94. İnşirah Suresi / 3.ayet

Ki o yük, belini iki büklüm etmişti

Bknz: (11/12)(17/90)»(17/94)

Mustafa Çavdar Meali

İnşirah 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Öylesine yük ki çökertmişti belini.

(İnşirah 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ki o, (sorumluluk duygusu ve görev kaygusu) Senin belini bükmüştü (sırtını çatırdatmıştı) ;

(İnşirah 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Öyle bir yük ki, çökertmişti belini.

(İnşirah 3)

Adem Uğur Meali:

O senin belini büken yükü.

(İnşirah 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Ki o (-nun ağırlığı), senin belini çatırdatmıştı!

(İnşirah 3)

Ahmet Tekin Meali:

Sırtındaki çok ağır, seni ezen yükü almadık mı?

(İnşirah 3)

Ahmet Varol Meali

Ki o senin belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Ali Bulaç Meali:

Ki o, senin belini bükmüştü;

(İnşirah 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Öyle ki, (o yük) sırtını çatırdatıb bükmüştü.

(İnşirah 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Belini bükmüştü senin.

(İnşirah 3)

Ali Ünal Meali:

Belini çatır çatır çatırdatan?

(İnşirah 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

2, 3. Belini kıran o ağır yükünü senden aldık (değil mi?)

(İnşirah 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Biz senin için göğsünü açmadık mı? Senin sırtını çatırdatan yükünü atmadık mı?

(İnşirah 3)

Bekir Sadak Meali:

(2-3) Belini buken yukunu uzerinden almadik mi?

(İnşirah 3)

Besim Atalay Meali:

Bükmüştü belini

(İnşirah 3)

Celal Yıldırım Meali:

(2-3) Belini (büküp) çatırdatan yükünü senden indirmedik mi ?

(İnşirah 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

2,3. Senden, belini çatırdatıp bükmüş olan (peygamberliğin ağır) yükünü (“Sen sadece bir tebliğcisin” diyerek) hafifletmedik mi?

(İnşirah 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

2,3. Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

(İnşirah 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 3)

Diyanet Vakfı Meali:

2, 3. Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı?

(İnşirah 3)

Edip Yüksel Meali:

Ki belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ki zar etmişti bütün zahrını?

(İnşirah 3)

Elmalılı Yeni Meali:

O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?

(İnşirah 3)

Erhan Aktaş Meali:

Belini büken yükünü?[1]

1)İnsanlığın içinde bulunduğu durumun sana verdiği üzüntüyü.

(İnşirah 3)

Gültekin Onan Meali:

Ki o, senin belini bükmüştü;

(İnşirah 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

1-4 Biz, senin için, senin göğsünü açmadık mı? Senden ağır yükünü indirmedik mi? –Ki o, senin belini çatırdatmıştı.– Senin şanını da senin için yüceltmedik mi?

(İnşirah 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ki o yük, senin belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Harun Yıldırım Meali:

Ki o, belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Hasan Basri Çantay:

(Öyle yükdü ki o) senin sırtına ağır gelmiş, (kemiklerini gıcırdatmış) dı.

(İnşirah 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

2,3. Ve sırtına çok ağır gelen yükünü, senden indirmedik mi?

(İnşirah 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(1-4) Senin için göğsünü hiç yayıp açmadık mı? Sırtına ağır gelmiş olan yükü senden hiç indirmedik mi? Senin için, zikrini (hatırlatmanı) yükseltmedik mi?

(İnşirah 3)

Hüseyin Atay Meali:

2-3 Belini büken ağırlığını indirmedik mi?

(İnşirah 3)

İbni Kesir Meali:

Ki o senin belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

O, sana çok ağır gelen (belini büken) yükü kaldırdık.

(İnşirah 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Ki o (yük) senin sırtını bükmüştü.

(İnşirah 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O yük ki senin sırtını çökertiyordu.

(İnşirah 3)

Kadri Çelik Meali:

O senin belini büken yükü.

(İnşirah 3)

Mahmut Kısa Meali:

Belini büken ve tek başına asla altından kalkamayacağın o ağır yükünü.

(İnşirah 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(2-3) Nasıl ki belini çatırdatan, yükünü hafifletmedik mi?

(İnşirah 3)

Mehmet Türk Meali:

2,3. O, senin (Peygamberlik görevinin) belini büken yükünü, üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

(2-3) Belini bükmüş olan yükünü, üzerinden (alıp) indirmedik mi?

(İnşirah 3)

Muhammed Esed Meali:

o belini büken (yükü)?

(İnşirah 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O yük ki, senin belini büküyordu.

(İnşirah 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Ki o yük, belini iki büklüm etmişti

Bknz: (11/12) - (17/90)»(17/94)

(İnşirah 3)

Mustafa Çevik Meali:

1-3 Ey Peygamber! Sen içinde yaşadığın toplumun şirk ve küfür batağından nasıl çıkacağını bilmez halde şaşırıp bunalmış, göğsün daralmışken kâinatın ve insanın nasıl ve niçin yaratıldığının cevabını arayıp bulamamanın ağır yükü altında belin çatırdayıp bükülmüşken, Biz âyetlerimizle göğsündeki düğümü açıp seni ferahlattık, cevabını bulamadığın sorularını cevaplandırıp, yükünden kurtardık.

(İnşirah 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ki o yük belini iki büklüm etmişti!

(İnşirah 3)

Osman Okur Meali:

(2-3) Senden, belini bükmüş olan (peygamberliğin ağır) yükünü hafifletmedik mi?

(İnşirah 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Öyle ki, senin sırtına pek ağırlık vermişti.

(İnşirah 3)

Ömer Öngüt Meali:

Ki o yük, ağırlığından dolayı belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Harap ediyordu sırtını.

(İnşirah 3)

Sadık Türkmen Meali:

O yük, sırtını çatırdatmıştı.

(İnşirah 3)

Seyyid Kutub Meali:

Ki o belini bükmüştü,

(İnşirah 3)

Suat Yıldırım Meali:

(2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

(İnşirah 3)

Süleyman Ateş Meali:

Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!

(İnşirah 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O yük, senin belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(1-3) Biz, belini büken yükü indirerek içini ferahlatmadık mı?

(İnşirah 3)

Şaban Piriş Meali:

Ki o belini bükmüştü.

(İnşirah 3)

Talat Koçyiğit Meali:

2-3 Sırtına ağır gelen yükünü senden kaldırıp atmadık mı?

(İnşirah 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Ki o, senin belini bükmüştü;

(İnşirah 3)

Ümit Şimşek Meali:

Bir yük ki belini büküyordu.

(İnşirah 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ki o, belini çatırdatmıştı senin.

(İnşirah 3)