanı geldiğinde insanlara, Kur'ân'ın Allah tarafından indirildiğini ve Allah'ın gücünü ortaya koyacak ayet ve delillerimizi, kâinâtın uçsuz bucaksız ufuklarında yani dış dünyada ve kendi öz benliklerinde yani iç dünyalarında onlara göstereceğiz ki, böylece Kur'ân'ın gerçekleri içeren bir kitap olduğu onlara besbelli olsun ve Allah'ın yüce kudretine herkes şahit olsun. Rabbinin herşeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kur'an'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi?
(Fussilet 53)
Afakta (ufuklar - dışta) ve enfüslerinde (bilinçlerinde) işaretlerimizi onlara göstereceğiz, ta ki O'nun Hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun! Rabbinin her şeye şahit oluşu yetmez mi?
(Fussilet 53)
Biz Kur'ân'daki ayetlerimizin doğruluğunun ve Allah katından geldiğinin delillerini, Kainattaki birliğimizin ve kudretimizin ispatını dünyanın her yerinde, bütün ülkelerde, uzayda ve kendi yaratılışlarında, vicdanlarında Mescid-i Haram'da inanmayanlara yakında göstereceğiz. Kur'ân'ın gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak bir kitap olduğu, Allah tarafından indirildiği nihayet onlar tarafından da anlaşılacak. Kafirlerin işledikleri amellerle ilgili her şeye ve Kur'anın kendi katından indirildiğine Rabbinin şâhit olması onlara yetmez mi?*
(Fussilet 53)
Onlara, ufuklarda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki böylece onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
İleride biz o Mekke halkına, hem yeryüzü etrafında, hem bizzat nefislerinde ayetlerimizi (kudretimizin alâmetlerini) öyle göstereceğiz ki, nihayet Peygamberin söylediği şeyin hak olduğu kendilerine zahir olacaktır. Rabbinin her şeye şahid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Ufuklarda ve kendi benliklerinde ayetlerimizi onlara göstereceğiz ki, Onun, gerçek olduğu açıkça belli olsun. Zaten Efendinin her şeye Tanık olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
(Varlığımızı, mutlak birliğimizi ve diğer iman hakikatlerini apaçık ortaya koyan) bütün delillerimizi onlara hem dış dünyada hem de bizzat kendi içlerinde, öz varlıklarında göstereceğiz ve nihayet Kur’ân’ın gerçeğin ta kendisi olduğu onlar için de gün gibi ortaya çıkacaktır. Aslında, Rabbinin her şeye şahit olması ve her şeyin O’na işaret etmesi (en büyük delil olarak) yetmez mi?
(Fussilet 53)
Biz dış dünyada ve iç dünyada ayetlerimizi onlara göstereceğiz. Ta ki O’nun hak olduğu onlara açıklanmış olsun. Rabbinin her şeye şahit olup (idare etmesi, onlar için) yeterli değil mi?
(Fussilet 53)
Onlara dış alemdeki ve kendi içlerindeki ayetlerimizi/doğa kanunlarını göstereceğiz. Böylece Kur'an'ın gerçek/hak olduğunu anlayacaklardır. "Rabbinin her şeye tanık olması onlara yetmiyor mu?"
(Fussilet 53)
Onun hak oldugu meydana cikincaya kadar varligimizin belgelerini onlara hem dis dunyada ve hem de kendi iclerinde gosterecegiz. Rabbinin her seye sahit olmasi yetmez mi?
(Fussilet 53)
Biz belgelerimizin hak oldukların onlarca belli olması için —hem her yönde, hem de kendi özlerinde— onu göstereceğiz, Tanrının her şeye tanık olduğu yetmez mi sana?
(Fussilet 53)
İleride onlara âyetlerimizi hem birçok ufuklarda, hem de kendi nefslerinde göstereceğiz. Tâ ki, O'nun (Kur'ân'ın) hakk olduğu meydana çıkıp onlara açıklanmış olsun.. Rabbının her şeye şâhid olması yetmez mi ?
(Fussilet 53)
Biz insana mesajlarımızı (evrenin uçsuz bucaksız) ufuklarında ve kendi öz benliklerinde onlara (tam olarak) göstereceğiz ki o (Kur'an')ın tartışılmaz bir gerçek olduğu ortaya çıksın. Rabbinin her şeye hakkıyla şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onun hak olduğu meydana çıkıncaya kadar varlığımızın belgelerini onlara hem dış dünyada ve hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Varlığımızın delillerini, (kainattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur'an'ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kuran'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi? *
(Fussilet 53)
Onun gerçek olduğu onlara apaçık oluncaya kadar onlara, ufuklarda ve kendi içlerinde ayetlerimizi (işaret ve kanıtlarımızı)göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
İleride biz onlara hem afakta hem nefislerinde ayetlerimizi öyle göstereceğiz ki nihayet onun hakkolduğu kendilerine tebeyyün edecek, kafi değilmi bu ki rabbın her şey'e şahid
(Fussilet 53)
İleride Biz onlara hem ufuklarda (kendilerinin bulunduğu Harem sınırları dışında), hem kendi nefislerinde delillerimizi öyle göstereceğiz ki, sonunda onun gerçek olduğu kendilerine açıkça belli olacak. Rabbinin herşeye şahit olması kafi değil mi?
(Fussilet 53)
Âyetlerimizi[1] afakta[2] ve enfüste[3] onlara göstereceğiz. Onun[4] gerçek olduğu açıkça belli olsun diye. Rabb'inin her şeye tanık olması yeterli değil mi?
1)Gücümüzü, büyüklüğümüzü, yüceliğimizi gösteren işaretleri, göstergeleri, kanıtları.
2)Dış dünyada, doğada.
3)İç dünyada, kendi içinde.
4)Kur'an'ın.
(Fussilet 53)
Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde rabbinin şahid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onun hak olduğu ortaya çıkıncaya kadar, hem dış dünyada, hem kendi bünyelerinde 264 alâmetlerimizi/ göstergelerimizi onlara göstereceğiz. Rabbinin şüphesiz her şeye tanık olmuş olması da yetmedi mi?
(Fussilet 53)
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kur'an'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi?
(Fussilet 53)
Gerek afaakda, gerek kendi nefislerinizde ayetlerimizi yakında onlara göstereceğiz. Nihayet onun hak olduğu şübhesiz kendileri için de apaçık meydana çıkacakdır. Rabbinin herşey'e hakkıyle şahid olması sana kafi değil mi?
(Fussilet 53)
Onlara hem âfâkda (kendi dışlarındaki âlemlerde), hem de kendi nefislerinde(enfüsde) delillerimizi göstereceğiz;(1) tâ ki onun (o Kur'ân'ın) gerçekten hak olduğu onlara belli olsun! (Bu hususta) Rabbin yetmez mi ki, şübhesiz O, herşeye hakkıyla şâhiddir.*
(Fussilet 53)
Onun (kur'an'ın) Hak [gerçek] olduğu, kendilerine açıkça belli oluncaya kadar, ufuklarda¹ [her yönden] ve kendi benliklerinde Ayetlerimizi [işaretlerimizi] kendilerine göstereceğiz. RAB'binin, her şeye devamlı bir şahit olması hiç yetmedi mi?
(Fussilet 53)
Gerçeğin onlara belirli olması için belgelerimizi onlara hem dışarıda, hem de kendi benliklerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onun hak olduğunu anlayıncaya kadar ayetlerimizi onlara hem ufuklarda hem de kendi nefislerinde göstereceğiz. Rabbının her şeye şahid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onlara kendi dışlarında ve kendi içlerinde ayetlerimizi elbette ki göstereceğiz.Taki, gerçekten hakkın (Allah dan gelenin) o olduğu, onlara açık seçik belli oluncaya kadar ayetlerimizi göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması onlara yetmiyor mu (da başka ilahlar arıyorlar)?
(Fussilet 53)
Âyetlerimizi afakta (ruhumuzun baş gözüyle) ve enfüste (nefsimizin kalp gözüyle) onlara göstereceğiz. O’nun hak olduğu onlara tebeyyün etsin (açıkça belli olsun) diye. Rabbinin herşeye şahit olması kâfi değil mi?
(Fussilet 53)
Biz yakında belgelerimizi, her yerde olduğu gibi, kendi üzerlerinde de göstereceğiz, artık Kur'an'ın doğru olduğu onlarca da anlaşılsın diye. Senin çalabının her olana bitene
tanık olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Şüphesiz hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun diye biz hem afakta ve hem de enfüste (iç ve dış âlemde) onlara ayetlerimizi göstereceğiz. Senin Rabbinin her şeyin üzerinde şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Elinizdeki bu Kur’an’ın Allah’tan gelen kesin ve tartışılmaz bir gerçek olduğu bütün insanlık tarafından açık ve net olarak anlaşılıncaya kadar, onlara hem dış dünyada, hem de kendi iç dünyalarında ayetlerimizi göstereceğiz.Kıyamete kadar bütün insanlar Allah’ın ayetlerinin işâret ettiği bireysel, toplumsal, tarihî, ekonomik ve siyasal gerçeklerin bir bir ortaya çıktığını hem kendi iç dünyalarında, hem Mekke’de, Harem’de hem de dış alemde, bütün dünyada apaçık görecekler. Çevrelerindeki hayatı daha yakından tanıyacaklar.
Böylece insanlık, hiçbir şüpheye yer vermeyecek biçimde, Kur’an’ın insan ürünü bir kitap olmadığını anlayacaktır. Bu nasıl olur deme: Rabb’inin her an her şeye tanık olması yetmez mi?
Ama bütün bu apaçık delillere, apaçık mûcizelere rağmen yine de hakîkatten yüz çevirecek olurlarsa;
(Fussilet 53)
Biz, gerçek olduğu kendilerine açıkça belli olsun diye âyetlerimizi hem uçsuz bucaksız ufuklarda, hem de kendi gönüllerinde onlara göstereceğiz.1 Doğrusu senin için Rabbinin her şeyi görüp durması yetmez mi?*
(Fussilet 53)
Biz onlara, dünyanın dört bir yanında (da,) kendi canlarında (ve ailelerinde de) mucizelerimizi mutlaka göstereceğiz. Hatta onlara bu (Kur’an’ın) hak olduğu (tamamen) açıklanacaktır. Rabbinin her şeye gözetici olması (kendileri için) yeterli değil mi?
(Fussilet 53)
Zamanı geldiğinde insana mesajlarımızı (evrenin) uçsuz bucaksız ufuklarında ve kendi öz benliklerinde (bulduklarıyla) tam olarak anlatacağız ki bu (vahy)in tartışılmaz bir gerçek olduğu, apaçık ortaya çıksın. Rabbinin her şeye tanık olduğu(nu bilmeleri onlara) hala yetmez mi?
(Fussilet 53)
Kur an'ın gerçek olduğu iyice ortaya çıkıncaya kadar varlığımızın belgelerini onlara hem dış dünyada ve hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Vakti geldikçe biz bu ilahi mesaj Kuran’ın tartışmasız bir hak olduğu herkes için ortaya çıkıncaya kadar, onlara hem iç dünyalarında hem de dış dünyalarındaki tüm ayetlerimizi/işaretlerimizi göstereceğiz. Bütün bunların gerçekleşeceği hususunda Rabbinin şahitliği onlara yetmiyor mu?
Bknz: (13/1)»(13/5) - (45/1)»(45/9) - (51/20)»(51/21) - (29/52)
(Fussilet 53)
Biz ilmimiz ve kudretimizin delillerini, kâinatla birlikte insanların kendi bünyelerindeki yarattığımız azaları, bunların birbirleri arasındaki uyumlu işleyişleri ile de apaçık göstermekteyiz. Allah Kur’an’la sizleri fıtratınızla uyumlu bir hayatı yaşamaya davet ederken hâlâ O’ndan şüphe mi edeceksiniz? Allah’ın şahitlik ettiği bu gerçeği zamanı gelince kavrayacaksınız fakat çok geç kalmış olacaksınız.
(Fussilet 53)
Vakti geldikçe insana, kainatın uçsuz bucaksız ufuklarında ve bizzat kendi iç dünyasında mesajlarımızı göstereceğiz. Ta ki bu vahyin tartışmasız bir gerçek olduğu herkes için ortaya çıksan. Her şeye şahit olan senin Rabbin (insana) yetmedi mi?
(Fussilet 53)
Biz insana ayetlerimizi (evrenin uçsuz bucaksız) ufuklarında ve kendi öz benliklerinde onlara (tam olarak) göstereceğiz ki o (Kuran')ın tartışılmaz bir gerçek olduğu ortaya çıksın. Rabbinin her şeye hakkıyla şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Yakında onlara ufuklarda ve kendi nefislerinde olan âyetlerimizi göstereceğiz, tâ ki, onlar için onun hak olduğu tezahür etsin. Kifâyet etmiyor mu ki, Rabbin, şüphe yok ki O, her şey üzerine şâhittir.
(Fussilet 53)
Gerek ufuklarda (dış dünyada) gerek bizzat kendi içlerinde âyetlerimizi onlara göstereceğiz. Tâ ki hak olduğu apaçık meydana çıksın. Rabbinin her şeye şâhit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onun hak olduğu meydana çıkıncaya kadar, insanlara hem dış dünyada, hem de kendilerinde bulunan ayetlerimizi göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi!
(Fussilet 53)
Ayetlerimizi(n hakikatini zamanla) onlara, ufuklarda (dış dünyada, evrende, uzayda) ve kendi içlerinde (tıp dünyasında) göstereceğiz! Ta ki, onlara iyice belli olsun, kesinlikle onun (Kur’an’ın) hak/gerçek olduğu! Rabbin yeterli değil mi/yetmez mi; gerçekten O’nun herşeye şahit olması?!..
(Fussilet 53)
Biz onlara iç ve dış alemdeki ayetlerimizi göstereceğiz ki, o Kur'an'ın gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabb'inin her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Evet, Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur'an'ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Biz onlara, ufuklarda ve kendi canlarında ayetlerimizi göstereceğiz ki o(Kur'a)n'ın gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onlara, çevrelerinde ve kendilerinde olan ayetlerimizi göstereceğiz, sonunda onun (Kur'an'ın) tümüyle doğru olduğu, onlar açısından iyice ortaya çıkacaktır. Sahibinin her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onun hakikat olduğunu anlayıncaya kadar, âyetlerimizi onlara hem dış âlemde, hem de kendi benliklerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onun hak olduğu iyice belli olana kadar, ayetlerimizi hem afakta hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Kurânın hak olduğu onlar için iyice belirinceye kadar, bütün alemde ve kendi içlerinde delillerimizi onlara göstereceğiz. Rabb'nın her şeye şâhid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Biz ayetlerimizi hem âfâkta, hem de kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyleki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde senin Rabbinin şahid olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Yakında onlara hem âlemin ufuklarında, hem de kendi benliklerinde âyetlerimizi göstereceğiz—tâ ki Kur'ân'ın hak olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin herşeye şahit olması yetmez mi?
(Fussilet 53)
Onlara ayetlerimizi ufuklarda ve öz benliklerinin içinde göstereceğiz. Ta ki, onun hak olduğu kendilerine ayan beyan belli olsun. Kendisinin her şey üzerinde bir tanık oluşu, senin Rabbine yetmez mi?
(Fussilet 53)