59. Haşr Suresi / 7.ayet

Savaşsız ele geçirilen beldelerin halkına ait mallardan Allah’ın elçisine verdiği ganimetler; Allah’ın, elçisinin, onun akrabalarının, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalmış kimselerin hakkıdır. Böyle olması, servetin içinizdeki zenginler arasında dolaşıp duran bir güç ve iktidar aracına dönüşmemesi içindir. Şu halde elçi bu ganimetten size neyi veriyorsa onu alın, onun vermediğini ise istemekten kaçının. Allah’a karşı gelmekten sakının zira Allah’ın cezalandırması çok şiddetli olandır.

Bknz: (3/161)(8/1)(8/41)

Mustafa Çavdar Meali

Haşr 7 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah'ın, fethedilen köylerin mallarından Peygamberine verdiği ganimetler artık Allah'ındır ve Peygamberin ve yakınların ve yetimlerin ve yoksulların ve yolda kalmışların; bu da, o malın, sizin içinizdeki zenginlerin ellerinde devreden bir mal, bir sermaye olmaması içindir ve Peygamber, size ne verirse alın onu ve neden vazgeçmenizi emrederse vazgeçin ondan ve çekinin Allah'tan; şüphe yok ki Allah'ın azabı çetindir.*

(Haşr 7)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Allah'ın o (fethedilen bölge ve) şehir halkının (malından) Resulüne verdiği fey; Allah'a, Resul'e, (ve Elçiye) yakın akrabalığı olanlara (Ehl-i Beyt’e), yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden sadece zengin olanlar arasında dönüp-dolaşan bir devlet (bir etkili nimet) olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan da uzaklaşın ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah’ın, cezası (ikâbı) pek şiddetlidir.

(Haşr 7)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'ın o fethedilen bölgeler halkından, peygamberine ayırdığı ganimetler Allah, peygamber, peygamber yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Bu paylaştırma böyle yapıldı ki, o ganimet malları içinizden zengin olanlar arasında dolaşıp duran, bir servet haline gelmesin. Bu sebeble peygamber size ne verirse ve ne getirirse ve ne de emrederse onu alın ve sizi neden sakındırıp yasaklarsa ondan elinizi çekin, yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın, çünkü Allah'ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Adem Uğur Meali:

Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Ahmet Hulusi Meali:

Allah'ın, fethedilen bölge halkından, Rasulüne verdiği savaşsız ganimet (fey'), Allah'a, Rasule, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir... (Bu böyle takdir edilmiştir) ki (varlık) sizden (sadece) zenginler arasında elden ele dolaşan bir şey olmasın! Rasul size ne verdi ise, onu alın (kabul edin); sizi neden engelledi ise, ona son verin! Allah'tan (yaptıklarınızın sonucunu kesinlikle yaşatacağı içindir ki) korunun... Muhakkak ki Allah "Şediyd'ül Ikab"dır.

(Haşr 7)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'ın zahmet çektirmeden, fethedilen köylerin, kasabaların, memleketlerin halkından alıp, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah'ın tasarrufuna verdiği ganimetler, Allah, peygamber, yakınları, yetimler, dullar, kimsesizler, çevresi, çaresi olmayan yoksullar, göçmenler ve yolda kalan muhtaç yolcular içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dönüp dolaşan bir devlet, bir güç kuvvet, bir servet olmaz. Rasulullah'ın size tevdi ettiği sorumlulukları benimseyin, size ne verirse, ne kadar verirse, razı olarak alın, size vermediği şeyi istemekten sakının, ilahi ilmin-hikmetin gereği yasakladığı şeyden, onların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapmaktan aklınızı kullanarak vazgeçin. Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Allah, emirlerine muhalefet ve kendisine karşı isyan suçunuza denk, sizi adâletle cezalandırma gücüne sahiptir.

(Haşr 7)

Ahmet Varol Meali

Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalilerinden Peygamber'ine verdiği ganimet Allah'a, Peygamber'ine, (Peygamber'e) akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Böylece (bu mal) içinizden zenginler arasında dolaşıp duran bir varlık olmasın. Peygamber size neyi verirse onu alın, size neyi yasaklarsa ondan geri durun ve Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah cezası şiddetli olandır.

(Haşr 7)

Ali Bulaç Meali:

Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resulü'ne verdiği fey, Allah'a, Resul'e, (ve Resul'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Resul size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.

(Haşr 7)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Allah'ın, peygamberine (kâfir) memleketler ahalisinden verdiği ganimet; Allah için (Kâbe ve diğer mescidlerin tamiri için), Peygamber için, O'na yakın olan akraba için, yetimler, yoksullar ve yolda kalmış kimseler içindir. (Bir rivayete göre de Allah'ın hissesi, Peygamberin hissesine dahildir. Bu takdirde ganimet altı hisse değil de beş hisse itibar edilerek adları geçenlere birer sehim verilir.) Tâ ki, o mal, sizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın, (bundan muhtaçlar da faydalansın). Peygamber size (ganimetten) ne verdi ise, onu alın; (ve emirlerini tutun). Size neyi yasak etti ise, onu da almayın; (yapma dediğini yapmayın). Allah'dan korkun; çünkü Allah çok şiddetli azab sahibidir.

(Haşr 7)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah'ın, o yörelerin halkından Kendi elçisine aktardıkları, Allah, elçi, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Aranızdaki varlıklılar arasında dönüp dolaşan bir değer durumuna dönüşmesin diye böyledir. Artık, elçi size ne verdiyse onu alın; size vermediği şeyden sakının. Ve Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın. Kuşkusuz, Allah'ın cezası çok yamandır.

(Haşr 7)

Ali Ünal Meali:

Allah’ın, fethedilen ülkelerin halklarına ait bulunup da savaşsız olarak Rasûlü’ne bahşettiği mallar, (beşte biri) Allah(’a ait olmak üzere Rasûl’ü) için, ayrıca Rasûl için, O’nun yakınları için, yetimler için, yoksullar için ve yolda kalmışlar içindir. Ki o mallar, içinizdeki zenginler arasında devredip duran bir servet haline gelmesin. Rasûl (o mallardan size ne verirse) onu hoşnutlukla alın (ve İslâmî bir hüküm olarak) size neyi getirip tebliğ ederse, onu kabul edin ve sizi neden men ederse ondan da geri durun. Allah’a gönülden saygı besleyin ve O’na karşı gelmekten sakının. Muhakkak ki Allah, cezalandırması çok çetin olandır.

(Haşr 7)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah’ın, köy ve kasabaların ahalisinden savaşsız olarak Peygamber’ine sağlattığı mallar, Allah’a (kamu işlerine,) O’nun elçisine, yetimlere miskinlere ve yolculara taksim edilir. Ki içinizden sadece zenginlerin arasında dolaşan bir mal olarak kalmasın.(*) Artık Resulullah size ne verirse onu alın, neden sakındırırsa da ondan elinizi çekin. Ve Allah’ın yasalarını çiğnemekten sakının. Şüphesiz Allah’ın ağır azabı çok şiddetlidir.*

(Haşr 7)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah'ın fethedilen ülkeler halkından peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Bu taksim, malların içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaması içindir. Peygamber size ne verdiyse onu alınız, size ne yasakladıysa ondan da sakınınız. Allah'a saygılı olunuz, çünkü Allah'ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Bekir Sadak Meali:

Allah'in, fethedilen memleketler halkinin mallarindan peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakinlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmislar icindir; ta ki icinizdeki zenginler arasinda elden ele dolasan bir devlet olmasin. Peygamber size ne verirse onu alin, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakinin, dogrusu Allah'in cezalandirmasi cetindir.

(Haşr 7)

Besim Atalay Meali:

Kentlilerin mallarından, Allah peygamberine ne vermiş ise —içinizden zenginlerin ellerinde, dönüp durmamak için— imdi Allahındır, peygamberinindir, yakınlarınındır, öksüzlerindir, yoksullarındır, yolda kalanlarındır; peygamber size ne verirse, onu alın, geri tutmak istediği şeyden de çekinesiniz; Allahtan sakınınız, Allah, katı azaplıdır !

(Haşr 7)

Celal Yıldırım Meali:

Allah'ın o (fethedilen) kasabalar halkından Peygamberine ayırdığı ganimet, Allah içindir, Peygamber içindir, O'nun hısımları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Tâ ki bu mal içinizden zengin olanlar arasında elden ele dolaşan bir servet haline gelmesin. Peygamber size ne verir (ve ne buyurur)se onu alın. Sizi neden men'ederse ondan sakının. Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah'ın azabı şiddetlidir.

(Haşr 7)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın Peygamber'ine kazandırdığı mallar, Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size neyi verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah'ın, fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamberine verdikleri; Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir; ta ki içinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakının, doğrusu Allah'ın cezalandırması çetindir.

(Haşr 7)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.  *

(Haşr 7)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH'ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH'ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH'ın cezalandırması çetindir.

(Haşr 7)

Elmalılı Orjinal Meali:

Allahın Resulüne kura ehalisinden tahvil buyurduğu Fey'i de Allah için ve Resulü için ve karabet sahibi ve yetimler ve miskinler ve yolda kalmış kimseler içindir, ki sade içinizden zenginler arasında dolaşır bir devlet olmaya, bir de Peygamber size her ne emir verirse tutun, nehy ettiğinden de sakının ve Allahdan korkun, çünkü Allah "şediydul'ikab" dır

(Haşr 7)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah'ın peygamberine diğer memleketlerden tahvil buyurduğu fey'i de Allah'a peygamberine, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmış kimselere verilir; yalnızca içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın diye. Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır.

(Haşr 7)

Erhan Aktaş Meali:

Allah'ın, beldeler halkından, Rasul'üne verdiği feyler;[1] aranızda zenginliğe neden olan, elden ele dolaşan bir zenginlik olmasın diye; Allah, Rasul, yakınlık sahipleri[2], yetimler, miskinler ve yol oğlu[3] içindir. Rasul size ne verdiyse onu alın. Sizi neden alıkoyduysa ondan vazgeçin.[4] Allah'a karşı takva sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Cezalandırması Çok Şiddetli Olan'dır.

1)Savaşmadan elde edilen ganimetler, gelirler. (Burada kast edilen feyler, yurtlarından çıkarılmış olanların geride bıraktıkları mallardır.)
2)Çevirilerde, "Nebi'nin aile yakınları" olarak yer alan; "Yakınlık sahipleri" terkibinin, Nebinin "ailesi ile aile yakınları ile bir ilgisi yoktur. "Yakınlık sahipleri;" hicret etmek de dahil, Allah yolunda mağdur olmuş, malını mülkünü kaybetmiş olanlar, şehit yakınları ve İslam davası için Nebi'nin yanında yer alan yoksullar demektir.
3)Ayette geçen "ibni es sebili" deyimi, "yolda kalanlar veya yolcular" şeklinde çevirilere konu edilmiştir. Oysaki "sebil" yol demek değildir. Sebil, iki şey arasından birini seçmek anlamında, "tercih edilen yol" demektir. Ayetteki "yolun oğlu" terkibine, İslam'ı tercih ederek, Allah için mücadele etmeyi seçenler ve bu seçimleri nedeniyle muhtaç duruma düşenler" anlamına gelmektedir.
4)Kimileri, ayetin bu cümlesini, ayetten bağımsız olarak ele alarak; bu ayeti, Nebi'ye, "Hüküm koyma hakkı verilmiştir." iddialarına kanıt olarak ileri sürmektedirler. Oysaki bunun Nebi'nin hüküm koyma yetkisi ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bu, tamamen "feyin" paylaşımı ile ilgili bir konudur.

(Haşr 7)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı'nın o (fethedilen) şehir ehlinden Resulü'ne verdiği fey, Tanrı'ya, Resule (ve Resule) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Resül size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Tanrı'dan korkun. Şüphesiz Tanrı cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.

(Haşr 7)

Hakkı Yılmaz Meali:

(7,8) Allah'ın, o kent halkından, Elçisi'ne verdiği fey'ler [savaşmadan zahmetsizce elde edilen gelirler], içinizden yalnız zenginler arasında devlet; gücün getirdiği refah olmasın diye Allah'a, Elçi'ye, yakınlık sahiplerine; göç eden fakirlere –ki onlar, Allah'ın armağan ve rızasını ararken yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'a ve Elçisi'ne yardım ederler. İşte onlar, doğruların ta kendileridir–, yetimlere, miskinlere, yolcuya aittir. Elçi, size ne verdiyse onu hemen alın. Sizi neden alıkoyduysa ondan geri durun. Allah'ın koruması altına da girin. Şüphesiz Allah, kovuşturması/azabı çok çetin olandır.

(Haşr 7)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah’ın (fethedilen) beldelerden Resûl’üne (ihsan ettiği) fey; Allah’a, Resûl’üne, yakın akrabaya, yetimlere, miskinlere/ihtiyaç sahibi yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Ta ki (ganimet malları) sizden zengin olanların elinde dolanıp duran (ve kendisiyle fakirlere sürekli üstünlük sağladıkları bir sermaye üstünlüğüne) dönüşmesin. Resûl size neyi vermişse onu alın, neyi de yasaklamışsa onu bırakın. Allah’tan korkup sakının. Hiç şüphesiz ki Allah, cezası çetin olandır.

(Haşr 7)

Harun Yıldırım Meali:

Allah’ın o şehir halkından Rasulü’ne verdiği fey, Allah’a, Rasul’e, yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ki, zenginleriniz arasında dolaşan bir şey olmasın. Rasul size ne verirse onu alın, sizi neden sakındırırsa ondan sakının. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah’ın cezası çok şiddetlidir.

(Haşr 7)

Hasan Basri Çantay:

Allahın (fethedilen diğer küffar) memleketler (i) ehalisinden peygamberine verdiği "Feyi Allaha, peygamberine, hısımlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara aiddir. Taki' (bu mallar) içinizden (yalınız) zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasak etdiyse ondan da sakının. Allahdan korkun. Çünkü Allah (ın) azabı çetindir.

(Haşr 7)

Hayrat Neşriyat Meali:

Allah'ın, (fethedilen) memleketler halkından Resûlüne verdiği ganîmetler, Allah'a, peygambere, (ona) akrabâ olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara âiddir; tâ ki (o mallar) içinizden sâdece zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın! Peygamber size ne verdiyse, artık onu alın; size neyi de yasakladıysa, ondan hemen kaçının!(2) Allah'dan sakının! Şübhesiz ki Allah, azâbı pek şiddetli olandır.*

(Haşr 7)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Allah'ın, Elçisi'ne (o) kentin halkından kolayca/savaşsızca geri döndürdüğü [şeyler] sizden olan zenginlerin arasında dolaşan [bir şey] olmaması için, Allah'a, Elçisi'ne, yakınlık sahiplerine, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara aittir. Elçi, size ne verdiyse, artık onu alın; sizi neyden engellediyse, artık ona son verin. Allah'a (karşı gelmekten) sakının. Gerçekten Allah, sonucu [cezası] şiddetli olandır.

(Haşr 7)

Hüseyin Atay Meali:

Allah'ın kent halkının mallarından elçisine verdiği şeyler: Allah, elçi, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Bu mallar, içinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşması için değildir. Allah'ın elçisi size ne verirse, onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'a saygılı olun, doğrusu, Allah'ın cezalandırması çetindir.

(Haşr 7)

İbni Kesir Meali:

Kasabalar halkından, Allah'ın Rasulüne fey' olarak verdiği; Allah, peygamber, akrabalar, yetimler, yoksullar ve yolda kalanlar içindir. Ta ki içinizden zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber, size ne verirse onu alın, neden de nehyederse ondan sakının. Ve Allah'tan korkun. Muhakkak ki Allah; azabı şiddetli olandır.

(Haşr 7)

İlyas Yorulmaz Meali:

O şehirler halkından Allah'ın elçisine verdiği ganimetler, Allah'ın, elçinin, yakın akrabaların, yetimlerin, fakirlerin ve yolda kalmışlarındır ki, ganimet sizden zenginler arasında dolaşan bir meta olmasın. Bundan dolayı elçi savaş ganimetlerinden size ne kadar veriyorsa alın, vermediklerinden de kaçının (istemeyin). Allah dan korunun Allah'ın hesap sorması çok çetindir.

(Haşr 7)

İskender Ali Mihr Meali:

Allah’ın o şehir halkının (malından), resûlüne fey olarak verdiği şey (savaşsız elde edilen ganimet), artık Allah’ın, resûlünün (peygamberinin), ona yakınlığı olanların, yetimlerin ve yoksulların ve yolcularındır. (Bu) içinizden zengin olanların arasında elden ele dolaşan bir mal (servet) olmaması içindir. Ve resûl, size ne verdiyse o zaman onu alın. Ve o, sizi neden nehyetti ise o taktirde ondan vazgeçin. Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır.

(Haşr 7)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Allah'ın il kişilerinden alıp da elçisine verdiği mallar Allah'ın, elçisinin, elçisinin yakınlarının, öksüzlerin, yoksulların, yolda kalanlarındır. Bu da malların yalnız içinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir varlık olmaması içindir. Elçi size ne verdiyse onu alın, sizi neden alıkoyarsa ondan da geri durun. Allah'tan sakının. Çünkü Allah'ın cezası ağır olur.

(Haşr 7)

Kadri Çelik Meali:

Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından peygamberine verdiği fey, Allah'a, peygambere, onunla yakınlık sahiplerine, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Böylece (bu mallar) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir servet olmasın. Peygamber size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan sakınıp korkun. Şüphesiz Allah, cezası pek şiddetli olandır.*

(Haşr 7)

Mahmut Kısa Meali:

Allah’ın, fethedilen bu şehirlerin halkından alıp Elçisine verdiği fey’e gelince, bunlar; 1-Öncelikle Allah’ın, yani O’nun fakir ve muhtaç kullarının, 2-Peygamberin ve onun vefâtından sonra İslâm Devlet başkanının, 3-Savaşta şehit düşen askerlerin yakın akrabalarının,4-Yardıma muhtaç yetimlerin, 5-Diğer yoksulların 6-Ve evinden yurdundan uzak düşmüş, memleketine dönemeyecek şekilde yolda kalmış olanların hakkıdır. Allah, bu tür düzenlemelerle aranızdaki fakirleri de kalkındırmak istiyor ki, böylece mal ve servet, sadece zenginlerinizin arasında dolaşıp duran bir güce dönüşmesin! Öyleyse, dünya ve âhirette kurtuluşa ermek istiyorsanız, Peygamberin Allah’tan aldığı yetkiyle size getirdiği hayat prensiplerini gönülden benimseyerek alın, uygulayın; sizi yasakladığı şeylerden de uzak durun! Diğer bir deyişle, Allah’tan gelen ilkeler ışığında hayatınıza yön vererek, kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının! Unutmayın, Allah’ın cezalandırması çok çetindir!

(Haşr 7)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Allah'ın fethedilen şehir halklarının mallarından Peygambere verdiği ganimetler, Şanı yüce Allah'a, Resul'e ve onun akrabası, yetimler, yoksullar ve yolcular içindir. Rağbet gören bu mallar zenginler arasında dönüp dolaşan bir güç olmamalıdır. Hakkınız olarak Resul size ne verirse artık onu alın. Sizi neden sakındırırsa, sakının. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası çok şiddetli olandır. Bunu iyi bilen olun.

(Haşr 7)

Mehmet Türk Meali:

Allah’ın (fethedilen) şehirlerin halkından Peygamberine verdiği fey’, (bu servetin) sadece zenginleriniz arasında dolaşmaması için Allah’a, Peygambere,1 onun yakın akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. (Ey îman edenler!) Peygamber, size neyi emrettiyse onu alın ve size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan hakkıyla korkun. Şüphesiz Allah, cezâsı çok şiddetli olandır.2*

(Haşr 7)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah’ın (bazı) yerleşimlerin halkına (ait mallardan) Peygamberi’ne ganimet olarak verdiği, Allah içindir ve Peygamber içindir, akrabalar, öksüzler, yoksullar ve yolcular içindir. (Bu, o mal) sizlerden zengin olanlar arasında dolaşmasın diyedir. Peygamber size ne verirse, onu alın. (O size) hangisini yasaklarsa, (ondan) vazgeçin. Allah’ın takvasını benimseyin. Şüphesiz Allah azap (vermekte) çok şiddetlidir.

(Haşr 7)

Muhammed Esed Meali:

Bu beldelerin halkından (ganimet olarak) ne alındıysa Allah, hepsini Elçisi'ne devretti, (ganimetin tümü,) Allah'a ve Elçisi'ne, (ölen müminlerin) yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir; (böyle yapıldı) ki o, içinizden (zaten) zengin olanlar arasında dolaşıp duran (bir servet) haline gelmesin. Bu nedenle, Elçi size (ondan) ne kadar verirse (gönülden) kabul edin ve size vermediği şey(i istemek)ten kaçının; ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Çünkü Allah misillemesinde çetindir.

(Haşr 7)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah'ın, o ülkelerin halkından, elçisine zahmetsizce aktardığı ganimetler şunlar içindir: Allah, Tanrı elçisi, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu, böyle düzenlenmiştir ki, o ganimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir güç aracı olmasın. Elçi size ne verdiyse onu alın; size neyi yasakladıysa ondan uzak durun ve Allah'tan sakının. Kuşku yok ki, Allah'ın azabı çok çetindir.

(Haşr 7)

Mustafa Çavdar Meali:

Savaşsız ele geçirilen beldelerin halkına ait mallardan Allah’ın elçisine verdiği ganimetler; Allah’ın, elçisinin, onun akrabalarının, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalmış kimselerin hakkıdır. Böyle olması, servetin içinizdeki zenginler arasında dolaşıp duran bir güç ve iktidar aracına dönüşmemesi içindir. Şu halde elçi bu ganimetten size neyi veriyorsa onu alın, onun vermediğini ise istemekten kaçının. Allah’a karşı gelmekten sakının zira Allah’ın cezalandırması çok şiddetli olandır.

Bknz: (3/161) - (8/1) - (8/41)

(Haşr 7)

Mustafa Çevik Meali:

5-9 Ey iman edenler! Size düşmanlık eden Kitap Ehlinin kestiğiniz hurma ağaçlarını, kesmeyip bıraktıklarınızı da Allah’ın izni ve yardımıyla yaptınız. Çünkü onlar Peygamber’le yaptıkları anlaşmayı bozmuş ve ihanete teşebbüs ederek cezalandırılmayı hak etmişlerdi. Savaşmaksızın onlardan ganimet olarak Allah’ın Peygamberine nasip ettikleri için ne at koşturdunuz ne deve. Allah Peygamberini dilediği kimselerin üzerine sevk eder ve onlara karşı galip getirir, dilediğini yapmaya kâdir olan yalnızca Allah’tır. Allah Peygamberine savaşmadan elde edilen ganimetlerin nasıl pay edileceğini şöyle bildirmiştir. Bu ganimetlerin bir kısmı (Allah’a) Allah’ın yolu İslâm nizamı ile ahlakını ayakta tutmak amacı ile Beytülmale (Devlet hazinesine), diğer kısmı Peygamber’in tasarrufu ile onun uygun gördüğü yakınlarına, ölenlerin geride bıraktıkları yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Böyle yaptık ki, ganimet zenginler arasında dolaşan, onların servetlerine servet katan bir meta haline dönüşmesin. Peygamber bu ganimetlerden belirtilen kişilerden kime ne veriyorsa o da onu alsın, vermediği kimse de istemekten uzak dursun. Allah’ın emirlerine karşı sorumlu olduğunuzu unutmayın çünkü Allah’ın cezalandırması çok çetindir. Bu ganimetlerden bir kısmı da Allah merkezli nizam ile ahlakı yaşamak ve yaşatmak uğrunda mücadele ederken, müşrik ve kâfirlerin zulmünden dolayı yurtlarını ve yuvalarını terk ederek hicret etmek zorunda kalan yoksullaşmış mü’minlere verilecektir. Onlar imanları uğrunda mallarını ve mülklerini terk edip, Allah’ın davetine koşan kimselerdir. Ganimetlerin böyle pay edilmesinden, o bölgenin mü’min kardeşlerine kapılarını açmış olan yerli halkı, kıskançlık duymazlar, hatta bazıları kendileri ihtiyaçlı olsalar bile muhacir olarak gelmiş kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederler. Kendilerini aç gözlülük ve başkalarına verilenlere göz dikmekten arındıran bu kimseleri, Allah ödüllendirip mutluluğa kavuşturacaktır.

(Haşr 7)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Allah, malum beldelerin sakinlerinden alıp iade ettiği tüm savaş gelirlerinin sorumluluğunu Rasulü'ne vermiştir: Artık (bu gelirler) Allah'a, Rasulüne, (onun) yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir: bunu böyle yaptık ki, servet (sırf) zengin sınıflarınız arasında dolaşan bir güç ve iktidar aracına dönüşmesin. İmdi, Rasul size (ondan) ne (pay) verirse onu alın, ama size vermediği şeyde de ısrarcı olmayın: Allah'a karşı sorumlu davranın; unutmayın ki Allah cezası çetin olandır.

(Haşr 7)

Osman Okur Meali:

Allah'ın, o kentlerin halkından alıp Elçisine fey olarak verdiğini Allah (rızası için), Elçisi, (dine) yakınlık duyanlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Elçi size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Allah Teâlâ, Peygamberine fey' olarak ne verdiyse Allah içindir ve Peygamberi içindir ve karabet sahipleri ve yetimler ve yoksullar ve yolda kalmış kimseler içindir. Tâ ki (bu mallar) sizden zenginler arasında dolaşır bir servet olmasın ve size Peygamber ne verirse artık onu alınız ve sizi neden men ettiyse hemen ona nihâyet veriniz ve Allah'tan korkunuz. Şüphe yok ki Allah, azabı şiddetli olandır.

(Haşr 7)

Ömer Öngüt Meali:

Allah'ın fethedilen memleketler halkının mallarından Peygamber'ine Fey' olarak verdikleri; Allah'ın, Peygamber'in, (Peygamber'e) akrabalığı olanların, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalanlarındır. Tâ ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alınız, neyi yasak ettiyse ondan sakınınız. Ve Allah'tan korkun! Çünkü Allah'ın cezalandırması çetindir.

(Haşr 7)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah’ın, ‘yasal bir savaşta’ ele geçirilen ülkelerden alınan mallardan Elçisine verdiği pay, Allah için, Elçisi için, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Mallar, zenginleriniz arasında elden ele dolaşan bir servet olmasın diye. Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının! Allah’tan sakının! Çünkü, Allah’ın azabı çetindir!

(Haşr 7)

Sadık Türkmen Meali:

Allah’ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın Rasûlüne kazandırdığı mallar; Allah’a, Rasûlüne, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Rasûl size (mallardan) ne verdiyse onu alın, neyi de size vermediyse onda ısrarcı olmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.

(Haşr 7)

Seyyid Kutub Meali:

Allah'ın fethedilen ülkeler halkının mallarından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, yalnızca zenginler arasında dolaşan bir ayrıcalık olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.

(Haşr 7)

Suat Yıldırım Meali:

Savaş olmaksızın fethedilen ülkelerin halklarına ait mallardan Allah'ın, Peygamberine nasib ettiği ganimetler; Allaha, Resulüne, akrabalara (Peygamber'in yakın akrabalarına), yetimlere, fakirlere ve yolda kalmış gariplere aittir. Ta ki o mallar, sizden yalnız zenginler arasında el değiştiren bir servet haline gelmesin. Peygamber size ne verirse onu alınız, o sizi neden men ederse onu terk ediniz. Allah'a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki Allah'ın cezası pek çetindir.

(Haşr 7)

Süleyman Ateş Meali:

Allah'ın, o kent halkından, Elçisine verdiği ganimetler, Allah'a, Elçiye, (ona) akraba olanlara, yetimlere, yoksullara (yolda kalan) yolcuya aittir. Ta ki (o mallar), içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Elçi size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.

(Haşr 7)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'ın, o kentlerin halkından alıp Elçisine fey olarak verdiği şeyler; Allah için, elçisi ve yakınları için, yetimler, çaresizler ve yolcular içindir. Böylece onlar, içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet haline gelmez. Elçi size ne verirse onu alın ve sizi neden men ederse ondan geri durun. Allah'tan çekinerek korunun; Allah'ın cezası pek ağır olur

(Haşr 7)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah, onlardan alınan ganimetlerin hepsini elçisine bıraktı. Onun tümü, savaşlarda ölen müminlerin yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalanlara verilmek üzere Allah'a ve elçisine aittir. Böylece servet, sadece zenginlerin elinde toplanmamış olur. Elçi size ondan ne kadar verirse alın, vermezse istemeyin. Allah'a karşı gelmekten çekinin, çünkü O'nun cezası çok çetindir.

(Haşr 7)

Şaban Piriş Meali:

Allah'ın kasaba halkından Peygamberine verdiği ganimetler; içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet/güç olmasın diye Allah'a, Peygamber'e yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. -Peygamber size ne verdiyse, onu alın ve sizi neden sakındırmışsa, ondan uzak durun. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah'ın azabı şiddetlidir.

(Haşr 7)

Talat Koçyiğit Meali:

Allah'ın, şehir halkının mallarından Rasûlüne verdiği ganimetler de, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın diye, Allah'a, Rasûl'e, yakınlara, yetimlere, düşkünlere ve yolda kalan yolculara aittir. Peygamber size neyi verirse, onu alın; neden sizi nehyederse, ondan da sakının. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah'ın cezası çok şiddetlidir.

(Haşr 7)

Tefhimul Kuran Meali:

Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından peygamberine verdiği fey, Allah'a, peygambere, (peygamberle) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan sakınıp korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır.

(Haşr 7)

Ümit Şimşek Meali:

Allah'ın, fethedilen ülkeler halkından Resulüne nasip ettiği mallar Allah'a, Resulüne, Peygamberin yakın akrabasına, yetimlere, yoksullara ve yolculara(2) aittir. Böylece, o malların, sadece zenginler arasında dönüp dolaşan bir servet halini alması önlenmiş olur. Peygamber size ne verdiyse alın; neyi yasakladıysa ondan da kaçının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın cezası pek çetindir.*

(Haşr 7)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.

(Haşr 7)