15. Hicr Suresi / 3.ayet

Bırak onları kendi hallerine, yesinler-içsinler,(1) dünya nimetlerinden biraz daha yararlansınlar, bitmek tükenmek bilmeyen arzuları oyalasın onları; nasıl olsa yakında gerçeği öğrenecekler (2)

Bknz: 1(3/185)(29/66)(43/83) – 2(11/39)(39/39)(67/29)

Mustafa Çavdar Meali

Hicr 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bırak onları, yesinler, geçinsinler ve isteklere düşüp oyalansınlar, yakında bilecekler.

(Hicr 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onları bırak, (şimdilik) yesinler, yararlanıp eğlensinler ve onlar (boş) bir emel ve umutla oyalanıversinler. (Ama) İleride bileceklerdir.

(Hicr 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şimdilik bırak onları kendi hallerine, yiyip içsinler, avunsunlar, ümitlere kapılsınlar çünkü çok geçmeden gerçeği öğrenecekler.

(Hicr 3)

Adem Uğur Meali:

Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!

(Hicr 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Bırak onları, yesinler, zevklensinler; sonu gelmez arzular onları oyalasın! Yakında bilecekler.

(Hicr 3)

Ahmet Tekin Meali:

Şimdi onları bırak, yesinler, eğlensinler, boş ümitleri onları oyalayadursun. Âkıbetlerinin ne olacağını yakında öğrenecekler.*

(Hicr 3)

Ahmet Varol Meali

Bırak onları yesinler, yararlansınlar, emel (umut) onları oyalasın. Pek yakında bilecekler.

(Hicr 3)

Ali Bulaç Meali:

Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.

(Hicr 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Rasûlüm) o kâfirleri bırak yesinler, dünyalıkları ile zevk etsinler; emel kendilerini oyalaya dursun, sonra (başlarına gelecek musibeti) bilecekler.

(Hicr 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlara aldırış etme. Yesinler, yararlansınlar ve boş umutlarla oyalansınlar; artık yakında öğrenecekler.

(Hicr 3)

Ali Ünal Meali:

Bırak onları yiyip içsinler, hayattan “zevk almaya” baksınlar ve emeller, arzular onları oyalasın dursun. Çok geçmeden bileceklerdir onlar.

(Hicr 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bırak onları yesinler, yaşasınlar, arzu ve emeller onları oyalayıp dursun. Onlar yakında, (neyin ne olduğunu) bilecekler.

(Hicr 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bırak onları, yesinler, eğlensinler ve boş ümitler onları oyalayadursun. İleride yaptıklarının yanlış olduğunu bilecekler.

(Hicr 3)

Bekir Sadak Meali:

Birak onlari yesinler, zevk alsinlar; umit onlari avundursun; ilerde ogrenecekler.

(Hicr 3)

Besim Atalay Meali:

Bırakasın onları, yesinler, yaşasınlar, onları avutsun umutları da, yakında bilecekler

(Hicr 3)

Celal Yıldırım Meali:

Bırak da onları, yesinler (nefs ve şehvet otlağında) geçinip yararlansınlar ; emel (=sonu gelmeyen arzu) onları avundursun. İleride (böylesine sefih bir hayatın sonunun nereye varacağını) bileceklerdir.

(Hicr 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Şimdi) kendi hallerine bırak onları, yiyip (içsinler), avunsunlar, ihtiraslarıyla oyalansınlar; nasıl olsa günü gelince bilecekler.*

(Hicr 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bırak onları yesinler, zevk alsınlar; ümit onları avundursun; ilerde öğrenecekler.

(Hicr 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bırak onları yesinler (içsinler), yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride (gerçeği) bilecekler.

(Hicr 3)

Diyanet Vakfı Meali:

Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!

(Hicr 3)

Edip Yüksel Meali:

Bırak onları, yesinler, eğlensinler ve umutlarıyla oyalansınlar; mutlaka öğreneceklerdir.

(Hicr 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bırak onları yesinler içsinler, zevketsinler, emel, kendilerini eğliye dursun, sonra bilecekler

(Hicr 3)

Elmalılı Yeni Meali:

Bırak onları, yesinler, içsinler, keyif sürsünler ve emel kendilerini oyalasın; sonra bilecekler!

(Hicr 3)

Erhan Aktaş Meali:

Bırak onları; yiyip, içip faydalansınlar; beklentileri onları oyalasın. Fakat yakında gerçeği anlayacaklar.[1]

1)Gerçekle karşı karşıya kalacaklar.

(Hicr 3)

Gültekin Onan Meali:

Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.

(Hicr 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bırak onları yesinler, yararlansınlar ve boş umut onları oyalasın. Ama onlar yakında bileceklerdir.

(Hicr 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onları (kendi hâllerine) terk et! Yesinler, keyif sürsünler, boş hayalleri onları oyalayadursun. (Ne de olsa hakikati) pek yakında bilecekler/anlayacaklar.

(Hicr 3)

Harun Yıldırım Meali:

Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!

(Hicr 3)

Hasan Basri Çantay:

Bırak onları (kendi hallerine): Yesinler, faydalansınlar (eğlensinler), onlar emel oyalaya dursun. Sonra bilecekler onlar.

(Hicr 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onları bırak, yesinler (içsinler), zevk etsinler ve emel, onları oyalaya dursun; artık(yaptıklarının âkıbetini) ileride bilecekler!

(Hicr 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Bırak onları da yesinler, geçinsinlet ve emel[ler]¹ onları oyalasın. Yakında bilecekler.

(Hicr 3)

Hüseyin Atay Meali:

Onları bırak, yesinler, gönensinler ve beklentileri onları avundursun. Ama ilerde bileceklerdir.

(Hicr 3)

İbni Kesir Meali:

Bırak onları; yesinler, eğlensinler ve kendilerini emel, oyalayadursun. Sonra öğreneceklerdir.

(Hicr 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onları bırak yesinler, dünyada elde ettikleri ile yaşasınlar ve kendilerine has hayalleri (düşünceleri) onları oyalasın. Daha sonra (böyle olmadığını) öğrenecekler.

(Hicr 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Onları terket (bırak). Yesinler ve metalansınlar (faydalansınlar) ve emel(ler) onları oyalasın (meşgul etsin). Fakat yakında bilecekler.

(Hicr 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bırak onları da yesinler, içsinler, gönensinler, umuda düşsünler. Sonra görürler.

(Hicr 3)

Kadri Çelik Meali:

Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.

(Hicr 3)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ey Müslüman! Onları şimdilik kendi hallerine bırak;hayvanlar gibi yiyip içip zevklensinler ve sonu gelmeyen hevesleri, doymak bilmeyen arzuları, gözlerini kör eden ihtirâsları ve boş ümitleri onları oyalasın dursun; bu gidişin sonunda, kendilerini nasıl bir felâketin beklediğini yakında öğrenecekler! Şimdilik, doğru yola yönelmeleri için onlara azıcık daha mühlet vereceğiz, fakat vakti gelince işlerini bitireceğiz. Unutma ki:

(Hicr 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Canlarının istediği halde bırak onları, yararlansınlar. Yakında bileceklerdir.

(Hicr 3)

Mehmet Türk Meali:

Bırak onları; yesinler, eğlensinler ve (boş) ümitler onları oyalayadursun. İleride (bunların sonunun nereye varacağını) bilecekler.

(Hicr 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onları (oldukları gibi) bırak. Yiyip (içsinler) ve geçici olarak faydalansınlar. Boş ümitleri, onları gafil kılsın. Sonuçta onlar, yakında (gerçeği) öğrenecekler.

(Hicr 3)

Muhammed Esed Meali:

(Şimdi) kendi hallerine bırak onları, yiyip (içsinler), avunsunlar; bu arada (boş hazların) umudu aldatıp oyalasın onları; nasıl olsa günü gelince (gerçeği) öğrenecekler.

(Hicr 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onları bırak, yesinler, eğlensinler ve beklentileri onları oyalasın. Nasıl olsa kötü sonu yakında bilecekler.

(Hicr 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Bırak onları kendi hallerine, yesinler-içsinler,(1) dünya nimetlerinden biraz daha yararlansınlar, bitmek tükenmek bilmeyen arzuları oyalasın onları; nasıl olsa yakında gerçeği öğrenecekler (2)

Bknz: 1(3/185) - (29/66) - (43/83) - 2(11/39) - (39/39) - (67/29)

(Hicr 3)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Davete sırtını dönüp, kabul etmemekte direnenleri kendi hallerine bırak, şimdilik Allah’ın nimetlerini yiyip içip geçici dünya nimetleriyle oyalansınlar, nasıl olsa bize dönüp gerçeğin bu olmadığını anlayacaklar.

(Hicr 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kendi haline bırak onları; yesinler, geçici hazlarla avunsunlar, oyalasın onları boş umutlar: nasıl olsa zamanı gelince (gerçeği) öğrenecekler.

(Hicr 3)

Osman Okur Meali:

Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler.

(Hicr 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onları bırak, yesinler ve faidelensinler ve onları arzuları oyalayadursun. Artık yakında bileceklerdir.

(Hicr 3)

Ömer Öngüt Meali:

Bırak onları, yesinler, arzu, boş emeller onları oyalayadursun. Yakında bilecekler!

(Hicr 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bırak onları yesinler, keyif sürsünler. Emel kendilerini oyalayadursun. İleride bilecekler!

(Hicr 3)

Sadık Türkmen Meali:

Onları bırak; yesinler, faydalanıp eğlensinler ve boş umut/emel onları oyalasın! Ama yakında bilecekler!

(Hicr 3)

Seyyid Kutub Meali:

Bırak onları yesinler, dünya nimetlerinden yararlansınlar ve ihtirasları ile oyalansınlar, ilerde gerçeği öğreneceklerdir.

(Hicr 3)

Suat Yıldırım Meali:

Bırak onları, yesin içsinler, zevklerine düşsünler, arzu ve emelleri kendilerini oyalaya dursun. Yakında bilecekler!

(Hicr 3)

Süleyman Ateş Meali:

Bırak onlar yesinler, eğlensinler; arzu onları oyalasın. Yakında (yaptıklarının kötü sonucunu) bileceklerdir.

(Hicr 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bırak onları yesin-içsin hayatın tadını çıkarsınlar, beklentileri kendilerini oyalasın; nasıl olsa yakında öğrenecekler.

(Hicr 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bırak onları, yesinler, eğlensinler; emel onları aldatıp oyalasın. Nasıl olsa yakında gerçeği anlayacaklar.

(Hicr 3)

Şaban Piriş Meali:

Onları bırak, yesinler, eğlensinler, beklentileri onları oyalasın. Nasıl olsa öğrenecekler.

(Hicr 3)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Onları kendi hallerine bırak, yesinler, eğlensinler ve ümidle avunsunlar; nasıl olsa anlayacaklardır.

(Hicr 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.

(Hicr 3)

Ümit Şimşek Meali:

Bırak onları yesinler, nasiplensinler, emellerle avunsunlar—yakında öğrenecekler.

(Hicr 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bırak onları yesinler, nimetlenip zevk etsinler ve sonu gelmez arzu kendilerini oyalasın. Ama yakında bilecekler.

(Hicr 3)