59. Haşr Suresi / 16.ayet

Onların durumu; insana “Kâfir ol” diye telkinde bulunan, sonra da insan kâfir olunca; “Ben senden uzağım zira ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım” diyen şeytanın durumu gibidir.

Bknz: (8/48)(14/22)

Mustafa Çavdar Meali

Haşr 16 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şeytan gibi, hani insana, kafir ol der de insan kafir oldu muydu, şüphe yok ki der, ben senden tamamıyla uzağım, şüphe yok ki ben, alemlerin Rabbi Allah'tan korkarım.

(Haşr 16)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Yahudileri kandıran münafıkların durumu da) Tıpkı şeytanın durumuna benzer ki; (önce) insana: "İnkâr et" deyip (onu kandırıvermiştir), onlar inkâr edince de: "Ben senden uzağım; ben âlemlerin Rabbi (olan) Allah'tan korkarım!" demişti.

(Haşr 16)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yahudileri aldatan münafıkların durumu da, tıpkı şeytanın durumuna benzer ki; insana “İnkar et!” dedi, insan da inkâr edince: “Ben senden uzağım, senin yaptıklarından sorumlu değilim, ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım” dedi.

(Haşr 16)

Adem Uğur Meali:

Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana "İnkâr et" der. İnsan inkâr edince de: Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım, der.

(Haşr 16)

Ahmet Hulusi Meali:

(Yahudi münafıkların ibretlik durumu) insana: "Küfret (hakikatini inkar ile bedenselliği yaşa esfeli safiliyn olan dünyaN yaşamında)!" diye fikir veren şeytanın ibretlik durumu gibidir! (İnsan) küfrettiğinde (hakikatini inkarda kilitlendiğinde ise), "Muhakkak ki ben senden beriyim! Doğrusu ben Rabb-ül alemin olan Allah'tan korkarım" dedi.

(Haşr 16)

Ahmet Tekin Meali:

Müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıkların durumu, tıpkı şeytanın durumu gibidir. Şeytan insana: “İnkâr et, nankörlük et” der. İnkâr edip nankörlük edince de: “Benim seninle ilgim yok, senden uzağım. Ben, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah'tan korkarım.” der.

(Haşr 16)

Ahmet Varol Meali

Tıpkı şeytanın durumu gibi. O insana: "İnkar et" dedi. (İnsan) inkar edince de: "Ben senden uzağım. Doğrusu ben alemlerin Rabbi Allah'tan korkuyorum" dedi.

(Haşr 16)

Ali Bulaç Meali:

Şeytanın durumu gibi; çünkü insana "İnkar et" dedi, inkar edince de: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" dedi.

(Haşr 16)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Yahudi'leri savaşa teşvik hususunda münafıkların hali), şeytanın hali gibidir: Hani insana “Kâfir ol.” demişti de, kâfir olunca: “- Ben, senden berîyim; çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'dan korkarım.” deyiverdi.

(Haşr 16)

Ali Rıza Sefa Meali:

Şeytanın durumuna benziyorlar. İnsana; "Nankörlük et!" dedi. Fakat nankörlük edince, şöyle dedi: "Aslında, ben, senden uzağım!" "Kuşkusuz, ben, Evrenlerin Efendisi Allah'tan korkarım!"

(Haşr 16)

Ali Ünal Meali:

(Onları savaşa teşvik eden münafıkların) durumu ise tıpkı şeytanın durumunu andırmaktadır ki, o şeytan, önce insana “İnkâr et!” diye telkinde bulunur; insan inkâr edince de, “Ben senden uzağım, seninle bir alâkam olamaz; çünkü ben, Âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım.” der (ve sıvışır).

(Haşr 16)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onların durumu, o şeytanın örneğine benzer. Ki insana, “inkâr et!” dedi. İnsan inkâr edince, “Ben senden beriyim. Ben, âlemlerin sahibi olan Allah’tan korkarım” dedi.

(Haşr 16)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Münafıklar şeytan gibidirler. Çünkü şeytan insana, "İnkar et" der. İnsan inkar edince de, "Ben senden uzağım; çünkü ben,alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" der.

(Haşr 16)

Bekir Sadak Meali:

Ikiyuzlulerin durumu insana: «Inkar et!» deyip, insan da inkar edince: «Dogrusu ben senden uzagim; alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarim» diyen seytanin durumu gibidir.

(Haşr 16)

Besim Atalay Meali:

Bunlar şeytan gibidirler: «Küfret!» derler insanlara, küfredince, derler ki: «Bizler sizden ırağız, korkarız biz âlemlerin sahibi olan Allahtan !»

(Haşr 16)

Celal Yıldırım Meali:

(Bunların) misâli, hani insana ; «İnkâr et» diyen ve insan inkâr edince de, «doğrusu ben senden beriyim, uzağım ; ben elbette âlemlerin Rabbından korkarım» diyen Şeytan'a benzer.

(Haşr 16)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana: “İnkâr et” der; (insan) inkâr edince de: “Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ın (azabından) korkarım” der.

(Haşr 16)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İkiyüzlülerin durumu insana: "İnkar et!" deyip, insan da inkar edince: "Doğrusu ben senden uzağım; Alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" diyen şeytanın durumu gibidir.

(Haşr 16)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana, "İnkar et" der; insan inkar edince de, "Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" der.

(Haşr 16)

Diyanet Vakfı Meali:

Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana «İnkâr et» der. İnsan inkâr edince de: Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım, der.

(Haşr 16)

Edip Yüksel Meali:

Onlar tıpkı şeytan gibidir: İnsana, 'İnkar et' der. Sonra o inkar edince de, 'Benim seninle bir ilişkim yok. Ben, evrenlerin Rabbi ALLAH'tan korkarım,' der.

(Haşr 16)

Elmalılı Orjinal Meali:

Tıbkı Şeytanın meseli gibi ki hani insana küfret dedi de küfredince ben dedi senden beriyim, çünkü ben alemlerin rabbi olan Allahdan korkarım

(Haşr 16)

Elmalılı Yeni Meali:

Tıpkı şeytanın meseli gibi ki, insana: "İnkar et!" dedi de, inkar edince: "Ben senden uzağım; çünkü ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım!" dedi.

(Haşr 16)

Erhan Aktaş Meali:

Onların[1] durumu tıpkı şeytanın[2] durumu gibidir.[3] İnsana: "Kafir ol." der. Ne var ki insan kafir olunca da: "Kesinlikle ben senden uzağım, ben alemlerin Rabb'i olan Allah'tan korkarım." der.

1)Münafıkların.
2)Şeytani karaktere sahip kişiler ve güçler. Kur'an'a göre, Şeytan; haktan uzak olan, gerçekliğe aykırı hareket eden her türlü güç, kurum ve kişinin ortak karakteristik adıdır.
3)Şeytanın insanı kandırmasına benzemektedir.

(Haşr 16)

Gültekin Onan Meali:

Şeytanın durumu gibi; çünkü insana "küfret" dedi; küfredince de: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin rabbi olan Tanrı'dan korkarım" dedi.

(Haşr 16)

Hakkı Yılmaz Meali:

(14-16) Onlar, toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından savaşırlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri, kendilerinden az önce, işlerinin günahını tatmış olan, âhirette de kendileri için acı bir azap bulunan kimselerin durumu gibi pek çetindir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalpleri, tıpkı, hani insana “Küfret; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddet” deyip de küfredince; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedince de “Kesinlikle ben, senden uzağım; şüphesiz ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım” diyen o şeytanın örneğinde olduğu gibi darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar, aklını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 16)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şeytanın durumu gibi... Hani insana: “Kâfir ol!” dedi. (İnsan) kâfir olunca da: “Şüphesiz ki ben, senden berîyim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkuyorum.” dedi. (Münafıklar da dostları olan Ehl-i Kitab’ı böyle kandırdılar. “Yurtlarınızdan çıkarılırsanız biz de çıkarız, savaşırsanız yardım ederiz.” dediler. Savaş başlayınca da onlardan uzaklaştılar.)

(Haşr 16)

Harun Yıldırım Meali:

Şeytanın durumu gibi; çünkü insana: “İnkâr et!” der. İnkâr edince de: “Gerçek şu ki, ben senden uzağım, çünkü ben alemlerin Rabbi Allah’tan korkarım.” der.

(Haşr 16)

Hasan Basri Çantay:

(Yahudileri muhaarebeye teşvıyk eden münafıkların haali de) şeytanın haali gibidir. Çünkü (şeytan) insana "Küfret" der de o küfredince "Ben hakıykaten senden uzağım. Çünkü ben aalemlerin Rabbi olan Allahdan korkarım" der!

(Haşr 16)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onların misâli;) şeytanın hâli gibidir ki, hani insana: “İnkâr et!” demişti. Artık(insan) inkâr edince de: “Doğrusu ben, senden uzağım; çünki ben âlemlerin Rabbi olan Allah'(ın azâbın)dan korkarım!” demişti.

(Haşr 16)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(16-17) Yani şeytanın örneği gibi... Hani insana "nankörlük et." demişti. Ardından, [insan] nankörlük edince, [şeytan] "Gerçekten ben, senden beriyim. Gerçekten ben, Alemlerin [tüm varlıkların] RAB'bi olan Allah'tan korkuyorum." demişti. Ardından, ikisinin de sonucu [cezası], ikisinin de içinde kalıcı oldukları haldeki ateşin içinde bulunmaları oldu. İşte bu, zalimlerin karşılığıdır.

(Haşr 16)

Hüseyin Atay Meali:

Hani, insana "İnkâr et" deyip, o da inkâr edince "Doğrusu, ben senden uzağım; doğrusu âlemlerin eğiteni olan Allah'tan korkarım" diyen şeytan gibidir.

(Haşr 16)

İbni Kesir Meali:

Şeytanın durumu gibi; hani o, insana; küfret, deyip de küfredince; doğrusu ben senden uzağım, çünkü ben; alemlerin Rabbı Allah'tan korkarım, demişti.

(Haşr 16)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şeytanın durumu gibi, insana “Doğruları inkar et” dediğinde, insan inkar ettiği zaman “Ben (inkar etmenden dolayı) senden uzağım, ben alemlerin Rabbi Allah dan korkarım” der.

(Haşr 16)

İskender Ali Mihr Meali:

(Münafıkların size vaadleri), şeytanın (vaadlerinin) durumu gibidir. İnsana: “İnkâr et (kâfir ol).” demişti. Fakat, inkâr ettiği zaman: “Muhakkak ki ben senden uzağım, elbette ben, âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım.” dedi.

(Haşr 16)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Durumları Şeytan'ın durumu gibidir, kişiye önce: «Tanımazlık et» der, kişi tanımazlık edince de şöyle der: «Doğrusu, benim seninle hiçbir ilişiğim yok. Çünkü ben bütün varlıkların çalabı olan Allah'tan korkarım.»

(Haşr 16)

Kadri Çelik Meali:

(İkiyüzlülüklerinin durumu,) İnsana, “İnkâr et” deyip insan da inkâr edince, “Doğrusu ben senden uzağım; âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım” diyen şeytanın durumu gibidir.

(Haşr 16)

Mahmut Kısa Meali:

Yahudileri kışkırtan münâfıkların durumu, şeytanın durumuna ne kadar da benziyor: Şeytan, insana vesvese vererek, “Allah’ın ayetlerini inkâr et! Korkma, ben senin yanındayım!” der fakat insan onun sözüne güvenip Rabb’ini inkâr edince hemen ardından Bedir savaşında olduğu gibi (8. Enfal: 48) aynı şekilde Hesap Gününde de onu yapayalnız bırakarak, “Ben seni tanımıyorum ve yaptıklarının sorumluluğunu da kabul etmiyorum! Çünkü ben her ne kadar isyankâr olsam da, âlemlerin Rabb’i olan Allah’tan korkarım!” der.

(Haşr 16)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rabtı belli olmayan Münafıkların durumu aynen şeytanın durumu gibidir. Hadi “inkar et” der şeytan. İnsan da ona uyup inkar edince, bu sefer de şöyle der; Alemlerin Rabbi olan Allah'an ben çok korkarım, ben senden çok fazla uzağımdır.

(Haşr 16)

Mehmet Türk Meali:

(Onlar); insana önce “inkâr et” diyen kâfir olunca da: “(Artık) ben senden uzağım. Doğrusu ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” diyen o şeytan gibidirler.

(Haşr 16)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onların durumu,) şeytanın durumuna benzer. Hani o insana, “İnkâr et,” demişti. (İnsan da) inkâr edince, (şeytan kendisine) dedi ki: “Benim seninle hiçbir ilişkim yok. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.”

(Haşr 16)

Muhammed Esed Meali:

tıpkı Şeytanın insana: "Hakikati inkar et!" deyip (insan da) inkar edince, "Bak, ben senden, (senin yaptıklarından) sorumlu değilim, ben bütün alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım!" dediği zaman(ki) gibi.

(Haşr 16)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar tıpkı Şeytan gibidir. Şeytan, insana, "înkar et!" der. Sonra o inkar edince de, "Benim seninle bir ilişkim yok. Ben, evrenlerin rabbi olan Allah'tan korkarım," deyiverir.

(Haşr 16)

Mustafa Çavdar Meali:

Onların durumu; insana “Kâfir ol” diye telkinde bulunan, sonra da insan kâfir olunca; “Ben senden uzağım zira ben âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım” diyen şeytanın durumu gibidir.

Bknz: (8/48) - (14/22)

(Haşr 16)

Mustafa Çevik Meali:

16-17 Kitap ehlini mü’minlerle savaşa teşvik eden münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın insanı Allah’ın davetini inkâra teşvik etmesine benzer. O da insana “Senin Allah’la birlikte başka ilahların da var, onlar seni yalnız bırakmaz, yardımına koşarlar” diye fısıldar, ardından da bunu kabul eden kimseye “Ben senin bu kabulünden ve davranışlarından sorumlu değilim. Ben âlemlerin tek ve gerçek Rabbi olan Allah’tan korkarım” diyerek onun yanında uzaklaşıp gider. Sonunda şeytanla birlikte hepsi hak ettikleri ve devamlı kalacakları cehenneme girecek, ateşle buluşacaklar.

(Haşr 16)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Tıpkı malum Şeytan örneğinde olduğu gibi: Hani o insana "inkar et" diye telkin eder, ona uyup inkar edince de "Ben senin yaptığından sorumlu değilim, çünkü ben alemlerin Rabbi Allah'tan korkarım" der.

(Haşr 16)

Osman Okur Meali:

Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana: “İnkâr et” der; (insan) inkâr edince de: “Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ın (azabından) korkarım” der.

(Haşr 16)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şeytanın meseli gibi ki, vaktiyle insana «Kâfir ol!» dedi, Vaktâ tâ ki kâfir oldu. (Şeytan) Dedi ki: «Şüphe yok ben senden uzağım. Muhakkak ki ben âlemlerin Rabbinden korkarım.»

(Haşr 16)

Ömer Öngüt Meali:

(Münafıkların durumu) şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana: "İnkâr et!" der. İnkâr edince de: "Ben senden uzağım, ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. " der.

(Haşr 16)

Ömer Sevinçgül Meali:

Hâlleri şeytanın hâline benziyor. Şeytan, insana, “İnkâr et!” dedi. O inkâr edince, “Ben senin yaptıklarından sorumlu değilim. Âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım” deyiverdi.

(Haşr 16)

Sadık Türkmen Meali:

Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana; “İnkâr et” der, insan inkâr edince de; “Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım” der.

(Haşr 16)

Seyyid Kutub Meali:

İkiyüzlülüklerinin durumu insana: «inkar et» deyip insan da inkar edince: «Doğrusu ben senden uzağım; alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım» diyen şeytanın durumu gibidir.

(Haşr 16)

Suat Yıldırım Meali:

Yahudileri savaşa teşvik eden münafıkların durumu ise tıpkı şeytan'ın durumuna benzer ki o, insana: "Dine inanma, reddet!" diye telkin eder. O kendisine kulak verip kafir olunca da şöyle der: "Ben senden uzağım. Çünkü ben alemlerin Rabbinden korkarım!"

(Haşr 16)

Süleyman Ateş Meali:

(Onların durumu) tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana "İnkar et" dedi. (İnsan) inkar edince de: "Ben seden uzağım, ben alemlerin Rabbi Allah'tan korkarım!" dedi.

(Haşr 16)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunlar şeytan gibidirler; şeytan insana: "Görmezlikten gel (kafir ol)" der, o da görmezlikten gelirse, (şeytan) bu kez şöyle demeye başlar: "Benim seninle ilgim olmaz; ben varlıkların Sahibi olan Allah'tan korkarım."

(Haşr 16)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(15-16) Onların sonu da, kendilerinden kısa bir süre önce, yaptıklarının cezasını çekenlerin sonu gibi olacak ve can yakıcı bir azaba uğrayacaklardır. Tıpkı şeytanın insana: "Hakikati inkar et" deyip, o da inkar edince, "Ben senin yaptıklarından sorumlu değilim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" dediği zamanki gibi...

(Haşr 16)

Şaban Piriş Meali:

Tıpkı şeytan gibidirler. Hani o insana: -İnkar et! der, İnsan da inkar edince: -Ben senden uzağım, ben Alemlerin Rabbinden korkarım! der.

(Haşr 16)

Talat Koçyiğit Meali:

O münâfıklann durumu da, insana "inkâr et" diyen, o inkâr edince de, "ben senden uzağım; ben; âlemlerin Rabbı olan Allah'tan korkarım" diyen şeytanın durumu gibidir,

(Haşr 16)

Tefhimul Kuran Meali:

Şeytanın durumu gibi; çünkü insana «Küfret!» dedi, o da küfre sapınca: «Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım» dedi.

(Haşr 16)

Ümit Şimşek Meali:

Şeytanın hali de böyledir. İnsana “Kâfir ol” der. O kâfir olduğunda da “Ben senden uzağım; çünkü ben Âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım” deyiverir.

(Haşr 16)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Durumları, şeytanın durumuna benziyor. Hani, şeytan insana, "Küfret/inkar et!" der, insan küfür ve inkara sapınca da şöyle konuşur: "Vallahi ben senden uzağım; ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım!"

(Haşr 16)