Yine insanlardan kimi de vardır ki, tam uçurumun kenarında Allah’a kulluk eder. Nitekim o dinden menfaat sağladığında bununla sevinir. Eğer bir sıkıntıyla sınanacak olursa hemen yüzüstü dönüverir. Böylece dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık hüsran budur.
22. Hac Suresi / 11.ayet
Hac 11 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve insanlardan, Allah'a kalbiyle değil de diliyle kulluk eden de var; ona bir hayır isabet ederse kalbi yatışır o hayır yüzünden, fakat bir sınamaya uğrarsa yüzü dönüverir; dünyada da ziyan eder, ahirette de; işte budur apaçık ziyan.
(Hac 11)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
İnsanlardan kimi de (Dinin tamamına sahip çıkmayıp, rahatına ve menfaatine uygun tarafından ve) bir ucundan (tutarak) Allah’a ibadet etmektedir. Eğer, (Allah’ın takdir ve taksiminden ve Kur’an’ın hükümlerinden) kendisine hayır(lı ve yararlı gördüğü bir şey) dokunursa, bununla tatmin (ve razı) olup (halini beğenmektedir) . Eğer kendisine (sıkıntı verecek ve sorumluluk yükleyecek) bir fitne isabet ederse, (zor ve zahmetli bir emir ve imtihandan geçirilse, hemen) yüzüstü dönmektedir. (Allah’ın emrini ve kaderini bilmezlikten gelir. Nefsi bahanelerle hizmet ve mesuliyetten kaçıverir) . İşte o (gibileri), dünyayı da ahireti de kaybetmiştir. İşte bu, (en büyük) ziyan ve en açık hüsran (demektir).
(Hac 11)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve insanlardan kimi de vardır ki, Allah'a imanla küfrün sınırında, yani kıyı kenar kulluk eder, öyle ki başına bir iyilik gelse, ondan hoşnut olur, ama başına sınayıcı bir güçlük gelse, hemen bütünüyle yüz çevirir ve böylece dünyayı da, ahireti de kaybeder. İşte en açık zarar ve kayıp da budur.
(Hac 11)Adem Uğur Meali:
İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden kulluk eder. Şöyle ki: Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyanın ta kendisidir.
(Hac 11)Ahmet Hulusi Meali:
İnsanlardan kimi de vardır ki, Allah'a tek taraflı (işine gelen şeyler yönünden) kulluğu kabul eder. Eğer ona bir hayır isabet eder ise, onunla keyiflenir... Şayet ona bir bela isabet eder ise, yüzüstü döner (kulluğunu inkar eder)... (Böylesinin) dünyası da gelecek yaşamı da yitirilmiştir. İşte bu apaçık hüsranın ta kendisidir!
(Hac 11)Ahmet Tekin Meali:
Allah'a, sanki bir yar kenarındaymış gibi tereddütlü, iman ile küfür sınırında kulluk ve ibadet eden insanlar da var. Kendilerine bir hayır dokunursa, buna pek memnun olurlar. Eğer musibete uğrarlarsa, çehreleri değişir, dinden yüz çevirirler. Onlar dünyalarını da, âhiretlerini, ebedî yurtlarını da kaybetmiştir. İşte kıyas kabul etmeyecek zarar, kayıp budur.
(Hac 11)Ahmet Varol Meali
İnsanlardan kimi de Allah'a bir kenardan (yarım yamalak) ibadet eder. Eğer kendine bir hayır dokunursa onunla tatmin olur ve eğer başına bir bela gelirse yüzüstü döner. O dünyayı da ahireti de kaybetmiştir. İşte bu apaçık bir kayıptır.*
(Hac 11)Ali Bulaç Meali:
İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.
(Hac 11)Ali Fikri Yavuz Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a dinin bir ucundan ibadet eder; eğer kendisine bir hayır isabet ederse ona razı olur, kararlaşır ve eğer bir bela isabet ederse, yüzü üstü döner (dinden çıkar). Dünya ve ahireti perişan olur. İşte bu aldanış, apaçık ziyandır.
(Hac 11)Ali Rıza Sefa Meali:
Oysa insanlar arasında öyleleri vardır ki, Allah'a, kıyıdan kenardan hizmet eder. Bir iyilik gelirse ondan hoşnut olur; bir sınama gelirse de hemen yüz çevirir. Hem dünyayı hem de sonsuz yaşamı yitirir. Apaçık yitik, işte budur.
(Hac 11)Ali Ünal Meali:
İnsanlar içinde öylesi de vardır ki, Allah’a kenarından (ve tek bir gayeyi gözeterek) ibadet eder. Bu bakımdan, beklentisi gerçekleşir de bir iyilik görürse onunla rahatlar ve sevinir. Yok, bir sıkıntı ve imtihana maruz kalırsa, yüzüstü dönüverir. Dünyasını da mahvetti, âhiretini de. İşte budur apaçık hüsran.
(Hac 11)Bahaeddin Sağlam Meali:
İnsanlardan öyleleri de var ki hep kenardan Allah’a ibadet eder. Eğer ona bir iyilik dokunursa, onunla mutmain olur. Eğer denenmek için başına bir bela gelirse, yüzüstü geri döner, dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte, en büyük zarar budur.
(Hac 11)Bayraktar Bayraklı Meali:
Allah'a iman ile küfür sınırında kulluk eden insanlar da vardır. Kendisine bir iyilik dokunursa, buna çok memnun olur. Eğer kendisine bir musibet dokunursa, yüzüstü döner. O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte kıyas kabul etmeyecek kayıp budur.
(Hac 11)Bekir Sadak Meali:
insanlar icinde Allah'a, bir yar kenarindaymis gibi kulluk eden vardir. Ona bir iyilik gelirse yatisir, basina bir bela gelirse yuz ustu doner. Dunyayi da ahireti de kaybeder. iste apacik kayip budur.
(Hac 11)Besim Atalay Meali:
İnsanlar içinde Allaha, lâfla tapanlar vardır, bir iyilik gelince, rahatlanır, bir sınav gelince de, yüz dönüyorlar; dünyada da, ahrette de ziyandadırlar, bu açık bir zarardır
(Hac 11)Celal Yıldırım Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a kıyıdan (şüphe üzere) ibâdet eder; kendisine bir iyilik erişirse, onunla gönlü yatışır; bir sıkıntı, dert ve belâ dokunursa, yüzüstü döner de hem Dünya'da, hem Âhiret'te zarara uğramış olur. Bu da çok açık bir ziyandır.
(Hac 11)Cemal Külünkoğlu Meali:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, (dinin tamamına inanmadığı halde) sınırlı ve somut bir amaç uğruna Allah'a kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa, gönlü onunla hoş olur. Şayet başına (hastalık, fakirlik gibi) bir kötülük gelirse, gerisingeri dönüverir (Allah'tan şikâyetçi olur). O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık hüsranın ta kendisidir.*
(Hac 11)Diyanet İşleri Eski Meali:
İnsanlar içinde Allah'a, bir yar kenarındaymış gibi kulluk eden vardır. Ona bir iyilik gelirse yatışır, başına bir bela gelirse yüz üstü döner. Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur.
(Hac 11)Diyanet İşleri Yeni Meali:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa, gönlü onunla hoş olur. Şayet başına bir kötülük gelirse, gerisingeri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.
(Hac 11)Diyanet Vakfı Meali:
İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden kulluk eder. Şöyle ki: Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyanın ta kendisidir. *
(Hac 11)Edip Yüksel Meali:
İnsanlardan öyleleri var ki ALLAH'a koşullu olarak kulluk eder. İşleri yolunda gidince sevinir; ancak başına bir bela gelince yüzünü çevirir. Böylece dünyayı da ahireti de kaybeder. Gerçek kayıp işte budur.
(Hac 11)Elmalılı Orjinal Meali:
Nastan kimi de Allaha kıyıdan kıyıya ıbadet eder, eğer kendisine bir hayır isabet ederse ona yatışır ve eğer bir mihnet isabet ederse yüz üstü dönüverir "dünyayı da ahireti de kaybetmiş" olur, işte husranı mübin odur
(Hac 11)Elmalılı Yeni Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder, eğer kendisine bir iyilik dokunursa ona yatışır ve eğer bir bela gelirse yüzüstü dönüverir; dünyayı da ahireti de kaybetmiş olur, işte açık hüsran budur.
(Hac 11)Erhan Aktaş Meali:
İnsanlardan bazıları da iş olsun diye Allah'a kulluk eder. Onun yararına bir şey olursa onunla mutlu olur, eğer bir fitneyle[1] karşı karşıya kalırsa hemen yönünü değiştirir. O dünyada da ahirette de kaybedendir. İşte o apaçık bir kayıptır.
1)Baskıyla, zorlukla, zorbalıkla ve bir sıkıntıyla.
Gültekin Onan Meali:
İnsanlardan kimi, Tanrı'ya bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir (kalebe). O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.
(Hac 11)Hakkı Yılmaz Meali:
(11-13) İnsanlardan kimi de Allah'a belirsiz bir taraf üzerinde/ kararsız, net çizgisiz bir şekilde kulluk eder. O nedenle eğer kendisine bir iyilik gelirse, onunla zihnindeki tüm soru işaretlerini gidererek rahata kavuşmuş olur. Ve eğer kendisine bir sosyal yangın/ sıkıntı gelirse yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı da âhireti de kaybetti. İşte bu, apaçık kaybın ta kendisidir. O, Allah'ın astlarından kendine zarar ve menfaat veremeyecek şeylere yalvarır. İşte bu, çok uzak sapıklığın ta kendisidir. O, zararı yararından daha yakın olana yalvarıyor. Yalvardığı o şey ne kötü yardımcı, koruyucu ve ne kötü yoldaştır.
(Hac 11)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
İnsanlardan öylesi vardır ki; Allah’a kıyısından köşesinden (şüphe içinde, ayağı sağlam basmadan) kulluk eder. Şayet ona bir hayır erişirse, onunla mutmain olur. Ona bir fitne/imtihan erişirse, yüz üstü çevrilir (eski hâline döner). Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte bu, apaçık bir hüsrandır.
(Hac 11)Harun Yıldırım Meali:
İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden kulluk eder. Şöyle ki: Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyanın ta kendisidir.
(Hac 11)Hasan Basri Çantay:
İnsanlardan kimi de Allaha, (dininin) yalınız bir taraf (ın)-dan (tutub), ibadet eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa ona yapışır. Eğer bir fitne isaabet ederse yüzü üstü döner. Dünyada da, ahiretde de hüsrana uğramışdır o. Bu ise apaçık ziyanın ta kendisidir.
(Hac 11)Hayrat Neşriyat Meali:
İnsanlardan bazısı da, Allah'a bir kenardan (şübhe içinde) kulluk eder. Artık ona bir iyilik isâbet ederse, onunla mutmain olur. Fakat ona bir kötülük isâbet ederse, yüzüstü döner (dinden çıkar). Dünyayı da, âhireti de kaybetmiştir. İşte o apaçık hüsran, budur!
(Hac 11)Hubeyb Öndeş Meali: /
İnsanlardan, bir harf [kenar] üzerinden¹ Allah'a kulluk eden kimse vardır. Kendisine bir hayır isabet ettiyse, onunla tatmin olur; bir fitne [sınama] isabet ederse, yüzü üzerine (geriye) dönüş yapar, dünyayı [ilk'i] ve ahireti [sonu] kaybeder. İşte bu, apaçık kaybedişin ta kendisidir!
(Hac 11)Hüseyin Atay Meali:
İnsanların içinde Allah’a, pek kıyıdaymış gibi kulluk eden vardır. Ona bir iyilik gelirse gönlü yatışır, başına bir kötülük gelirse yüz üstü düşer. Şimdikini de sonrakini de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur.
(Hac 11)İbni Kesir Meali:
İnsanlardan öyleleri de vardır ki; Allah'a bir yar kenarındaymış gibi kulluk eder. Ona bir iyilik gelirse yatışır. Başına bir bela gelirse; yüz üstü döner. Dünyayı da ahireti de kaybetmiştir. İşte apaçık kayıp budur.
(Hac 11)İlyas Yorulmaz Meali:
İnsanlardan Allah'a son sınırda kulluk edenler var. Ona bir hayır isabet ettiğinde, ondan dolayı tatmin olur. Ona bir fitne dokunduğu zaman, yüzünü kulluktan çevirir ve dünyasını ve ahiretini kaybeder. Bu onun açıkça kaybedişidir.
(Hac 11)İskender Ali Mihr Meali:
İnsanlardan (öyle) kimseler vardır ki, Allah’a az (gönülsüz) ibadet eder. Ona bir hayır isabet etse onunla tatmin olur. Ve bir fitne isabet etse yüz geri döner. (Onlar), dünyada ve ahirette hüsrandadır. İşte o, apaçık hüsrandır.
(Hac 11)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a yalnız bir yönden tapar. İşte eğer kendisine bir iyilik gelecek olursa onunla dölenir. Yok, eğer kendisine bir kötülük gelecek olursa yüzgeri eder. O kimse bu dünyasına da kıyar, öbür dünyasına da. Kendine yazık etmiştir. İşte açıktan açığa kendine yazık etmek budur.
(Hac 11)Kadri Çelik Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder; eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla yatışır ve eğer kendisine imtihan amaçlı bir sıkıntı isabet edecek olursa, yüzü üstü dönüverir. Dünyada da ahirette de hüsrana uğramıştır. İşte apaçık hüsran budur, bu!
(Hac 11)Mahmut Kısa Meali:
İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah’a kıyısından kenarından kulluk eder;öyle ki, kendisine Allah tarafından bir iyilik ulaşsa, gönlü onunla huzura kavuşur fakat fakirlik, hastalık, başarısızlık gibi bir imtihânla yüz yüze gelecek olsa, hemen gerisin geriye dönerek Allah’a kulluğu terk eder. Böyle bir insan, hem dünyayı, hem de âhireti kaybetmiş demektir ki, işte en büyük felâket budur! Çünkü Allah’a kulluğu bırakınca, kaçınılmaz olarak:
(Hac 11)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Haliyle insanlardan kimi vardır ki Allah'a dil ucundan ibadet ederler, hayır dokunursa eğer, Ancak bununla tatmin olur. Yok eğer fitne isabet edecek olursa hemen yüz üstü dönüverir. Cezbedici olan dünyayı kaybetmiştir onlar, ahireti deİşte bu, besbelli ki apaçık bir kayıptır.
(Hac 11)Mehmet Türk Meali:
İnsanlardan kimi de; Allah’a tek yönlü1 ibâdet eder.2 Yani kendisine bir hayır isabet ederse, bununla tatmin olur ve eğer başına bir sıkıntı gelirse sırtını döner. (Artık) o dünyayı da âhireti de kaybetmiştir. İşte apaçık ziyan, budur.3*
(Hac 11)Muhammed Celal Şems Meali:
İnsanlardan bazısı, Allah’a gelişigüzel ibadet eder. Kendisine bir fayda dokunsa, ondan huzur bulur, ama kendisine bir sıkıntı geldiğinde (ise,) gerisin geriye döner. O bu dünyada (da) ahirette (de) ziyana uğrar. İşte apaçık ziyan budur.
(Hac 11)Muhammed Esed Meali:
Ve insanlardan kimi de vardır ki, Allah'a (imanla küfrün) sınır(ın)da kulluk eder; öyle ki, başına bir iyilik gelse, O'ndan hoşnut olur; ama başına sınayıcı bir güçlük gelse hemen bütünüyle yüz çevirir, ve böylece dünyayı da, ahireti de kaybeder; zaten, hiçbir şeyle kıyaslanamayan kayıp da gerçekte budur!
(Hac 11)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
İnsanlardan öylesi de var ki, Allah'a iğreti şekilde kulluk eder. Kendisine bir iyilik eriştiğinde onunla mutlu olur; başına bir sınav geldiğinde ise yüz geri dönüverir. O, dünyada da, ahirette de kayba uğramıştır. Apaçık bir yıkım diye işte buna denir.
(Hac 11)Mustafa Çavdar Meali:
Yine insanlardan kimi de vardır ki, tam uçurumun kenarında Allah’a kulluk eder. Nitekim o dinden menfaat sağladığında bununla sevinir. Eğer bir sıkıntıyla sınanacak olursa hemen yüzüstü dönüverir. Böylece dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık hüsran budur.Bknz: (11/9) - (17/83) - (34/15)»(34/21) - (89/15)»(89/28)
(Hac 11)Mustafa Çevik Meali:
11-13 İnsanlar içinde öyleleri de var ki Allah’ın davetine iman ettik demelerine rağmen iman, şirk ve küfür arasında kararsız bir biçimde Allah’a ibadet ve itaat ederler. Mü’min gözükmekte dünyevi bir fayda elde edeceklerse mü’min gözükürler fakat bir zorlukla, sıkıntıyla sınandıklarında ise, hemen inanıp iman ettik dediklerinden vazgeçerler. Böyleleri hem dünya hem de âhiret hayatlarında kaybedenlerdir, işte gerçek hüsran da budur. Bunlar sıkıntılarından kurtulmak için, Allah’ın davetine sarılıp, çareyi O’nun yardımında aramak yerine kendilerine hiçbir yararı dokunmayan, başlarına gelen sıkıntıdan onları kurtarmaya güçleri yetmeyen kimselerden yardım beklerler. Oysa yardımına başvurduklarından fayda yerine zarar görür sapıklıkları da büsbütün artar.
(Hac 11)Mustafa İslamoğlu Meali:
Yine insanlardan kimileri de vardır ki, Allah'a (iman ve küfrü birbirinden ayıran) sınırda kulluk eder; öyle ki, eğer kendisine bir iyilik dokunsa onunla tatmin olup sevinç duyar; fakat başına bir musibet gelse yüzüstü dönüverir; dünyayı da ahireti de kaybeder: nitekim telafisi en zor kayıp da budur.
(Hac 11)Osman Okur Meali:
Ve insanlardan kimi de vardır ki, Allah'a (imanla küfrün) sınırında kulluk eder; öyle ki, başına bir iyilik gelse, ondan hoşnut olur; ama başına bir güçlük gelse hemen bütünüyle yüz çevirir, ve böylece dünyayı da, ahireti de kaybeder; zaten, hiçbir şeyle kıyaslanamayan kayıp da gerçekte budur!
(Hac 11)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve insanlardan öylesi de vardır ki, Allah'a bir tereddüt üzere ibadet eder. Eğer ona bir hayır dokunursa onunla yüreği rahat eder ve eğer bir mihnet dokunursa yüzü üzerine geri döner. Dünyada da ahirette de ziyana uğramıştır. İşte apaçık ziyan budur,bu.
(Hac 11)Ömer Öngüt Meali:
İnsanlardan kimi de, Allah'a bir yar kenarındaymış gibi kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa buna pek memnun olur. Başına bir belâ gelirse yüzüstü döner. Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur.
(Hac 11)Ömer Sevinçgül Meali:
Kimi insanlar da, Allah’a sınırda kulluk ederler. Kendilerine bir iyilik dokunursa bundan hoşlanır, bir bela dokununca haktan yüz çevirirler. Bunlar, dünyada da, ahirette de zararda olanlardır! İşte budur apaçık kayıp!
(Hac 11)Sadık Türkmen Meali:
İNSANLARDAN öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse, gerisin geri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de! İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.
(Hac 11)Seyyid Kutub Meali:
İnsanlar arasında öylesi de var ki, sınırlı ve somut bir amaç uğruna Allah'a kulluk eder. Eğer işleri iyi giderse hoşnut olur. Fakat eğer sınav amaçlı bir sıkıntı ile karşılaşırsa yüzgeri eder, sırt çevirir. Böylesi hem dünyayı hem de ahireti kaybeder ki, işte apaçık hüsran budur.
(Hac 11)Suat Yıldırım Meali:
Öyle insanlar vardır ki Allah'a, sırf bir hesaba binaen, imanla küfrün arasında bir yerde ibadet eder. Şayet umduğu faydayı elde ederse onunla huzur bulup sevinir, eğer bir sıkıntı ve imtihana maruz kalırsa yüzüstü dönüverir. Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte besbelli olan hüsran budur.
(Hac 11)Süleyman Ateş Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a bir kenardan, ibadet eder. Eğer kendisine bir hayır gelirse onunla huzura kavuşur (sevinir) ve eğer başına bir kötülük gelirse yüz üstü döner (dini kötüleyerek ondan vazgeçer). O, dünyayı da, ahireti de kaybetmiştir. İşte apaçık ziyan budur.
(Hac 11)Süleymaniye Vakfı Meali:
İnsanlardan kimi de Allah'a sınırda kulluk eder. Eline bir imkan geçse rahatlar; başına bir sıkıntı gelse yüz çevirir. Böylesi dünyayı da kaybeder ahireti de. Apaçık hüsran işte budur.
(Hac 11)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Kimi insanlar da Allah'a tereddüt içinde kulluk eder. Bir nimete kavuşunca, sevinir; bir sıkıntıya uğrayınca O'ndan yüz çevirerek dünyayı da, ahireti de yitirir. İşte en açık hüsran budur.
(Hac 11)Şaban Piriş Meali:
İnsanlardan, Allah'a bir uçurum kenarındaymış gibi kulluk edenler var. Eğer ona bir iyilik dokunursa, onunla tatmin olur. Eğer bir imtihana tabi tutularsa, yüz üstü döner. Dünya ve ahireti kaybeder. İşte apaçık hüsran budur.
(Hac 11)Talat Koçyiğit Meali:
Bir de insanlardan, Allah'a gönülsüzce ibadet eden vardır ki, eğer ona bir hayır isabet ederse, onunla içi rahatlar; fakat başına bir kötülük gelirse, yüzüstü (dînden) döner; böylece dünyayı da âhireti de kaybeder. İşte bu, apaçık bir kayıptır.
(Hac 11)Tefhimul Kuran Meali:
İnsanlardan kimi de, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.
(Hac 11)Ümit Şimşek Meali:
İnsanlardan öylesi de var ki, Allah'a iğreti şekilde kulluk eder. Kendisine bir iyilik eriştiğinde onunla mutlu olur; başına bir imtihan geldiği zaman ise yüz geri dönüverir. O, dünyada da, âhirette de ziyana uğramıştır. Apaçık bir hüsran diye işte buna denir.
(Hac 11)Yaşar Nuri Öztürk Meali
İnsanlardan bazısı da Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde, onunla tatmin bulup yatışır; kendisine bir fitne, bir deneme gelip çattığında yüzüstü geri dönüverir. Dünyada da kayba uğramıştır böylesi, ahirette de. Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur.
(Hac 11)