Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır.

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır.

Abdullah Parlıyan Meali:

İş öyle değil andolsun ki, o kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır.

Adem Uğur Meali:

Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Ahmet Hulusi Meali:

Hayır, (iş sandığı gibi değil)! Yemin olsun ki o, Hutame'ye (insanı darmadağın edip göçertene) atılacaktır.

Ahmet Tekin Meali:

Böyle yapmaktan kaçının! Böyleleri, kesinlikle ezip içine çeken yere, Cehennem'e atılacaktır.

Ahmet Varol Meali

Hayır. Andolsun ki o Hutame'ye atılacaktır.

Ali Bulaç Meali:

Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır.

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hayır, (malı onu kurtaramaz). Muhakkak o Hutame'ye (ateşe) atılacaktır.

Ali Rıza Sefa Meali:

Hayır, asla! Kesinlikle, çökerten cezaya atılacaktır.[617]

617)"Çökerten ceza" olarak yazdığımız "Hutame" terimi, Kur'an çevirilerinde, "Kırıp geçiren" veya "Yalayıp yutan" veya "Silip süpüren" biçiminde çevrilmiş; Kur'an çevirilerinin çoğunluğunda ise "Hutame" olarak bırakılmıştır.

Ali Ünal Meali:

Hayır, asla! Kesinlikle Hutame’ye fırlatılıp atılacaktır o.

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hayır, öyle olmayacaktır! Kesinlikle o, her şeyi yakıp yıkan Cehenneme atılacaktır.

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. Hutame'nin ne olduğunu bilir misin? Allah'ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır.

Bekir Sadak Meali:

Hayir; o, and olsun ki, Hutame'ye atilacaktir.

Besim Atalay Meali:

Öyle değil, herhalde cehenneme konulacak!

Celal Yıldırım Meali:

Hayır, hayır; and olsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hayır! Andolsun o, Hutame'ye atılacaktır.

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hayır; o, and olsun ki, Hutame'ye atılacaktır.

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Diyanet Vakfı Meali:

Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Edip Yüksel Meali:

Asla; onu Hutama'ya atacağım.

Elmalılı Orjinal Meali:

Hayır celalim hakkı için atılacaktır o (tamuya) hutameye

Elmalılı Yeni Meali:

Hayır, andolsun ki, o Hutame'ye (cehenneme) atılacaktır!

Erhan Aktaş Meali:

Hayır, kesinlikle bildiği gibi değil, kesinlikle o hutameye atılacak.

Gültekin Onan Meali:

Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır.

Hakkı Yılmaz Meali:

Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Kesinlikle o, Hutame'ye fırlatılıp atılacaktır.

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Asla! Kesinlikle o, (kemikleri kıran) Hutame’ye atılacaktır.

Harun Yıldırım Meali:

Hayır; andolsun ki o, Hutame’ye atılacaktır.

Hasan Basri Çantay:

Hayır, O, andolsun (hor ve hakir) "Hutame" ye (tamuya) atılacak.

Hayrat Neşriyat Meali:

Hayır! And olsun ki (o), Hutame'ye atılacaktır!

Hubeyb Öndeş Meali: /

Asla! O, mutlaka ama mutlaka 'hutame'nin içine değersizce atılacaktır.

Hüseyin Atay Meali:

Kesin hayır,! Andolsun ki o, kırıp geçiren yere atılacaktır.

İbni Kesir Meali:

Hayır; andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

İlyas Yorulmaz Meali:

Hayır! O kesinlikle hutame'ye (tutuşturulmuş ateşe) atılacaktır.

İskender Ali Mihr Meali:

Hayır, o mutlaka hutameye (tutuşturulmuş ateşe) atılacak.

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öyle değil. O kimse kesenkes Hutme'ye atılacaktır.

Kadri Çelik Meali:

Hayır! Kesinlikle o, “hutame”ye atılacaktır.

Mahmut Kısa Meali:

Hayır, asla! Çünkü o, cehennemde Hutame’ye atılacaktır!

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(4-5) Muhakkak ki hayır, atılacaktır o Hutame'ye. Hutame'i sana bildiren nedir?

Mehmet Türk Meali:

Hayır (bu onların zannettikleri gibi değil.) Yemin olsun ki onlar, hutame’ye1 atılacaktır.*

Muhammed Celal Şems Meali:

Hayır (sandığınız gibi) değil. O, mutlaka Hutame’ye atılacaktır.

Muhammed Esed Meali:

Hayır, tersine, (öteki dünyada) çökerten bir azaba terk edilecektir o!

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Hayır, o, kesinlikle tutuşturulmuş bir ateşin içine atılacaktır.

Mustafa Çavdar Meali:

Bknz: (3/180) - (89/15)»(89/23)

Mustafa Çevik Meali:

Oysa Allah, insanlara dünya hayatında bahşettiklerini, kendisinin belirlediği sınırlar içinde kullanılmak üzere emaneten vermiştir. Bu gerçeğe sırtını dönüp, zamanı ve malı keyfî arzularına göre kullanan, Allah’ın koyduğu sınırları tanımayıp hayatı kendisi ya da kendi gibilerinin koyduğu sınırlar içinde yaşamakta direnenler, Hutame’ye atılacaklar.

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hayır, aksine o kırıp geçiren ve iliklere işleyen bir ateşin dibine savrulacak;

Osman Okur Meali:

Hayır, aksine kırıp geçiren ve iliklere işleyen bir ateşin dibine savrulacaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Yok yok öyle değil, elbette ki o Hutame'ye atılacaktır.

Ömer Öngüt Meali:

Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Ömer Sevinçgül Meali:

Asla! Fırlatılıp atılacak hutameye!

Sadık Türkmen Meali:

HAYIR HAYIR! Muhakkak ki o, Hutame’ye atılacaktır.

Seyyid Kutub Meali:

Hayır. O kırıp geçen yere atılacaktır.

Suat Yıldırım Meali:

Hayır! (Vazgeçsin bu hülyadan, malı kendisini kurtaramaz) Mutlaka o Hutame'ye fırlatılır.

Süleyman Ateş Meali:

Hayır, andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yok, yok o, kesinlikle Hutame'ye atılacaktır.

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Hayır! O, yakıp kavuran bir azaba atılacaktır.

Şaban Piriş Meali:

Hayır, Kesinlikle o hutameye atılacak.

Talat Koçyiğit Meali:

Hayır, aslâ! O, mutlaka Hutame'ye atılacaktır.

Tefhimul Kuran Meali:

Hayır; andolsun o, «hutame»'ye atılacaktır.

Ümit Şimşek Meali:

Heyhat! Hiç kuşkusuz, o hutame'ye atılacaktır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye.