15. Hicr Suresi / 54.ayet

“İhtiyarlık gelip çatmış benim gibi birine mi bu müjdeyi veriyorsunuz? Peki, neye dayanarak müjde veriyorsunuz?” dedi.

Bknz: (6/84)(11/71)(29/27)

Mustafa Çavdar Meali

Hicr 54 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İhtiyarlık çağımda mı demişti, bana müjde veriyorsunuz? Neye istinaden müjde vermektesiniz bana?

(Hicr 54)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Dedi ki: “Bana ihtiyarlık gelip-çökmüşken mi (böyle hayret verici şekilde) beni müjdeleyip (bu haberi vermektesiniz?) Beni ne (acayip bir şey) ile müjdelemektesiniz?”

(Hicr 54)

Abdullah Parlıyan Meali:

“İhtiyarlık çağımda mı, bana müjde veriyorsunuz? Peki hangi şeyle müjdeliyorsunuz beni?”

(Hicr 54)

Adem Uğur Meali:

(İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.

(Hicr 54)

Ahmet Hulusi Meali:

(İbrahim) dedi ki: "İhtiyar olduktan sonra mı bana müjde veriyorsunuz? Ne ile müjdeliyorsunuz?"

(Hicr 54)

Ahmet Tekin Meali:

İbrâhim: “İhtiyarlık üzerime çökmesine rağmen, bana müjde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak müjde veriyorsunuz?” dedi.

(Hicr 54)

Ahmet Varol Meali

"Bana ihtiyarlık çökmüşken mi beni (bununla) müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Ali Bulaç Meali:

Dedi ki: "Bana ihtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?"

(Hicr 54)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İbrahîm dedi ki: “-Bana ihtiyarlık gelmişken, beni mi müjdelediniz? Neye dayanarak müjdeliyorsunuz?”

(Hicr 54)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dedi ki: "Kocamışlık üzerime çökmüşken, bana sevinçli bir haber veriyorsunuz; öyle mi? Bu durumdayken, nasıl sevinçli bir haber verebilirsiniz?"

(Hicr 54)

Ali Ünal Meali:

İbrahim, “Bana mı müjdeniz var, şu ihtiyarlık başıma gelip çökmüşken?” diye cevap verdi. “Hem, neye dayanarak böyle bir müjde veriyorsunuz ki?”

(Hicr 54)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İbrahim: “İhtiyarlığın beni yakalamasına rağmen de mi müjde getirdiniz? Bu nasıl müjde?” dedi.

(Hicr 54)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İbrahim, "Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Bekir Sadak Meali:

«Ben kocamisken bana mujde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak mujdeliyorsunuz?» deyince:

(Hicr 54)

Besim Atalay Meali:

Dedi ki : «Kocaldığım halde beni mi müjdeliyorsunuz? Neyle müjdelersiniz?»

(Hicr 54)

Celal Yıldırım Meali:

Yaşlılık gelip yapışmışken, beni mi müjdeliyorsunuz? Hem neye göre müjdeliyorsunuz ? demişti.

(Hicr 54)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İbrahim: “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? O halde neye dayanarak müjde veriyorsunuz?” dedi.

(Hicr 54)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ben kocamışken bana müjde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak müjdeliyorsunuz?" deyince:

(Hicr 54)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İbrahim, "Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Diyanet Vakfı Meali:

(İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.

(Hicr 54)

Edip Yüksel Meali:

'İyice yaşlanmışken beni mi müjdeliyorsunuz! Beni ne ile müjdeliyorsunuz,' dedi.

(Hicr 54)

Elmalılı Orjinal Meali:

Beni mi, dedi: tebşir ettiniz? Bana ihtiyarlık gelib çatmışken, artık beni ne suretle tebşir edersiniz?

(Hicr 54)

Elmalılı Yeni Meali:

İbrahim: "Beni mi müjdelediniz, bana ihtiyarlık gelip çatmışken artık beni neye dayanarak müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Erhan Aktaş Meali:

İbrahim: "Ben yaşlı bir kimse olduğum halde mi, beni müjdeliyorsunuz? Neye dayanarak bu müjdeyi veriyorsunuz?"

(Hicr 54)

Gültekin Onan Meali:

Dedi ki: "Bana ihtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?"

(Hicr 54)

Hakkı Yılmaz Meali:

İbrâhîm dedi ki: “Bana ihtiyarlık gelmişken mi beni müjdeliyorsunuz? Peki neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?”

(Hicr 54)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Başıma gelen (şu) ihtiyarlığa (rağmen) beni (bir çocukla mı) müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz (farkında mısınız)?” demişti.

(Hicr 54)

Harun Yıldırım Meali:

Dedi ki: “Bana ihtiyarlık gelip çatmışken mi müjdeliyorsunuz!? Beni ne ile müjdelemektesiniz?”

(Hicr 54)

Hasan Basri Çantay:

"Bana, dedi, ihtiyarlık çökmüşken (nasıl olub da) müjde verdiniz? Bu tebşiri neye istinaden yapıyorsunuz"?

(Hicr 54)

Hayrat Neşriyat Meali:

(İbrâhîm de:) “Beni mi müjdelediniz, bana ihtiyarlık gelip çatmışken? O hâlde(beni) ne ile müjdeliyorsunuz?” dedi.

(Hicr 54)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[İbrahim] "Büyüklüğün [ihtiyarlığın] bana dokunması üzerine mi beni müjdelediniz? Ne ile beni müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Hüseyin Atay Meali:

Dedi: "Ben yaşlı iken bana müjde mi veriyorsunuz? Ne ile müjdeliyorsunuz."

(Hicr 54)

İbni Kesir Meali:

Ben, kocamışken mi bana müjde veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müjdeliyorsunuz? dedi.

(Hicr 54)

İlyas Yorulmaz Meali:

İbrahim “Bana yaşlılık gelip çatmışken, siz ne ile müjdelediğinizin farkında mısınız? Dedi.

(Hicr 54)

İskender Ali Mihr Meali:

“Bana ihtiyarlık gelmişken mi beni müjdeliyorsunuz? Böyleyken ne ile müjdeliyorsunuz?” dedi.

(Hicr 54)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İbrahim dedi: «Bana iyice kocalık çöktükten sonra mı müjdeliyorsunuz bunu? Ne biçim müjde bu böyle?»

(Hicr 54)

Kadri Çelik Meali:

Dedi ki: “Bana ihtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?”

(Hicr 54)

Mahmut Kısa Meali:

İbrahim, “Üzerime ihtiyarlık çökmüşken mi beni müjdeliyorsunuz? Ben kocamış bir ihtiyar, eşim de kısır olduğu hâlde, nasıl çocuğumuz olabilir ki? Siz beni neyle müjdeliyorsunuz, farkındasınız değil mi?” dedi.

(Hicr 54)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Rahat gençlik sonrası ihtiyarlıkta mı müjdeliyorsunuz? Bu ne ile müjdedir?"

(Hicr 54)

Mehmet Türk Meali:

(İbrahim): “Beni ihtiyarlığımda (bir oğulla) mı müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelediğinizin (farkında mısınız?)” dedi.

(Hicr 54)

Muhammed Celal Şems Meali:

(İbrahim,) “İhtiyarlık beni yakaladığı halde, bana müjde mi veriyorsunuz? Peki, neye dayanarak (bu) müjdeyi veriyorsunuz?” dedi.

(Hicr 54)

Muhammed Esed Meali:

"Üzerime yaşlılık çökmüş olduğu halde, bana böyle bir müjde veriyorsunuz, öyle mi?" diye sordu (İbrahim), "Peki, hangi (beklenmedik) şeyle müjdeliyorsunuz beni?"

(Hicr 54)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İbrahim ise; "Ben kocamışken bana müjde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Mustafa Çavdar Meali:

“İhtiyarlık gelip çatmış benim gibi birine mi bu müjdeyi veriyorsunuz? Peki, neye dayanarak müjde veriyorsunuz?” dedi.

Bknz: (6/84) - (11/71) - (29/27)

(Hicr 54)

Mustafa Çevik Meali:

52-56 Hani o konuklar İbrahim’e selam verip misafir olduklarında, ikram edilenleri yemediklerini gören İbrahim, “Doğrusu beni korkutuyorsunuz.” demişti. Onlar da İbrahim’e, “Bizden korkup çekinmene gerek yok çünkü Biz sana ileride ilim irfan sahibi olacak bilge bir erkek evladın olacağının müjdesini vermek için gelen melekleriz.” dediler. Bunun üzerine İbrahim büyük bir şaşkınlıkla: “Ben oldukça yaşlanmış biriyim buna rağmen siz bana çocuğum olacağının müjdesini neye dayanarak veriyorsunuz?” dedi. Melekler de İbrahim’e, “Biz sana Allah’ın bildirdiği gerçeğin müjdesini veriyoruz, o yüzden sen de, sakın ümitsizliğe kapılma. Allah’tan umudunu kesenlerden olma.” deyince İbrahim de onlara: “Rabbimin rahmetinden, ancak müşrik ve kâfirler umutlarını keserler.” diye cevap verdi.

(Hicr 54)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ne! Yaşlılık gelip başıma çökmüşken bana bu müjdeyi veriyorsunuz, öyle mi?" dedi; "Peki neye dayanarak bana müjde veriyorsunuz?"

(Hicr 54)

Osman Okur Meali:

(İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.

(Hicr 54)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Bana müjde verir misiniz ki, üzerime ihtiyarlık çökmüştür. Artık beni ne ile müjdeliyorsunuz?»

(Hicr 54)

Ömer Öngüt Meali:

O da: “Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen, beni müjdeliyor musunuz? Neye dayanarak müjdeliyorsunuz?” dedi.

(Hicr 54)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Yaşlılık üzerime abanmışken bana müjde mi veriyorsunuz! Neye dayanarak müjdeliyorsunuz!” dedi.

(Hicr 54)

Sadık Türkmen Meali:

Dedi ki: “Bana ihtiyarlık dokunduktan sonra, siz beni müjdeliyor musunuz? Ne tuhaf bir şeyle/neye dayanarak müjdeliyorsunuz!”

(Hicr 54)

Seyyid Kutub Meali:

İbrahim «Hayli ilerlemiş yaşıma rağmen mi bana bu müjdeyi veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müjde veriyorsunuz?» dedi.

(Hicr 54)

Suat Yıldırım Meali:

"Beni mi müjdeliyorsunuz?" dedi. "Bana ihtiyarlık gelip çatmışken, artık beni nasıl tebşir edersiniz?"

(Hicr 54)

Süleyman Ateş Meali:

"Bana ihtiyarlık dokunduktan sonra mı beni müjdelediniz? Ne tuhaf bir şey ile müjdeliyorsunuz beni?" dedi.

(Hicr 54)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Yaşlılık üzerime iyice çökmüşken mi müjde getiriyorsunuz? Neyin müjdesini veriyorsunuz?"

(Hicr 54)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İbrahim: "Ben yaşlanmış bir adamım. Beni neye dayanarak müjdeliyorsunuz?" dedi.

(Hicr 54)

Şaban Piriş Meali:

-Bana ihtiyarlık gelmiş olduğu halde mi müjde veriyorsunuz? Neye dayanarak müjde veriyorsunuz? dedi

(Hicr 54)

Talat Koçyiğit Meali:

O da demişti ki: "İhtiyarlığın bana gelip çatması üzerine mi beni müjdeliyorsunuz? Neye dayanarak müjdeliyorsunuz?"

(Hicr 54)

Tefhimul Kuran Meali:

Dedi ki: «Bana ihtiyarlık gelip çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?»

(Hicr 54)

Ümit Şimşek Meali:

“Beni mi müjdeliyorsunuz?” dedi. “Bu yaşlı halimle bana neyin müjdesini veriyorsunuz?”

(Hicr 54)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dedi: "İhtiyarlık yakama yapıştıktan sonra mı bana müjde veriyorsunuz! Neye dayanarak müjde veriyorsunuz?"

(Hicr 54)